Yedideğirmenler'de Mısır Unu Mesaisi

Giresun'da bulunan Yedideğirmenler Tabiat Parkı içerisindeki asırlık değirmenlerde köy halkının mısır öğütme mesaisi başladı Tabiat parkı, değirmenlerin üzerinden akan şelaleler, akarsular ile doğal güzellikleri sunarken, dağlık alandaki obruklar ve mağaralar da maceraperestleri bölgeye çekiyor.

Yedideğirmenler'de Mısır Unu Mesaisi
GÜLTEKİN YETGİN - Giresun'da adını içerisindeki değirmenlerden alan Yedideğirmenler Tabiat Parkı'ndaki 250-300 yıllık değirmenler bugünlerde mısır öğütmek için kullanılıyor.

Espiye ilçesinde 103 hektarlık alandaki tabiat parkı, değirmenlerin üzerinden akan şelaleler, akarsular ile büyülerken, dağlık alandaki obruklar ve mağaralar maceraperestleri bölgeye çekiyor. Tabiat parkında yer alan kemer köprüler ise yemyeşil doğayla bütünleşmiş şekilde konuklarını ağırlıyor.

Tüm bu güzelliklerin yanı sıra 250-300 yıllık değirmenlerin yöre halkı tarafından hala kullanılması da parkı yaşayan bir kültür hazinesine dönüştürüyor. Akkaya, Yeniköy ve Avluca köyleri sınırlarındaki tabiat parkında yer alan değirmenler, akarsuların debilerinin yükselmesiyle dönmeye başladı. Köylerde tarlalardan hasat edilen mısırlar, kurutulduktan sonra un yapılmak üzere değirmenlere getiriliyor.

Akkaya Muhtarı Fahrettin Kılıç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tabiat parkında 7 değirmen bulunduğunu söyledi. Geçmişten bu yana kullanılan değirmenlere vatandaşların sahip çıktığını belirten Kılıç, "Değirmenler bozulduğunda aileler bir araya gelip tamirat yaptırıyor. Şu anda mısır zamanı geldi. Bozuk değirmen varsa şu anda tamirat yaptırılır." dedi.

Kılıç, yazın ara verilen mısır öğütme işlemine yeniden başlandığını ifade ederek kış boyunca değirmenlerin mısır için döneceğini aktardı.

Akkaya köyündeki değirmeni mısır öğütmek için kullanan Ziynettin Kılıç ise tarladan hasat ettikleri mısırları kuruttuktan sonra değirmene getirdiklerini anlattı.

Kendi köyü ve çevre köydeki insanların mısır öğütmek için değirmenleri kullandığını ifade eden Kılıç, "Yaklaşık 1 ton mısır yetiştirebiliyoruz. Mısırları öğütüp yemeklerde, çorbada, balıkta, hamside kullanıyoruz. Onun dışında hayvanlara da veriyoruz. Bazen il dışına bazen de çevredeki yakınlarımıza hediye veriyoruz." diye konuştu.

Kılıç, değirmenlerin çok eski olduğuna işaret ederek "Babaannem anlatırdı, eskiden burada su yokmuş, su akmaya başlayınca da değirmen yapılmış. Her ailenin burada bir değirmeni varmış. Günümüzde ürün de azaldı, isteyen istediği değirmende öğütüyor. 10 günde bir geliyoruz. En az yaz aylarında kullanılıyor." dedi.

- Değirmen sayısının çok olması avantaj

Değirmende mısır öğüten Yasemin Ök de değirmen sayısının çok olmasının köylüler açısından avantaj olduğuna dikkati çekerek değirmenlerin arızalanmasından etkilenmediklerini dile getirdi.

Bu aydan itibaren değirmenlerin çalışmasının yoğunlaşacağını kaydeden Ök, "Köylüler olarak hepsini kullanabiliyoruz. Bu işten para kazanıp değirmen işleten biri yok. Kendimiz değirmeni çalıştırıyoruz, kendi işimizi görüyoruz. Çocuklar bile bu değirmenleri çalıştırabiliyor." dedi.

Kaynak: AA