'31 Mart Bir Beka Meselesidir'

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl: '31 Mart bir keskin viraj, bir beka, bir hayat memat meselesidir. 31 Mart'ta oy pusulasını pusulayı şaşırmadan kullanmalı ve yörüngesinden sapmayan bir Türkiye yolculuğunun önünü açmalıyız' 'İnanıyorum ki haricidahili düşmanlarımızın destek ve yönlendirmesiyle ittifak kuranlar, 31 Mart akşamında kahraman milletimizin iman dolu göğsüne çarparak yerle yeksan olacaklardır'

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl, 31 Mart'ın keskin bir viraj, beka ve hayat memat meselesi olduğunu belirterek, pazar günü verilecek kararla yörüngesinden sapmayan bir Türkiye yolculuğunun önünün açılması gerektiğini bildirdi.

Prof. Dr. Erdöl, yaptığı yazılı açıklamada, Sultan Abdülhamid Han'ın, dünyaya yön veren deha seviyesinde bir lider olduğunu ve izlediği denge politikası ile dünyayı hassas bir terazide tuttuğunu belirtti.

Erdöl, "Padişahlığı süresince, eğitim, kültür, sanat, mimari, askeri, sağlık, iktisat, bilim ve teknoloji sahalarında yaptığı yenilik ve hizmetlerle Devlet-i Aliyye'ye şeref ve itibar kazandıran Sultan Abdülhamid Han'ı 31 Mart vakasını bahane ederek deviren şer cephesinin bugün torunları marifetiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye'nin birliğine yönelik 'Millet İttifakı' maskesiyle bir araya getirildiler." ifadelerini kullandı.

31 Mart Vakası sonrasında Sultan Abdülhamid ile birlikte Devlet-i Aliyye'nin yıkıldığını ve bugün mazlum coğrafyalarda dökülen kan ve gözyaşının temelinde bu ihanetin yattığını aktaran Erdöl, Sağlık Bilimleri Üniversitesi'nin banisi de olan Abdülhamid Han'ın 31 Mart Vakası sebebiyle İttihat ve Terakki ileri gelenleri tarafından tahttan indirilip Selanik'e gönderilmesinden kısa bir süre sonra izlenen denge siyasetinin bozulduğunu ve önce Trablusgarp, daha sonra Balkan savaşlarına sürüklendiğini aktardı.

Erdöl, devamında Birinci Dünya Savaşı'na girildiğini, bu savaşlarda ordunun yarısının yok olduğunu, yetişmiş bütün elemanların cephelerde şehit verildiğini belirterek, "Abdülhamid Han devrildiğinde 7 milyon kilometrekare toprağımız vardı. 9 sene içerisinde bu toprakların yaklaşık 6 milyon kilometre karesini yani yüzde 84'ünü kaybettik. 31 Mart'ta feda edilen bir Sultan Abdülhamid değil, veda edilen koskoca Osmanlı olmuştur. Bugün İslam Coğrafyasında dökülen kan ve gözyaşı 31 Mart'ta yapılan ihanetin, darbenin zaruri bir neticesidir. Sultan Abdülhamid'e ve Osmanlı'ya reva görülen zulmün aynısı ve daha fazlası, üstelikte küresel çaplı, çok yönlü bir saldırı furyası ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yapılmak isteniyor. Bu planların 2019 sürümü ile yüzleştiğimiz bugünlerde, küresel aktörlerin kanlı ve kirli senaryolarını kimler üzerinden vizyona sokmaya çalıştıklarını hayret ve hayal kırıklığı ile müşahede etmekteyiz." değerlendirmesinde bulundu.

- "Bu seçim bir ders verme değil, beka seçimi olarak ele alınmalı"

Yan yana yürüyemez denilen partilerin can cana bir gayret içerisinde neye hizmet ettiklerini gururla ifade etmekten çekinmeden haya ve insaf sınırlarını zorlayarak "bekayı" tehdit ettiklerini ifade eden Erdöl, şunları kaydetti:

"Bu hakikatin neye mal olacağı ise Abdülhamid Han'ın yokluğunda ödenen bedellere bakıldığında alenen görülmektedir. Türkiye'yi bölme, Türk milletini yok etme planları olan küresel güçler 31 Mart seçimleri öncesinde tıpkı Abdülhamid Han'a yaptıkları gibi CHP, HDPKK, İP, SP, DHKP-C, FETÖ'yü Erdoğan düşmanlığında birleştirdiler. Atatürk mirası olmakla övünenler, millilik muştuları ile aslına ihanet edenler, halkların kardeşliği söylemleri ile yola çıktığını söyleyip terör namlularının gölgesinde ihanetin adresi olanlar ve nihayet adil düzenin ekmeğini yiyip adi senaryoların bir aktörü olanlar bu küresel vakumların Türkiye ayağı olmuş, söylemleri ile eylemleri arasındaki uçurumdan masum seçmen kitlelerini yuvarlamayı planlamaktadırlar.

Allah korusun 31 Mart'ta bu kirli ittifak başarılı olursa bize ait mukaddes her ne varsa bir bir elimizden çıkacaktır.31 Mart bir keskin viraj, bir beka, bir hayat memat meselesidir. 31 Mart'ta oy pusulasını pusulayı şaşırmadan kullanmalı ve yörüngesinden sapmayan bir Türkiye yolculuğunun önünü açmalıyız. 7 Haziran'da ders vermeye çalışmanın bedelini fırsatı ganimet bilen hainlerin hamleleri ile bizzat görmüş seçmenler olarak, bu seçimi bir ders verme değil, ders çıkarma, beka seçimi olarak ele alma ve değerlendirme mecburiyetimiz, kişisel, milli ve imani bir aidiyet meselemizdir. İnanıyorum ki harici-dahili düşmanlarımızın destek ve yönlendirmesiyle ittifak kuranlar, 31 Mart akşamında kahraman milletimizin iman dolu göğsüne çarparak yerle yeksan olacaklardır."
Kaynak: AA