68. Hasat Bayramı
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli: 'Bu yeni dönemde üreticimizi, çiftçimizi ezdirmeden ama tüketicimizi de gıda enflasyonuna karşı koruyarak Türk tarımını daha iyi yerlere götüreceğiz' 'Hedefimiz bundan sonra çiftçimizin az az harcayarak, çok çok kazanmasını sağlamak, üreticimizi, sektörü daha iyi noktalara getirmek' TİGEM Genel Müdürü İsmail Şanlı: 'Teknolojiyi takip etmek, o donanıma sahip olmak her alanda olduğu gibi tarımda da ön koşuldur' Ankara Valisi Ercan Topaca: 'Tarım, Türkiye'nin olmazsa olmaz ekonomik faaliyetlerinin başında geliyor'.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "Bu yeni dönemde üreticimizi, çiftçimizi ezdirmeden ama tüketicimizi de gıda enflasyonuna karşı koruyarak Türk tarımını daha iyi yerlere götüreceğiz." dedi.
Pakdemirli, Polatlı Tarım İşletmesi Müdürlüğünde düzenlenen 68. Hasat Bayramı törenine katıldı ve biçerdöverle hasat yaptı.
Törende konuşan Pakdemirli, 24 Haziran seçimiyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçildiğini, artık karar alma ve uygulama süreçlerinin kolaylaşacağını söyledi.
Bürokrasinin işleyişinde yasal düzenlemelerin hazırlanması ve güncellenmesinin eski sisteme nazaran çok daha hızlı hale geleceğini vurgulayan Pakdemirli, "Sorunlara hızlı çözümler üretilerek, uygulama aşamalarında hızlı hareket kabiliyeti sağlanacak. Yeni sistemin ilk Tarım ve Orman Bakanı olarak Polatlı'da 68. Hasat Bayramı vesilesiyle sizlerle birlikte olmanın mutluluğunu yaşıyorum." ifadelerini kullandı.
Pakdemirli, hasadın toprak, güneş ve suyun bereketinin bir araya geldiği bir bayram olduğunu dile getirerek, "Hasat bir yıllık emeğin ve bekleyişin semeresinin toplanmasıdır. Buğday ve hasat kültür kodlarımıza yerleşmiş değerlerdir. Hasatla beraber sabır ve alın teriyle geçen bir üretim sezonunun sonunda toprağın bize verdiği ürünleri topluyoruz." diye konuştu.
Eli nasırlı çiftçinin, hasatla bir yıllık emeğinin karşılığını almaya başladığına işaret eden Pakdemirli, şu anda hasadın, ülke genelinde yüzde 80 seviyesinde gerçekleşmiş olduğunu bildirdi.
Pakdemirli, tahılda 35 milyon 815 bin ton, kuru baklagillerde 1 milyon 187 bin ton, patates, şeker pancarı gibi yumru bitkilerde 24,8 milyon ton, yağlı tohumlarda 2,5 milyon ton rekolte beklediklerine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Çiftçimizin, üreticimizin nasırlı elleri ve alın terleriyle hasat edilecek bu ürünler, sofralarımıza ulaşacak. Hayatımızın idamesinde vazgeçilmez unsur olan gıda ürünlerinin üretimini gerçekleştiren tüm üreticilerimize minnettarız. Bakanlık olarak başta hububat olmak üzere ürün piyasalarını, her aşamasında yakından takip ediyoruz."
Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO), bugüne kadar yüzde 50'si lisanlı depolardan ELÜS olarak 1 milyon 700 bin tonluk alım gerçekleştirdiğini belirten Pakdemirli, alımların devam ettiğini ve üreticilere 1,4 milyar liralık ödeme yapıldığını söyledi.
Pakdemirli, ürünün üretilip hasat edilmesinin yetmediğini, depolamanın da önemli olduğunu, depolama işlemlerinin lisanslı depoculukla sağlayacaklarını ifade etti.
