'Grip Tedavisinde İlk 48 Saat Önemli'
Medical Park Karadeniz Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Gürbüz Yuluğ, son dönemde artan grip vakaları konusunda uyarılarda bulundu.
Gribin tedavisinde ilk 48 saatin önemli olduğuna dikkat çeken Yuluğ, “İlaçlar ilk 48 saatte asıl etkisini gösterirken, sonrası etkinliği azalıyor. Dolayısıyla ilk 48 saat içinde bir hekime başvurmak hastalığın iyileşmesi açısından çok önemli. Tedaviye erken başlandığında hasta daha çabuk iyileşiyor. Ama gecikmiş ve bütün vücudu etkileyen vakalarda ilacın etkileri de azalıyor” dedi.
Dr. Yuluğ, yanlış bir inanış olan gripte antibiyotik kullanımının tedaviye yardımcı olmayacağını belirterek, “Gelişi güzel ilaç kullanımından kaçınmalıyız. Aksi halde daha olumsuz durumlar ortaya çıkabilir” ifadelerini kullandı.
“GRİP İÇİN ANTİBİYOTİK KULLANMAYIN”
Bilinçsiz antibiyotik kullanımının yaygın olduğuna dikkat çeken Yuluğ, “Antibiyotikler grip ya da soğuk algınlığı tedavisine yardımcı olmayacaktır. Antibiyotikler bakterileri öldürür, ancak grip veya soğuk algınlığına neden olan virüsler üzerinde herhangi bir etkisi yoktur. Grip, bağışıklık sisteminizi zayıflatabilir ve bakteriyel enfeksiyonlar için kapıyı açabilir. Bu nedenle gribiniz giderek kötüleşiyorsa, bir hekime başvurun. Bakteriyel bir enfeksiyon geçiriyor olabilirsiniz. Ancak bu tür bir durumda antibiyotik tedavisi gerekli olabilir. Gelişi güzel ilaç kullanımından kaçınmalıyız. Bilinçsiz ilaç kullandığımız zaman bazen halsizliğimiz artırıyor, iyileşmemizi geciktiriyoruz. Buna dikkat etmek gerekiyor. İyi beslenmek, vücudun direncini artırmak gerekiyor. En iyi ilaç vücudun kendisidir. Biz sadece vücudu destekleyen ilaçlar veriyoruz” diye konuştu.
“SOĞUK ALGINLIĞIYLA KARIŞTIRILMAMALI”
Çoğu zaman griple soğuk algınlığının karıştırıldığını söyleyen Yuluğ, “İkisi arasında önemli farklar var. Gripte hızla başlayan ateş veya titreme, öksürük, kas ağrıları, baş ağrısı, boğaz ağrısı, burun tıkanıklığı ve akıntı, yorgunluk, halsizlik ve kırgınlık gibi bulgulara rastlanır. Tüm vücudu etkisi altına alan bir hastalıktır. Soğuk algınlığında ise burun tıkanıklığı ve akıntısı, boğazda dolgunluk hissi ve ağrı, kuru öksürük ve halsizlik gibi daha az bulgular görülür. Yüksek bir ateş ve grip bulguları ortaya çıktığında mutlaka bir enfeksiyon hastalıkları uzmanına görünmekte fayda var” şeklinde konuştu.
NASIL BULAŞIR? NE ZAMAN AŞI YAPTIRILMALI?
Yuluğ, gribe yol açan ‘Influenza’ virüsünün çok kolay ve hızlı bulaştığına işaret ederek “Başlıca bulaşma yollarının, öksürük ve hapşırık ile etrafa saçılan damlacıkların hava yolu ile bulaşması, hasta kişiler ile direkt temas edilmesi ve hasta kişilerin ağız-burun akıntıları ile temas etmiş eşyalar ile bulaşmadır. Enfekte olanlar enfeksiyon başlamadan 2 gün öncesinden başlayarak, semptomlar başladıktan 7 gün sonrasına kadar virüs yayarlar. Bu süre içinde duyarlı kişiler için enfekte olma riski yüksektir” bilgisini paylaştı.
Yuluğ, mevsim başlangıçlarında mutlaka aşı yaptırılması gerektiğine de vurgu yaparak “Bunun için en ideal dönem Ekim, Kasım ve Aralık aylarıdır. Ama grip geçirmemişsek aşı olmak için henüz geç değil. Bütün eczanelerde aşı bulmak mümkün. 65 yaşın üstündeki vatandaşlara devlet ücretsiz aşılama yapıyor” ifadelerini kullandı.
7 ADIMDA GRİPTEN KORUNUN
Dr. Gürbüz Yuluğ, gripten korunma yollarını da sıralayarak “Mevsim özelliklerine uygun giyinmeli, bol sulu gıdalar, taze meyve ve sebze tüketilmelidir. Hastalar ile yakın temastan, ortak eşya kullanımından kaçınılmalıdır. Düzenli uyumalı, kapalı ve kalabalık mekanlardan mümkün olduğunca uzak durulmalı. Sarılıp öpüşmekten kaçınmalı. Tokalaştıktan sonra eller yıkanmalı” dedi.
