Ekvador'daki Grev Ve Protestolar
Hükümetin ulaştırmada sağladığı akaryakıt desteğini kaldırması üzerine başlayan protestolarda yerliler ülke genelinde kara yollarını ulaşıma kapattı Ülkenin çeşitli yerlerinde yaklaşık 50 polis memuru rehin alındı.
Ekvador'da hükümetin ulaştırmada sağladığı akaryakıt desteğini kaldırması üzerine başlayan protestolar devam ediyor.
BBC'nin haberine göre, Ekvador'da akaryakıt sübvansiyonlarının sona ermesine karşı başlayan protesto gösterilerine öncülük eden yerliler, ülke genelinde birçok şehir içi ve şehirler arası yolu ulaşıma kapattı.
Azuay eyaletine bağlı And dağları bölgesinde otomobilin çarptığı bir kişinin, yollarda kurulu barikatların ambulansı engellemesi sonucu hayatını kaybettiği bildirildi.
Ülkede bazı kara yollarının kapatılmasının, petrol sevkiyatını da etkileyerek bazı bölgelerde yakıt sıkıntısına yol açtığı aktarıldı.
Diğer yandan, ülkenin çeşitli yerlerinde yaklaşık 50 polis memurunun rehin alındığı kaydedildi.
- Polis ile göstericiler arasında arbede
Protestoların devam ettiği bazı yerlerde göstericiler ile polis arasında arbede çıktı.
Göstericilere göz yaşartıcı gaz ile müdahale eden güvenlik güçlerine protestocular taş atarak karşılık verdi.
Ekvador Yerli Halklar Konfederasyonundan (Conaie) yapılan açıklamada, yerli halkların yaşadığı bölgelerde, yerlilere ait topraklara yaklaşan polis ve askerlerin alıkonulacağı ve "yerli adaletle" karşı karşıya kalacağı, "istisnai durum" ilan edildiği bildirildi.
Ülkenin kuzeyindeki yerli Kayambi halkının lideri Luis Iguamba, hükümet üzerindeki baskıyı sürdüreceklerini söyledi.
Iguamba, "Herkes için savaşıyoruz ve hepimizin sahip olduğu haklar için mücadele ediyoruz. Bu yüzden, herkes uyanık olmalı ve mücadeleye devam etmeli. Grevi radikalleştirelim." dedi.
- Gıda fiyatlarını artıranlara gözaltı
Ekvador halkı, akaryakıt sübvansiyonlarının kaldırılmasının tüketim mallarının fiyatlarını artırdığını söylerken, hükümet, gıda fiyatlarını artırdığı tespit edilen yaklaşık 20 kişinin gözaltına alındığını belirtti.
Yetkililer, söz konusu kişilerin, fiyat kontrolüne tabi tutulan mısır, soğan, havuç ve patates gibi ürünler için fazla ücret aldıklarını söyledi.
İçişleri Bakanı Maria Romo, yaptığı açıklamada, "Fiyatların yükseltilmesi için hiçbir gerekçe yok." dedi.
- Ülkede olağanüstü hal ilan edilmişti
Ekvador Devlet Başkanı Lenin Moreno hükümetinin Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yaptığı anlaşma gereği ulaştırma alanında sağlanan akaryakıt desteklerini kaldırmasına tepki olarak başlatılan ulusal grev, hükümet karşıtı protestolara ve yer yer şiddet eylemlerine dönüşmüştü.
Başkent Quito'nun tarihi merkezinde protestoları takip eden gazeteciler, polis tarafından darp edilmiş, kuzeydeki Guayaquil kentinde yağma olayları görülmüştü.
Devlet Başkanı Moreno, ülkede geçen hafta yapılan ulaştırma grevi ve buna bağlı olarak çıkan olaylar nedeniyle İçişleri Bakanı Maria Paula Romo ve Savunma Bakanı Oswaldo Jarrin ile düzenlediği güvenlik zirvesinin ardından tüm ülkede olağanüstü hal ilan edildiğini duyurmuştu.
Moreno'nun ilan ettiği 60 günlük olağanüstü hal, hükümete ulaşım ve gösteri haklarını kısıtlama, orduyu yollara ve şehir meydanlarına çıkarma imkanları sağlıyor.
Akaryakıt desteğine ilişkin Moreno, daha sonra "Herkes iyi duysun, başıboşluk bitti." ifadesini kullanmış ve desteği kesme kararından geri adım atmayacağını vurgulamıştı.
