Başbakan Yardımcısı Kaynak Açıklaması
'(Fırat Kalkanı Harekatı) Bizim Suriye topraklarının bir zerresinde gözümüz yok, bir zerresine ihtiyacımız da yok. Bizim hedefimiz, 786 bin kilometrekarelik vatan toprağımızda 80 milyon insanımızı mutlu, müreffeh, barış içinde birlikte yaşatmaktır'
Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Fırat Kalkanı Harekatı'na ilişkin, 'Bizim Suriye topraklarının bir zerresinde gözümüz yok, bir zerresine ihtiyacımız da yok. Bizim hedefimiz, 786 bin kilometrekarelik vatan toprağımızda 80 milyon insanımızı mutlu, müreffeh, barış içinde birlikte yaşatmaktır.' dedi.
Kaynak, partisinin Alaeddin Yavaşça Kültür Merkezi'nde düzenlenen İl Danışma Meclisi'nde yaptığı konuşmada, Fırat Kalkanı Harekatı'nın 172'nci gününe gelindiğini anımsatarak, Cerablus ve Azez arasındaki sınır boyunda yaklaşık 90 kilometrelik alanın yeniden emin ve güvenli hale getirildiğini, bu sürede şehitler verildiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 'Bu vatanda asla şehitler tepesi boş kalmamıştır.' sözünü hatırlatan Kaynak, şunları ifade etti:
'Bizim Suriye topraklarının bir zerresinde gözümüz yok, bir zerresine ihtiyacımız da yok. Biz atalarımızın şehit kanıyla sulayarak emanet ettiği, en son Kurtuluş Savaşı'yla 7 Aralık'ta Kilislilerin, 25 Aralık'ta Gazianteplilerin, onlardan 11 ay önce Kahramanmaraş ve Şanlıurfalıların ve bütün Türk milletinin kendi kaderine hakim olan, kendi geleceğini belirleyen Türk milletinin kahramanca mücadelesiyle istiklalini kazanmış milletiz. 786 bin kilometrekare bizim milletimiz için bol bol yeter. Bizim hedefimiz, Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri olarak Suriye'nin bir zerresi değildir, bir metrekare toprağı değildir.
Bizim hedefimiz, 786 bin kilometrekarelik vatan toprağımızda 80 milyon insanımızı mutlu, müreffeh, barış içinde birlikte yaşatmaktır.'
Kaynak, Suriye'deki hasta, çocuk, yaşlı ve sivillerin zulümden etkilenmemeleri ve bu ülkedeki ateşin Türkiye'ye sıçramaması için tedbir aldıklarını belirterek, Fırat Kalkanı Harekatı sonrası Cerablus-Azez'den Türkiye'ye yönelik terör saldırısı olmadığını vurguladı.
Suriye'de insanlar canlarını kurtarmak için başka yerler ararken Türkiye'nin Cumhurbaşkanı, o zaman Başbakan olan Erdoğan'ın, ısrarla bu işin çözümünün güvenli bölge olduğunu söylediğine işaret eden Kaynak, şunları kaydetti:
'Bir güvenli bölge oluşturalım, uçuşa yasak bölge olsun ve buranın kendi insanlarını eğitelim, donatalım, kendi güvenliklerini kendileri sağlasın.' diyordu. 6 yıl önce liderimiz bunu söyledi işte. Cerablus, bunun en güzel örneği. Orada sağladığımız o güvenli şehirde 45 bin kardeşimizin kendi evlerine ve sokaklarına dönmesi neticesini vermiştir. Kurban Bayramı'nı Cerablus'ta yaşamışlardır. Onlar şimdi de polis olarak eğittiğimiz, donattığımız kardeşlerimiz, Gaziantep ve Kilis Valiliğimiz organizasyonuyla kendi insanına hizmet edecek hale gelmişlerdir.'