Türkiye'de 53 lisanslı depoculuk şirketi toplam 2,4 milyon ton kapasiteyle faaliyet gösterdiğini anlatan Pakdemirli, ülke genelinde TMO'ca belirlenen yerlerde toplam 4,2 milyon ton kapasiteli depo yapımına başlandığını bildirdi.
Pakdemirli, bu depoların yatırım maliyetinin yaklaşık 1,5 milyar lira olduğunu ve tamamının özel sektör eliyle yapıldığını kaydetti.
Tarım sektörünü kalkındırmak, üretimi geliştirmek ve üreticilerin gelirlerini artırmak için her alanda önemli destekler sağladıklarını dile getiren Pakdemirli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Tarımda birçok reformu ve projeyi hayata geçirdik. Tarım sektörü, son 15 yılın 12'sinde büyüyerek son yarım yüzyılın en istikrarlı dönemini yakalamış bulunuyor.Ülkemiz un ve unlu mamuller sektöründe ihracat yapan, ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayan bir yapıya kavuşmuştur. Nitekim buğday unu ihracatında 2002'de 11'inci sıradayken 2005'ten bugüne dünyada birinci sıradayız.Makarna ihracatında ise bugün dünya ikincisiyiz.Bu yıl buğdayda iklimsel nedenlerden dolayı çok düşük bir azalış bekliyoruz. Ancak bu azalış, buğday üretimindeki yeterliliğimizi etkilemeyecektir. Bakanlık olarak tarım sektörünün daha da büyümesi için başta üreticilerimiz olmak üzere tüm paydaşlarımızla çalışmalarımızı geliştirerek sürdüreceğiz.Tarımsal üretimimiz ve hasılamız, yapacağımız çalışmalarla önümüzdeki dönemde çok daha ileri seviyelere ulaşacaktır."
Tarımın, insanların yaşamını sürdürebilmesi için önemine değinen Pakdemirli, tarımın alternatifi bulunmayan bir faaliyet alanı olduğunu söyledi.
Günümüzde tarım sektörünün hayati ve ticari bir faaliyet olmasının yanı sıra uluslararası alanda da önemli bir güç haline geldiğini ifade eden Pakdemirli, "Önümüzdeki yüzyılda tarımın önemi daha da artacaktır.Onun için her şeyden önce toprağımızı koruyacağız.Çünkü toprak sonsuz bir kaynak değil. Unutmamalıyız ki toprak bize değil, biz toprağa muhtacız." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de baraj ve gölet gibi biriktirme tesislerinin yapılmasının zaruri olduğunu anlatan Pakdemirli, inşa halinde 513 baraj bulunduğunu, bunların tamamlanmasıyla ülkenin dünyada baraj sayısı bakımından 5. sıraya yükseleceğini belirtti.
Gelecek dönemde diğer alanlarda olduğu gibi tarım ve orman konularında da yeni atılımlar yaşanacağını dile getiren Pakdemirli, şunları kaydetti:
"Ülke olarak 2023, 2053, 2071 hedeflerimiz doğrultusunda daha çok çalışacak, yeni projelerle ülkemizin şahlanışına önemli katkılar sunacağız.İnşallah bu yeni dönemde üreticimizi, çiftçimizi ezdirmeden ama tüketicimizi de gıda enflasyonuna karşı koruyarak Türk tarımını daha iyi yerlere götüreceğiz.Hedefimiz, bundan sonra çiftçimizin az az harcayarak, çok çok kazanmasını sağlamak. Üreticimizi, sektörü daha iyi noktalara getirmek. Şu güneşin altında çalışan, üreten, terleyen insanımız var.Çiftçimize son 15 yılda 105 milyar destek veren, ekimde, hasatta, doluda, donda, karda, çamurda, yağmurda, her daim çiftçimizin yanında olan devletimiz var. Biz buğday başakları gibi başımız dik, buğday taneleri gibi kardeş olursak, birlikte hareket edersek, her yerde bereket olur. Bu manada ülkemizi, çiftçimizi, sektörümüzü çok daha güzel, çok daha iyi günler bekliyor.Hasadımız bereketli olsun."
