Deniz Yücel eleştirilerine manidar cevap...
Deniz Yücel'in tahliye kararı üzerinden hükümeti eleştirenlere Sevilay Yılman'dan manidar cevap: Bizim bazı muhalifler Fransızların dediği tür sağırlardan!
Başbakan Binali Yıldırım'ın Almanya Başbakanı Angela Merkel ile yaptığı görüşmenin ardından Türk-Alman vatandaşı Deniz Yücel hakkında tahliye kararı verildi.
Bu kararın ardından harekete geçen muhalefet tahliye kararı hakkında Başbakan Binali Yıldırım'ın Almanya Başbakanı Angela Merkel'le görüşmesinin karşılığıydı suçlamasında bulundu.
Muhalefetin bu çıkışına Habertürk yazarı Sevilay Yılman'dan cevap geldi.
'Bizim bazı muhalifler Fransızların dediği tür sağırlardan' diyen Sevilay Yılman 'Ben de bu son derece manasız eleştiriyi ortaya sürenlere diyorum ki: Olabilir. Ne var bunda? Niye dert ediyorsunuz? Evet, Merkel rica etti, Türkiye de Deniz Yücel'i serbest bıraktı, ama acaba biz ne rica ettik bilen var mı? Yok! İşkembeden sallanıyor sadece' ifadelerini kullandı.
İşte Sevilay Yılman'ın yazısındaki o bölüm;
GEÇEN yazımda eski CHP Milletvekili Onur Öymen'le Afrin başlığı altında yaptığım görüşmeyi aktarmıştım sizlere. Öymen, Türkiye'nin Afrin'de yapmak istediğini, amacını dünya kamuoyunun anlamamasını bir Fransız atasözüyle ifade etmişti. Fransızlar dermiş ki: “En sağır insan, bir şey duymak istemeyen insandır...”
Düşündüm de bizim memleketin bazı muhalifleri de tıpkı Fransızların sözündeki sağırlar gibi. Anlamak istemediklerinden duymayı da tercih etmiyorlar. Yanlış anlaşılmasın. Elbette ki muhalefet muhalifliğini en sağlam şekilde yerine getirecek, ama bunun da bir mantığı olmalı. Sırf muhalefet yapacağım diye her şeyi eleştirmek, aşağılamak ne ahlaki ne de değerli!
Şu son 3 gündür diplomatik alanda yapılan görüşmelere dair eleştirilerinde tırnak ucu kadar haklılıkları yok! Nedir muhaliflerin diplomaside eleştirdikleri konular?
İki konu var. Birincisi Sayın Başbakan Binali Yıldırım'ın Angela Merkel'le yaptığı görüşme, diğeri Ankara'ya gelen ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'la yapılan görüşmeler...
Diyor ki muhalifler: “Efendim, Merkel'le görüştükten sonra gazeteci Deniz Yücel tahliye oldu. Bu tahliye o görüşmenin diyetiydi, karşılığıydı!”
Ben de bu son derece manasız eleştiriyi ortaya sürenlere diyorum ki: Olabilir. Ne var bunda? Niye dert ediyorsunuz? Evet, Merkel rica etti, Türkiye de Deniz Yücel'i serbest bıraktı, ama acaba biz ne rica ettik bilen var mı? Yok! İşkembeden sallanıyor sadece.
Deniz Yücel o görüşme neticesinde tahliye edildi, ama bu arada Almanya da bugüne kadar hiç tavır almadığı PKK'ya karşı tavır alacağının sözünü verdi. Bunun emareleri daha önceden verildi zaten. Başbakan Binali Yıldırım Berlin'e gitmeden, Köln Emniyeti'ne protesto eylemi için başvuran PKK yanlısı iki derneğin başvurusu reddedildi.
Ve gerekçe olarak da şu açıklama yapıldı: “Almanya'da terör örgütü olarak sınıflandırılan PKK'ya bağlılığı simgeleyen yasaklı bayrak ve sembollerin kullanılması ve bu şekilde suç eylemleri ve ihlallerinin gerçekleşmesi beklentisi.” Bu da bizim için bir ilk ve gerçekten büyük bir kazanım değil mi? Belli ki bundan böyle PKK çok rahat hareket edemeyecek Almanya'da.
