'İslam Dünyası Gençlik Başkenti' Unvanını Doha Devraldı
Kudüs'ün 2018 yılında üstlendiği İslam Dünyası Gençlik Başkenti unvanı, düzenlenen törenle 2019 yılı için Doha'ya devredildi Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu: 'Kudüs sadece bir şehir değildir. Kudüs, bütün dünya Müslümanları için bir sembolüdür' 'Kudüs'ün kutsiyetinin ve tarihi statüsünün muhafazası hepimiz için büyük hassasiyet taşıyor' 'Haçlı emellerinin tekrar diriltilmesine izin verilemez' 'Gençlik, İslam coğrafyasındaki devletlerin nüfusunun önemli bir kısmını oluşturuyor'
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mütevelli heyeti onursal başkanlığını üstlendiği, "Kudüs-2018 İslam Dünyası Gençlik Başkenti" programının devir teslim töreni, İslam İşbirliği Gençlik Forumu (ICYF) tarafından Filistin Gençlik ve Spor Yüksek Konseyi ile Gençlik ve Spor Bakanlığının iş birliğinde Ankara'da gerçekleştirildi.
Gençlik ve Spor Bakanlığı Konferans Salonu'nda düzenlenen törende, Kudüs'ün 2018 yılında üstlendiği İslam Dünyası Gençlik Başkenti unvanı, sembolik anahtar teslimiyle 2019 yılı için Katar'ın başkenti Doha'ya devredildi.
Törende, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Filistin Gençlik ve Spor Yüksek Kurulu Başkanı Orgeneral Cibril Recub, Katar Gençlik ve Spor Bakanlığı Danışmanı Abdulrahman el-Hayri, Katar Ankara Büyükelçisi Salim bin Mübarek el-Şafi, İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Recep Şentürk ve Beyoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Şaban Kurt hazır bulundu.
- Kasapoğlu: "Kudüs sadece bir şehir değildir"
Organizasyonda konuşan Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, "Kudüs sadece bir şehir değildir.Kudüs, bütün dünya Müslümanları için bir sembolüdür. Kudüs, bizim ilk sevdamız, ilk kıblemizdir. Kudüs, namusumuzdur." dedi.
Yazar Nuri Pakdil'in, "Kalbimin bir yarısı Mekke, diğer yarısı Medine, üzerinde bir tül gibi Kudüs vardır." ifadelerini paylaşan Kasapoğlu, "İşte bizim için Kudüs'ün anlamı bu kadar derindir.400 yılı aşan bir süre hizmet ettiğimiz Harem-i Şerif'imizin kalpgâhı Kudüs, 9 Aralık 1917'de İngilizler tarafından işgal edilmişti.O gün bugündür maalesef Kudüs kan ağlıyor. Kudüs'e zulüm o günden beri aralıksız devam ediyor.Biz Kudüs'ten, Kudüs bizden ayrıldığından beri, Kudüs de biz de acı duyuyoruz. " diye konuştu.
Kudüs'e hizmet etme bahtiyarlığına nail olup, binlerce eser kazandıran bir ecdadın torunları olarak, şehre destek olmaya devam edeceklerini vurgulayan Kasapoğlu, "6 Aralık 2017 tarihinde, ABD'nin Birleşmiş Milletlerin bütün kararlarına aykırı olarak yaptığı açıklamaya karşı, ivedilikle güçlü bir irade ortaya koyduk.13 Aralık 2017 tarihinde Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde İstanbul'da 6. Olağanüstü İslam Zirvesi'ni gerçekleştirdik. İşte bu güçlü irade, işgali meşrulaştırmaya yönelik teşebbüsleri sonuçsuz bırakmıştır." ifadelerini kullandı.
