Orman Yangınlarıyla 30 Yıldır Mücadele Ediyor
İzmir Orman Bölge Müdürlüğünde geçici işçi olarak çalışmaya başlayan ve başarılı çalışmaları nedeniyle bir süre sonra ekip çavuşluğuna yükselen 30 yıllık orman işçisi Hamza Özcan, yaşamını orman yangınlarıyla mücadeleye adadı Hamza Özcan: 'Ormanlar yanınca çok üzülüyorum, söndürdüğümüz zaman ise çok mutlu oluyorum. Yangına müdahale ederken kendimizi kaybediyoruz. Yanan her ağaca evladım gibi üzülüyorum' Özdere Orman İşletme Şefi Mehmet Keskin:'Dumanla ve yangınla uğraştığınız için psikolojik ve fiziki olarak insanları yıpratıyor. Hamza çavuş ekibinin başında yangınlara gittiği zaman bizim gözümüz arkada kalmıyor'
TEZCAN EKİZLER - İzmir'de 30 yıl önce yer ekibinde yangınlara müdahale etmek üzere geçici işçi olarak göreve başlayan Hamza Özcan, hayatını ormanlara adadı.
Manisa'da dünyaya gelen 52 yaşındaki 2 çocuk babası Özcan, 1988 yılında İzmir Orman Bölge Müdürlüğünde geçici işçi olarak çalışmaya başladı.
Yangınlara müdahale için oluşturulan yer ekibinde görev yapan Özcan, Ege ve Akdeniz bölgelerinde çıkan birçok orman yangınının söndürülmesinde görev aldı.
Çalışkanlığıyla müdürlerinin de dikkatini çeken Özcan, İzmir Orman Bölge Müdürlüğünde 2007 yılında kadroya alındı.
Meslekiçi eğitimlerini tamamlamasının ardından 8 yıl önce Özdere İşletme Şefliği bünyesindeki bulunan Ataköy Yangın Söndürme Ekibi'ne çavuş olarak atanan Özcan, yangın sezonunun başladığı haziran ayından itibaren 4 ay boyunca 10 kişilik timiyle 7 gün 24 saat esasına göre çalışarak yangınlara müdahale ediyor.
Ekip üyelerine bölgede çıkabilecek yangınlara karşı sürekli eğitim veren Özcan, vatandaşların mangal yaktığı alanlarda da denetlemelerde bulunuyor. Özcan, kış aylarında ise ekibiyle beraber ormanların bakımını üstleniyor.
- "Yanan her ağaca evladım gibi üzülüyorum"
Hamza Özcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ormanda çalışmaya başlayınca huzur bulduğunu, yaptığı işi çok sevdiği için emekliliği dolmasına rağmen görevini sürdürdüğünü söyledi.
Yangın anonsunu aldığı zaman çok heyecanlandığını belirten Özcan, şunları kaydetti:
"Ormanlar yanınca çok üzülüyorum, söndürdüğümüz zaman ise çok mutlu oluyorum. Yangına müdahale ederken kendimizi kaybediyoruz. Yanan her ağaca evladım gibi üzülüyorum. Bir daha dünyaya gelsem yine bu işi yapardım. Büyük Seferihisar yangının da çok üzüldüm, arkadaşlarımla beraber oturduk, ağladım."
Özcan, ekip çavuşu olarak sorumluluğunun çok olduğunu, yangında hem ekibini koruduğunu hem de orman yangınını söndürmek için mücadele ettiğini ifade etti.
Orman yangınlarının söndürülmesinde zaman zaman ölümle karşı karşıya kaldığına işaret eden Özcan, "İki kere arazözle yangına müdahale etmeye giderken kaza geçirdim. Geçen sene arkadaşım kazada şehit oldu. Menderes yangınında da dozerci arkadaşımız yandı, biz zor kaçtık. Yine de ormanı bırakmayı düşünmedim." değerlendirmesinde bulundu.
- "O yangındaysa gözümüz arkada kalmıyor"
Özdere Orman İşletme Şefi Mehmet Keskin de Özcan'ın mesleğine sevgisiyle herkese örnek olduğunu söyledi.