- Olaylarda 350 kişi gözaltına alınmıştı
Quito'da geçen hafta şiddetli protestolara sahne olan Carondelet Sarayı'nda, Savunma Bakanı Oswaldo Jarrin’in de hazır bulunduğu basın toplantısında konuşan İçişleri Bakanı Maria Pula Romo, OHAL çerçevesinde askerin sokağa inmesiyle nispeten sakinleşen olaylarda, ülke genelinde 350 kişinin gözaltına alındığını kaydetmişti.
Bu kişilerden 159'unun, yağmalama olaylarının görüldüğü Guayaquil kentinde yakalandığı belirtilmişti.
- Olayların zararı
Ülke basınındaki haberlere göre, Quito Belediye Başkanı Jorge Yundo, şiddet olayları nedeniyle en az 110 milyon dolarlık zarar oluştuğunu bildirmişti.
Yundo, yolları açmaya çalışan trafik polislerinin hedef alındığını, 10 polis motosikletinin saldırıya uğradığını, bazılarının yakıldığını söylemişti.
- 20'den fazla gazeteci hedef alınmıştı
Öte yandan güvenlik güçlerinin, şiddet olaylarını görüntülemek ve haberleştirmek isteyen gazetecileri de hedef alması dikkati çekmişti.
Bölge basınındaki haberlerde, protestoları takip eden 20'den fazla gazetecinin saldırıya uğradığı kaydedilmişti.
Ekvador polisinin göstericilere uyguladığı orantısız şiddet de tepki görmüştü.
Amerikalılar Arası İnsan Hakları Komisyonu (IACHR) ve STK’lerin yanı sıra Ekvador’un resmi kamu denetçiliği kurumu Defensoria del Pueblo da aşırı şiddetten ötürü güvenlik güçlerini kınamıştı.
Ekvador polisinin yerdeki bir göstericinin üzerinden motorla geçmesi, başka bir polis ekibinin ise bir göstericiyi sürüklemesi, ülke gündeminde yoğun tartışmalara neden olmuştu.
Göstericilerin de şiddete başvurduğu Ekvador’da protestocuların Ekvador Kızılhaçına ait bir ambulansı taşlaması büyük tepki çekmiş ve olay sonrası Kızılhaç ve diğer kurumlar, göstericileri kınamıştı.
Kaynak: AA
BBC'nin haberine göre, Ekvador'da akaryakıt sübvansiyonlarının sona ermesine karşı başlayan protesto gösterilerine öncülük eden yerliler, ülke genelinde birçok şehir içi ve şehirler arası yolu ulaşıma kapattı.
Azuay eyaletine bağlı And dağları bölgesinde otomobilin çarptığı bir kişinin, yollarda kurulu barikatların ambulansı engellemesi sonucu hayatını kaybettiği bildirildi.
Ülkede bazı kara yollarının kapatılmasının, petrol sevkiyatını da etkileyerek bazı bölgelerde yakıt sıkıntısına yol açtığı aktarıldı.
Diğer yandan, ülkenin çeşitli yerlerinde yaklaşık 50 polis memurunun rehin alındığı kaydedildi.
- Polis ile göstericiler arasında arbede
Protestoların devam ettiği bazı yerlerde göstericiler ile polis arasında arbede çıktı.
Göstericilere göz yaşartıcı gaz ile müdahale eden güvenlik güçlerine protestocular taş atarak karşılık verdi.
Ekvador Yerli Halklar Konfederasyonundan (Conaie) yapılan açıklamada, yerli halkların yaşadığı bölgelerde, yerlilere ait topraklara yaklaşan polis ve askerlerin alıkonulacağı ve "yerli adaletle" karşı karşıya kalacağı, "istisnai durum" ilan edildiği bildirildi.
Ülkenin kuzeyindeki yerli Kayambi halkının lideri Luis Iguamba, hükümet üzerindeki baskıyı sürdüreceklerini söyledi.
Iguamba, "Herkes için savaşıyoruz ve hepimizin sahip olduğu haklar için mücadele ediyoruz. Bu yüzden, herkes uyanık olmalı ve mücadeleye devam etmeli. Grevi radikalleştirelim." dedi.