Kudüs'ün kimsenin siyasi çıkarlarına alet edilemeyeceğini dile getiren Kasapoğlu, "Haçlı emellerinin tekrar diriltilmesine izin verilemez.Emperyalist güçlerin tek başlarına aldıkları o kararlar, bizim için yok hükmündedir. Cumhurbaşkanı'mızın ifadesiyle; dünya beşten büyüktür. İslam alemi, birlik ve bütünlüğünü hiçbir zaman kaybetmemelidir.İsrail'in emperyalist odaklardan aldığı cesaretle bölgedeki oldubittilerini sürdürmesine asla seyirci kalınmamalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
- İslam Dünyası Gençlik Başkenti programı
İslam İşbirliği Teşkilatının (İİT) gençlik programlarına son derece hassasiyetle yaklaşılması gerektiğinin altını çizen Kasapoğlu, "İslam Dünyası Gençlik Başkenti programı, Müslüman gençlerin yetenek ile yaratıcılıklarının gelişmesi, toplumsal yaşamda görünürlüğünün artması ve aralarındaki dayanışmanın güçlendirilmesinde önemli bir araç olmuştur." açıklamasında bulundu.
"Kudüs-2018 İslam Dünyası Gençlik Başkenti" programının, Filistin davasının geleceği açısından bir fırsat penceresi araladığını dile getiren Kasapoğlu, "Kudüs'ün kutsiyetinin ve tarihi statüsünün muhafazası hepimiz için büyük hassasiyet taşıyor.Program kapsamında yapılan etkinliklerin, Kudüs'ün bu statüsünü daha da pekiştirdiğine inanıyorum." şeklinde konuştu.
Bakanlık olarak program kapsamında, "Medeniyetimizin Keşfi/Kudüs" projesi ve "Uluslararası Medya Kapasite Geliştirme Kampı"nı hayata geçirdiklerini belirten Kasapoğlu, şunları söyledi:
"Türkiye Cumhuriyeti olarak, Filistin devleti ile tüm alanlarda iş birliği zeminleri oluşturma ve iş birliklerimizi geliştirme gayreti içindeyiz.Türkiye ile Filistin hükümetleri arasında gençlik ve spor alanındaki iş birliği anlaşmamızın, 6 Şubat 2018 tarihinde Ramallah'ta gerçekleştirilen Kudüs 2018 İslam Dünyası Gençlik Başkenti programının açılış töreninde imzalanmış olması, ayrı bir önem, ayrı bir anlam taşımaktadır.Bütün imkanlarımız, İİT'nin dost ve kardeş ülkelerinin gençlik alanındaki faaliyetlerinin emrindedir."
- "Potansiyelimizden etkin bir şekilde yararlanmalıyız"
4. İİT Gençlik ve Spor Bakanları Konferansı'nın 1 numaralı kararıyla kabul edilen, İİT Gençlik Stratejisi'nin önemine dikkat çeken Kasapoğlu, "Gençlik, İslam coğrafyasındaki devletlerin nüfusunun önemli bir kısmını oluşturuyor." şeklinde görüş belirtti.
"Potansiyelimizden etkin bir şekilde yararlanmalıyız.Gençlik, İslami dayanışmanın sütunlarından biridir." ifadelerini kullanan Kasapoğlu, "Bu nedenle iş birliğimiz içerisinde gençliğin rolünü, genç işsizliği yüzünden sosyo-ekonomik bir yükümlülük olarak görmemeli, medeniyetimizin değerleriyle uyumlu bir şekilde, yapıcı ve ilerici bir role dönüştürmeliyiz." diye konuştu.
Kalkınmadan eğitime, sosyal dayanışmanın güçlendirilmesinden İslamofobi ile mücadeleye kadar, doğru strateji ve destekle, gençlerin çözümler sunulmasına katkıda bulunabileceğini dile getiren Kasapoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu konudaki katkı ile çabalarımızın, aynı zamanda barış, uzlaşma, sosyal dayanışma, uyum ve birlikte yaşama kültürünü güçlendirmeyi amaçlaması gerektiğini vurgulamalıyım.Bugün kapanış töreni programının sonunda, Ortak Gençlik Eylem Planı'nda yer alan bir takım faaliyetleri gerçekleştirmeye yönelik bakanlığımız ile İslam İşbirliği Gençlik Forumu arasında bir iş birliği protokolü imzalamayı planlıyoruz.Bu kapsamda, ülkemizde gerçekleştirilen gençlik faaliyetlerinin, İİT üyesi ülkelerde gelenekselleşme yolunda ilerlediğini görme arzusundayım. Teşkilat kuruluşlarını ve teşkilat üyesi ülkeleri, gençlik forumunun gerçekleştireceği çalışmalara katılmaya, aktif iş birliğine ve destek vermeye davet ediyorum."
