Irak Dışişleri Bakanı Caferi Katar'da
Katar Dışişleri Bakanı Al Sani:'Ortak bir güvenlik sistemi olan KİK'in dağılmasından ambargo uygulayan ülkeler sorumludur' 'Körfez krizi, küçük bir kriz değil. Hiç yoktan anlaşmazlık meydana getirmeleri, Katar aleyhinde yapılanların boş uygulamalar olduğu ve bunun tehlikeli yansımaları olacağının delilidir' Irak Dışişleri Bakanı Caferi:'Sorunların aşılmasında diyalogdan yanayız. Anlaşmazlıkların üstesinden gelebilen diyalog, bölgeyi parçalanmanın kıyısından birliğe sevk eder''Suudi Arabistan ve İran arasındaki ilişki bizim için büyük önem taşıyor. Bunun bize yansımaları olduğu için bu ilişkinin olabilecek en iyi düzeyde olması adına elimizden gelen her şeyi yapıyoruz'
Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, Körfez İşbirliği Konseyinin (KİK) dağılma ihtimalinden ambargo uygulayan ülkeleri sorumlu tutarken, diyalog çağrısını yineledi.
Katar Dışişleri Bakanı Al Sani, ülkesini ziyaret eden Iraklı mevkidaşı İbrahim el-Caferi ile başkent Doha'da düzenlediği basın toplantısında KİK'in dağılmaması temennisinde bulunarak, "Ortak bir güvenlik sistemi olan KİK'in dağılmasından ambargo uygulayan ülkeler sorumludur." dedi.
Al Sani, ambargo uygulayan ülkelerin Katar'la yaşanan krizin "küçük bir mesele" olduğu yönündeki açıklamalarına ilişkin, "Körfez krizi, küçük bir kriz değil. Hiç yoktan anlaşmazlık meydana getirmeleri, Katar aleyhinde yapılanların boş uygulamalar olduğu ve bunun tehlikeli yansımaları olacağının delilidir." diye konuştu.
Ambargo uygulayan ülkelerin, Körfez krizini ve Katar'ın hacmini küçültme çabalarının, kendi aralarında kriz yaşadıklarının delili olduğunu kaydeden Al Sani, "Onların arasındaki kriz, uzlaşmazlıkta ısrar edip diyaloğu reddetmeleriyle uluslararası diplomaside bir krize dönüştü." ifadesini kullandı.
Katar Dışişleri Bakanı ayrıca, ambargo uygulayan ülkelerin, Körfez krizini küçümseme veya türlü yollarla görmezden gelmeye çalışmasının kriz için çözüm olmayacağını, bunun krizi daha da derinleştireceğini dile getirdi.
- Katarlı Bakan, diyalog çağrısını yineledi
Ülkesinin çözüm konusundaki diyalog çağrısını yineleyen Katarlı Bakan, "Krizin çözümü için aklıselimin hakim olması ve diyalog yoluna girilmesini temenni ediyoruz." ifadesini kullandı.
Al Sani, Bahreyn'in Katar'a yönelik "vize ve pasaport uygulamalarına" ilişkin ise şunları söyledi:
"Bu açıklamalar, durumu ne ileriye taşır ne de geciktirir. Karar, Bahreyn'in elinde olsaydı bunlara cevap verebilirdik. Ancak kararın onun dışında olduğunu biliyoruz."
Bahreyn bir hafta arayla yaptığı açıklamalarda, Katar vatandaşlarına vize uygulanmasına karar verildiğini ve Katar'daki vatandaşlarına da iki ülke arasında pasaportsuz seyahati yasakladığını duyurmuştu.
- Katar'ın Bağdat Büyükelçiliği'nin yeniden açılması
Dışişleri Bakanı Al Sani, Katar'ın Irak'ta büyükelçilik açması konusunda daha önce alınmış bir karar olduğunu ancak uygulamasını geciktiren bazı durumlar bulunduğunu belirtti.
