CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Bursa'da
Kılıçdaroğlu: 'Çift başlılık ne zaman çıkar, ben kendi görev alanımın dışına çıkıp bir başkasının görev alanına müdahale edersem çift başlılık olur. Peki yeni anayasa değişikliğine 'evet' dersek ne olur? Devlette çift başlılık olur. Nasıl? Çünkü seçilecek olan başkan hem cumhurun başkanı, aynı zamanda da bir partinin genel başkanı olacak' Şimdi yeni model geçerse il başkanı da cumhurbaşkanını temsil edecek. Vali de temsil edecek. Niçin cumhurbaşkanı aynı zamanda bir partinin genel başkanı. Yapılan değişikliğin nasıl sonuçlandığını hepimizin bilmesi lazım' 'Kaç başkan yardımcısı olacak belli değil. Niye belli değil, niye bir insanın keyfine bırakılıyor. Aynı zamanda şunu da yapabilir, başkan seçildiği partinin tüm il başkanlarını başkan yardımcısı yapabilir'
Kılıçdaroğlu, İnegöl ilçesinde muhtarlar, din görevlileri ve okul aile birliği başkanları ile bir araya geldi.
İlçedeki bir otelde gerçekleşen etkinlikte konuşan Kılıçdaroğlu, burada bir siyasi partinin genel başkanı olarak değil, ülkesini, vatanını, bayrağını seven bir vatandaş olarak bulunduğunu söyledi.
Kimseye, 'Evet oyu verin' veya 'Hayır oyu verin' diye bir telkinde bulunmayacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, 'Sizden istediğim sadece ve sadece şu, sandığa giderken elinizi vicdanına koyun ve sandığa öyle gidin. Bu bir parti yarışı değil, hükümet, bakanlar, başbakan değişmiyor. Ne değişiyor, Anayasa değişiyor. Bu Anayasa, kimin anayasası olacak? Benim de sizin de bir başkasının da anayasası olacak. Adı üstünde bütün kanunların uyması gereken bir yasa.' ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, halk oylamasında, 'Bir ülkenin cumhurbaşkanı taraflı mı olsun tarafsız mı olsun?' konusunun oylanacağını vurgulayarak, şöyle konuştu:
'(Taraflı birisi olsun) diyorsanız gideceksiniz 'Evet' oyunu kullanacaksınız, 'tarafsız biri olsun' diyorsanız 'hayır' oyu kullanacaksınız. Bunun partilerle hiçbir ilgisi yok. Tercih gayet basit, başkan partizan mı olmalı, başkan tarafsız mı olmalı, bu kadar basit. Şunu sorabilirsiniz, 'taraflı olsa ne olur, tarafsız olsa ne olur?' Bu da bir soru. Cumhurbaşkanı adı üstünde cumhurun başkanıdır, yani 80 milyonu temsil eder. Hangi partiden, kimlikten, inançtan olursa olsun. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tamamını temsil eder. Arabasında Türkiye Cumhuriyeti bayrağı taşır. Ben taşıyamam, Binali Bey de taşıyamaz, bakanlar da taşıyamaz. O nedenle tarafsızdır. Taraflı olursa ne olur? O zaman 80 milyonu temsil edemez. Kimi temsil eder, kendi partisinin üyelerini temsil eder. 'Bu doğrudur' diyorsanız gideceksiniz 'evet' oyu kullanacaksınız. 'Hayır bu doğru değil' diyorsanız 'hayır' oyu kullanacaksınız.'
Kılıçdaroğlu, 'Bu çıkarsa devlette çift başlılık biter' denildiğini anımsatarak, 'Bu doğru değil. Devletimizde çift başlılık yok arkadaşlar. Bizim devletimizde ve bütün demokrasilerde kamuda görev alan herkesin görev alanı tanımlanmıştır. Kim tanımlamış TBMM.' dedi.
Tapu memurunun, nüfus memurunun, muhtarın, cumhurbaşkanının, kaymakam, büyükelçi ve milletvekilinin görev alanlarının belli olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, 'Çift başlılık ne zaman çıkar, ben kendi görev alanımın dışına çıkıp bir başkasının görev alanına müdahale edersem çift başlılık olur. Peki yeni anayasa değişikliğine evet dersek ne olur? Devlette çift başlılık olur. Nasıl? Çünkü seçilecek olan başkan hem cumhurun başkanı, aynı zamanda da bir partinin genel başkanı olacak. Bu doğrudur derseniz evet, yanlıştır derseniz hayır oyu kullanacaksınız.' diye konuştu.