- Gıda fiyatlarını artıranlara gözaltı
Ekvador halkı, akaryakıt sübvansiyonlarının kaldırılmasının tüketim mallarının fiyatlarını artırdığını söylerken, hükümet, gıda fiyatlarını artırdığı tespit edilen yaklaşık 20 kişinin gözaltına alındığını belirtti.
Yetkililer, söz konusu kişilerin, fiyat kontrolüne tabi tutulan mısır, soğan, havuç ve patates gibi ürünler için fazla ücret aldıklarını söyledi.
İçişleri Bakanı Maria Romo, yaptığı açıklamada, "Fiyatların yükseltilmesi için hiçbir gerekçe yok." dedi.
- Ülkede olağanüstü hal ilan edilmişti
Ekvador Devlet Başkanı Lenin Moreno hükümetinin Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yaptığı anlaşma gereği ulaştırma alanında sağlanan akaryakıt desteklerini kaldırmasına tepki olarak başlatılan ulusal grev, hükümet karşıtı protestolara ve yer yer şiddet eylemlerine dönüşmüştü.
Başkent Quito'nun tarihi merkezinde protestoları takip eden gazeteciler, polis tarafından darp edilmiş, kuzeydeki Guayaquil kentinde yağma olayları görülmüştü.
Devlet Başkanı Moreno, ülkede geçen hafta yapılan ulaştırma grevi ve buna bağlı olarak çıkan olaylar nedeniyle İçişleri Bakanı Maria Paula Romo ve Savunma Bakanı Oswaldo Jarrin ile düzenlediği güvenlik zirvesinin ardından tüm ülkede olağanüstü hal ilan edildiğini duyurmuştu.
Moreno'nun ilan ettiği 60 günlük olağanüstü hal, hükümete ulaşım ve gösteri haklarını kısıtlama, orduyu yollara ve şehir meydanlarına çıkarma imkanları sağlıyor.
Akaryakıt desteğine ilişkin Moreno, daha sonra "Herkes iyi duysun, başıboşluk bitti." ifadesini kullanmış ve desteği kesme kararından geri adım atmayacağını vurgulamıştı.
- Olaylarda 350 kişi gözaltına alınmıştı
Quito'da geçen hafta şiddetli protestolara sahne olan Carondelet Sarayı'nda, Savunma Bakanı Oswaldo Jarrin’in de hazır bulunduğu basın toplantısında konuşan İçişleri Bakanı Maria Pula Romo, OHAL çerçevesinde askerin sokağa inmesiyle nispeten sakinleşen olaylarda, ülke genelinde 350 kişinin gözaltına alındığını kaydetmişti.
Bu kişilerden 159'unun, yağmalama olaylarının görüldüğü Guayaquil kentinde yakalandığı belirtilmişti.
- Olayların zararı
Ülke basınındaki haberlere göre, Quito Belediye Başkanı Jorge Yundo, şiddet olayları nedeniyle en az 110 milyon dolarlık zarar oluştuğunu bildirmişti.
Yundo, yolları açmaya çalışan trafik polislerinin hedef alındığını, 10 polis motosikletinin saldırıya uğradığını, bazılarının yakıldığını söylemişti.
- 20'den fazla gazeteci hedef alınmıştı
Öte yandan güvenlik güçlerinin, şiddet olaylarını görüntülemek ve haberleştirmek isteyen gazetecileri de hedef alması dikkati çekmişti.
Bölge basınındaki haberlerde, protestoları takip eden 20'den fazla gazetecinin saldırıya uğradığı kaydedilmişti.
Ekvador polisinin göstericilere uyguladığı orantısız şiddet de tepki görmüştü.
Amerikalılar Arası İnsan Hakları Komisyonu (IACHR) ve STK’lerin yanı sıra Ekvador’un resmi kamu denetçiliği kurumu Defensoria del Pueblo da aşırı şiddetten ötürü güvenlik güçlerini kınamıştı.
Ekvador polisinin yerdeki bir göstericinin üzerinden motorla geçmesi, başka bir polis ekibinin ise bir göstericiyi sürüklemesi, ülke gündeminde yoğun tartışmalara neden olmuştu.
Göstericilerin de şiddete başvurduğu Ekvador’da protestocuların Ekvador Kızılhaçına ait bir ambulansı taşlaması büyük tepki çekmiş ve olay sonrası Kızılhaç ve diğer kurumlar, göstericileri kınamıştı.