Bursa'da Mitridat Başlı Mozaik Gün Yüzüne Çıkarılıyor
Bursa’da tarihi surlar içerisinde bulunan Hisar Arkeopark’ta yapılan Osmangazi Belediyesi’nin desteklediği kazılarda Bizans devrine ait Mitridat başlı mozaiğinin gün yüzüne çıkarılması çalışmaları devam ediyor.
Tophane’de 2000’li yıllarda bir vatandaşın arazisinde bulunan mozaiğin gün yüzüne çıkarılma çalışmaları devam ediyor. Mozaiğin ortasında Mitridat kafası olarak tasvir edilen bir erkek başı bulunuyor. Çevresinde ise 12 burcu anlatan figürlerin yanı sıra 4 mevsimi temsil eden figürler mevcut. Mozaiğin ortasındaki kısım tahribata uğratılarak zamanında çalınmış ve arama çalışmaları devam ediyor.
Bursa Müze Müdürü Ali Sinan Özbey, Hisar Arkeopark’ta yapılan çalışmalar ve Bizans devrine ait Mitridat başlı mozaik hakkında bilgiler vererek, “Bu mozaik beni çok heyecanlandırıyor. Bu mozaiğin etrafında bir Mitridat başı diye tasvir ettiğimiz bir erkek başı var. Başında da ışınları var. Bu zodyak mozaiği olarak da literatürlerde biliniyor. Burçları anlatıyor. Ortada bir güneş ve ona bağlı olarak etrafına dizilmiş 12 burcu var. Mozaiğin dört köşesinde de mevsimleri simgeleyen motifler mevcut. Bu çok heyecan verici ama bir o kadar da üzücü. Biz bunu ilk çıktığı dönemde keşke olduğu gibi yerinde korumayı başarabilseydik. Ortasındaki mozaik çalınmış, bununla ilgili hukuki süreçler devam ediyor. Çalışmalar tamamlandıktan sonra mozaiğin yerinde korunması da mümkün olabilir ama farklı bir salon ya da başka bir yerde de sergilenebilir. Şu an mozaik parça parça ve büyük boyutlarda. Bunun birleştirilerek uygun yerde teşhir edilmesi de mümkün olabilir” dedi.
“Mozaik o dönem tahribata uğradı”
Buradaki çalışmaların ilk olarak 2000’li yıllarda bir vatandaşın arazisinde yaptığı çalışmalar esnasında keşfedildiğini dile getiren Özbey, “Buradaki ilk çalışmalar 2000’li yıllarda bir vatandaşın arazisinde çalışma yapılırken ortaya çıkan mozaiklerle başlamış. Mozaikler o dönem tahribata uğramış. Kültür Turizm Bakanlığı izni ile bu mozaikler olduğu yerden söküldü şu anda Bursa Arkeoloji Müzesi’nde duruyor. Bu kapsamda o mozaiklerin bu alana getirilmesi ve korunarak teşhir edilmesine yönelik bir proje hazırlanmaya çalışılıyor. Çalışma içerisinde de Kültür Varlıkları Genel Müdürlüğü de Osmangazi Belediyesi arasında bir protokol yaptılar. Bu protokol kapsamında bu kazılara ağırlık veriliyor. Son 3 yıldır ağırlıklı olarak kazı çalışmaları planını yaparken bir yandan da belirlediğimiz alan içerisindeki kamulaştırılan binaların tescilli örnekleri ayrıldı. Tescilli ve koruma altında olmayan örnekler yıkımı gerçekleştirildi.
Kazı çalışmalarını burada yürütmek, binaların altına doğru giden bir takım olgularla birlikte hayati tehlike arz ediyordu. Kamulaştırılma çalışmaları büyük oranda tamamlandı. Çok az sayıda binanın sorunları giderilecek. Tescilli olan 4 binamızın içleri temizlendi. Onların da restorasyon projeleri hazırlanacak. Buranın bir arkeopark olarak düzenlenmesi için çalışmalar devam ediyor” diye konuştu.