Bu kararın ardından harekete geçen muhalefet tahliye kararı hakkında Başbakan Binali Yıldırım'ın Almanya Başbakanı Angela Merkel'le görüşmesinin karşılığıydı suçlamasında bulundu.
Muhalefetin bu çıkışına Habertürk yazarı Sevilay Yılman'dan cevap geldi.
'Bizim bazı muhalifler Fransızların dediği tür sağırlardan' diyen Sevilay Yılman 'Ben de bu son derece manasız eleştiriyi ortaya sürenlere diyorum ki: Olabilir. Ne var bunda? Niye dert ediyorsunuz? Evet, Merkel rica etti, Türkiye de Deniz Yücel'i serbest bıraktı, ama acaba biz ne rica ettik bilen var mı? Yok! İşkembeden sallanıyor sadece' ifadelerini kullandı.
İşte Sevilay Yılman'ın yazısındaki o bölüm;
GEÇEN yazımda eski CHP Milletvekili Onur Öymen'le Afrin başlığı altında yaptığım görüşmeyi aktarmıştım sizlere. Öymen, Türkiye'nin Afrin'de yapmak istediğini, amacını dünya kamuoyunun anlamamasını bir Fransız atasözüyle ifade etmişti. Fransızlar dermiş ki: “En sağır insan, bir şey duymak istemeyen insandır...”
Düşündüm de bizim memleketin bazı muhalifleri de tıpkı Fransızların sözündeki sağırlar gibi. Anlamak istemediklerinden duymayı da tercih etmiyorlar. Yanlış anlaşılmasın. Elbette ki muhalefet muhalifliğini en sağlam şekilde yerine getirecek, ama bunun da bir mantığı olmalı. Sırf muhalefet yapacağım diye her şeyi eleştirmek, aşağılamak ne ahlaki ne de değerli!
Şu son 3 gündür diplomatik alanda yapılan görüşmelere dair eleştirilerinde tırnak ucu kadar haklılıkları yok! Nedir muhaliflerin diplomaside eleştirdikleri konular?
İki konu var. Birincisi Sayın Başbakan Binali Yıldırım'ın Angela Merkel'le yaptığı görüşme, diğeri Ankara'ya gelen ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'la yapılan görüşmeler...
Diyor ki muhalifler: “Efendim, Merkel'le görüştükten sonra gazeteci Deniz Yücel tahliye oldu. Bu tahliye o görüşmenin diyetiydi, karşılığıydı!”
Ben de bu son derece manasız eleştiriyi ortaya sürenlere diyorum ki: Olabilir. Ne var bunda? Niye dert ediyorsunuz? Evet, Merkel rica etti, Türkiye de Deniz Yücel'i serbest bıraktı, ama acaba biz ne rica ettik bilen var mı? Yok! İşkembeden sallanıyor sadece.
Deniz Yücel o görüşme neticesinde tahliye edildi, ama bu arada Almanya da bugüne kadar hiç tavır almadığı PKK'ya karşı tavır alacağının sözünü verdi. Bunun emareleri daha önceden verildi zaten. Başbakan Binali Yıldırım Berlin'e gitmeden, Köln Emniyeti'ne protesto eylemi için başvuran PKK yanlısı iki derneğin başvurusu reddedildi.
Ve gerekçe olarak da şu açıklama yapıldı: “Almanya'da terör örgütü olarak sınıflandırılan PKK'ya bağlılığı simgeleyen yasaklı bayrak ve sembollerin kullanılması ve bu şekilde suç eylemleri ve ihlallerinin gerçekleşmesi beklentisi.” Bu da bizim için bir ilk ve gerçekten büyük bir kazanım değil mi? Belli ki bundan böyle PKK çok rahat hareket edemeyecek Almanya'da.