İslam Dünyası Gençlik Başkenti programı kapsamında yıl boyu gerçekleşen etkinliklerde başarılı olan katılımcılara ödüllerinin verilmesinin ardından, 2019 yılında bu unvanı taşıyıp, programa ev sahipliği yapacak Doha için temsili anahtarın Katarlı yetkililere teslim edilmesiyle tören sona erdi.
Kaynak: AA
Gençlik ve Spor Bakanlığı Konferans Salonu'nda düzenlenen törende, Kudüs'ün 2018 yılında üstlendiği İslam Dünyası Gençlik Başkenti unvanı, sembolik anahtar teslimiyle 2019 yılı için Katar'ın başkenti Doha'ya devredildi.
Törende, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Filistin Gençlik ve Spor Yüksek Kurulu Başkanı Orgeneral Cibril Recub, Katar Gençlik ve Spor Bakanlığı Danışmanı Abdulrahman el-Hayri, Katar Ankara Büyükelçisi Salim bin Mübarek el-Şafi, İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Recep Şentürk ve Beyoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Şaban Kurt hazır bulundu.
- Kasapoğlu: "Kudüs sadece bir şehir değildir"
Organizasyonda konuşan Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, "Kudüs sadece bir şehir değildir.Kudüs, bütün dünya Müslümanları için bir sembolüdür. Kudüs, bizim ilk sevdamız, ilk kıblemizdir. Kudüs, namusumuzdur." dedi.
Yazar Nuri Pakdil'in, "Kalbimin bir yarısı Mekke, diğer yarısı Medine, üzerinde bir tül gibi Kudüs vardır." ifadelerini paylaşan Kasapoğlu, "İşte bizim için Kudüs'ün anlamı bu kadar derindir.400 yılı aşan bir süre hizmet ettiğimiz Harem-i Şerif'imizin kalpgâhı Kudüs, 9 Aralık 1917'de İngilizler tarafından işgal edilmişti.O gün bugündür maalesef Kudüs kan ağlıyor. Kudüs'e zulüm o günden beri aralıksız devam ediyor.Biz Kudüs'ten, Kudüs bizden ayrıldığından beri, Kudüs de biz de acı duyuyoruz. " diye konuştu.
Kudüs'e hizmet etme bahtiyarlığına nail olup, binlerce eser kazandıran bir ecdadın torunları olarak, şehre destek olmaya devam edeceklerini vurgulayan Kasapoğlu, "6 Aralık 2017 tarihinde, ABD'nin Birleşmiş Milletlerin bütün kararlarına aykırı olarak yaptığı açıklamaya karşı, ivedilikle güçlü bir irade ortaya koyduk.13 Aralık 2017 tarihinde Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde İstanbul'da 6. Olağanüstü İslam Zirvesi'ni gerçekleştirdik. İşte bu güçlü irade, işgali meşrulaştırmaya yönelik teşebbüsleri sonuçsuz bırakmıştır." ifadelerini kullandı.
Kudüs'ün kimsenin siyasi çıkarlarına alet edilemeyeceğini dile getiren Kasapoğlu, "Haçlı emellerinin tekrar diriltilmesine izin verilemez.Emperyalist güçlerin tek başlarına aldıkları o kararlar, bizim için yok hükmündedir. Cumhurbaşkanı'mızın ifadesiyle; dünya beşten büyüktür. İslam alemi, birlik ve bütünlüğünü hiçbir zaman kaybetmemelidir.İsrail'in emperyalist odaklardan aldığı cesaretle bölgedeki oldubittilerini sürdürmesine asla seyirci kalınmamalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
- İslam Dünyası Gençlik Başkenti programı
İslam İşbirliği Teşkilatının (İİT) gençlik programlarına son derece hassasiyetle yaklaşılması gerektiğinin altını çizen Kasapoğlu, "İslam Dünyası Gençlik Başkenti programı, Müslüman gençlerin yetenek ile yaratıcılıklarının gelişmesi, toplumsal yaşamda görünürlüğünün artması ve aralarındaki dayanışmanın güçlendirilmesinde önemli bir araç olmuştur." açıklamasında bulundu.