“Su ve kanalizasyon sistemleri bulundu”
Hisar Arkeopark’ta Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinden yerleşim alanlarının varlığından bahseden Özbey, “Burada kesintisiz olarak Roma, Bizans ve Osmanlı döneminin yerleşiminin olduğunu gördük. Aynı zamanda su ve kanalizasyon sistemlerinin birbiri ile içi içe olduğunu fark ettik. Bazı yerlerde mezarlara da rastladık. Ama ağırlıklı olarak burada yaptığımız çalışmalarda 18. ve 19. yüzyılda çok yaygın olan tütün tüketiminin burada da yaygın olduğunu gördük. Lüle diye tabir ettiğimiz ağızlıklara rastladık. Bunların da belgeleme çalışmalarını devam ettiriyoruz. Önümüzdeki yıl sonu itibariyle buradaki projenin tamamlanmasını hedefliyoruz. En kısa zamanda halkımızın hizmetine açılmasını istiyoruz” şeklinde konuştu
Kaynak: İHA
Bursa Müze Müdürü Ali Sinan Özbey, Hisar Arkeopark’ta yapılan çalışmalar ve Bizans devrine ait Mitridat başlı mozaik hakkında bilgiler vererek, “Bu mozaik beni çok heyecanlandırıyor. Bu mozaiğin etrafında bir Mitridat başı diye tasvir ettiğimiz bir erkek başı var. Başında da ışınları var. Bu zodyak mozaiği olarak da literatürlerde biliniyor. Burçları anlatıyor. Ortada bir güneş ve ona bağlı olarak etrafına dizilmiş 12 burcu var. Mozaiğin dört köşesinde de mevsimleri simgeleyen motifler mevcut. Bu çok heyecan verici ama bir o kadar da üzücü. Biz bunu ilk çıktığı dönemde keşke olduğu gibi yerinde korumayı başarabilseydik. Ortasındaki mozaik çalınmış, bununla ilgili hukuki süreçler devam ediyor. Çalışmalar tamamlandıktan sonra mozaiğin yerinde korunması da mümkün olabilir ama farklı bir salon ya da başka bir yerde de sergilenebilir. Şu an mozaik parça parça ve büyük boyutlarda. Bunun birleştirilerek uygun yerde teşhir edilmesi de mümkün olabilir” dedi.
“Mozaik o dönem tahribata uğradı”
Buradaki çalışmaların ilk olarak 2000’li yıllarda bir vatandaşın arazisinde yaptığı çalışmalar esnasında keşfedildiğini dile getiren Özbey, “Buradaki ilk çalışmalar 2000’li yıllarda bir vatandaşın arazisinde çalışma yapılırken ortaya çıkan mozaiklerle başlamış. Mozaikler o dönem tahribata uğramış. Kültür Turizm Bakanlığı izni ile bu mozaikler olduğu yerden söküldü şu anda Bursa Arkeoloji Müzesi’nde duruyor. Bu kapsamda o mozaiklerin bu alana getirilmesi ve korunarak teşhir edilmesine yönelik bir proje hazırlanmaya çalışılıyor. Çalışma içerisinde de Kültür Varlıkları Genel Müdürlüğü de Osmangazi Belediyesi arasında bir protokol yaptılar. Bu protokol kapsamında bu kazılara ağırlık veriliyor. Son 3 yıldır ağırlıklı olarak kazı çalışmaları planını yaparken bir yandan da belirlediğimiz alan içerisindeki kamulaştırılan binaların tescilli örnekleri ayrıldı. Tescilli ve koruma altında olmayan örnekler yıkımı gerçekleştirildi.
Kazı çalışmalarını burada yürütmek, binaların altına doğru giden bir takım olgularla birlikte hayati tehlike arz ediyordu. Kamulaştırılma çalışmaları büyük oranda tamamlandı. Çok az sayıda binanın sorunları giderilecek. Tescilli olan 4 binamızın içleri temizlendi. Onların da restorasyon projeleri hazırlanacak. Buranın bir arkeopark olarak düzenlenmesi için çalışmalar devam ediyor” diye konuştu.
“Su ve kanalizasyon sistemleri bulundu”
Hisar Arkeopark’ta Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinden yerleşim alanlarının varlığından bahseden Özbey, “Burada kesintisiz olarak Roma, Bizans ve Osmanlı döneminin yerleşiminin olduğunu gördük. Aynı zamanda su ve kanalizasyon sistemlerinin birbiri ile içi içe olduğunu fark ettik. Bazı yerlerde mezarlara da rastladık. Ama ağırlıklı olarak burada yaptığımız çalışmalarda 18. ve 19. yüzyılda çok yaygın olan tütün tüketiminin burada da yaygın olduğunu gördük. Lüle diye tabir ettiğimiz ağızlıklara rastladık. Bunların da belgeleme çalışmalarını devam ettiriyoruz. Önümüzdeki yıl sonu itibariyle buradaki projenin tamamlanmasını hedefliyoruz. En kısa zamanda halkımızın hizmetine açılmasını istiyoruz” şeklinde konuştu