- Tarımda da teknolojik gelişmelerin takibi
Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) Genel Müdürü İsmail Şanlı, kurumunun 20 milyar liralık hububat üretiminin tohum ihtiyacının yüzde 25'ini karşılamak gibi bir misyonu üstlendiğini söyledi.
Şanlı, "TİGEM, ülkenin hayvan varlığının iyileştirilmesi, üreticiye kaliteli sertifikalı tohumluk sağlanması, her alanda olduğu gibi tarımda teknolojik gelişmelerin takip edilmesi, yeni üretim alanlarının uygulayıcısı olması, bitkisel ve hayvansal gen kaynaklarının muhafazasına katkı sağlanması gibi bir çok görev üstlenmiştir." dedi.
TİGEM'in birçok alanda yapılan çalışmaların önemli bir ortağı olduğuna değinen Şanlı, bilim ve teknolojiyi takip etmenin, o donanımı kazanmanın her alandaki gibi tarımda da ön koşul olduğunu anlattı.
- "Tarım, Türkiye'nin olmazsa olmaz ekonomik faaliyetlerinin başında geliyor"
Ankara Valisi Ercan Topaca, Hasat Bayramı'nın ülkeye ve çiftçilere bereket getirmesini diledi.
Tarımın Türkiye'nin olmazsa olmaz ekonomik faaliyetlerinin başında geldiğine dikkati çeken Topaca, vatandaşların önemli bir kısmının geçimini tarımdan sağladığını anımsattı.
Topaca, ülkelerin gelecekle ilgili planlarında tarım ve gıdanın önemli bir alan haline geldiğini vurgulayarak, "Özellikle gıda güvenliğinin ve üretimin sağlanması stratejik açıdan her geçen öneminin artırmaktadır. Bütün devletler tarımsal üretimi artırmak ve geliştirmek konusunda bir çok politika uygulamaktadır." şeklinde konuştu.
Türkiye'de çiftçiyi desteklemek, ürünü artırmak için ciddi faaliyetler yapıldığına işaret eden Topaca, Türkiye'nin dışarıya muhtaç olmadan kendi gıdasını karşılaması için tarımsal faaliyetlerin önemli olduğunu belirtti.
Öte yandan, 68. Hasat Bayramı'nda kesilecek kurbanı bağışlayan Pakdemirli, çiftçilerle de sohbet etti.
Kaynak: AA
Pakdemirli, Polatlı Tarım İşletmesi Müdürlüğünde düzenlenen 68. Hasat Bayramı törenine katıldı ve biçerdöverle hasat yaptı.
Törende konuşan Pakdemirli, 24 Haziran seçimiyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçildiğini, artık karar alma ve uygulama süreçlerinin kolaylaşacağını söyledi.
Bürokrasinin işleyişinde yasal düzenlemelerin hazırlanması ve güncellenmesinin eski sisteme nazaran çok daha hızlı hale geleceğini vurgulayan Pakdemirli, "Sorunlara hızlı çözümler üretilerek, uygulama aşamalarında hızlı hareket kabiliyeti sağlanacak. Yeni sistemin ilk Tarım ve Orman Bakanı olarak Polatlı'da 68. Hasat Bayramı vesilesiyle sizlerle birlikte olmanın mutluluğunu yaşıyorum." ifadelerini kullandı.
Pakdemirli, hasadın toprak, güneş ve suyun bereketinin bir araya geldiği bir bayram olduğunu dile getirerek, "Hasat bir yıllık emeğin ve bekleyişin semeresinin toplanmasıdır. Buğday ve hasat kültür kodlarımıza yerleşmiş değerlerdir. Hasatla beraber sabır ve alın teriyle geçen bir üretim sezonunun sonunda toprağın bize verdiği ürünleri topluyoruz." diye konuştu.
