Nihat Zeybekci Berlin'de

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci Almanya Ekonomi ve Enerji Bakanı Brigitte Zypries ile görüştü Zeybekci: ''Türk Alman ilişkilerinde herhangi bir şartı ortaya koymak veyahut bir şartla hareket etmek Almanya’nın ve Türkiye’nin menfaatine değildir'' ''Bizim hedefimiz Avrupa Birliği ile aynı standartlarda olmaktır. Hedefimiz AB ile aynı aile içinde olmak derken, şu sakın yanlış anlaşılmasın, illaki AB’ye tam üye olmak değil. Bizim için öncelikli olan AB standartlarını tutturmaktır. AB standartlarını tutturduktan sonra her alanda, gerek ekonomik, gerek hukuk, gerek insani, gerek özgürlükler gerekse alt yapı, aklınıza gelen her alanda tutturduktan sonra bizim için AB’ye üye olup olmamak o günün meselesidir''

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci Türk Alman ilişkilerinde herhangi bir şartı ortaya koymanın veya bir şartla hareket etmenin Almanya’nın ve Türkiye’nin menfaatine olmadığını söyledi.

Zeybekci, Almanya Ekonomi ve Enerji Bakanı Brigitte Zypries ile bir araya geldikten sonra düzenlenen ortak basın toplantısında, Almanya ile Türkiye’nin yüzyıllara dayanan bir dostluk ilişkisine sahip iki ülke olduğunu belirtti.

İki ülkenin aynı zamanda birbirini tamamlama özellikleri anlamında da son derece avantajlı olduklarını ifade eden Zeybekci, şunları söyledi:

'Birbirinin rakibi değil, birbirini tamamlayan iki ülke bölümünün altını da özellikle çizmek istiyorum. Çünkü Türkiye'de olmayan birçok, hemen hemen her şey Almanya'da var. Almanya'da olmayan hemen hemen her şey Türkiye'de var. O anlamda da aklı selim bize diyor ki iki ülke çok daha önemli işler yapabilir. Türkiye'nin en büyük ticaret ortaklarından bir tanesi, yani ihracatındaki bir numaralı pazar Almanya, ithalatında da ikinci ülke Almanya. Bunu çok daha açıp ileri götürebiliriz. 37 milyar avroluk şu andaki ticaret hacmi, 50'ye, 60'a, 70'e, çok daha üst düzeylere doğru ikisinin de çıkabilir. Bu potansiyel, yani dünyadaki ticaret hacmi aşağıya doğru giderken, dünyanın ihracatı aşağıya doğru giderken 2016 yılında Türkiye'deki maalesef üzücü terör eylemleri, yani Türkiye'deki darbe girişimi, ihanet örgütlerinin o üzücü terör eylemlerine rağmen aramızdaki ticaret hacmi eğer yüzde 6,5 arttıysa bu bizim gerçek ticaret kapasitemizin altındadır aslında, yani bizi şartlar ileriye doğru itiyor.”

Türkiye’de olağanüstü durumlar yaşandığına işaret eden Zeybekci, “Olağanüstü günler yaşadık Türkiye'de. Türkiye'de yaşananların üstesinden geldik ve çok hızlı bir şekilde de dostlarımızla yan yana, el ele tutuşarak, onlarla birlikte hukukun üstünlüğü, demokrasi, insan hakları ve özgürlüklerde en üst standartlara doğru birlikte yürüyeceğiz. Sizlerle beraber olacağız. Bugün söylediğim gibi uzaktan birbirimize bağırarak değil, yan yana gelerek, konuşarak” ifadelerini kullandı.

Bakan Zeybekci, Alman mevkidaşına özellikle Türkiye ile AB ilişkilerindeki desteklerinden dolayı teşekkür ettiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti:

Ekonomi Bakanı olarak Gümrük Birliğinin güncellenmesi ile ilgili çok önemli bir dönem yaşıyoruz, yani 2017 yılı Gümrük Birliğinin güncellenmesinin başlaması, yani hukuki gerekliliklerin bitmesi ve sürecin başlamasıyla ilgili son derece önemli bir dönem. Özetle 2017 yılının ilk yarısı, yaz tatiline kadar önemli bir dönemde Almanya'nın bize vermiş olduğu desteğin devamı bizim için son derece önemli. Bugünkü görüşmemiz son derece yapıcı bir diyalogla geçti. Ayrıca değerli dostumla beraber, Sayın Bakan Zypries ile beraber turizmin öneminin altını çizdik ve Türkiye'ye Alman dostlarımızın turizmde bundan sonra gösterecekleri özel önem ve ilginin artmasının, bu sadece turizm değildir, sadece Türkiye'ye yapılan bir ziyaret değildir. Önemli olan iki ülke arasında olumlu olan iklimi arttırmak, çok önemli bir katkıdır hakikaten, çok önemli bir dinamizmdir.”

Türk Alman Enerji Formunu, Türkiye’deki Enerji Bakanlığı’nın katılımıyla teknik seviyede yazdan önce gerçekleştirmek istediklerini belirten Zeybekci, “Sayın Bakana, geleceğe doğru açmış olduğumuz bu pozitif, yeni adım için teşekkür ediyorum. İnşallah Türkiye ile Almanya yeni ufuklara, yeni hedeflere doğru birlikte çok güçlü bir şekilde yoluna devam edecektir.” dedi.