Katar Emiri'nin büyükelçiliğin ivedilikle açılması ve yakın zamanda bir büyükelçi atanması yönünde açık bir talimatı olduğunu vurgulayan Al Sani, Irak Dışişleri Bakanı Caferi'nin ziyaretinin, iki ülke ilişkilerinde yeni bir sayfa açmasını temenni ettiğini sözlerine ekledi.
Caferi ise Irak'ın hiçbir ülkenin ambargo altına alınması, tecridi ya da dışlanması taraftarı olmadığını belirterek, "Sorunların aşılmasında diyalogdan yanayız. Anlaşmazlıkların üstesinden gelebilen diyalog, bölgeyi parçalanmanın kıyısından birliğe sevk eder." dedi.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde (IKBY) yaşananlara ilişkin Caferi, "Tutumumuz, Arapların, Kürtlere karşı tutumu değildi. Hukuki açıdan yanlış bir süreçti; bayrak aleni şekilde yakıldı ve başka bir ülkenin bayrağı göndere çekildi. Bu durumlar, Iraklılar, Arap ve Müslümanlar nezdinde infiale yol açtı." dedi.
Caferi, Suudi Arabistan ve İran arasında ara buluculuk yapacakları yönündeki iddialara ilişkin ise, "Suudi Arabistan ve İran arasındaki ilişki bizim için büyük önem taşıyor. Bunun bize yansımaları olduğu için bu ilişkinin olabilecek en iyi düzeyde olması adına elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Irak, farklı ülkelerin birbirine yakınlaştırılmasında rol almaktadır." diye konuştu.
Irak'ın gücünün tüm Arap kardeşlerine olan bağlılığından kaynaklandığını kaydeden Caferi, şunları ifade etti:
"Irak, bir Arap ülkesidir. Hatta bir Körfez ülkesidir. Körfez kelimesi ne demek? Körfez, coğrafi gerçekliği olan siyasi bir sözleşme demek. Irak bir Körfez ülkesidir. Çünkü Basra Körfezi'ne bakıyor. Saddam Hüseyin çeşitli sebeplerden ötürü Körfez ülkelerine sıkıntı çektirmiştir. Ancak bunlar tarihte kaldı. Bizim beklentilerimiz yok. Ya da bu gerçeğe sığınmak istemiyoruz. Fakir bir ülke değiliz."
Bu noktada söz alan Katar Dışişleri Bakanı Al Sani, "Körfez ülkesi olmanızı memnuniyetle karşılar ve bizden ayrılmamanızı temenni ederiz." dedi.
Katar'a dün gelen Irak Dışişleri Bakanı Caferi'nin ziyaretinin birkaç gün sürmesi bekleniyor.
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Mısır yönetimlerinin 5 Haziran'da Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kesmeleri Körfez bölgesinde krize yol açmıştı.
Kaynak: AA
Katar Dışişleri Bakanı Al Sani, ülkesini ziyaret eden Iraklı mevkidaşı İbrahim el-Caferi ile başkent Doha'da düzenlediği basın toplantısında KİK'in dağılmaması temennisinde bulunarak, "Ortak bir güvenlik sistemi olan KİK'in dağılmasından ambargo uygulayan ülkeler sorumludur." dedi.
Al Sani, ambargo uygulayan ülkelerin Katar'la yaşanan krizin "küçük bir mesele" olduğu yönündeki açıklamalarına ilişkin, "Körfez krizi, küçük bir kriz değil. Hiç yoktan anlaşmazlık meydana getirmeleri, Katar aleyhinde yapılanların boş uygulamalar olduğu ve bunun tehlikeli yansımaları olacağının delilidir." diye konuştu.
Ambargo uygulayan ülkelerin, Körfez krizini ve Katar'ın hacmini küçültme çabalarının, kendi aralarında kriz yaşadıklarının delili olduğunu kaydeden Al Sani, "Onların arasındaki kriz, uzlaşmazlıkta ısrar edip diyaloğu reddetmeleriyle uluslararası diplomaside bir krize dönüştü." ifadesini kullandı.
Katar Dışişleri Bakanı ayrıca, ambargo uygulayan ülkelerin, Körfez krizini küçümseme veya türlü yollarla görmezden gelmeye çalışmasının kriz için çözüm olmayacağını, bunun krizi daha da derinleştireceğini dile getirdi.