Dünyanın bunu 6 yıl sonra akıl edebildiğini belirten Kaynak, şöyle devam etti:
'ABD'nin yeni seçilen Başkanı Donald Trump, tam 6 yıl sonra Suriye'de güvenli bölgelerden söz etmeye başladı. İsabetli düşünüyor ABD, Türkiye müttefiki, Türkiye gibi ciddi, sağlam ve güçlü orduya sahip, güçlü millete sahip devlet varken, PKK'nın uzantıları PYD, YPG ve başka terör örgütleriyle asla iş tutmamalıdır. Asla onlarla bir netice alacağını hesap etmemelidir. Dünya keşke liderimizi 6 yıl önce dinleseydi. Keşke milyonlarca Suriyeli kardeşimiz muhacir olmasaydı.
Keşke kendi vatan topraklarında, kendi arazilerinde mutlu, müreffeh yaşasalardı. Muhacir kardeşlerimizi asla kınamamız mümkün değil, onlar savaştan kaçtılar, yokluktan kaçtılar, ölümden kaçtılar ama büyük devletler de mültecilerden kaçtılar. O yüzden Kilis'e ve milletimize ne kadar şükran duysak azdır.'
- Cumhurbaşkanlığı sistemi
Türkiye'de 16 Nisan'da yeni bir tarih yazmanın eşiğinde olduklarını kaydeden Kaynak, Cumhurbaşkanlığı sisteminin referanduma gideceğini söyledi.
AK Parti'nin kurulduğu günden beri programına başkanlık sistemini koyduğunu, her seçime giderken, her seçim öncesi yeterli çoğunlukları olursa Anayasa'yı değiştirip milletin huzurunda yeni bir sisteme geçmek istediklerini söylediklerini aktaran Kaynak, sözlerini şöyle tamamladı:
'15 Temmuz hain darbe girişimi, 94. yılını kutlayacağımız bu cumhuriyetimizin ilelebet yaşaması için gayret edeceğimiz, kanımızı, canımızı vereceğimiz cumhuriyetimizin, devletimizin bir beka sorunu olduğunu ortaya çıkardı. Sizin kendi iradenize, kendi egemenliğinize, kendi çocuklarınızın geleceğine sahip çıkmanıza sizlerle birlikte şahit oldum.
Biz bu milletin geleceğini, istiklalini ve istikbalini tesadüflere bırakamazdık.'
Kaynak: AA
Kaynak, partisinin Alaeddin Yavaşça Kültür Merkezi'nde düzenlenen İl Danışma Meclisi'nde yaptığı konuşmada, Fırat Kalkanı Harekatı'nın 172'nci gününe gelindiğini anımsatarak, Cerablus ve Azez arasındaki sınır boyunda yaklaşık 90 kilometrelik alanın yeniden emin ve güvenli hale getirildiğini, bu sürede şehitler verildiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 'Bu vatanda asla şehitler tepesi boş kalmamıştır.' sözünü hatırlatan Kaynak, şunları ifade etti:
'Bizim Suriye topraklarının bir zerresinde gözümüz yok, bir zerresine ihtiyacımız da yok. Biz atalarımızın şehit kanıyla sulayarak emanet ettiği, en son Kurtuluş Savaşı'yla 7 Aralık'ta Kilislilerin, 25 Aralık'ta Gazianteplilerin, onlardan 11 ay önce Kahramanmaraş ve Şanlıurfalıların ve bütün Türk milletinin kendi kaderine hakim olan, kendi geleceğini belirleyen Türk milletinin kahramanca mücadelesiyle istiklalini kazanmış milletiz. 786 bin kilometrekare bizim milletimiz için bol bol yeter. Bizim hedefimiz, Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri olarak Suriye'nin bir zerresi değildir, bir metrekare toprağı değildir.
Bizim hedefimiz, 786 bin kilometrekarelik vatan toprağımızda 80 milyon insanımızı mutlu, müreffeh, barış içinde birlikte yaşatmaktır.'