Zeybekci, Almanya-Türkiye ilişkilerinde yeni bir dönem başlayıp başlamayacağı ve şartlara bağlı olup olmadığına ilişkin bir soru üzerine de “Bizim Türklerde bir söz vardır, Kişi sevdiğine verdiğini saymazmış. Sayı ile vermezmiş. Onun için Türkiye ile Almanya arasındaki bağları bu anlamda görüyorum. Türk Alman ilişkilerinde herhangi bir şartı ortaya koymak veyahut bir şartla hareket etmek Almanya’nın ve Türkiye’nin menfaatine değildir. Şartlı bir gelecek iki ülke ilişkilerinin menfaatine olmadığı gibi böyle bir şeyi de konuşmadık. Yani şöyle olursa bundan sonra şöyle olur gibi bir şey iki egemen ve bağımsız ülkenin birine söyleyecekleri nezaketin dışında olur. O anlamda biz ekonomi bakanları olarak bundan sonra Türkiye ile Almanya arasında ekonomik ilişkilerin ne kadar çok güçlü olması, bunun güçlü bir zemini olması, ne kadar kapsayıcı bir platform olmasının diğer problemlerinin çözümünde önemli bir araç olacağını düşünüyorum ben şahsi olarak. Sayın Bakanın da bu anlamda aynı sözleri de bana söylediği için burada hem fikir olduğumuzu düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

Türkiye’de tutuklu bulunan Alman gazeteci Deniz Yücel ile ilgili bir soru üzerine de konunun tamamen hukuki olduğunu kaydeden Zeybekci şunları kaydetti:

''Bağımsız mahkemelerin bu yargılamayı bir an önce yapmasını ben diliyorum, temenni ediyorum. Kişisel olarak söylüyorum bunu. Diğer taraftan da hiç kimsenin görüşleri itibarıyla tutuklu olmasını veya gözaltında olmasını ve yargılanmasına da şahsi olarak karşı olduğumu da bilmenizi istiyorum. Ama, en çok sevmediğim söz budur. 'Ama', 'fakat', 'ancak' gibi sözleri hiç sevmem. Onun için böyle genelde doğrudan bazı şeyleri söylemeye çalışırım. Türkiye gibi Avrupa’daki dostlarımızın anlaması hemen hemen imkansız olan bir darbe girişiminin olduğu, alfabedeki bütün harflerin kullanıldığı terör örgütlerinin 2016 yılında ellerinden gelen her şeyi yaptığı bir ortamda, insanların terör örgütlerini savunan ve onları destekleyen faaliyetler içinde olmaları da bizleri zor durumda bırakmıyor değil. Onun için biraz sabretmek lazım. Beklemek lazım diye düşünüyorum. Türkiye’nin hedefi bellidir. Avrupa’daki dostlarımıza, değerli bakana söylediğim hukukun üstünlüğü, insan haklarının ve özgürlüklerin en üst düzeyde hayat bulduğu bir Türkiye.''

Türkiye'nin hedefinini Avrupa Birliği ile aynı aile içinde bulunmak olduğunu vurgulayan Zeybekci, ''Bizim hedefimiz Avrupa Birliği ile aynı standartlarda olmaktır. Hedefimiz AB ile aynı aile içinde olmak derken, şu sakın yanlış anlaşılmasın, illaki AB’ye tam üye olmak değil. Bizim için öncelikli olan AB standartlarını tutturmaktır. AB standartlarını tutturduktan sonra her alanda, gerek ekonomik, gerek hukuk, gerek insani, gerek özgürlükler gerekse alt yapı, aklınıza gelen her alanda tutturduktan sonra bizim için AB’ye üye olup olmamak o günün meselesidir. O gün geldiği zaman bunu mesele ederiz. Ama Türkiye’nin bu anlamdaki kararı bellidir.'' dedi.

Türkiye'de şu anda 7 bin civarında Alman şirketi olduğunu dile getiren Zeybekci şu değerlendirmede bulundu:

''120 bin civarında çalışan var Alman şirketlerinde. Türkiye Almanya İş Konseyi başkanı bir Alman dostumuz. Türkiye’de yaşayıp Türkiye’deki bir Alman şirketin genel müdürü Türk Alman İş Konseyi Başkanlığı yapıyor. Bu dostlarımızla da beraberdik biraz önce. Almanya’nın Türkiye’deki yatırıma olan ilgisi ile ilgili aşağıya gitmekle ilgili öyle bi şey yok. Evet ortamımız biraz anormal bir ortam oldu. Yaşadığımız şeyler normal değildi. Tereddütleri de anlayışla karşılıyoruz. Gördüğümüz o dur ki Türkiye yeniden çok önemli doğrudan yabancı sermaye girişinin olduğu bir ülke olacaktır. Şu an Türkiye’deki toplam Alman sermayesinin tutarı 10 milyar avro civarında. Biz bunu yeterli görmüyoruz. Çok daha artacağına inanıyoruz.''

Kaynak: AA