'Dövizdeki İstikrarsızlık Operasyondur'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dövizdeki istikrarsızlık ülkemize yönelik operasyondur. Terör örgütleriyle yapamadıklarını döviz kurunu döviz kurşunu haline getirdikleri ekonomi silahıyla gerçekleştirmek istiyorlar. Allah’ın izniyle Türkiye bu saldırının da üstesinden gelecektir” dedi.

Milletlerin tarihlerinde dönem noktaları olduğunu söyleyen Erdoğan, “Bizim tarihimizde de pek çok dönüm noktası bulunuyor. Bölgemize birlikte ülkemizi de kendi senaryolarına karşı biçimlendirmeye çalışanların karşısına kendi hedeflerimizle çıkma kararlığımızın ardından. Geldiğimizden asla pişman değiliz. Başı dik ve alnı dik şekilde geleceğe umutla bakmamızı buna borçluyuz. Bunun da elbette bir bedeli var. Bu bedeli kimi zaman teröre karşı yürüttüğümüz mücadelede verdiğimiz şehit ve gazilerle ödüyoruz. Kimi zaman uluslararası alanda eşi görülmemiş çifte standartlara maruz kalarak ödüyoruz. Kimi zaman ekonomik faturalarla ödüyoruz. Elini vicdanına koyan herkes Türkiye’nin ne sınırları içinde ne dışında maruz kaldığı terör saldırılarının ne uluslararası alanda karşı kaldığı riyakarlığı hak edecek bir meselesi bulunmuyor. Mesele terörle mücadelede bizden istenen ne. Suriye’den, Irak’tan DEAŞ, PKK’ya kadar üstelik bu pek çoğunun yalan yanlış olduğu daha sonra ortaya çıkan istihbarat bilgilerine dayanarak devasa operasyon yapanların kaderi. Kaldı ki stratejik ortaklığımız da var. Terörle mücadele herkese hak görülüyor. Konu Türkiye olunca işin rengi birden değişiyor. Biz ülkemize yapılan saldırılar karşısında adeta yalnız bırakılmış bir ülkeyi Reyhanlı’dan 127 roket ve top saldırısı yapılırken, bunlar ne yapıyordu biliyor muydunuz? Ülkemize daha önce konuşlandırılmış hava savunma sistemlerini hemen geri çekiyordu. Bize parayla satmadıkları silahları terör örgütlerine bedava verdiler. Topraklarımızı korumak ve milletimizin can ve mal güvenliğini sağlamak için alternatif arayışlara girdiğimizde de sakın ha diyorlar. Bizim bu tür dayatmaları kabul etmemiz mümkün değil” dedi.
“F 35’LERİ VERMEZLERSE BİZ ÜRETİRİZ”
Türkiye’nin gerekirse kendi silahlarını yapabileceğini kaydeden Erdoğan, “Türkiye’nin 400’lere ihtiyacı var. Bunun anlaşması bitmiştir. İnşallah en kısa zamanda alınacak. Türkiye’nin F35’lere de ihtiyacı var. Verirler vermezler onu bilemem. Verdikleri takdirde anlaşmaya uyduklarını görürüz. Biz ortaklığımızın gereği 900 milyon dolar ödeme yaptık. 120 F35’in bize verilmesi gerekiyor. Artık dünya tek ülkeden ibaret değil. Çok alternatifleri var. Veya üretiriz. İnsansız hava araçlarını vermediler. Şimdi biz üretiyoruz. Kötü komşu bizi de ev sahibi yaptı” şeklinde mesaj verdi.
ABD ve AB’nin Türkiye’ye karşı çifte standart içinde olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kendilerinin dünyanın dört bir yanında ne tür faaliyetler içinde olduklarını çok iyi biliyoruz. Güvenilirlik testi yapılacaksa bu testten alnının akıyla çıkacak tek taraf Türkiye’dir. Hem Avrupa, hem Amerika defalarca sınıfta kaldı. Biz buna rağmen yükümlülüklerimize bağlı kaldık. Ülkemizle ilgili ABD’de açılan ve birçok mahkumiyetle sonuçlanan davaların bir örneği başka ülkede yok. İzmir’de hukuk içinde büyüyen davayı Türkiye’yi askeri ve ekonomik alanda çökertmek gayreti içine girilmesini mantıkla izah mümkün değildir. AB müzakerelerinde o çok önemli kriterleri nasıl fırıldak gibi döndürdüklerini herkes biliyor. Başkalarını tam üye yapanlar, Türkiye’yi dışlamak için kendilerini inkar etmekten çekinmiyorlar.”
“DÖVİZ KURŞUNU”
Türkiye düşmanlarının döviz kurunu kurşun gibi silah olarak kullanmak istediklerini belirten Erdoğan, “Türkiye’de döviz kurunun böyle yüksek rakamları çıkartılmasını görmek için allame olmaya gerek yok. Dövizdeki istikrarsızlık ülkemize yönelik operasyondur. Terör örgütleriyle yapamadıklarını, döviz kurunu döviz kurşunu haline getirdikleri ekonomi silahıyla gerçekleştirmek istiyorlar. Allah’ın izniyle nice ihanetleri tepeleyen Türkiye bu saldırının da üstesinden gelecektir. İhracatımız yükselmeye devam ediyor, üretim çarkları dönüyor. Döviz kuru ne olacak diyenler varsa, onlara şunu diyoruz: Bu da geçer ya hu! Bunlar geçer yahu derken, diğer taraftan da teknik olarak üzerimize düşenleri yapıyoruz. Ekonomi yönetimimiz gereken bütün tedbirleri alıyor. Yeter ki bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım, hep birlikte Türkiye olalım. Bunu sağladığımızda diğer sıkıntıların birer birer çözüm yoluna girdiğini göreceğiz. Güçlü siyaset ancak güçlü ordu ve güçlü bir ekonomiyle hayata geçirilebilir. Türkiye hem siyaset, hem askeri, hem ekonomi alanında bunu hak ediyor. Ordumuzu ihanet çetelerinden arındırdığımız ölçüde askeri gücümüzün arttığını görüyoruz. Bilhassa 15 Temmuz sonrası bunun emarelerine şahit olduk. Biz bu orduyla değil terör örgütlerini, Allah’ın izniyle yedi düveli önümüze katar cehenneme kadar kovalarız. Askerlerimizin eğitim ve morali her gün daha da yükseliyor. Milletimiz ordusuna canı pahasına sahip çıkıyor” ifadelerini kullandı.
Törene Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler ve kuvvet komutanları katıldı.
(Ahmet Faruk Çabuk - Hakan Gönül - Hüseyin Tokmak/İHA)
