'Biz Sinemada Kalpten Oynadık'
Türk sinemasının ünlü oyuncusu Engin Çağlar, Bayrampaşa Belediyesi'nce düzenlenen 'Yeşilçam Dönemi Engin Çağlar Sineması' programına konuk olduÇağlar: 'Gittiğim üniversitelerde diyorum ki, 'Çocuklar Türkiye'de en çok sevilen insan Türk sineması oyuncularıdır.' Biz sinemayı öyle kalpten oynadık ki, o zaman sinema oyunculuğunun okulu yoktu'
Türk sinemasının ünlü oyuncusu Engin Çağlar, Bayrampaşa Belediyesi tarafından düzenlenen "Yeşilçam Dönemi Engin Çağlar Sineması" başlıklı programa konuk oldu.
Bayrampaşa Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi'ndeki etkinlikte konuşan Çağlar, Türk sinemasında 50'inci yılını doldurduğunu söyledi.
Programda hayatından kesitler paylaşan Çağlar, 1965 yılında askere gittiğini belirterek, "O zaman askerlik 24 aydı. Kıbrıs Harekatı'ndan dolayı geç terhis oldum. 26 ay askerlik yaptım denizci olarak." dedi.
Çağlar, Türk sinemasının 1950'li yılların ortalarına doğru başladığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"1952'de Ayhan Işık'ın, Lütfi Akad'la 'Kanun Namına' adlı filmi bir anda Türk sinemasını ön plana çıkarmıştır. Zaten o dönemlerde televizyon yoktu. Eğlence yerleri olarak bir gazinolar vardı. Gazinolar da ekonomik olarak maddi durumu iyi olanlara hitap ediyordu. O yüzden halkın tek eğlencesi sinemaydı. Sinema hem eğlendirici, hem eğitici, hem modayı takip etme konusunda da tek örnekti."
Türk sinemasında Belgin Doruk, Cüneyt Arkın gibi birçok sanatçının yarışma sonucunda popüler filmlerde yer aldıklarını aktaran Çağlar, "Ses mecmuası vardı o dönemin ünlü dergilerinden. Sinema, tiyatro gibi hem sanatçıların, hem programların ve sanatçılarla yapılan röportajların yer aldığı bir dergiydi. 1962 yılından başlayarak, sinemaya oyuncu seçmek üzere 'Kapak Yıldızı' adlı bir yarışma düzenledi. Yarışmayı kazananlar anlaştıkları firmaların filmlerinde oynuyorlardı. Ben de 1968'de yarışmaya girdim ve ikinci oldum." diye konuştu.
- "Filmlerimiz 25 milyon kişi tarafından izlenirdi"
Çağlar, sinema oyuncusu olmaya ise gençlik yıllarında izlediği Orhan Günşiray ile Neriman Köksal'ın başrolünde yer aldığı "Fosforlu Cevriye" adlı filmden etkilenerek karar verdiğini dile getirdi.
Türk sinemasında rol aldığı filmlerin 25 milyon kişi tarafından izlenildiğini kaydeden Çağlar, "Birçok ünlü oyuncuyla aynı filmde rol aldım. Türkan Şoray'la, Fatma Girik'le 3 filmim var. Hülya Koçyiğit'le 'Kınalı Yapıncak' filmim var. Bir de Emel Sayın'la çift yaptılar bizi. Emel'le de 5 filmimiz var beraber oynadığımız. Bizim filmler hep en üst düzeyde, o yıl en iyi sinemalarda gösterilirdi." dedi.
Ünlü sanatçı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği etkinlikler kapsamında her ay bir kültür merkezinde konuşma yapacağını da belirterek, şunları anlattı:
"Çeşitli üniversitelere de konuşma yapmaya gidiyorum sinema üzerine. Büyük film festivallerine de davetli olarak gidiyorum ve söyleşilere katılıyorum. Gittiğim üniversitelerde diyorum ki, 'Çocuklar Türkiye'de en çok sevilen insan Türk sineması oyuncularıdır.' Biz sinemayı öyle kalpten oynadık ki, o zaman sinema oyunculuğunun okulu yoktu. Hala da yok. Okullarda yönetmenlik, senaristlik dersi var ama oyunculuk üzerine yok. Asıl önemli nokta oyunculuk kalpte başlar."
