TÜGVA Ankara İl Temsilciliği Binası Açıldı
TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan:'Kula kul olanlardan çok çektik. Makama, mevkiye, şana, şöhrete, paraya, pula, başka şeylere kul olanlardan bu millete hayır gelmedi. Şimdi sadece Allah'a kul olan, dinini, inancını, doğru kaynaklardan doğru şekilde öğrenen ve bu doğrultuda kendi geleceğini kendi tayin edebilen, bilimin, teknolojinin geldiği nokta neresi ie orayı çok iyi bilen, dünyanın hiçbir köşesinden habersiz olmayan böyle bir gençlik ideali peşindeyiz' 'Şimdi geldiğimiz noktada neden bizimle bu kadar uğraştıklarını, neden Türkiye'nin bu kadar cephede köşeye sıkıştırılmaya çalışıldığını düşünce; özellikle son dört yılda 'Gezi kalkışması' ile başlayan süreci inceleyecek olursak, 15 Temmuz darbe girişimine varıncaya kadar olan bitenler, bu resmi halkımızın çok net bir şekilde görmesini sağladı'
TÜGVA Ankara İl Temsilciliği binasının açılış töreninde konuşan Erdoğan, yaşanılan dönemde dünyanın çalkantılar içerisinde olduğunu ve bir bilinmeze doğru insanlığın sürüklendiğini belirtti. Erdoğan, üçüncü dünya savaşını konuşmanın bile adetten hale geldiğini ifade etti.
Kuzey Kore'den, ABD'ye, Ortadoğu'ya kadar çeşitli sıkıntıların, Avrupa'daki çeşitli ülkelerin sıkıntılarının şu anda konuşulanlar arasında bulunduğunu anlatan Erdoğan, Türkiye'nin de yanı başında Suriye ve Irak'ta olanlarla ilgili kendi sınırlarını, hukukunu, geleceğini korumak adına bir mücadelenin, uğraşın içerisinde, bağımsız ülke olmanın gereklerini yerine getirmeye çalıştığını söyledi.
Bilal Erdoğan, Türkiye'yi Birinci Dünya Savaşı'nda işgal etmek isteyen Avrupalı güçlerin, kendileri işgal etmekte muvaffak olamayacaklarını gördükleri için çekildiklerini, daha sonra da taşeronlarını Türkiye'nin üzerine saldığını ve onların da Kurtuluş Savaşı'nda mağlup edildiğini anlattı.
Aynı güçlerin, bu kez de Türkiye'nin gençlerini, insanlarını adeta dimağlarında işgale giriştiklerine işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi geldiğimiz noktada, neden bizimle bu kadar uğraştıklarını, neden Türkiye'nin bu kadar cephede köşeye sıkıştırılmaya çalışıldığını düşününce, özellikle son 4 yılda 'Gezi kalkışması' ile başlayan süreci inceleyecek olursak, 15 Temmuz darbe girişimine varıncaya kadar olan bitenler bu resmi, halkımızın çok net bir şekilde görmesini sağladı. Oyunu gördüğümüzde, işte bugün dünyanın büyük güçleriyle olan ilişkilerimizdeki olan bitenlere baktığımız zaman, sözünden çıkmaya çalışan çocuğu dayakla yola getirmeye çalışan birisi gibi davranıldığını görüyorum. Türkiye de 'Ben bu dayağı yemeyeceğim. Kendi kaderimi çizeceğim. Ülkemin, vatandaşlarımın, halkımın menfaati neyi gerektiriyorsa yeniden ecdada yaraşır bir şekilde kendi kararlarını veren, kendi istikametini çizen bir ülke olmak için ne yapmam gerekiyorsa onu yapacağım' dedikçe, üstümüze gelinmeye devam ediliyor."
