Kanser Tedavisinde Zerdeçallı İlaç Çalışması
Zerdeçaldan elde edilen 'curcumin' molekülü ile kanser tedavisinde başarılı sonuçlar elde eden KTO Karatay Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mutlu Demiray, geliştirdiği formülasyonuna ilaç ruhsatı almak için çalışma başlattı Sağlık Bilimleri Üniversitesi bünyesindeki Teknopark'ta yerli ve milli ilaç çalışmalarını sürdüren Prof. Dr. Mutlu Demiray: 'Burada da zerdeçalın özünde bulunan 'curcumin' adı verilen molekülün, kanser tedavisinde işe yaradığı binlerce çalışma ile gösterildi. Yaklaşık 6 yıldır biz de çalışıyoruz. Dünyadaki ilk yayınlardan birini yaptık. Bir hastanın zerdeçal ile iyileşebileceğini gösterdik' 'Bugün ruhsata başvuracak konuma geldik. Önümüzdeki 1 yıl içerisinde bunun ruhsatlandırma işlemlerinin başlamasını istiyoruz, hedefliyoruz. Binlerce hastada uyguladık, bir sürü sonuç elde ettik'
Demiray, Sağlık Bilimleri Üniversitesi bünyesindeki Teknopark'ta Ar-Ge ve inovasyon alanında çalışma yürütüyor. Zencefilgiller familyasından sarı çiçekli, büyük yapraklı otsu bitki zerdeçalı, kanser tedavisinde kullanan Demiray, kullandığı yöntem ve formülasyonuna patent aldı.
Prof. Dr. Mutlu Demiray, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yerli ve milli ilaç çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.
Doğal geleneksel moleküllerin insanlığın hizmetine sunulmasına öncülük edebileceğini aktaran Demiray, bu konuda büyük ilaç firmaları ile rekabet etmenin zorluğuna dikkati çekti.
Demiray, geleneksel ve doğal moleküllerin modern yöntemlerle etki mekanizmaları açıklanarak, insanlığın hizmetine sunulmasının önemli olduğunu dile getirerek, şunları belirtti:
"Burada da zerdeçalın özünde bulunan 'curcumin' adı verilen molekülün, kanser tedavisinde işe yaradığı binlerce çalışma ile gösterildi. Yaklaşık 6 yıldır biz de çalışıyoruz. Dünyadaki ilk yayınlardan birini yaptık. Bir hastanın zerdeçal ile iyileşebileceğini gösterdik. Daha fazla hastamız da var, bunların da yayınlarını hazırlıyoruz. Bu alanda zerdeçalın, nano formülasyonlarla tümöre spesifik etkileyeceği şekilde dizaynlara öncülük edebiliriz. Bunlar da büyük ilaç firmalarının ürettiği ilaçlar kadar etkili olacaktır. Etkinliklerinde kesinlikle bir azalma olacağına inanmıyorum. Onun için bu konuda öncülük edebiliriz. Ülkemizde bunları ileri seviyelere taşıyabilecek bilgi, görgü var."
Kanserdeki proteinlerin önemine değinen Demiray, bunların bir türlü tedavi edilemediğinin hayvan deneylerinde de ortaya çıktığını anlattı.
- "Nano formülasyonlarımız var"
Demiray, kanser tedavisinde zerdeçalın etkisine işaret ederek, şöyle devam etti:
"Bunun ilacı zerdeçal. Kansere 'curcumin' verirseniz, bunu ortadan kaldırıyorsunuz. Kanser hastalarında bu protein olduğunu gösterdik. Bununla birlikte bu denli yöntemlerle başka mutasyon olduğunu gösterdik. Zerdeçal ile bir akıllı ilacı birlikte kullandığımızda o tümörü tedavi edebildik. Ama tek başına akıllı ilaç tedavi etmiyordu. Ne zaman zerdeçalla bir araya getirdik o zaman başarılı olabiliyorsunuz. Zerdeçalın özündeki 'curcumin' maddesi kana geçmiyor, yağda çözülüyor. Direkt bunu damara vererek veya kana geçecek formülasyonu yapabilirseniz, zerdeçal kanserde çok işe yarayacak. Bunu yaptık ve gösterdik. Ama bir basamak ötesine geçmek lazım. Sadece tümörde biriktirecek yöntemlerimiz var. Nano formülasyonlarımız var. Şimdi yeni bir ekip topladık. Milli ilaç politikasının bir parçası olarak yetişmiş olan teknologlarımızla birlikte zerdeçalı direkt tümöre gönderecek metodu patentleyeceğiz. Zaten mevcut patentli bir formülümüz var. İkinci bir formülasyonla insanlığın hizmetine sunmayı amaçlıyoruz. Bu alanda çok başarılı olabiliriz."
- "Ruhsata başvuracak konuma geldik"
Zerdeçal ile tedavi yöntemini uyguladığı bir hastanın sağlığına kavuştuğunu ifade eden Demiray, şunları kaydetti:
"Yaklaşık 5 yıl oldu. Hastamız, tükürük bezi kanseriydi, tüm akciğere yayılmıştı. Bunda bu tedavi metodunu kullandık. Hastamız sağlığına kavuştu. Çok iyi oldu, iyilik hali devam ediyor. En önemli tarafı bu. Uluslararası yayına da verdik. Bilimsel makalesini de yayınladık. Bu çalışmalarla son aşamaya kadar getirdik. Bugün ruhsata başvuracak konuma geldik. Önümüzdeki 1 yıl içerisinde bunun ruhsatlandırma işlemlerinin başlamasını istiyoruz, hedefliyoruz. Binlerce hastaya uyguladık, bir sürü sonuç elde ettik. Bunları yayınlamaya başlıyoruz, uluslararası dergilerde yazıyoruz, kongrelerde sunduk."