Ekmek mi, şeker mi daha zararlı?
Ekmek mi, şeker mi daha zararlı? sorusu her zaman sorulmuştur. Prof. Dr. Osman Müftüoğlu merak edilen bu sorunun cevabını okuyucularıyla paylaştı.
'Yapılan bilimsel çalışmalar her iki besinin de sağlığımız için son derece ciddi tehditler olduğunu gösteren kanıtlarla dolu' diyen Osman Müftüoğlu 'şekerden de, beyaz undan da uzak durmamızda fayda var' uyarısında bulundu.
İşte Müftüoğlu'nun o soruya verdiği cevap;
Soru güzel ama yanıt pek iç açıcı değil. Tavsiyem şu: Ekmek mi, şeker mi sorusuna yanıt aramak yerine bu ikiliyi mümkün olduğu kadar az yiyip içmenin bir yolunu bulmaya çalışın.
Önce şunu itiraf edelim: Sadece biz değil, hangi coğrafyada yaşarsa yaşasın, yaşı, işi, mesleği, ekonomik gücü ne olursa olsun beyaz un ve şekerden hoşlanmayanların sayısı son derece sınırlı.
Fırın, pastane ürünü beyaz un bombalarını da, vıcık vıcık şeker kaynayan tatlıları da hepimiz seviyoruz.
Ne var ki son yıllarda ardı ardına yayınlanan bilimsel çalışmalar her iki besinin de sağlığımız için son derece ciddi tehditler olduğunu gösteren kanıtlarla dolu.
Kısacası şekerden de, beyaz undan da uzak durmamızda fayda var. Dahası bu işe çocukluk çağlarında başlamak ve ölene kadar sürdürmek zorundayız.
Peki süreci bugünden başlatırsak, ikisinden birden değil de önce birinden vazgeçmeye karar verirsek önceliği hangisine verelim? Hangisi daha zararlı? Ekmek mi, şeker mi?
Soru güzel ama yanıt pek iç açıcı değil.
Toz şekerin de, beyaz ekmeğin de kan şekerini yükseltme ve insülin patlamalarına yol açma potansiyelleri, yani bilimsel adıyla glisemik indeksleri aşağı yukarı aynı.
Tavsiyem şu: Ekmek mi, şeker mi sorusuna yanıt aramak yerine bu ikiliyi mümkün olduğu kadar az yiyip içmenin bir yolunu bulmaya çalışın.
Bunlardan gelen zararları azaltmak istiyorsanız da “her gün düzenli yürüyüş yapma” yani “egzersiz alışkanlığı” kuralını devreden asla çıkarmayın.
İşte Müftüoğlu'nun o soruya verdiği cevap;
Soru güzel ama yanıt pek iç açıcı değil. Tavsiyem şu: Ekmek mi, şeker mi sorusuna yanıt aramak yerine bu ikiliyi mümkün olduğu kadar az yiyip içmenin bir yolunu bulmaya çalışın.
Önce şunu itiraf edelim: Sadece biz değil, hangi coğrafyada yaşarsa yaşasın, yaşı, işi, mesleği, ekonomik gücü ne olursa olsun beyaz un ve şekerden hoşlanmayanların sayısı son derece sınırlı.
Fırın, pastane ürünü beyaz un bombalarını da, vıcık vıcık şeker kaynayan tatlıları da hepimiz seviyoruz.
Ne var ki son yıllarda ardı ardına yayınlanan bilimsel çalışmalar her iki besinin de sağlığımız için son derece ciddi tehditler olduğunu gösteren kanıtlarla dolu.
Kısacası şekerden de, beyaz undan da uzak durmamızda fayda var. Dahası bu işe çocukluk çağlarında başlamak ve ölene kadar sürdürmek zorundayız.
Peki süreci bugünden başlatırsak, ikisinden birden değil de önce birinden vazgeçmeye karar verirsek önceliği hangisine verelim? Hangisi daha zararlı? Ekmek mi, şeker mi?
Soru güzel ama yanıt pek iç açıcı değil.
Toz şekerin de, beyaz ekmeğin de kan şekerini yükseltme ve insülin patlamalarına yol açma potansiyelleri, yani bilimsel adıyla glisemik indeksleri aşağı yukarı aynı.
Tavsiyem şu: Ekmek mi, şeker mi sorusuna yanıt aramak yerine bu ikiliyi mümkün olduğu kadar az yiyip içmenin bir yolunu bulmaya çalışın.
Bunlardan gelen zararları azaltmak istiyorsanız da “her gün düzenli yürüyüş yapma” yani “egzersiz alışkanlığı” kuralını devreden asla çıkarmayın.