Toplumun Okulları Projesi
Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Faruk Kaymakcı: 'Bugünkü proje, Türkiye'nin aslında en güzide okullarını bir araya getiren bir sivil toplum kuruluşunun kendi üyeleri arasında etkileşimini, aynı zamanda diğer Avrupa ülkelerindeki muhataplarıyla etkileşimi ve iletişimini artırmak, öğrencilerine burs imkanlarını artırmak amacına yönelik' 'Avrupa kıtasının her yönüyle bir parçası olan Türkiye'nin çıkarlarını koruması ve istediği noktaya, güçlü bir Türkiye haline gelebilmesi için AB'nin merkezinde yer alması gerekir. Dolayısıyla Türkiye için AB üyeliği bir seçenek değil, adeta bir zorunluluk'
Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Faruk Kaymakcı, Toplumun Okulları Projesi'ne ilişkin, "Bugünkü proje, Türkiye'nin aslında en güzide okullarını bir araya getiren bir sivil toplum kuruluşunun kendi üyeleri arasında etkileşimini, aynı zamanda diğer Avrupa ülkelerindeki muhataplarıyla etkileşimi ve iletişimini artırmak, öğrencilerine burs imkanlarını artırmak amacına yönelik." dedi.
Türk Eğitim Vakıfları Dayanışma Konseyi Liseleri Derneği (TEVDAK) tarafından yürütülen ve AB tarafından desteklenen "Toplumun Okulları: Toplum Destekli Okulların Kapasitesinin artırılması" projesi kapsamında düzenlenen Network Geliştirme Etkinliği, Kabataş Erkek Lisesinde gerçekleştirildi.
Etkinlikte konuşan Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Faruk Kaymakcı, AB sivil toplum destek programı çerçevesinde düzenlenen projenin uygulamaya geçişi dolayısıyla toplum destekli okulların yönetici ve öğrencileriyle bir araya geldiklerini belirtti.
AB Başkanlığı olarak sivil toplum çalışmalarını desteklediklerini kaydeden Kaymakcı, "Bugünkü proje, Türkiye'nin aslında en güzide okullarını bir araya getiren bir sivil toplum kuruluşunun kendi üyeleri arasında etkileşimini, aynı zamanda diğer Avrupa ülkelerindeki muhataplarıyla etkileşimi ve iletişimini artırmak, öğrencilerine burs imkanlarını artırmak amacına yönelik. Bu sayede Edirne'den Erzurum'a, Ankara'dan İstanbul'a 15 tane Türkiye'nin gururu olan lisenin yöneticileri bir araya gelecekler." şeklinde konuştu.
Proje sayesinde eğitimin kalitesini artırmayı hedeflediklerini vurgulayan Kaymakcı, şöyle devam etti:
"Gençlerimizin AB ülkelerinde burs ve eğitim olanaklarından daha fazla yararlanmasını sağlamak amacıyla, aynı zamanda kendi okullarındaki niteliğin artması amacıyla çeşitli toplantılar yapılacak. Biz de AB Başkanlığı olarak bu süreci destekliyoruz. Türkiye'deki liselerin niteliğinin artması çok önemli. Diğer Avrupa ülkelerinin liselerdeki eğitim, değişim programları, yönetim şekilleri de incelenebilir. Dolayısıyla gerek bugün içinde bulunduğumuz Kabataş Lisesi, gerek diğer seçkin okullarımız bizim aslında gururumuz. Geçmişimize baktığımız zaman bu okullardan yetişen gerçekten çok nitelikli üst düzey yöneticilerimiz, firma yöneticileri, doktorlarımız var. Dolayısıyla bu çalışma Türkiye'nin insan kalitesini yükseltmeye yönelik proje."
- "Türkiye için AB üyeliği bir seçenek değil, adeta bir zorunluluk"
Türkiye siyaseti, ekonomisi, yatırımı, ticareti ve tarihi kültürü açısından bakıldığında bir Avrupa ülkesi olduğuna dikkati çeken Kaymakcı, "Bugün bu gerçeği bizim tespit etmemiz lazım. AB, 6 ülkeyle başlayıp bugün 28 ülkeli bir blok haline dönüştü. AB artık Avrupa kıtasının neredeyse birçok konuda tek karar alıcısı noktasına geldi." diye konuştu.