Kaynak, Suriye'deki hasta, çocuk, yaşlı ve sivillerin zulümden etkilenmemeleri ve bu ülkedeki ateşin Türkiye'ye sıçramaması için tedbir aldıklarını belirterek, Fırat Kalkanı Harekatı sonrası Cerablus-Azez'den Türkiye'ye yönelik terör saldırısı olmadığını vurguladı.
Suriye'de insanlar canlarını kurtarmak için başka yerler ararken Türkiye'nin Cumhurbaşkanı, o zaman Başbakan olan Erdoğan'ın, ısrarla bu işin çözümünün güvenli bölge olduğunu söylediğine işaret eden Kaynak, şunları kaydetti:
'Bir güvenli bölge oluşturalım, uçuşa yasak bölge olsun ve buranın kendi insanlarını eğitelim, donatalım, kendi güvenliklerini kendileri sağlasın.' diyordu. 6 yıl önce liderimiz bunu söyledi işte. Cerablus, bunun en güzel örneği. Orada sağladığımız o güvenli şehirde 45 bin kardeşimizin kendi evlerine ve sokaklarına dönmesi neticesini vermiştir. Kurban Bayramı'nı Cerablus'ta yaşamışlardır. Onlar şimdi de polis olarak eğittiğimiz, donattığımız kardeşlerimiz, Gaziantep ve Kilis Valiliğimiz organizasyonuyla kendi insanına hizmet edecek hale gelmişlerdir.'
Dünyanın bunu 6 yıl sonra akıl edebildiğini belirten Kaynak, şöyle devam etti:
'ABD'nin yeni seçilen Başkanı Donald Trump, tam 6 yıl sonra Suriye'de güvenli bölgelerden söz etmeye başladı. İsabetli düşünüyor ABD, Türkiye müttefiki, Türkiye gibi ciddi, sağlam ve güçlü orduya sahip, güçlü millete sahip devlet varken, PKK'nın uzantıları PYD, YPG ve başka terör örgütleriyle asla iş tutmamalıdır. Asla onlarla bir netice alacağını hesap etmemelidir. Dünya keşke liderimizi 6 yıl önce dinleseydi. Keşke milyonlarca Suriyeli kardeşimiz muhacir olmasaydı.
Keşke kendi vatan topraklarında, kendi arazilerinde mutlu, müreffeh yaşasalardı. Muhacir kardeşlerimizi asla kınamamız mümkün değil, onlar savaştan kaçtılar, yokluktan kaçtılar, ölümden kaçtılar ama büyük devletler de mültecilerden kaçtılar. O yüzden Kilis'e ve milletimize ne kadar şükran duysak azdır.'
- Cumhurbaşkanlığı sistemi
Türkiye'de 16 Nisan'da yeni bir tarih yazmanın eşiğinde olduklarını kaydeden Kaynak, Cumhurbaşkanlığı sisteminin referanduma gideceğini söyledi.
AK Parti'nin kurulduğu günden beri programına başkanlık sistemini koyduğunu, her seçime giderken, her seçim öncesi yeterli çoğunlukları olursa Anayasa'yı değiştirip milletin huzurunda yeni bir sisteme geçmek istediklerini söylediklerini aktaran Kaynak, sözlerini şöyle tamamladı:
'15 Temmuz hain darbe girişimi, 94. yılını kutlayacağımız bu cumhuriyetimizin ilelebet yaşaması için gayret edeceğimiz, kanımızı, canımızı vereceğimiz cumhuriyetimizin, devletimizin bir beka sorunu olduğunu ortaya çıkardı. Sizin kendi iradenize, kendi egemenliğinize, kendi çocuklarınızın geleceğine sahip çıkmanıza sizlerle birlikte şahit oldum.
Biz bu milletin geleceğini, istiklalini ve istikbalini tesadüflere bırakamazdık.'