- 'Üç kişidir Türk bayrağı taşıyan'
'Bazı arkadaşlarımız 'hem partinin genel başkanı olsun hem de başkan olsun' diye düşünebilirler. Bu da bir tercih, peki bunun yansımaları ne olur onu düşünmemiz lazım.' diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
'Yansıması şu olur, beni bir ilde kim temsil eder il başkanı, Binali Bey'i kim temsil eder AK Parti'nin il başkanı, Devlet Bey'i kim temsil eder il başkanı temsil eder. Peki vali ilde kimi temsil eder? Vali, ilde cumhurbaşkanını temsil eder. Çünkü hem devletin valisidir, hem de hükümetin valisidir. Vali de arabasında Türk bayrağı taşır. Üç kişidir Türk bayrağı taşıyan, cumhurbaşkanı, vali ve büyükelçi. Şimdi yeni model geçerse il başkanı da cumhurbaşkanını temsil edecek. Vali de temsil edecek. Niçin cumhurbaşkanı aynı zamanda bir partinin genel başkanı. Yapılan değişikliğin nasıl sonuçlandığını hepimizin bilmesi lazım. Ne olacak ilde kavga olacak. Vali diyecek ki ben temsil ediyorum, hangi partiden seçilmişse onun il başkanı da valiye diyecek ki 'bir dakika kusura bakma cumhuru ben temsil ediyorum'. Sadece tepede çift başlılık değil, aşağıda da çift başlılık olacak.'
- 'Milletin aklıyla alay etmek doğru mudur?'
Yeni anayasa teklifinde başkanın iki kere seçilebildiğini aktaran Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
'Üçüncü dönem seçilemiyor. İkinci dönemin sonunda meclisi fesih edebilir, kendisi de seçilebilir. Böylece ne olacak, 5 yıllık süreyi doldurmadığı için üçüncü dönem de seçilme ihtimali olacak, asıl amaç bu. Milletin aklıyla alay etmek doğru mudur? Bunun partilerle bir ilgisi yok. Memleketle, demokrasiyle ilgisi var. Başkanın kaç yardımcısı olacak. ABD, Fransa ve İngiltere'den vazgeçtim Afganistan'dan örnek vereyim. Başkanın iki yardımcısı vardır. Başkan ve yardımcıları seçimle gelir. Bizde, başkan seçimle geliyor, kaç başkan yardımcısı olacağını kimse bilmiyor. Sayı var mı? Sayı da yok. Efendim diyorlar ki; '1, yok 2, bilemedin 3 tane olacak' diyorlar. Ne demek 'bilemedin 3 tane olacak.' Bir kişinin keyfine bu bırakılır mı? Bir başkan seçildi geldi, 2 tane başkan yardımcısı tayin etti. Bir başkası seçildi geldi, bin 500 tane tayin etti. Engel var mı? Engel yok. Sayı? Sayı da yok. Hani Anayasa değişikliğinde şu olsa anlarım, 1 başkan 3 tane de başkan yardımcısı. Onu anlarım. Deriz ki 3, 4 olmaz.'
Her köyde, her mahallede bir muhtar, Meclis'te 550 milletvekili bulunduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, '551 olur mu? Olmaz. Niçin Anayasa'da yazar. Kaç başkan yardımcısı olacak belli değil. Niye belli değil, niye bir insanın keyfine bırakılıyor. Aynı zamanda şunu da yapabilir, başkan seçildiği partinin tüm il başkanlarını başkan yardımcısı yapabilir. Engel var mı? Hiçbir engel yok. Başbakanlığı kaldırıyoruz, peki kaç bakan olacak? Başbakan olmayabilir bu da bir tercihtir, bakan sayısı belli değil. Kimin tercihine bağlı? Bir kişinin tercihine bağlı.' ifadesini kullandı.
