AKUT'tan Deprem Uyarısı
Son dönemde Muğla’da artan depremler nedeniyle uyarılarda bulunan AKUT Milas Birimi Halkla İlişkiler Sorumlusu Mehmet Nergiz, bölgenin birinci derece deprem riski altında olduğuna dikkat çekerek, “Deprem gerçeğiyle yüzleşmemiz gerekiyor. Bu gerçekten hareketle, çok geçmeden deprem tedbirlerini almalıyız!” diye konuştu.
Geçtiğimiz günlerde merkez üssü Muğla’nın Ula ilçesi olan ve Ritcher ölçeğine göre 5.3 büyüklüğündeki deprem, Milas’ta da hissedildi. Muğla genelinin birinci derecede deprem riski taşıdığına vurgu yapan ve bölgedeki aktif fay hatlarının varlığını sık depremlerle hissettirdiğini söyleyen AKUT Milas Birimi Halkla İlişkiler Sorumlusu Mehmet Nergiz, depremin anlık olduğunu, bu yüzden de önceden hazırlık yapılması gerektiğini belirtti.
AKUT Bodrum ve AKUT Milas Birimi olarak yıl boyu, ilçe merkezinde ve kırsal mahallelerdeki okullarda öğrencilere yönelik deprem eğitimleri, bina tahliyesi konusunda eğitim verildiğini belirten AKUT Milas Birimi Sorumlusu Nergiz, “Yer kabuğu içinde kırılmalar nedeniyle ani şekilde meydana gelen titreşimlerin, dalgalar halinde yayılarak yer kabuğunu sarsmasına ‘deprem’ diyoruz. Bu sarsma, toprak üzerindeki yapıları yıkacak kuvvette olabilir. Depremi önceden tespit etme gibi bir şansımız yok ancak deprem gerçeğini kabullenerek gereken tedbirleri kısa sürede almamız gerekiyor.” dedi.
İlçenin depreme teknik açıdan hazır olmadığını belirten Nergiz, genel ve bireysel olarak deprem eylem planı oluşturulmasının olası bir depremde zararı en aza indireceğini söyledi.
Nergiz, bireylerin ev veya iş yerlerini acilen terk etmeleri gerekebilecek olası acil durum veya afetlere karşı hazırlanan, ilk 72 saat süresince yani yardım ekipleri gelene kadar, bireylerin temel ihtiyaçlarını karşılaması amacıyla, acil durum çantasının bulundurulmasının gerekliliğinden bahsetti.
Acil durum çantası içerisinde aile bireylerinin tümüne 72 saat yetecek kadar su; mevsime uygun yedek kıyafet; yüksek kalorili enerji verecek konserve, kuruyemiş gibi gıdalar; sigorta poliçesi, pasaport gibi önemli evrakların fotokopileri; alkollü mendil, sabun gibi hijyenik malzemeler; ilk yardım çantası; düdük, makas, çakı, fener, pilli radyo, yedek pil gibi malzemeler ile ev, araçların yedek anahtarları, bir miktar para ve mümkünse uyku tulumu uzun süre dışarıda kalmak zorunda kalındığı durumlarda hayatı kolaylaştıracak malzemelerin toplandığı acil durum çantası, kolay ulaşılabilir ve kolay görülebilir bir yerde olması gerekmektedir.
“Deprem meydana geldiği an uygulanacak doğru davranış biçimi, deprem öncesi alınan tedbirlere bağlı olarak etkili olabilir.” diyen Nergiz, en büyük hatanın panik yapmak olduğunu ifade ederek şunları kaydetti: “Deprem sırasında öncelikle merdiven, balkon ve pencerelerden uzak durulmalı. Eğer binanın bilimsel ilkelere ve deprem yönetmeliğine uygun olarak inşa edildiğine emin olunursa ve eşyalar sabitlenmişse; yeri daha önceden belirlenen, ağırlık merkezi yere yakın olan eşyaların yanında YAT-KORUN-TUTUN pozisyonu alınmalıdır. Yere yan yatarak dizler karna çekilmeli, üstteki el ile baş, alttaki el ile yanına uzanılan eşyayı tutmalı ve sarsıntı geçene dek beklenilmelidir. Eğer bina dışında depremle karşılaşıldıysa elektrik hatları, otoyollar ve ağaçlardan mümkün olduğunca uzaklaşılmalıdır.
Deprem bittikten sonra, acil durum çantasını da yanında bulundurarak; elektrik, su, doğalgaz hatlarını kapatılmalı; bina ‘merdivenleri kullanarak’ terk edilmeli ve yetkililer onay verene dek hiçbir sebeple binaya giriş yapılmamalıdır. Binadan tamamen çıkana dek kibrit veya çakmak kesinlikle kullanılmamalıdır. Eğer deprem sırasında enkazda kalındıysa sakin olmaya çalışılmalı, tozdan korunmak için solunum yolları bir giysi parçası ile örtülmelidir. Kibrit, çakmak gibi ateş kaynakları kullanılmamalı, enerjimizi tasarruflu kullanmak için mümkün olduğunca az hareket edilmelidir. Kurtarma ekiplerinin dinleme cihazları ile çok alçak sesleri bile duyma imkânı olacağı için, sürekli bağırarak enerji harcamak yerine, belirli aralıklarda ekiplere hayatta olduğunu belirtecek sesler iletilmelidir. Katı cisimler sesi ileteceği için, bir duvara ya da tesisat borusuna sert cisimlerle vurulabilir.”