Sinemadaki oyunculuğu adına 50'den fazla ödül aldığını da aktaran Çağlar, rol aldığı filmlerden bir seçkiyi de katılımcıların izlenimine sundu.
Kaynak: AA
Bayrampaşa Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi'ndeki etkinlikte konuşan Çağlar, Türk sinemasında 50'inci yılını doldurduğunu söyledi.
Programda hayatından kesitler paylaşan Çağlar, 1965 yılında askere gittiğini belirterek, "O zaman askerlik 24 aydı. Kıbrıs Harekatı'ndan dolayı geç terhis oldum. 26 ay askerlik yaptım denizci olarak." dedi.
Çağlar, Türk sinemasının 1950'li yılların ortalarına doğru başladığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"1952'de Ayhan Işık'ın, Lütfi Akad'la 'Kanun Namına' adlı filmi bir anda Türk sinemasını ön plana çıkarmıştır. Zaten o dönemlerde televizyon yoktu. Eğlence yerleri olarak bir gazinolar vardı. Gazinolar da ekonomik olarak maddi durumu iyi olanlara hitap ediyordu. O yüzden halkın tek eğlencesi sinemaydı. Sinema hem eğlendirici, hem eğitici, hem modayı takip etme konusunda da tek örnekti."
Türk sinemasında Belgin Doruk, Cüneyt Arkın gibi birçok sanatçının yarışma sonucunda popüler filmlerde yer aldıklarını aktaran Çağlar, "Ses mecmuası vardı o dönemin ünlü dergilerinden. Sinema, tiyatro gibi hem sanatçıların, hem programların ve sanatçılarla yapılan röportajların yer aldığı bir dergiydi. 1962 yılından başlayarak, sinemaya oyuncu seçmek üzere 'Kapak Yıldızı' adlı bir yarışma düzenledi. Yarışmayı kazananlar anlaştıkları firmaların filmlerinde oynuyorlardı. Ben de 1968'de yarışmaya girdim ve ikinci oldum." diye konuştu.
- "Filmlerimiz 25 milyon kişi tarafından izlenirdi"
Çağlar, sinema oyuncusu olmaya ise gençlik yıllarında izlediği Orhan Günşiray ile Neriman Köksal'ın başrolünde yer aldığı "Fosforlu Cevriye" adlı filmden etkilenerek karar verdiğini dile getirdi.
Türk sinemasında rol aldığı filmlerin 25 milyon kişi tarafından izlenildiğini kaydeden Çağlar, "Birçok ünlü oyuncuyla aynı filmde rol aldım. Türkan Şoray'la, Fatma Girik'le 3 filmim var. Hülya Koçyiğit'le 'Kınalı Yapıncak' filmim var. Bir de Emel Sayın'la çift yaptılar bizi. Emel'le de 5 filmimiz var beraber oynadığımız. Bizim filmler hep en üst düzeyde, o yıl en iyi sinemalarda gösterilirdi." dedi.
Ünlü sanatçı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği etkinlikler kapsamında her ay bir kültür merkezinde konuşma yapacağını da belirterek, şunları anlattı:
"Çeşitli üniversitelere de konuşma yapmaya gidiyorum sinema üzerine. Büyük film festivallerine de davetli olarak gidiyorum ve söyleşilere katılıyorum. Gittiğim üniversitelerde diyorum ki, 'Çocuklar Türkiye'de en çok sevilen insan Türk sineması oyuncularıdır.' Biz sinemayı öyle kalpten oynadık ki, o zaman sinema oyunculuğunun okulu yoktu. Hala da yok. Okullarda yönetmenlik, senaristlik dersi var ama oyunculuk üzerine yok. Asıl önemli nokta oyunculuk kalpte başlar."
Sinemadaki oyunculuğu adına 50'den fazla ödül aldığını da aktaran Çağlar, rol aldığı filmlerden bir seçkiyi de katılımcıların izlenimine sundu.