- "Eğitim sisteminden beklenen sadece itaat, sadece tek tip insan yetiştirmek oldu"
Türkiye'deki eğitim sisteminin de Batı'nın dayatmaya çalıştığı kadere göre kurgulandığının altını çizen Bilal Erdoğan, "Bu eski sömürgeci dediğimiz güçlerin dünyada tasarladıkları, Japonya'sından Kore'sine, Almanya'sına varıncaya kadar eğitim sistemlerini kurguladılar. Oradan yetişecek çocukların bu sisteme uygun şekilde yetişmesini temine çalıştılar. Bize de aynısını yaptılar. Nitekim, eğitim sisteminden beklenen sadece itaat, sadece tek tip insan yetiştirmek oldu." dedi.
Tarihten ve gelenekten de geldiği gibi hayatın her köşesinin bir eğitim, terbiye alanı olarak düşünüldüğünü ifade eden Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:
"Onun için TÜGVA, okul dışında gençlerimizin geçirdiği vakitlerinde onların bu istikameti dolu dolu yaşayabilmeleri için, kendi kaderlerini kendilerinin belirleyebileceği anlayışını idrak edebilmeleri için bir araya geliyorlar ve buna inanan gönüller gün geçtikçe artıyor. Allah'tan başka kimseye kul olmadık. Kula kul olanlardan çok çektik. Makama, mevkiye, şana, şöhrete, paraya, pula, başka şeylere kul olanlardan bu millete hayır gelmedi. Şimdi sadece Allah'a kul olan, dinini, inancını, doğru kaynaklardan doğru şekilde öğrenen ve bu doğrultuda kendi geleceğini kendi tayin edebilen, bilimin, teknolojinin geldiği nokta neresi ise orayı çok iyi bilen, dünyanın hiçbir köşesinden habersiz olmayan böyle bir gençlik ideali peşindeyiz."
- "Gençlerimizi en iyi şekilde yetiştirmemiz lazım"
TÜGVA Genel Başkanı İsmail Emanet de, gençliğe hizmet etme aşkıyla her geçen gün büyüdüklerini belirterek, uzun zamandır Ankara'da açmak istedikleri temsilciliği açmanın mutluluğunu yaşadıklarını dile getirdi.
Gençlerin bulunduğu ortaokuldan liseye, üniversiteden çalışan gençliğe kadar her alanda çalışmalarının bulunduğunu aktaran Emanet, 81 il ve 256 ilçe temsilciliğiyle gençlerin bulunduğu alanlarda hizmetlerini sürdüklerini kaydetti.
Türkiye'nin artık büyük vizyonları gerçekleştirmenin peşinde olduğunu vurgulayan Emanet, yetişmiş insan kaynağına dikkati çekerek, "Bu hedeflere, vizyonlara ulaşabilmemiz için gençlerimizi en iyi şekilde yetiştirmemiz lazım. İl ve ilçe temsilciliklerimiz, yurtlarımızla, bu mekanlarımızla gençlerimizin daha iyi, nitelikli, kaliteli, öz güveni yüksek şekilde yetişmelerini, önce bu topraklara, sonra ümmet coğrafyasına ve bütün dünyaya iyiliği, hakkı ve adaleti yayacak gençlerin yetişmesini temenni ediyorum." diye konuştu.
Kur'an-ı Kerim tilavetinin ve dua edilmesinin ardından temsilciliğin açılışını yapan Bilal Erdoğan, emeği geçenlere teşekkür etti.
Törende, TÜGVA Ankara İl Temsilciği ve Uluslararası Medya Enformasyon Derneği (UMED) iş birliğiyle açılan Medya Akademisi'nin öğrenci ve eğitmenlerine katılım belgesi, TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan tarafından verildi.
Çok sayıda siyasi, sivil toplum temsilcisi ve gazetecinin katıldığı programda, Bilal Erdoğan'a, UMED Başkanı Aslan Değirmenci tarafından da plaket takdim edildi.
Katılım belgesi verilen eğitmenler arasında Anadolu Ajansı Fotoğraf Editörü Fırat Yurdakul, UMED Başkanı Değirmenci de yer aldı.
Bilal Erdoğan ile beraberindeki bazı milletvekilleri, belediye başkanları ve TÜGVA yöneticileri Altındağ ilçesi Kale Mahallesi'nde açılan temsilcilik binasını gezdi.