"Kudüs-2018 İslam Dünyası Gençlik Başkenti" programının, Filistin davasının geleceği açısından bir fırsat penceresi araladığını dile getiren Kasapoğlu, "Kudüs'ün kutsiyetinin ve tarihi statüsünün muhafazası hepimiz için büyük hassasiyet taşıyor.Program kapsamında yapılan etkinliklerin, Kudüs'ün bu statüsünü daha da pekiştirdiğine inanıyorum." şeklinde konuştu.
Bakanlık olarak program kapsamında, "Medeniyetimizin Keşfi/Kudüs" projesi ve "Uluslararası Medya Kapasite Geliştirme Kampı"nı hayata geçirdiklerini belirten Kasapoğlu, şunları söyledi:
"Türkiye Cumhuriyeti olarak, Filistin devleti ile tüm alanlarda iş birliği zeminleri oluşturma ve iş birliklerimizi geliştirme gayreti içindeyiz.Türkiye ile Filistin hükümetleri arasında gençlik ve spor alanındaki iş birliği anlaşmamızın, 6 Şubat 2018 tarihinde Ramallah'ta gerçekleştirilen Kudüs 2018 İslam Dünyası Gençlik Başkenti programının açılış töreninde imzalanmış olması, ayrı bir önem, ayrı bir anlam taşımaktadır.Bütün imkanlarımız, İİT'nin dost ve kardeş ülkelerinin gençlik alanındaki faaliyetlerinin emrindedir."
- "Potansiyelimizden etkin bir şekilde yararlanmalıyız"
4. İİT Gençlik ve Spor Bakanları Konferansı'nın 1 numaralı kararıyla kabul edilen, İİT Gençlik Stratejisi'nin önemine dikkat çeken Kasapoğlu, "Gençlik, İslam coğrafyasındaki devletlerin nüfusunun önemli bir kısmını oluşturuyor." şeklinde görüş belirtti.
"Potansiyelimizden etkin bir şekilde yararlanmalıyız.Gençlik, İslami dayanışmanın sütunlarından biridir." ifadelerini kullanan Kasapoğlu, "Bu nedenle iş birliğimiz içerisinde gençliğin rolünü, genç işsizliği yüzünden sosyo-ekonomik bir yükümlülük olarak görmemeli, medeniyetimizin değerleriyle uyumlu bir şekilde, yapıcı ve ilerici bir role dönüştürmeliyiz." diye konuştu.
Kalkınmadan eğitime, sosyal dayanışmanın güçlendirilmesinden İslamofobi ile mücadeleye kadar, doğru strateji ve destekle, gençlerin çözümler sunulmasına katkıda bulunabileceğini dile getiren Kasapoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu konudaki katkı ile çabalarımızın, aynı zamanda barış, uzlaşma, sosyal dayanışma, uyum ve birlikte yaşama kültürünü güçlendirmeyi amaçlaması gerektiğini vurgulamalıyım.Bugün kapanış töreni programının sonunda, Ortak Gençlik Eylem Planı'nda yer alan bir takım faaliyetleri gerçekleştirmeye yönelik bakanlığımız ile İslam İşbirliği Gençlik Forumu arasında bir iş birliği protokolü imzalamayı planlıyoruz.Bu kapsamda, ülkemizde gerçekleştirilen gençlik faaliyetlerinin, İİT üyesi ülkelerde gelenekselleşme yolunda ilerlediğini görme arzusundayım. Teşkilat kuruluşlarını ve teşkilat üyesi ülkeleri, gençlik forumunun gerçekleştireceği çalışmalara katılmaya, aktif iş birliğine ve destek vermeye davet ediyorum."
İslam Dünyası Gençlik Başkenti programı kapsamında yıl boyu gerçekleşen etkinliklerde başarılı olan katılımcılara ödüllerinin verilmesinin ardından, 2019 yılında bu unvanı taşıyıp, programa ev sahipliği yapacak Doha için temsili anahtarın Katarlı yetkililere teslim edilmesiyle tören sona erdi.