Eli nasırlı çiftçinin, hasatla bir yıllık emeğinin karşılığını almaya başladığına işaret eden Pakdemirli, şu anda hasadın, ülke genelinde yüzde 80 seviyesinde gerçekleşmiş olduğunu bildirdi.
Pakdemirli, tahılda 35 milyon 815 bin ton, kuru baklagillerde 1 milyon 187 bin ton, patates, şeker pancarı gibi yumru bitkilerde 24,8 milyon ton, yağlı tohumlarda 2,5 milyon ton rekolte beklediklerine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Çiftçimizin, üreticimizin nasırlı elleri ve alın terleriyle hasat edilecek bu ürünler, sofralarımıza ulaşacak. Hayatımızın idamesinde vazgeçilmez unsur olan gıda ürünlerinin üretimini gerçekleştiren tüm üreticilerimize minnettarız. Bakanlık olarak başta hububat olmak üzere ürün piyasalarını, her aşamasında yakından takip ediyoruz."
Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO), bugüne kadar yüzde 50'si lisanlı depolardan ELÜS olarak 1 milyon 700 bin tonluk alım gerçekleştirdiğini belirten Pakdemirli, alımların devam ettiğini ve üreticilere 1,4 milyar liralık ödeme yapıldığını söyledi.
Pakdemirli, ürünün üretilip hasat edilmesinin yetmediğini, depolamanın da önemli olduğunu, depolama işlemlerinin lisanslı depoculukla sağlayacaklarını ifade etti.
Türkiye'de 53 lisanslı depoculuk şirketi toplam 2,4 milyon ton kapasiteyle faaliyet gösterdiğini anlatan Pakdemirli, ülke genelinde TMO'ca belirlenen yerlerde toplam 4,2 milyon ton kapasiteli depo yapımına başlandığını bildirdi.
Pakdemirli, bu depoların yatırım maliyetinin yaklaşık 1,5 milyar lira olduğunu ve tamamının özel sektör eliyle yapıldığını kaydetti.
Tarım sektörünü kalkındırmak, üretimi geliştirmek ve üreticilerin gelirlerini artırmak için her alanda önemli destekler sağladıklarını dile getiren Pakdemirli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Tarımda birçok reformu ve projeyi hayata geçirdik. Tarım sektörü, son 15 yılın 12'sinde büyüyerek son yarım yüzyılın en istikrarlı dönemini yakalamış bulunuyor.Ülkemiz un ve unlu mamuller sektöründe ihracat yapan, ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayan bir yapıya kavuşmuştur. Nitekim buğday unu ihracatında 2002'de 11'inci sıradayken 2005'ten bugüne dünyada birinci sıradayız.Makarna ihracatında ise bugün dünya ikincisiyiz.Bu yıl buğdayda iklimsel nedenlerden dolayı çok düşük bir azalış bekliyoruz. Ancak bu azalış, buğday üretimindeki yeterliliğimizi etkilemeyecektir. Bakanlık olarak tarım sektörünün daha da büyümesi için başta üreticilerimiz olmak üzere tüm paydaşlarımızla çalışmalarımızı geliştirerek sürdüreceğiz.Tarımsal üretimimiz ve hasılamız, yapacağımız çalışmalarla önümüzdeki dönemde çok daha ileri seviyelere ulaşacaktır."
Tarımın, insanların yaşamını sürdürebilmesi için önemine değinen Pakdemirli, tarımın alternatifi bulunmayan bir faaliyet alanı olduğunu söyledi.
Günümüzde tarım sektörünün hayati ve ticari bir faaliyet olmasının yanı sıra uluslararası alanda da önemli bir güç haline geldiğini ifade eden Pakdemirli, "Önümüzdeki yüzyılda tarımın önemi daha da artacaktır.Onun için her şeyden önce toprağımızı koruyacağız.Çünkü toprak sonsuz bir kaynak değil. Unutmamalıyız ki toprak bize değil, biz toprağa muhtacız." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de baraj ve gölet gibi biriktirme tesislerinin yapılmasının zaruri olduğunu anlatan Pakdemirli, inşa halinde 513 baraj bulunduğunu, bunların tamamlanmasıyla ülkenin dünyada baraj sayısı bakımından 5. sıraya yükseleceğini belirtti.
