AB-Japonya Zirvesi
Japonya Başbakanı Şinzo Abe: 'Anlaşmasız Brexit'ten muhakkak kaçınmamız gerekiyor' AB Komisyonu Başkanı JeanClaude Juncker: '5G ile ilgili olarak AB ve iç pazarı açık piyasalardır ve kurallara uyan herkes iyi karşılanır. Birisini uzaktan geldiği için veya Çinli olduğu için reddetmeyiz' AB Konseyi Başkanı Donald Tusk: 'AB ve Japonya arasındaki stratejik ortaklığımız, liberal demokrasi, insan hakları, açıklık, iş birliği, serbest ve adil ticaret gibi ortak değerler üzerine kurulmuştur'
Japonya Başbakanı Şinzo Abe, anlaşmasız Brexit'ten muhakkak kaçınılması gerektiğini söyledi.
Abe, Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Donald Tusk ve AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, Brüksel'de gerçekleştirilen AB-Japonya Zirvesi'nin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Çok sayıda Japon şirketin, İngiltere'ye AB üyesi olduğu için yatırımlar yaptığını anımsatan Abe, şunları ifade etti:
"Anlaşmasız Brexit'ten muhakkak kaçınmamız gerekiyor. Japon şirketlerin İngiltere'de operasyonlarını sürdürebilmeleri için istikrara, öngörülebilirliğe ve şeffaflığa ihtiyaçları var. Umarım Japon şirketler, İngiltere'deki faaliyetlerini devam ettirebilir. Japonya için İngiltere, Avrupa'ya giriş kapısı konumundadır. Japonya olarak yumuşak bir Brexit gerçekleşmesini umuyoruz."
Abe, Japonya ile AB arasındaki ilişkilerin daha da derinleştiğine işaret ederek, AB ile Japonya arasında geçen aylarda yürürlüğe giren Serbest Ticaret Anlaşması'nın "korunmacılık trendine" karşı atılan bir adım olduğunu vurguladı.
Uluslararası toplumun en önemli konusunun serbest ticaret sisteminin sürdürülmesi olduğunu anlatan Abe, serbest ticareti desteklemek ve Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) reformu konularında AB ile iş birliği yapmak üzere anlaşma sağladıklarını dile getirdi.
Abe, haziran ayında Japonya'nın Osaka şehrinde gerçekleştirilecek G-20 Zirvesi'ni de değerlendirdiklerine dikkati çekerek, "Japonya ve AB, özgürlük, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi evrensel değerleri paylaşıyor." ifadesini kullandı.
- "Çinli olduğu için reddetmeyiz"
AB Komisyonu Başkanı Juncker de ABD'nin Avrupa ülkelerine, güvenlik riski içerdiği gerekçesiyle Çin teknoloji şirketi Huawei ile iş birliğini durdurma ve ürünlerini yasaklama çağrısına ilişkin, "5-G ile ilgili olarak AB ve iç pazarı açık piyasalardır ve kurallara uyan herkes iyi karşılanır. Birisini uzaktan geldiği için veya Çinli olduğu için reddetmeyiz." değerlendirmesinde bulundu.
Juncker, AB ile Japonya arasında yapılan Serbest Ticaret Anlaşması ile küresel GSYH'nin 3'te 1'ini temsil eden 600 milyonun üzerinde nüfusa sahip bir pazar ortaya koyduklarını söyledi.
Ticaret anlaşmasıyla AB firmalarının Japonya'da ödediği gümrük vergilerinin büyük ölçüde ortadan kalktığını anımsatan Juncker, anlaşmanın tam potansiyeline ulaştığında gümrük vergilerinin yüzde 99'unu kaldıracağını ve bunun karşılıklı ticarete yıllık 35 milyar avro katkı sağlayacağını ifade etti.
- "DTÖ yapısının reforme edilmesi gerekiyor"
Zirvede, DTÖ yapısının güncellenmesi konusunu da ele aldıklarını vurgulayan Juncker, "Küresel çapta adil rekabet koşulları sağlanması için en iyi çerçevenin DTÖ olduğuna inanıyoruz. DTÖ yapısının reforme edilmesi gerekiyor. AB ve Japonya DTÖ reformunun başarılı biçimde gerçekleşmesi için birlikte çalışacak." görüşünü paylaştı.
- Ortak değerler
AB Konseyi Başkanı Tusk da "AB ve Japonya arasındaki stratejik ortaklığımız, liberal demokrasi, insan hakları, açıklık, iş birliği, serbest ve adil ticaret gibi ortak değerler üzerine kurulmuştur." dedi.
Tusk, AB ile Japonya arasında şubat ayında yürürlüğe giren Serbest Ticaret Anlaşması ile karşılıklı bağların daha da derinleştiğini anlattı.
Kore Yarımadası'nda kalıcı barış sağlanmasını istediklerini söyleyen Tusk, Kuzey Kore'nin bütün nükleer silahlardan arındırılması gerektiğini vurguladı.
- AB-Japonya Ticaret Anlaşması
AB ile Japonya arasında müzakerelerinin 4 yıl sürdüğü ve resmi onay süreçlerinin tamamlandığı Serbest Ticaret Anlaşması, 1 Şubat itibarıyla yürürlüğe girdi.
Anlaşmayla, Japonya, AB'den ithal ettiği mal ve ürünlerin yüzde 97'sindeki gümrük vergilerini, AB de benzer biçimde Japonya'dan ithal edilen ürünlerin yüzde 99'undaki gümrük vergilerini kaldırdı.