Kaymakcı, "Avrupa kıtasının her yönüyle bir parçası olan Türkiye'nin çıkarlarını koruması ve istediği noktaya, güçlü bir Türkiye haline gelebilmesi için AB'nin merkezinde yer alması gerekir. Dolayısıyla Türkiye için AB üyeliği bir seçenek değil, adeta bir zorunluluk. Türkiye AB ülkelerinden gelen olumsuz mesajlara rağmen, oralarda yaşanan belli güçlüklere rağmen bu süreçten vazgeçmemelidir." dedi.
Hükümetin de kararlı bir şekilde AB üyelik sürecini vurguladığına değinen Kaymakcı, şunları kaydetti:
"Biz aslında şunu da söylüyoruz; AB'nin karşılaştığı birçok sorunun, meselenin çözümünde Türkiye anahtar ülkedir. Gerek Avrupa'nın savunmasında, güvenliğinde, yasa dışı göçle mücadelede, terörle mücadelede, enerji açığının giderilmesinde ve Avrupa ekonomilerinin gerek Orta Doğu'ya gerek Afrika'ya Orta Asya açılımında Türkiye anahtar bir ülke. Bizim resmi büyük görmemiz gerekir. Türkiye'nin AB üyelik sürecinin de bu küresel sınamalar karşısında kaçınılmaz olduğunu görmemiz lazım. AB üyelik süreci zor bir süreç. Üyelik kadar bu süreç de çok önemli. Müzakerelere başlamakla Türkiye birçok reformu gerçekleştirdi. Yüzde 7'lik büyüme, yılda 15-16 milyon dolarlık yatırım çekme oranlarına ulaştı. Avrupa'dan gelen çatlak seslere rağmen, dün Kıbrıs'la ilgili alınan kararlara rağmen Türkiye bu yolda kararlılıkla ilerleyecek. Biz Kıbrıs'ı Türkiye'nin üyeliğini zayıflatma unsuru olarak kullanılmasını da doğru bulmuyoruz. Bizim amacımız AB'nin barış projesi olması. AB'nin tüm Avrupa ülkelerine adil bir birlik olması. Bugün beni sevindiren bir unsur oldu. Gençlerimiz ön yargısız ve çok daha istekli. 'Üyelik koşullarını yerine getirmiş bir Türkiye'nin AB üye olabileceğine inanıyor musunuz?' sorusuna olumlu cevap oranı yüzde 67. Ben bu oranı önemsiyorum, gelecek bu gençlerin."
Etkinliğe katılan yaklaşık 150 öğrenci Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Faruk Kaymakcı'nın sunumuna cep telefonlarından katılarak görüşlerini bildirdi.
Kaynak: AA
Türk Eğitim Vakıfları Dayanışma Konseyi Liseleri Derneği (TEVDAK) tarafından yürütülen ve AB tarafından desteklenen "Toplumun Okulları: Toplum Destekli Okulların Kapasitesinin artırılması" projesi kapsamında düzenlenen Network Geliştirme Etkinliği, Kabataş Erkek Lisesinde gerçekleştirildi.
Etkinlikte konuşan Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Faruk Kaymakcı, AB sivil toplum destek programı çerçevesinde düzenlenen projenin uygulamaya geçişi dolayısıyla toplum destekli okulların yönetici ve öğrencileriyle bir araya geldiklerini belirtti.
AB Başkanlığı olarak sivil toplum çalışmalarını desteklediklerini kaydeden Kaymakcı, "Bugünkü proje, Türkiye'nin aslında en güzide okullarını bir araya getiren bir sivil toplum kuruluşunun kendi üyeleri arasında etkileşimini, aynı zamanda diğer Avrupa ülkelerindeki muhataplarıyla etkileşimi ve iletişimini artırmak, öğrencilerine burs imkanlarını artırmak amacına yönelik. Bu sayede Edirne'den Erzurum'a, Ankara'dan İstanbul'a 15 tane Türkiye'nin gururu olan lisenin yöneticileri bir araya gelecekler." şeklinde konuştu.
