'1 Kulaç Fazlası'
Limak Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir: 'Unutmamalıyız ki down sendromu bir hastalık değil, genetik bir farklılık. Down sendromunu iyileştirecek veya yok edecek bir tıbbi tedavi yok, tek yolu eğitim'
Limak Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir, "Unutmamalıyız ki down sendromu bir hastalık değil, genetik bir farklılık. Down sendromunu iyileştirecek veya yok edecek bir tıbbi tedavi yok, tek yolu eğitim." dedi.
Limak Sohbetleri'nin ikincisi "1 Kulaç Fazlası" adıyla down sendromu farkındalığı için gerçekleştirildi.
Limak Ambassadore Otel'deki etkinlikte down sendromlu milli yüzücü Caner Ekin'in hikayesi, 18 yıllık antrenörü ve Zihinsel Yetersiz Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfı (ZİÇEV) Spor Genel Koordinatörü Osman Akdemir tarafından dinleyicilerle paylaşıldı.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan ve vakıf projelerinden bahseden Limak Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir, "Boğazı geçen ilk özel sporcu olarak tarihe adını yazdıran Caner ve antrenörü Osman hoca ile 2 yıl önce karşılaştık. Onların yolculuğu bizi çok etkiledi ve bu yolda onlarla birlikte devam etmeye karar verdik, sportif faaliyetlerine destek olduk. Bu süre içerisinde hep birlikte Caner'in yeni başarılarına tanık olduk." diye konuştu.
Özdemir, 21 Mart Down Sendromu Farkındalık Günü nedeniyle Limak Sohbetleri'nin ikincisini bu konuya ayırdıklarını belirterek, "Unutmamalıyız ki down sendromu bir hastalık değil, genetik bir farklılık. Down sendromunu iyileştirecek veya yok edecek bir tıbbi tedavi yok, tek yolu eğitim. Aile, ait olduğu çevre ve okul çocuğun gelişiminde genleri kadar etkili. Bu sağlandığında topluma kazandırılmaları, hatta Caner gibi mucizelere imza atmaları mümkün. Biz de bu vesileyle bu hikayeyi daha çok Canerlerin aramızda olması için hepinizle paylaşmak istedik." ifadelerini kullandı.
Akdemir ise konuşmasında profesyonel geçmişi ve 18 yıldır antrenörlüğünü yaptığı down sendromlu sporcu Caner ile nasıl tanıştıklarından bahsederek, "Özel bireylerin hayatın kıyısında, köşesinde değil tam ortasında yaşamaları için en büyük çığlığı Caner ve Caner'in başarıları ile attık." dedi.
Milli yüzücünün babası Savaş Ekin de down sendromlu çocukların eğitiminde sevginin önemine dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Eğer sevmezseniz bu çocuklara en ufak bir katkınız dahi olamaz. Aile desteğinin yanında eğitim çok önemli. Eğitime küçük yaşta başlamak gerekiyor. Caner'in yeteneğini hocaları keşfetmeselerdi hiçbir şey yapamazdık. Caner'in öz güveni spora başladıktan, madalya kazandıktan sonra oluştu. Elde ettiği başarılarla idol oldu. Başka çocukların da spor yapmasına vesile oldu. Çocuğumdan iki şey öğrendim; sabır ve karşılıksız sevgi."
Misafirlerin zaman zaman duygusal anlar yaşadığı etkinlikte Ebru Özdemir, Osman Akdemir'e teşekkür plaketi sundu.
Finalde Caner Ekin ve partneri sürpriz dans gösterisiyle misafirlere keyifli dakikalar yaşattı.
Kaynak: AA
Limak Sohbetleri'nin ikincisi "1 Kulaç Fazlası" adıyla down sendromu farkındalığı için gerçekleştirildi.
Limak Ambassadore Otel'deki etkinlikte down sendromlu milli yüzücü Caner Ekin'in hikayesi, 18 yıllık antrenörü ve Zihinsel Yetersiz Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfı (ZİÇEV) Spor Genel Koordinatörü Osman Akdemir tarafından dinleyicilerle paylaşıldı.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan ve vakıf projelerinden bahseden Limak Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir, "Boğazı geçen ilk özel sporcu olarak tarihe adını yazdıran Caner ve antrenörü Osman hoca ile 2 yıl önce karşılaştık. Onların yolculuğu bizi çok etkiledi ve bu yolda onlarla birlikte devam etmeye karar verdik, sportif faaliyetlerine destek olduk. Bu süre içerisinde hep birlikte Caner'in yeni başarılarına tanık olduk." diye konuştu.
Özdemir, 21 Mart Down Sendromu Farkındalık Günü nedeniyle Limak Sohbetleri'nin ikincisini bu konuya ayırdıklarını belirterek, "Unutmamalıyız ki down sendromu bir hastalık değil, genetik bir farklılık. Down sendromunu iyileştirecek veya yok edecek bir tıbbi tedavi yok, tek yolu eğitim. Aile, ait olduğu çevre ve okul çocuğun gelişiminde genleri kadar etkili. Bu sağlandığında topluma kazandırılmaları, hatta Caner gibi mucizelere imza atmaları mümkün. Biz de bu vesileyle bu hikayeyi daha çok Canerlerin aramızda olması için hepinizle paylaşmak istedik." ifadelerini kullandı.
Akdemir ise konuşmasında profesyonel geçmişi ve 18 yıldır antrenörlüğünü yaptığı down sendromlu sporcu Caner ile nasıl tanıştıklarından bahsederek, "Özel bireylerin hayatın kıyısında, köşesinde değil tam ortasında yaşamaları için en büyük çığlığı Caner ve Caner'in başarıları ile attık." dedi.
Milli yüzücünün babası Savaş Ekin de down sendromlu çocukların eğitiminde sevginin önemine dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Eğer sevmezseniz bu çocuklara en ufak bir katkınız dahi olamaz. Aile desteğinin yanında eğitim çok önemli. Eğitime küçük yaşta başlamak gerekiyor. Caner'in yeteneğini hocaları keşfetmeselerdi hiçbir şey yapamazdık. Caner'in öz güveni spora başladıktan, madalya kazandıktan sonra oluştu. Elde ettiği başarılarla idol oldu. Başka çocukların da spor yapmasına vesile oldu. Çocuğumdan iki şey öğrendim; sabır ve karşılıksız sevgi."
Misafirlerin zaman zaman duygusal anlar yaşadığı etkinlikte Ebru Özdemir, Osman Akdemir'e teşekkür plaketi sundu.
Finalde Caner Ekin ve partneri sürpriz dans gösterisiyle misafirlere keyifli dakikalar yaşattı.