Bazı hassas sektörlerde gümrük vergilerinin belirli bir süre içinde kademeli azaltılmasında uzlaşıldı.
Anlaşmayla, finansal hizmetler, elektronik ticaret, telekomünikasyon ve ulaştırma gibi alanlarda hizmet sektörlerinin karşılıklı piyasalara erişimi sağlandı, kamu ihalelerine katılımın önündeki engeller de kaldırıldı.
Kaynak: AA
Abe, Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Donald Tusk ve AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, Brüksel'de gerçekleştirilen AB-Japonya Zirvesi'nin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Çok sayıda Japon şirketin, İngiltere'ye AB üyesi olduğu için yatırımlar yaptığını anımsatan Abe, şunları ifade etti:
"Anlaşmasız Brexit'ten muhakkak kaçınmamız gerekiyor. Japon şirketlerin İngiltere'de operasyonlarını sürdürebilmeleri için istikrara, öngörülebilirliğe ve şeffaflığa ihtiyaçları var. Umarım Japon şirketler, İngiltere'deki faaliyetlerini devam ettirebilir. Japonya için İngiltere, Avrupa'ya giriş kapısı konumundadır. Japonya olarak yumuşak bir Brexit gerçekleşmesini umuyoruz."
Abe, Japonya ile AB arasındaki ilişkilerin daha da derinleştiğine işaret ederek, AB ile Japonya arasında geçen aylarda yürürlüğe giren Serbest Ticaret Anlaşması'nın "korunmacılık trendine" karşı atılan bir adım olduğunu vurguladı.
Uluslararası toplumun en önemli konusunun serbest ticaret sisteminin sürdürülmesi olduğunu anlatan Abe, serbest ticareti desteklemek ve Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) reformu konularında AB ile iş birliği yapmak üzere anlaşma sağladıklarını dile getirdi.
Abe, haziran ayında Japonya'nın Osaka şehrinde gerçekleştirilecek G-20 Zirvesi'ni de değerlendirdiklerine dikkati çekerek, "Japonya ve AB, özgürlük, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi evrensel değerleri paylaşıyor." ifadesini kullandı.
- "Çinli olduğu için reddetmeyiz"
AB Komisyonu Başkanı Juncker de ABD'nin Avrupa ülkelerine, güvenlik riski içerdiği gerekçesiyle Çin teknoloji şirketi Huawei ile iş birliğini durdurma ve ürünlerini yasaklama çağrısına ilişkin, "5-G ile ilgili olarak AB ve iç pazarı açık piyasalardır ve kurallara uyan herkes iyi karşılanır. Birisini uzaktan geldiği için veya Çinli olduğu için reddetmeyiz." değerlendirmesinde bulundu.
Juncker, AB ile Japonya arasında yapılan Serbest Ticaret Anlaşması ile küresel GSYH'nin 3'te 1'ini temsil eden 600 milyonun üzerinde nüfusa sahip bir pazar ortaya koyduklarını söyledi.
Ticaret anlaşmasıyla AB firmalarının Japonya'da ödediği gümrük vergilerinin büyük ölçüde ortadan kalktığını anımsatan Juncker, anlaşmanın tam potansiyeline ulaştığında gümrük vergilerinin yüzde 99'unu kaldıracağını ve bunun karşılıklı ticarete yıllık 35 milyar avro katkı sağlayacağını ifade etti.
- "DTÖ yapısının reforme edilmesi gerekiyor"
Zirvede, DTÖ yapısının güncellenmesi konusunu da ele aldıklarını vurgulayan Juncker, "Küresel çapta adil rekabet koşulları sağlanması için en iyi çerçevenin DTÖ olduğuna inanıyoruz. DTÖ yapısının reforme edilmesi gerekiyor. AB ve Japonya DTÖ reformunun başarılı biçimde gerçekleşmesi için birlikte çalışacak." görüşünü paylaştı.
- Ortak değerler
AB Konseyi Başkanı Tusk da "AB ve Japonya arasındaki stratejik ortaklığımız, liberal demokrasi, insan hakları, açıklık, iş birliği, serbest ve adil ticaret gibi ortak değerler üzerine kurulmuştur." dedi.
Tusk, AB ile Japonya arasında şubat ayında yürürlüğe giren Serbest Ticaret Anlaşması ile karşılıklı bağların daha da derinleştiğini anlattı.
Kore Yarımadası'nda kalıcı barış sağlanmasını istediklerini söyleyen Tusk, Kuzey Kore'nin bütün nükleer silahlardan arındırılması gerektiğini vurguladı.
- AB-Japonya Ticaret Anlaşması
AB ile Japonya arasında müzakerelerinin 4 yıl sürdüğü ve resmi onay süreçlerinin tamamlandığı Serbest Ticaret Anlaşması, 1 Şubat itibarıyla yürürlüğe girdi.
Anlaşmayla, Japonya, AB'den ithal ettiği mal ve ürünlerin yüzde 97'sindeki gümrük vergilerini, AB de benzer biçimde Japonya'dan ithal edilen ürünlerin yüzde 99'undaki gümrük vergilerini kaldırdı.
Bazı hassas sektörlerde gümrük vergilerinin belirli bir süre içinde kademeli azaltılmasında uzlaşıldı.
Anlaşmayla, finansal hizmetler, elektronik ticaret, telekomünikasyon ve ulaştırma gibi alanlarda hizmet sektörlerinin karşılıklı piyasalara erişimi sağlandı, kamu ihalelerine katılımın önündeki engeller de kaldırıldı.