- Katarlı Bakan, diyalog çağrısını yineledi
Ülkesinin çözüm konusundaki diyalog çağrısını yineleyen Katarlı Bakan, "Krizin çözümü için aklıselimin hakim olması ve diyalog yoluna girilmesini temenni ediyoruz." ifadesini kullandı.
Al Sani, Bahreyn'in Katar'a yönelik "vize ve pasaport uygulamalarına" ilişkin ise şunları söyledi:
"Bu açıklamalar, durumu ne ileriye taşır ne de geciktirir. Karar, Bahreyn'in elinde olsaydı bunlara cevap verebilirdik. Ancak kararın onun dışında olduğunu biliyoruz."
Bahreyn bir hafta arayla yaptığı açıklamalarda, Katar vatandaşlarına vize uygulanmasına karar verildiğini ve Katar'daki vatandaşlarına da iki ülke arasında pasaportsuz seyahati yasakladığını duyurmuştu.
- Katar'ın Bağdat Büyükelçiliği'nin yeniden açılması
Dışişleri Bakanı Al Sani, Katar'ın Irak'ta büyükelçilik açması konusunda daha önce alınmış bir karar olduğunu ancak uygulamasını geciktiren bazı durumlar bulunduğunu belirtti.
Katar Emiri'nin büyükelçiliğin ivedilikle açılması ve yakın zamanda bir büyükelçi atanması yönünde açık bir talimatı olduğunu vurgulayan Al Sani, Irak Dışişleri Bakanı Caferi'nin ziyaretinin, iki ülke ilişkilerinde yeni bir sayfa açmasını temenni ettiğini sözlerine ekledi.
Caferi ise Irak'ın hiçbir ülkenin ambargo altına alınması, tecridi ya da dışlanması taraftarı olmadığını belirterek, "Sorunların aşılmasında diyalogdan yanayız. Anlaşmazlıkların üstesinden gelebilen diyalog, bölgeyi parçalanmanın kıyısından birliğe sevk eder." dedi.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde (IKBY) yaşananlara ilişkin Caferi, "Tutumumuz, Arapların, Kürtlere karşı tutumu değildi. Hukuki açıdan yanlış bir süreçti; bayrak aleni şekilde yakıldı ve başka bir ülkenin bayrağı göndere çekildi. Bu durumlar, Iraklılar, Arap ve Müslümanlar nezdinde infiale yol açtı." dedi.
Caferi, Suudi Arabistan ve İran arasında ara buluculuk yapacakları yönündeki iddialara ilişkin ise, "Suudi Arabistan ve İran arasındaki ilişki bizim için büyük önem taşıyor. Bunun bize yansımaları olduğu için bu ilişkinin olabilecek en iyi düzeyde olması adına elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Irak, farklı ülkelerin birbirine yakınlaştırılmasında rol almaktadır." diye konuştu.
Irak'ın gücünün tüm Arap kardeşlerine olan bağlılığından kaynaklandığını kaydeden Caferi, şunları ifade etti:
"Irak, bir Arap ülkesidir. Hatta bir Körfez ülkesidir. Körfez kelimesi ne demek? Körfez, coğrafi gerçekliği olan siyasi bir sözleşme demek. Irak bir Körfez ülkesidir. Çünkü Basra Körfezi'ne bakıyor. Saddam Hüseyin çeşitli sebeplerden ötürü Körfez ülkelerine sıkıntı çektirmiştir. Ancak bunlar tarihte kaldı. Bizim beklentilerimiz yok. Ya da bu gerçeğe sığınmak istemiyoruz. Fakir bir ülke değiliz."
Bu noktada söz alan Katar Dışişleri Bakanı Al Sani, "Körfez ülkesi olmanızı memnuniyetle karşılar ve bizden ayrılmamanızı temenni ederiz." dedi.
Katar'a dün gelen Irak Dışişleri Bakanı Caferi'nin ziyaretinin birkaç gün sürmesi bekleniyor.
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Mısır yönetimlerinin 5 Haziran'da Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kesmeleri Körfez bölgesinde krize yol açmıştı.