Cihaner'in Tutuklanması Darbe İddianamesinde
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde Genelkurmay Başkanlığında yaşanan olaylara ilişkin iddianamede yer alan ifadelerde, CHP İstanbul Milletvekili Cihaner'in Erzincan Başsavcılığı yaptığı dönemde tutuklanmasına ilişkin süreç de anlatıldı İtirafçı eski Albay Kalkan: '(Görüştüğüm abi) Erzincan İl Jandarma Komutanlığındaki operasyonların abilerin bilgisi dahilinde olduğunu, mümkün mertebe bu konuların uzağında kalmamı, önemli bir gelişme olursa kendisine ulaşmamı söyledi ama olaylar içimizde yaşandığından, uzak durmamın imkanı yoktu' 'Özel Yetkili Başsavcı, bize gizli tanıkların peşini bırakmamızı, olayların aydınlatılmasını istiyorsak kendi yaptıkları soruşturmanın sonucunu beklememizi, eğer bir daha bu konularla ilgilenirsek ikimizi tutuklatacağını söyleyerek ikaz etti'.
İtirafçı olan eski Albay Arif Kalkan'ın o dönem yaşananlara ilişkin ifadeleri iddianameye girdi.
Buna göre, Ağustos 2009'da Erzincan'a tayin olduğunu belirten Kalkan, burada gerçek ismini bilmediği öğretmenle görüşmeler yaptığını, sadece birbirleriyle konuştukları telefonlarının bulunduğunu söyledi.
Erzincan'da göreve başladıktan 2-3 sonra emniyetin, jandarma istihbarata yönelik operasyonlar başlattığını belirten Kalkan, bu kapsamda gözaltılar ve Erzincan İl Jandarma Komutanlığında aramalar yapıldığını anlattı.
Telefonla görüştüğü öğretmene operasyonları sorduğunu, onun da 'abi'sinden aldığı bilgileri kendisine aktardığını dile getiren Kalkan, 'Olayların abilerin bilgisi dahilinde olduğunu, mümkün mertebe bu konuların uzağında kalmamı, önemli bir gelişme olursa kendisine ulaşmamı söyledi ama olaylar içimizde yaşandığından, uzak durmamın imkanı yoktu.' dedi.
İstihbarat Şube Müdürü tutuklanınca o göreve de vekalet etmesinin istendiğini belirten Kalkan, ifadesini şöyle sürdürdü:
'Gizli tanıklardan birisi nizamiyeye gelmiş ve önemli bir ihbarda bulunacağını söylemiş. Gizli tanık olduğunu bizimle görüştükten sonra anladık. Nizamiyeden istihbarat şubedeki nöbetçiye haber vermişler. O da şahsı alıp görüşmeye başlamış. Bakmış, bu olaylar ile ilgili bazı şeyler söylüyor, direkt bana bilgi verdi.
Serkan Zirek olduğunu belirten bu kişinin, emniyet tarafından gizli tanık yapıldığını, Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal ve eski İliç ilçe savcısı ile görüşmeleri olduğunu söylemesi üzerine ben de bu bilgilerin önemli olduğunu, olayın basında yansıtıldığı gibi olmayabileceğini, yani suçsuz, günahsız insanlara kumpas kurulmuş olabileceğini düşünerek Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'i aradım.'
Cihaner'in geldiğini ve odasında şahısla görüştüğünü aktaran Kalkan, 'Zirek'in, İliç savcısının kendisine para da vereceğini, karşılığında kendisinin söyleyeceği yerlere silah bırakmasını söylediğini belirtmesi üzerine, 'Bu iş ne zaman olacak?' diye sordum, kendisi de 1-2 hafta içerisinde olacağını, eski İliç savcısının kendisini arayacağını söyledi. Bunun üzerine anlattıklarının önemli olduğunu, İliç savcısının silah-para verdiği zaman bunların üzerinde parmak izlerinin olacağını ve kendisinin o zaman doğru söylediğini ispatlamış olacağını söyledim.' diye konuştu.