Yıllardır Özcan ile beraber çalıştığını anlatan Keskin, "30 yıla aşkın bir süredir bu görevde çalışmak kolay değil. Dumanla ve yangınla uğraştığınız için psikolojik ve fiziki olarak insanları yıpratıyor. Hamza çavuş ekibinin başında yangınlara gittiği zaman bizim gözümüz arkada kalmıyor." diye konuştu.
Yangın söndürme ekibinde Özcan ile 10 yıldır beraber çalışan 49 yaşındaki Mustafa Yetik de onu bir amir olarak değil de bir abi, baba olarak gördüğünü aktardı.
Yetik, Hamza Özcan ile yangınlara gittiğinde kendini güvende hissettiğini anlattı.
Kaynak: AA
Manisa'da dünyaya gelen 52 yaşındaki 2 çocuk babası Özcan, 1988 yılında İzmir Orman Bölge Müdürlüğünde geçici işçi olarak çalışmaya başladı.
Yangınlara müdahale için oluşturulan yer ekibinde görev yapan Özcan, Ege ve Akdeniz bölgelerinde çıkan birçok orman yangınının söndürülmesinde görev aldı.
Çalışkanlığıyla müdürlerinin de dikkatini çeken Özcan, İzmir Orman Bölge Müdürlüğünde 2007 yılında kadroya alındı.
Meslekiçi eğitimlerini tamamlamasının ardından 8 yıl önce Özdere İşletme Şefliği bünyesindeki bulunan Ataköy Yangın Söndürme Ekibi'ne çavuş olarak atanan Özcan, yangın sezonunun başladığı haziran ayından itibaren 4 ay boyunca 10 kişilik timiyle 7 gün 24 saat esasına göre çalışarak yangınlara müdahale ediyor.
Ekip üyelerine bölgede çıkabilecek yangınlara karşı sürekli eğitim veren Özcan, vatandaşların mangal yaktığı alanlarda da denetlemelerde bulunuyor. Özcan, kış aylarında ise ekibiyle beraber ormanların bakımını üstleniyor.
- "Yanan her ağaca evladım gibi üzülüyorum"
Hamza Özcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ormanda çalışmaya başlayınca huzur bulduğunu, yaptığı işi çok sevdiği için emekliliği dolmasına rağmen görevini sürdürdüğünü söyledi.
Yangın anonsunu aldığı zaman çok heyecanlandığını belirten Özcan, şunları kaydetti:
"Ormanlar yanınca çok üzülüyorum, söndürdüğümüz zaman ise çok mutlu oluyorum. Yangına müdahale ederken kendimizi kaybediyoruz. Yanan her ağaca evladım gibi üzülüyorum. Bir daha dünyaya gelsem yine bu işi yapardım. Büyük Seferihisar yangının da çok üzüldüm, arkadaşlarımla beraber oturduk, ağladım."
Özcan, ekip çavuşu olarak sorumluluğunun çok olduğunu, yangında hem ekibini koruduğunu hem de orman yangınını söndürmek için mücadele ettiğini ifade etti.
Orman yangınlarının söndürülmesinde zaman zaman ölümle karşı karşıya kaldığına işaret eden Özcan, "İki kere arazözle yangına müdahale etmeye giderken kaza geçirdim. Geçen sene arkadaşım kazada şehit oldu. Menderes yangınında da dozerci arkadaşımız yandı, biz zor kaçtık. Yine de ormanı bırakmayı düşünmedim." değerlendirmesinde bulundu.
- "O yangındaysa gözümüz arkada kalmıyor"
Özdere Orman İşletme Şefi Mehmet Keskin de Özcan'ın mesleğine sevgisiyle herkese örnek olduğunu söyledi.
Yıllardır Özcan ile beraber çalıştığını anlatan Keskin, "30 yıla aşkın bir süredir bu görevde çalışmak kolay değil. Dumanla ve yangınla uğraştığınız için psikolojik ve fiziki olarak insanları yıpratıyor. Hamza çavuş ekibinin başında yangınlara gittiği zaman bizim gözümüz arkada kalmıyor." diye konuştu.
Yangın söndürme ekibinde Özcan ile 10 yıldır beraber çalışan 49 yaşındaki Mustafa Yetik de onu bir amir olarak değil de bir abi, baba olarak gördüğünü aktardı.
Yetik, Hamza Özcan ile yangınlara gittiğinde kendini güvende hissettiğini anlattı.