RİSK GRUBUNA DİKKAT
Yuluğ, risk gruplarını ise “Sağlık çalışanları; 65 yaş ve üzerindeki kişiler; Yaşlı bakımevi ve huzurevinde kalan kişiler; astım dahil kronik akciğer ve kalp-damar sistemi hastalığı olanlar;
şeker hastaları, kronik böbrek yetmezliği olanlar, kan hastalığı olanlar, bağışıklık sistemi baskılanmış olanlar; 6 ay - 18 yaş arasında olup uzun süreli aspirin kullananlar” olarak sıraladı.
Kaynak: İHA
Dr. Yuluğ, yanlış bir inanış olan gripte antibiyotik kullanımının tedaviye yardımcı olmayacağını belirterek, “Gelişi güzel ilaç kullanımından kaçınmalıyız. Aksi halde daha olumsuz durumlar ortaya çıkabilir” ifadelerini kullandı.
“GRİP İÇİN ANTİBİYOTİK KULLANMAYIN”
Bilinçsiz antibiyotik kullanımının yaygın olduğuna dikkat çeken Yuluğ, “Antibiyotikler grip ya da soğuk algınlığı tedavisine yardımcı olmayacaktır. Antibiyotikler bakterileri öldürür, ancak grip veya soğuk algınlığına neden olan virüsler üzerinde herhangi bir etkisi yoktur. Grip, bağışıklık sisteminizi zayıflatabilir ve bakteriyel enfeksiyonlar için kapıyı açabilir. Bu nedenle gribiniz giderek kötüleşiyorsa, bir hekime başvurun. Bakteriyel bir enfeksiyon geçiriyor olabilirsiniz. Ancak bu tür bir durumda antibiyotik tedavisi gerekli olabilir. Gelişi güzel ilaç kullanımından kaçınmalıyız. Bilinçsiz ilaç kullandığımız zaman bazen halsizliğimiz artırıyor, iyileşmemizi geciktiriyoruz. Buna dikkat etmek gerekiyor. İyi beslenmek, vücudun direncini artırmak gerekiyor. En iyi ilaç vücudun kendisidir. Biz sadece vücudu destekleyen ilaçlar veriyoruz” diye konuştu.
“SOĞUK ALGINLIĞIYLA KARIŞTIRILMAMALI”
Çoğu zaman griple soğuk algınlığının karıştırıldığını söyleyen Yuluğ, “İkisi arasında önemli farklar var. Gripte hızla başlayan ateş veya titreme, öksürük, kas ağrıları, baş ağrısı, boğaz ağrısı, burun tıkanıklığı ve akıntı, yorgunluk, halsizlik ve kırgınlık gibi bulgulara rastlanır. Tüm vücudu etkisi altına alan bir hastalıktır. Soğuk algınlığında ise burun tıkanıklığı ve akıntısı, boğazda dolgunluk hissi ve ağrı, kuru öksürük ve halsizlik gibi daha az bulgular görülür. Yüksek bir ateş ve grip bulguları ortaya çıktığında mutlaka bir enfeksiyon hastalıkları uzmanına görünmekte fayda var” şeklinde konuştu.
NASIL BULAŞIR? NE ZAMAN AŞI YAPTIRILMALI?
Yuluğ, gribe yol açan ‘Influenza’ virüsünün çok kolay ve hızlı bulaştığına işaret ederek “Başlıca bulaşma yollarının, öksürük ve hapşırık ile etrafa saçılan damlacıkların hava yolu ile bulaşması, hasta kişiler ile direkt temas edilmesi ve hasta kişilerin ağız-burun akıntıları ile temas etmiş eşyalar ile bulaşmadır. Enfekte olanlar enfeksiyon başlamadan 2 gün öncesinden başlayarak, semptomlar başladıktan 7 gün sonrasına kadar virüs yayarlar. Bu süre içinde duyarlı kişiler için enfekte olma riski yüksektir” bilgisini paylaştı.
Yuluğ, mevsim başlangıçlarında mutlaka aşı yaptırılması gerektiğine de vurgu yaparak “Bunun için en ideal dönem Ekim, Kasım ve Aralık aylarıdır. Ama grip geçirmemişsek aşı olmak için henüz geç değil. Bütün eczanelerde aşı bulmak mümkün. 65 yaşın üstündeki vatandaşlara devlet ücretsiz aşılama yapıyor” ifadelerini kullandı.
7 ADIMDA GRİPTEN KORUNUN
Dr. Gürbüz Yuluğ, gripten korunma yollarını da sıralayarak “Mevsim özelliklerine uygun giyinmeli, bol sulu gıdalar, taze meyve ve sebze tüketilmelidir. Hastalar ile yakın temastan, ortak eşya kullanımından kaçınılmalıdır. Düzenli uyumalı, kapalı ve kalabalık mekanlardan mümkün olduğunca uzak durulmalı. Sarılıp öpüşmekten kaçınmalı. Tokalaştıktan sonra eller yıkanmalı” dedi.
RİSK GRUBUNA DİKKAT
Yuluğ, risk gruplarını ise “Sağlık çalışanları; 65 yaş ve üzerindeki kişiler; Yaşlı bakımevi ve huzurevinde kalan kişiler; astım dahil kronik akciğer ve kalp-damar sistemi hastalığı olanlar;
şeker hastaları, kronik böbrek yetmezliği olanlar, kan hastalığı olanlar, bağışıklık sistemi baskılanmış olanlar; 6 ay - 18 yaş arasında olup uzun süreli aspirin kullananlar” olarak sıraladı.