- 'Bizdeki ifadesini yalanlayacak tarzda yeniden ifade aldırılmış'
Cihaner'in, Zirek'in anlattıklarını ifadeye geçirdiğini belirten Kalkan, ifade alımı sırasında odada diğer savcının, kendisinin ve katip olarak astsubayının bulunduğunu söyledi.
İlhan Cihaner'in Zirek ve kardeşi hakkında dinleme kararını uygulamaya başlattığına dikkati çeken Kalkan, şunları kaydetti:
'Ertesi gün Osman Şanal Savcı, İlhan Başsavcı'yı aramış ve Serkan Zirek'in geldiğini, kendisinden jandarmada zorla ifade alındığını söylediğini aktarmış, Cihaner'e suç işlediğini söylemiş. Anladığım kadarıyla Erzincan Emniyeti şahsı ve İl Jandarma'yı takip ettiğinden Serkan Zirek, İl Jandarma'dan çıktıktan sonra alıp Erzurum'a götürülüp, bizde alınan ifadesini yalanlayacak tarzda yeniden ifade aldırılmış.
Ben aklımdaki şüpheleri bu şahsın verdiği ifade ile değiştirebileceğimi düşünürken, olaylar iyice karmaşık hale geldi, kendim de şüpheli olma durumuna düştüm. Bu anlattıklarım yaşandıktan sonra abi ile görüşme imkanım oldu. Yaşananları kendisine anlattım, kendisi genç olduğundan olayları tam olarak idrak edemiyordu. Kendi abisi ile benim aramda aracılık yapıyordu. Abi ile görüştükten sonra bana onun söylediklerini iletti. Bana bu olayların içine bu kadar girmemem gerektiğini, gizli tanıkla görüşmemizin ve başsavcıya ifade aldırılmasının doğru olmadığını söylemiş.'
- 'Vicdanım sızladı'
Kalkan, ifadesinde şunları aktardı:
'İl Jandarma Komutanı Ali Tapan Albay'ı da şüpheli sıfatıyla Erzurum'a ifadeye çağırdıklarında vicdanım sızladı çünkü tutuklanan İstihbarat Şube Müdürü ve terör olayları kısım amiri 2-3 yıldır Erzincan'da görev yapıyordu. Onlar hakkında iddia edilen olayları gerçekleştirmiş olabileceklerini düşündüm ama Ali Albay benimle beraber göreve başlamıştı, yani 2-3 ay olmuştu, iddia edilen olayların içinde bulunmuş olabileceğine ihtimal vermiyordum. Abiyi telefonla arayarak dışarıda buluştum. Ali Albay ile ilgili görüşlerimi bildirdim ve kendisinin de abisine iletmesini istedim. Ali Albay'ın ifadesi alındıktan sonra mahkemeye sevk edilmiş ve yurt dışı çıkış yasağı konularak serbest bırakılmış. Abi ile konuşmamın bir etkisi olup olmadığını bilmiyorum.
Müteakiben İlhan Başsavcım emniyet tarafından alındı ve Erzurum'da tutuklandı. HSYK tarafından Osman Şanal Savcı ve bazı savcılar görevden alındı, yerlerine yeni savcılar atandı.'
Zirek'in kendileriyle tekrar görüşmek istediğini, bunun üzerine Cihaner'den sonraki kıdemli savcıyla görüştüklerini anlatan Kalkan, savcının Zirek'i 'aynı konulardan bahsettiğini' belirtere, kısa sürede bıraktığını söyledi.
Arif Kalkan, '1-2 gün sonra Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcısı, İl Jandarma Komutanı'nı arayıp kendisini ve beni yanına çağırmış. Ben de abiyi arayıp kendisine bilgi verdim, neden çağırdığını bilmediğini söyledi. Ertesi gün Özel Yetkili Başsavcı'nın yanına gittik, odasına aldı. Bize gizli tanıkların peşini bırakmamızı, olayların aydınlatılmasını istiyorsak kendi yaptıkları soruşturmanın sonucunu beklememizi, eğer bir daha bu konularla ilgilenirsek ikimizi tutuklatacağını söyleyerek ikaz etti ve herhangi bir ifade almadan bizi bıraktı. Bu konu ile ilgili olarak herhangi bir gelişme bir daha yaşamadık.' ifadelerini kullandı.