- 'Anayasalar vatandaşlar arasında eşitlik yaratır'
Kemal Kılıçdaroğlu, apartman yönetimlerinin bile bir yönetim ve denetim kurullarının bulunduğunu, apartman sakinlerinin, yöneticiyi 'Ayrıca bu aidatlar doğru harcanıyor mu harcanmıyor mu, yönetici bu paraları doğru kullanıyor mu?' diye denetlediğini dile getirerek, yeni yönetimde ise sözlü soru önergesi, gensoru verilemeyeceğini, hükümetin güven oyuna ihtiyaç duymayacağını belirtti.
Yeni sistemde milletvekillerinin bakan olamayacağını anımsatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
'Şimdi 18 yaşla askerliğe de muaf getiriyorlar. Bu da bir başka sorun. Onun da değerlendirilmesi lazım. '18 yaşında milletvekililiğine karşı.', biz hayır karşı değiliz. 18 yaşında milletvekili olduktan sonra kusura bakma ömür boyu askerlikten muaf. Olmaz yapamazsın. Benim çocuğum askere gidiyorsa onun da çocuğu askere gitsin. Üstünlerin sınıfı yaratılmaz anayasalarla. Anayasalar vatandaşlar arasında eşitlik yaratır. 'Ben zenginim onun ki fakir. Bastıracağım parayı milletvekili yapacağım askere de gitmeyecek.' Garibanın çocuğu. Hem askere El Bab'a gidecek, hem PKK ile eksi 30-40 derecede mücadele edecek, şehit düşecek gelecek, bu eşitlik mi arkadaşlar? Madem ki dünyanın en zengin hazinesini yüce yaradan bize verdi, o zaman oturup düşünmemiz lazım.'
- 'Bugünkü sistemin de yanlışı var'
Kılıçdaroğlu, mevcut sistemin de pek çok eksiğinin bulunduğunu vurgulayarak, 'Yanlış, 12 Eylül darbesini yapan düzenden kaynaklanıyor. Mesela yüzde 10 seçim barajı, yanlıştır. Niye yüzde 1 oy alan partinin genel başkanı Meclis'e gelmesin. Niye konuşmasın. Mesela Saadet Partisinin genel başkanı diyelim yüzde 4 oy aldı. 4 milletvekili gelsin ne olacak yani. Bir partinin genel başkanı, TBMM kürsüsüne çıkıp konuştuğu zaman ayıp mı olur. Hayır milli irade parlamentoya tam yansımış olur.' dedi.
Vatandaşlardan oy kullanmaya giderken dikkatli olmalarını isteyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
'Evet oyunu artırmak için falanla kavga edelim, vatandaşı kandıralım, bunları bırakın arkadaşlar. Onun faturası hep millete çıkar. Yurt dışıyla kavga ettiniz buyurun, ne olduğunu hepimiz biliyoruz. İsrail'de ezanın yasaklanması gündemde, tık yok tık. Ben itiraz ediyorum sadece. Yanlıştır, yapamazsınız diyorum. Hükümetten tık dahi yok. Niye yok arkadaşlar. Hollanda ile kavga edildi. Ya iki başbakan konuşmuş, seçimlerden sonra gelin deniyor. Kavga çıktı, fatura kime çıktı? Hollanda'da çalışan Türk işçilerine. Almanya ile kavga ediyoruz, fatura kime çıktı? Almanya'da yaşayan Türk işçilere çıktı. Suriye ile kavga ettik, fatura kime çıktı? Hem Türkiye'ye çıktı hem de Suriye'deki Türkmenlere çıktı. Ne diyorlar? 'Evet oyu çıkarsa, Suriyelilere vatandaşlık vereceğiz. Diyorsanız ki 4 milyon Suriyeliye vatandaşlık verelim, gidip 'evet' oyu verin. Bu kadar basit. Bunu sadece ben mi anlatacağım hayır. Bu ülkede sadece ben yaşamıyorum ki hepimiz yaşıyoruz.'
'Şu soruyu da sorun kendi kendinize; Bir partinin genel başkanı hakim tayin etsin mi etmesin mi? 'Hakim tayin etsin' diyorsanız, 'Evet' oyu kullanacaksınız. 'Yargı siyasallaşmasın' diyorsanız 'Hayır' oyu kullanacaksınız.' diyen Kılıçdaroğlu, Türkiye'de demokrasiye ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.