AKUT gönüllülerinin Türkiye genelinde her yıl 2 bin ücretsiz oturum ile 100 bin vatandaşa Temel Afet Bilinçlendirme seminerleri verdiğini söyleyen Nergiz, depreme karşı yerel yönetimlerin ve STK’ların işbirliği içerisinde çalışması gerektiğini belirtti.
Kaynak: İHA
AKUT Bodrum ve AKUT Milas Birimi olarak yıl boyu, ilçe merkezinde ve kırsal mahallelerdeki okullarda öğrencilere yönelik deprem eğitimleri, bina tahliyesi konusunda eğitim verildiğini belirten AKUT Milas Birimi Sorumlusu Nergiz, “Yer kabuğu içinde kırılmalar nedeniyle ani şekilde meydana gelen titreşimlerin, dalgalar halinde yayılarak yer kabuğunu sarsmasına ‘deprem’ diyoruz. Bu sarsma, toprak üzerindeki yapıları yıkacak kuvvette olabilir. Depremi önceden tespit etme gibi bir şansımız yok ancak deprem gerçeğini kabullenerek gereken tedbirleri kısa sürede almamız gerekiyor.” dedi.
İlçenin depreme teknik açıdan hazır olmadığını belirten Nergiz, genel ve bireysel olarak deprem eylem planı oluşturulmasının olası bir depremde zararı en aza indireceğini söyledi.
Nergiz, bireylerin ev veya iş yerlerini acilen terk etmeleri gerekebilecek olası acil durum veya afetlere karşı hazırlanan, ilk 72 saat süresince yani yardım ekipleri gelene kadar, bireylerin temel ihtiyaçlarını karşılaması amacıyla, acil durum çantasının bulundurulmasının gerekliliğinden bahsetti.
Acil durum çantası içerisinde aile bireylerinin tümüne 72 saat yetecek kadar su; mevsime uygun yedek kıyafet; yüksek kalorili enerji verecek konserve, kuruyemiş gibi gıdalar; sigorta poliçesi, pasaport gibi önemli evrakların fotokopileri; alkollü mendil, sabun gibi hijyenik malzemeler; ilk yardım çantası; düdük, makas, çakı, fener, pilli radyo, yedek pil gibi malzemeler ile ev, araçların yedek anahtarları, bir miktar para ve mümkünse uyku tulumu uzun süre dışarıda kalmak zorunda kalındığı durumlarda hayatı kolaylaştıracak malzemelerin toplandığı acil durum çantası, kolay ulaşılabilir ve kolay görülebilir bir yerde olması gerekmektedir.
“Deprem meydana geldiği an uygulanacak doğru davranış biçimi, deprem öncesi alınan tedbirlere bağlı olarak etkili olabilir.” diyen Nergiz, en büyük hatanın panik yapmak olduğunu ifade ederek şunları kaydetti: “Deprem sırasında öncelikle merdiven, balkon ve pencerelerden uzak durulmalı. Eğer binanın bilimsel ilkelere ve deprem yönetmeliğine uygun olarak inşa edildiğine emin olunursa ve eşyalar sabitlenmişse; yeri daha önceden belirlenen, ağırlık merkezi yere yakın olan eşyaların yanında YAT-KORUN-TUTUN pozisyonu alınmalıdır. Yere yan yatarak dizler karna çekilmeli, üstteki el ile baş, alttaki el ile yanına uzanılan eşyayı tutmalı ve sarsıntı geçene dek beklenilmelidir. Eğer bina dışında depremle karşılaşıldıysa elektrik hatları, otoyollar ve ağaçlardan mümkün olduğunca uzaklaşılmalıdır.
Deprem bittikten sonra, acil durum çantasını da yanında bulundurarak; elektrik, su, doğalgaz hatlarını kapatılmalı; bina ‘merdivenleri kullanarak’ terk edilmeli ve yetkililer onay verene dek hiçbir sebeple binaya giriş yapılmamalıdır. Binadan tamamen çıkana dek kibrit veya çakmak kesinlikle kullanılmamalıdır. Eğer deprem sırasında enkazda kalındıysa sakin olmaya çalışılmalı, tozdan korunmak için solunum yolları bir giysi parçası ile örtülmelidir. Kibrit, çakmak gibi ateş kaynakları kullanılmamalı, enerjimizi tasarruflu kullanmak için mümkün olduğunca az hareket edilmelidir. Kurtarma ekiplerinin dinleme cihazları ile çok alçak sesleri bile duyma imkânı olacağı için, sürekli bağırarak enerji harcamak yerine, belirli aralıklarda ekiplere hayatta olduğunu belirtecek sesler iletilmelidir. Katı cisimler sesi ileteceği için, bir duvara ya da tesisat borusuna sert cisimlerle vurulabilir.”
AKUT gönüllülerinin Türkiye genelinde her yıl 2 bin ücretsiz oturum ile 100 bin vatandaşa Temel Afet Bilinçlendirme seminerleri verdiğini söyleyen Nergiz, depreme karşı yerel yönetimlerin ve STK’ların işbirliği içerisinde çalışması gerektiğini belirtti.