Emekli Öğretmenin Müze Aşkı
Antalya’nın Akseki ilçesi Çukurköy Mahallesinde yaşayan 69 yaşındaki emekli öğretmen Abdullah Kara, çocukluğundan itibaren biriktirdiği objelerle evini adeta müze haline getirdi.
Anadolu’nun farklı bölgelerinde öğretmenlik yapan Kara, emekli olduktan sonra ilçenin Çukurköy Mahallesi’ne yerleşerek, çocukluğundan bu yana topladığı eski eşyaları evinin zemin katını düzenleyerek sergilemeye başladı.
Kara’nın oluşturduğu "Müze ve kültürevi"nde yöresel mutfak eşyaları, müzik çalar, silahlar, ziraat ve tarımda kullanılan aletler, gramofon ve tarihi kitap gibi eşyalar bulunuyor.
Kara, yaptığı açıklamada, uzun yıllar Türkiye ’nin farklı yerlerinde öğretmenlik yaptıktan sonra emekli olduğunu söyledi.
Köyünde 1979 yılında ev yaptırdığını belirten Kara, "Yazları sürekli köyüme geldim. 1996 yılında emekli oldum. Çocukluk yıllarımdan bu yana ilgimi çeken eşyaları biriktiriyordum. 1970’li yıllardan sonra da özellikle eski eşyaları toplamaya başladım" dedi.
İzlediği haber üzerine "müzesini" oluşturdu
Biriktirdiği objeleri önce evindeki vitrinde sergilediğini, zaman içinde artınca köydeki evinin alt katında sakladığını kaydeden Kara, şöyle devam etti:
"Bir gün televizyonda, ’Edremit’in Tahtakuşlar köyünde topladıkları eşyalardan müze yaptılar’ diye bir haber izledim. Bunun üzerine evimin zemin katını kendi gayretlerimle düzenlemeye başladım. Elimdeki objeler çoğalınca burayı ’Müze ve kültürevi’ yapmaya karar verdim. Evimde 50 ile 500 yıl arasında 5 bine yakın obje bulunuyor. Müzemde her geçen gün obje sayısını artırıyorum. Özellikle çevre köyleri dolaşarak yöreme uygun antika eşyaları topluyorum."
Ziyaretçiler tarih yolculuğuna çıkıyor
Kara, evini ziyaret edenlerin tarım aletlerinden mutfak eşyalarına, tüfeklere uzanan bir tarih yolculuğuna çıktığına dile getirerek, profesyonel bir tur rehberi gibi eşyalarla ilgili ziyaretçilere bilgi verdiğini ifade etti.
Köyde ve yörede bulunan kültüre dair ne varsa topladığına dikkati çeken Kara, "Eşyaları toplarken köylüler de bana yardımcı oldu. Evlerinde büyüklerinden kalan eşyaları vererek sergilememi istediler. Kendilerine teşekkür ederim. Bu sayede köyümüzün isminin duyulmasından mutluluk duyuyorlar" diye konuştu.
Ziyaretçilerden ücret almıyor.
Kara, "müzesini" ziyaret edenlerden ücret talep etmediğini vurgulayarak, "Yöremizi, kültürümüzü tanıtmak bana yetiyor. Bundan çok mutlu oluyorum. Özellikle yeni nesillere bunları aktarmak istiyorum. Yaşadığım müddetçe müzemi daha da zenginleştireceğim" dedi.
Müzeyi çok uzun bir zaman diliminde oluşturdum.
Kara, bu birikiminin çok uzun bir zaman diliminde oluştuğunu belirterek, şöyle konuştu:
"İlk etapta elimde yaklaşık 2 bin 500 civarında obje vardı. Kendi aldıklarıma çevre köylerden ziyaretine gelenlerin de sergilenmesi amacıyla getirdikleri de eklenince zemin katı genişletmek zorunda kaldım. Şu anda elimde 50 ila 500 yıl arasında 5 binden fazla objeye bulunuyor. Sürekli eşyalarımız çoğalıyor. Ben de burada sergilemekten mutluluk duyuyorum."
Müzeyi ziyarete gelen Mehmet Soylu ise, Çukurköy Mahallesinde yaşayan emekli öğretmen Abdullah Kara’nın kendi gayretleri ile oluşturduğu müzeyi gezmekten çok mutlu oldum dedi.