Proje sayesinde eğitimin kalitesini artırmayı hedeflediklerini vurgulayan Kaymakcı, şöyle devam etti:
"Gençlerimizin AB ülkelerinde burs ve eğitim olanaklarından daha fazla yararlanmasını sağlamak amacıyla, aynı zamanda kendi okullarındaki niteliğin artması amacıyla çeşitli toplantılar yapılacak. Biz de AB Başkanlığı olarak bu süreci destekliyoruz. Türkiye'deki liselerin niteliğinin artması çok önemli. Diğer Avrupa ülkelerinin liselerdeki eğitim, değişim programları, yönetim şekilleri de incelenebilir. Dolayısıyla gerek bugün içinde bulunduğumuz Kabataş Lisesi, gerek diğer seçkin okullarımız bizim aslında gururumuz. Geçmişimize baktığımız zaman bu okullardan yetişen gerçekten çok nitelikli üst düzey yöneticilerimiz, firma yöneticileri, doktorlarımız var. Dolayısıyla bu çalışma Türkiye'nin insan kalitesini yükseltmeye yönelik proje."
- "Türkiye için AB üyeliği bir seçenek değil, adeta bir zorunluluk"
Türkiye siyaseti, ekonomisi, yatırımı, ticareti ve tarihi kültürü açısından bakıldığında bir Avrupa ülkesi olduğuna dikkati çeken Kaymakcı, "Bugün bu gerçeği bizim tespit etmemiz lazım. AB, 6 ülkeyle başlayıp bugün 28 ülkeli bir blok haline dönüştü. AB artık Avrupa kıtasının neredeyse birçok konuda tek karar alıcısı noktasına geldi." diye konuştu.
Kaymakcı, "Avrupa kıtasının her yönüyle bir parçası olan Türkiye'nin çıkarlarını koruması ve istediği noktaya, güçlü bir Türkiye haline gelebilmesi için AB'nin merkezinde yer alması gerekir. Dolayısıyla Türkiye için AB üyeliği bir seçenek değil, adeta bir zorunluluk. Türkiye AB ülkelerinden gelen olumsuz mesajlara rağmen, oralarda yaşanan belli güçlüklere rağmen bu süreçten vazgeçmemelidir." dedi.
Hükümetin de kararlı bir şekilde AB üyelik sürecini vurguladığına değinen Kaymakcı, şunları kaydetti:
"Biz aslında şunu da söylüyoruz; AB'nin karşılaştığı birçok sorunun, meselenin çözümünde Türkiye anahtar ülkedir. Gerek Avrupa'nın savunmasında, güvenliğinde, yasa dışı göçle mücadelede, terörle mücadelede, enerji açığının giderilmesinde ve Avrupa ekonomilerinin gerek Orta Doğu'ya gerek Afrika'ya Orta Asya açılımında Türkiye anahtar bir ülke. Bizim resmi büyük görmemiz gerekir. Türkiye'nin AB üyelik sürecinin de bu küresel sınamalar karşısında kaçınılmaz olduğunu görmemiz lazım. AB üyelik süreci zor bir süreç. Üyelik kadar bu süreç de çok önemli. Müzakerelere başlamakla Türkiye birçok reformu gerçekleştirdi. Yüzde 7'lik büyüme, yılda 15-16 milyon dolarlık yatırım çekme oranlarına ulaştı. Avrupa'dan gelen çatlak seslere rağmen, dün Kıbrıs'la ilgili alınan kararlara rağmen Türkiye bu yolda kararlılıkla ilerleyecek. Biz Kıbrıs'ı Türkiye'nin üyeliğini zayıflatma unsuru olarak kullanılmasını da doğru bulmuyoruz. Bizim amacımız AB'nin barış projesi olması. AB'nin tüm Avrupa ülkelerine adil bir birlik olması. Bugün beni sevindiren bir unsur oldu. Gençlerimiz ön yargısız ve çok daha istekli. 'Üyelik koşullarını yerine getirmiş bir Türkiye'nin AB üye olabileceğine inanıyor musunuz?' sorusuna olumlu cevap oranı yüzde 67. Ben bu oranı önemsiyorum, gelecek bu gençlerin."
Etkinliğe katılan yaklaşık 150 öğrenci Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Faruk Kaymakcı'nın sunumuna cep telefonlarından katılarak görüşlerini bildirdi.