Vegan Beslenmede Ölüm Riski
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Gastroenteroloji Bölümü Öğretim Üyesi Erol Çakmak vegan türü beslenenlere uyarılarda bulunarak, "Çok şiddetli bir alım yetersizliği olursa hasta kendini çok fazla sınırlarsa çeşitli ruhsal ve nörolojik problemlere neden olabilmektedir" dedi.
Vegan beslenenlerin bitkisel besin tercihleri de farklı inanışlara göre şekilleniyor. Bazı veganların beslenmesinde sadece sebze, meyve, tahıl ve kuru baklagiller yer alırken bazıları sadece tahıl ürünleriyle besleniyor. Hayvansal ürünler tüketmeyen veganlar hayvansal gıdalardan elde edilen vitaminleri almıyor. Veganlar bu vitaminleri dışarıdan almak zorunda kalıyor. Uzmanlar ise vegan beslenmenin riskli olduğunu ifade ederek ölümle sonuçlanabileceği konusunda uyarılarda buluyor.
Cumhuriyet Üniversitesi Gastroenteroloji Bölümü Öğretim Üyesi Erol Çakmak vejetaryen ve vegan beslenme arasında bazı farklar olduğunu ifade ederek, "Vejeteryanlık halk söylemiyle et yememe hastalığı veganlık ise et yememe ile beraber diğer hayvansal gıdaların yenmemesi hadisedir. Vücutta dengeli bir beslenme gerekiyor. Dengeli beslenmediğimiz zaman vücuttaki çeşitli fonksiyonlar bozulmalar meydana geliyor. Özellikle et ve diğer hayvansal gıda türlerinde proteindir çeşitli vitaminlerdir, minerallerdir, yağ dahil olmak üzere bir sürü maddeler var bu maddeler de vücut için ihtiyaç olan maddelerin alımının yetersizliğinde bir takım problemlere ve hastalıklara neden olmaktadır. Özellikle çocuklarda, yaşlılarda, gebelerde, emziren kadınlarda bu daha da önem arz etmektedir. Bunların eksikliği çeşitli problemlere neden olabilmektedir. Bu tür beslenmede bizim en çok gördüğümüz şeylerden birisi demir eksikliği anemisi onu çok sık görmekteyiz. Diğer mental ve nörolojik problemleri sık görmekteyiz. Özellikle çocuklarda büyüme ve gelişme bozukluğunu sık görmekteyiz. Bazıları süt ürünlerini yemiyor. Bazıları yumurta yemiyor, bazılar diğer hayvansal gıda ürünlerini tüketmiyor. Kendi içerilerinde çeşitli gruplara ayrılıyorlar" dedi.
"Ruhsal problemlere yol açabilir"
Çakmak vegan türü beslenenlere uyarılarda da bulunarak, "Çok şiddetli bir alım yetersizliği olursa hasta kendini çok fazla sınırlarsa çeşitli ruhsal ve nörolojik problemlere neden olabilmektedir. Bu beslenme türü eskilerden olan bir beslenme 1950’lerde yüzde 1 oranlarındayken günümüzde yüzde 10’lara çıkmış durumda. Birazda insanlar arasında popülarite kazandıkça bunlara meyilli olanların sayısı daha da artmaktadır. Kişilerin özellikle bu tür gıdaları alması gerekiyor" diye konuştu.
Kaynak: İHA
Cumhuriyet Üniversitesi Gastroenteroloji Bölümü Öğretim Üyesi Erol Çakmak vejetaryen ve vegan beslenme arasında bazı farklar olduğunu ifade ederek, "Vejeteryanlık halk söylemiyle et yememe hastalığı veganlık ise et yememe ile beraber diğer hayvansal gıdaların yenmemesi hadisedir. Vücutta dengeli bir beslenme gerekiyor. Dengeli beslenmediğimiz zaman vücuttaki çeşitli fonksiyonlar bozulmalar meydana geliyor. Özellikle et ve diğer hayvansal gıda türlerinde proteindir çeşitli vitaminlerdir, minerallerdir, yağ dahil olmak üzere bir sürü maddeler var bu maddeler de vücut için ihtiyaç olan maddelerin alımının yetersizliğinde bir takım problemlere ve hastalıklara neden olmaktadır. Özellikle çocuklarda, yaşlılarda, gebelerde, emziren kadınlarda bu daha da önem arz etmektedir. Bunların eksikliği çeşitli problemlere neden olabilmektedir. Bu tür beslenmede bizim en çok gördüğümüz şeylerden birisi demir eksikliği anemisi onu çok sık görmekteyiz. Diğer mental ve nörolojik problemleri sık görmekteyiz. Özellikle çocuklarda büyüme ve gelişme bozukluğunu sık görmekteyiz. Bazıları süt ürünlerini yemiyor. Bazıları yumurta yemiyor, bazılar diğer hayvansal gıda ürünlerini tüketmiyor. Kendi içerilerinde çeşitli gruplara ayrılıyorlar" dedi.
"Ruhsal problemlere yol açabilir"
Çakmak vegan türü beslenenlere uyarılarda da bulunarak, "Çok şiddetli bir alım yetersizliği olursa hasta kendini çok fazla sınırlarsa çeşitli ruhsal ve nörolojik problemlere neden olabilmektedir. Bu beslenme türü eskilerden olan bir beslenme 1950’lerde yüzde 1 oranlarındayken günümüzde yüzde 10’lara çıkmış durumda. Birazda insanlar arasında popülarite kazandıkça bunlara meyilli olanların sayısı daha da artmaktadır. Kişilerin özellikle bu tür gıdaları alması gerekiyor" diye konuştu.