Gelecek dönemde diğer alanlarda olduğu gibi tarım ve orman konularında da yeni atılımlar yaşanacağını dile getiren Pakdemirli, şunları kaydetti:
"Ülke olarak 2023, 2053, 2071 hedeflerimiz doğrultusunda daha çok çalışacak, yeni projelerle ülkemizin şahlanışına önemli katkılar sunacağız.İnşallah bu yeni dönemde üreticimizi, çiftçimizi ezdirmeden ama tüketicimizi de gıda enflasyonuna karşı koruyarak Türk tarımını daha iyi yerlere götüreceğiz.Hedefimiz, bundan sonra çiftçimizin az az harcayarak, çok çok kazanmasını sağlamak. Üreticimizi, sektörü daha iyi noktalara getirmek. Şu güneşin altında çalışan, üreten, terleyen insanımız var.Çiftçimize son 15 yılda 105 milyar destek veren, ekimde, hasatta, doluda, donda, karda, çamurda, yağmurda, her daim çiftçimizin yanında olan devletimiz var. Biz buğday başakları gibi başımız dik, buğday taneleri gibi kardeş olursak, birlikte hareket edersek, her yerde bereket olur. Bu manada ülkemizi, çiftçimizi, sektörümüzü çok daha güzel, çok daha iyi günler bekliyor.Hasadımız bereketli olsun."
- Tarımda da teknolojik gelişmelerin takibi
Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) Genel Müdürü İsmail Şanlı, kurumunun 20 milyar liralık hububat üretiminin tohum ihtiyacının yüzde 25'ini karşılamak gibi bir misyonu üstlendiğini söyledi.
Şanlı, "TİGEM, ülkenin hayvan varlığının iyileştirilmesi, üreticiye kaliteli sertifikalı tohumluk sağlanması, her alanda olduğu gibi tarımda teknolojik gelişmelerin takip edilmesi, yeni üretim alanlarının uygulayıcısı olması, bitkisel ve hayvansal gen kaynaklarının muhafazasına katkı sağlanması gibi bir çok görev üstlenmiştir." dedi.
TİGEM'in birçok alanda yapılan çalışmaların önemli bir ortağı olduğuna değinen Şanlı, bilim ve teknolojiyi takip etmenin, o donanımı kazanmanın her alandaki gibi tarımda da ön koşul olduğunu anlattı.
- "Tarım, Türkiye'nin olmazsa olmaz ekonomik faaliyetlerinin başında geliyor"
Ankara Valisi Ercan Topaca, Hasat Bayramı'nın ülkeye ve çiftçilere bereket getirmesini diledi.
Tarımın Türkiye'nin olmazsa olmaz ekonomik faaliyetlerinin başında geldiğine dikkati çeken Topaca, vatandaşların önemli bir kısmının geçimini tarımdan sağladığını anımsattı.
Topaca, ülkelerin gelecekle ilgili planlarında tarım ve gıdanın önemli bir alan haline geldiğini vurgulayarak, "Özellikle gıda güvenliğinin ve üretimin sağlanması stratejik açıdan her geçen öneminin artırmaktadır. Bütün devletler tarımsal üretimi artırmak ve geliştirmek konusunda bir çok politika uygulamaktadır." şeklinde konuştu.
Türkiye'de çiftçiyi desteklemek, ürünü artırmak için ciddi faaliyetler yapıldığına işaret eden Topaca, Türkiye'nin dışarıya muhtaç olmadan kendi gıdasını karşılaması için tarımsal faaliyetlerin önemli olduğunu belirtti.
Öte yandan, 68. Hasat Bayramı'nda kesilecek kurbanı bağışlayan Pakdemirli, çiftçilerle de sohbet etti.