Bel Ağrısından Kurtulmanın Yolları
Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Halil İbrahim Cebeci, özellikle tekrarlayan bel ağrılarının önüne geçilmesi için kişinin fazla kilolarından kurtulması, düzenli spor yapması, uygunsuz duruş, oturma ve yatma pozisyonlarını düzeltmesi gerektiğini söyledi.
Samsun Büyük Anadolu Hastaneleri Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Halil İbrahim Cebeci, bel ağrısı konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Dr. Halil İbrahim Cebeci, "Belimizde 5 adet omur ve bu omurları birbirine bağlayan kıkırdak yastıkçıklar, eklem yapıları ve bunlara destek olan yumuşak dokular bulunmaktadır. Bel omurları, harekete katkısı ve yük taşıma özelliğinin yanında omurganın diğer kısımları gibi omurilik ve sinir köklerine koruyuculuk görevi yapmaktadır. Bel omurlarının içerisinden bacakların kas kontrolünü sağlayan, bacakların duyusunu taşıyan ve idrar, gaita ve seksüel fonksiyonların kontrolünü sağlayan sinirler de geçmektedir. Belde yer alan omur, disk ve yumuşak dokularda gelişen herhangi bir olay bel ağrısına neden olabilir. Bel ağrısı, günümüzde bireyin günlük aktivitesini kısıtlayan en önemli nedenlerden birisidir. Her insan yaşamlarının herhangi bir döneminde en az bir kez bel ağrısı çekmektedir” dedi.
Sürekli devam eden bel ağrılarına dikkat çeken Dr. Cebeci şunları söyledi:
“Bel ağrısı gelişmiş toplumlarda görülen kronik hastalıklar arasında kalp hastalıklarından sonra ikinci sırayı almaktadır. Bel ağrılarını akut ve kronik olmak üzere 2 gruba ayırabiliriz. Akut bel ağrılarında genellikle ağrı birkaç gün içerisinde azalır ve birkaç hafta sonra tamamen geçer. Ağrı 3 aydan daha fazla sürerse bu ağrıya kronik (müzmin) bel ağrısı denir. Bel ağrılarının önüne geçilmesi için kişinin fazla kilolarından kurtulması, düzenli spor yapması, uygunsuz duruş, oturma ve yatma pozisyonlarını düzeltmesi gerekmektedir. Tekrarlayan bel ağrısı atakları, kronik bel ağrısı, ağrı şiddetinin giderek artması, bel ağrısına eşlik eden uyluk ve bacakta ağrı, uyuşukluk, güçsüzlük, istemli idrar ve gaita yapamama, seksüel fonksiyon bozukluğu gibi belirtilerin olması, İstirahat ile geçmeyen bel ağrısı, bel ağrısı ile birlikte aşırı kilo kaybı, ateş, üşüme ve titreme olması bu ve bunun gibi durumlarda hemen doktora başvurması gerekmektedir. Doktorunuzun önerisiyle ya ilaç tedavisi daha cerrahi bir tedavi uygulanabilir.”
Kaynak: İHA
Sürekli devam eden bel ağrılarına dikkat çeken Dr. Cebeci şunları söyledi:
“Bel ağrısı gelişmiş toplumlarda görülen kronik hastalıklar arasında kalp hastalıklarından sonra ikinci sırayı almaktadır. Bel ağrılarını akut ve kronik olmak üzere 2 gruba ayırabiliriz. Akut bel ağrılarında genellikle ağrı birkaç gün içerisinde azalır ve birkaç hafta sonra tamamen geçer. Ağrı 3 aydan daha fazla sürerse bu ağrıya kronik (müzmin) bel ağrısı denir. Bel ağrılarının önüne geçilmesi için kişinin fazla kilolarından kurtulması, düzenli spor yapması, uygunsuz duruş, oturma ve yatma pozisyonlarını düzeltmesi gerekmektedir. Tekrarlayan bel ağrısı atakları, kronik bel ağrısı, ağrı şiddetinin giderek artması, bel ağrısına eşlik eden uyluk ve bacakta ağrı, uyuşukluk, güçsüzlük, istemli idrar ve gaita yapamama, seksüel fonksiyon bozukluğu gibi belirtilerin olması, İstirahat ile geçmeyen bel ağrısı, bel ağrısı ile birlikte aşırı kilo kaybı, ateş, üşüme ve titreme olması bu ve bunun gibi durumlarda hemen doktora başvurması gerekmektedir. Doktorunuzun önerisiyle ya ilaç tedavisi daha cerrahi bir tedavi uygulanabilir.”