Bahçesinden Termal Su Çıktı
Konya’nın Seydişehir ilçesinde bir kişi, bahçesine yaptırdığı sondaj ile bilim insanları tarafından içerisinde bulunan minerallerden dolayı ‘Gençlik Pınarı’ adı verilen 38 derece sıcaklıkta termal su buldu.
İlçeye bağlı Yenice Mahallesi’nde yaşayan Hakkı Çiftçi, 2004 yılında bahçesinde su bulmak için çalışmalara başladı.
Selçuk Üniversitesi Çevre Koruma ve Kontrol Bölümü öğretim görevlisi Dr. Bilgehan Yabgu Horasan tarafından yönetilen proje kapsamında 2 adet jeotermal amaçlı kuyu, 1 adette soğuk su amaçlı kuyu açıldı. Soğuk su amacı ile açılan kuyuda soda yapılabilecek mineralleri içerisinde taşıyan su bulunurken, 450 metrede ise 38 derece sıcaklıkta saniyede 120 litre debisi olan ve içerisinde birçok minerali barındıran termal su bulundu.
“Birkaç hastalığıa iyi geliyor”
Bahçe sahibi Hakkı Çiftçi, suyu sadece sera amaçlı değil hem soda hem de kuracağı termal tesis ile hizmete sunmayı hedefliyor. Hakkı Çiftçi, şu ana kadar bu çevrede çıkmış en güçlü kaplıca suyunun bulunduğunu söyleyerek, “Özelliklede mineral yapısı itibarı ile Türkiye’de birçok sıcak su mevcut ancak bu kaplıca sularının çok önemli bir kısmı mineral yönünden fakir kireçli sular, halbuki buradaki sular ise daha ziyade zengin mineral yapısına sahip dünyadaki bilim insanları bu mineraller üzerine yaptıkları araştırmalar ile bunun bir ‘Gençlik Pınarı’ olduğunu söylüyorlar. Dolayısıyla insan vücudundaki yaşlanmış hücrelerin atılması, asidik vücut yapısının bazik vücut yapısına dönüştürülmesi gibi birçok önemi var ki, sedef hastalığından birçok hastalıklara, iç ve dış uygulamalarla birlikte faydalı bir mineral yapısına sahip. Özelliklede Fransız bilim insanları da silikal asit üzerinde yaptıkları araştırmalarda alzheimer hastalığını önlediğine dairde ilmi bulgular söz konusu” dedi.
“Bölgede jeotermal potansiyel yüksek”
Proje yöneticisi Selçuk Üniversitesi Çevre Koruma ve Kontrol Bölümü öğretim görevlisi Dr. Bilgehan Yabgu Horasan ise sahada 2004 yılında ilk olarak araştırılmaya başladıklarını belirterek, “400-450 metre civarında yaptığımız sondaj sayesinde saniyede 120 litre civarında artezyenle çıkan bir kuyu elde ettik. Seydişehir’in geneli itibari ile ele aldığımız zaman bölgede jeotermal potansiyelin oldukça fazla olduğunu, bu bölgenin daha detaylı bir şekilde araştırıldığı zaman daha yüksek sıcaklıklarda daha verimli sular elde edilebileceğini düşünmekteyiz. Bunun için yatırımcıların öncelikli olarak AR-GE çalışmalarına araştırma çalışmalarına önem vermeleri gerekmektedir” dedi.
Kaynak: İHA
Selçuk Üniversitesi Çevre Koruma ve Kontrol Bölümü öğretim görevlisi Dr. Bilgehan Yabgu Horasan tarafından yönetilen proje kapsamında 2 adet jeotermal amaçlı kuyu, 1 adette soğuk su amaçlı kuyu açıldı. Soğuk su amacı ile açılan kuyuda soda yapılabilecek mineralleri içerisinde taşıyan su bulunurken, 450 metrede ise 38 derece sıcaklıkta saniyede 120 litre debisi olan ve içerisinde birçok minerali barındıran termal su bulundu.
“Birkaç hastalığıa iyi geliyor”
Bahçe sahibi Hakkı Çiftçi, suyu sadece sera amaçlı değil hem soda hem de kuracağı termal tesis ile hizmete sunmayı hedefliyor. Hakkı Çiftçi, şu ana kadar bu çevrede çıkmış en güçlü kaplıca suyunun bulunduğunu söyleyerek, “Özelliklede mineral yapısı itibarı ile Türkiye’de birçok sıcak su mevcut ancak bu kaplıca sularının çok önemli bir kısmı mineral yönünden fakir kireçli sular, halbuki buradaki sular ise daha ziyade zengin mineral yapısına sahip dünyadaki bilim insanları bu mineraller üzerine yaptıkları araştırmalar ile bunun bir ‘Gençlik Pınarı’ olduğunu söylüyorlar. Dolayısıyla insan vücudundaki yaşlanmış hücrelerin atılması, asidik vücut yapısının bazik vücut yapısına dönüştürülmesi gibi birçok önemi var ki, sedef hastalığından birçok hastalıklara, iç ve dış uygulamalarla birlikte faydalı bir mineral yapısına sahip. Özelliklede Fransız bilim insanları da silikal asit üzerinde yaptıkları araştırmalarda alzheimer hastalığını önlediğine dairde ilmi bulgular söz konusu” dedi.
“Bölgede jeotermal potansiyel yüksek”
Proje yöneticisi Selçuk Üniversitesi Çevre Koruma ve Kontrol Bölümü öğretim görevlisi Dr. Bilgehan Yabgu Horasan ise sahada 2004 yılında ilk olarak araştırılmaya başladıklarını belirterek, “400-450 metre civarında yaptığımız sondaj sayesinde saniyede 120 litre civarında artezyenle çıkan bir kuyu elde ettik. Seydişehir’in geneli itibari ile ele aldığımız zaman bölgede jeotermal potansiyelin oldukça fazla olduğunu, bu bölgenin daha detaylı bir şekilde araştırıldığı zaman daha yüksek sıcaklıklarda daha verimli sular elde edilebileceğini düşünmekteyiz. Bunun için yatırımcıların öncelikli olarak AR-GE çalışmalarına araştırma çalışmalarına önem vermeleri gerekmektedir” dedi.