Soylu, "Keşke Abdullah öğretmen gibi herkes çalışma yapsa. Kendisi mutfak ve tarım aletleri ve tüm yöresel eserleri toplamış örnek bir çalışma yapmış. Kendisine teşekkür ediyorum. Eskiden yabancılar Akseki yöresine gelip toplayıp giderlerdi. Diğer köylerde de tarihlerine sahip çıkıp bu gibi müzenin çoğalması gerekmektedir."
Kaynak: İHA
Kara’nın oluşturduğu "Müze ve kültürevi"nde yöresel mutfak eşyaları, müzik çalar, silahlar, ziraat ve tarımda kullanılan aletler, gramofon ve tarihi kitap gibi eşyalar bulunuyor.
Kara, yaptığı açıklamada, uzun yıllar Türkiye ’nin farklı yerlerinde öğretmenlik yaptıktan sonra emekli olduğunu söyledi.
Köyünde 1979 yılında ev yaptırdığını belirten Kara, "Yazları sürekli köyüme geldim. 1996 yılında emekli oldum. Çocukluk yıllarımdan bu yana ilgimi çeken eşyaları biriktiriyordum. 1970’li yıllardan sonra da özellikle eski eşyaları toplamaya başladım" dedi.
İzlediği haber üzerine "müzesini" oluşturdu
Biriktirdiği objeleri önce evindeki vitrinde sergilediğini, zaman içinde artınca köydeki evinin alt katında sakladığını kaydeden Kara, şöyle devam etti:
"Bir gün televizyonda, ’Edremit’in Tahtakuşlar köyünde topladıkları eşyalardan müze yaptılar’ diye bir haber izledim. Bunun üzerine evimin zemin katını kendi gayretlerimle düzenlemeye başladım. Elimdeki objeler çoğalınca burayı ’Müze ve kültürevi’ yapmaya karar verdim. Evimde 50 ile 500 yıl arasında 5 bine yakın obje bulunuyor. Müzemde her geçen gün obje sayısını artırıyorum. Özellikle çevre köyleri dolaşarak yöreme uygun antika eşyaları topluyorum."
Ziyaretçiler tarih yolculuğuna çıkıyor
Kara, evini ziyaret edenlerin tarım aletlerinden mutfak eşyalarına, tüfeklere uzanan bir tarih yolculuğuna çıktığına dile getirerek, profesyonel bir tur rehberi gibi eşyalarla ilgili ziyaretçilere bilgi verdiğini ifade etti.
Köyde ve yörede bulunan kültüre dair ne varsa topladığına dikkati çeken Kara, "Eşyaları toplarken köylüler de bana yardımcı oldu. Evlerinde büyüklerinden kalan eşyaları vererek sergilememi istediler. Kendilerine teşekkür ederim. Bu sayede köyümüzün isminin duyulmasından mutluluk duyuyorlar" diye konuştu.
Ziyaretçilerden ücret almıyor.
Kara, "müzesini" ziyaret edenlerden ücret talep etmediğini vurgulayarak, "Yöremizi, kültürümüzü tanıtmak bana yetiyor. Bundan çok mutlu oluyorum. Özellikle yeni nesillere bunları aktarmak istiyorum. Yaşadığım müddetçe müzemi daha da zenginleştireceğim" dedi.
Müzeyi çok uzun bir zaman diliminde oluşturdum.
Kara, bu birikiminin çok uzun bir zaman diliminde oluştuğunu belirterek, şöyle konuştu:
"İlk etapta elimde yaklaşık 2 bin 500 civarında obje vardı. Kendi aldıklarıma çevre köylerden ziyaretine gelenlerin de sergilenmesi amacıyla getirdikleri de eklenince zemin katı genişletmek zorunda kaldım. Şu anda elimde 50 ila 500 yıl arasında 5 binden fazla objeye bulunuyor. Sürekli eşyalarımız çoğalıyor. Ben de burada sergilemekten mutluluk duyuyorum."
Müzeyi ziyarete gelen Mehmet Soylu ise, Çukurköy Mahallesinde yaşayan emekli öğretmen Abdullah Kara’nın kendi gayretleri ile oluşturduğu müzeyi gezmekten çok mutlu oldum dedi.
Soylu, "Keşke Abdullah öğretmen gibi herkes çalışma yapsa. Kendisi mutfak ve tarım aletleri ve tüm yöresel eserleri toplamış örnek bir çalışma yapmış. Kendisine teşekkür ediyorum. Eskiden yabancılar Akseki yöresine gelip toplayıp giderlerdi. Diğer köylerde de tarihlerine sahip çıkıp bu gibi müzenin çoğalması gerekmektedir."