Yıkıntılar Arasında Düğün
Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde yıkım çalışmaları sürerken, Serdar Baykal ve Aysel Vardar çifti de yıkıntılar arasında dünya evine girdi.
Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde 13 Mart’ta ilan edilen sokağa çıkma yasağı 30 Mart’ta kaldırılırken, yaşanan çatışmalar nedeniyle bazı evler kullanılamaz hale gelmişti. Yıkım çalışmalarının başlatıldığı ve halen devam ettiği ilçede, düğün sezonu da geçtiğimiz hafta açıldı. İlçenin Cumhuriyet Mahallesi’nde evleri yıkılan Baykal ailesi, yıkıntılar arasında düğün töreni yaptı. Çok sayıda davetlinin katıldığı düğünde, yıkık-dökük evlerin önünde çekilen halaylar ilginç görüntüler oluşturdu.
Özel günlerinde mutlu, ancak yıkık evlerden dolayı hüzünlü olduğunu ifade eden damat Serdar Baykal, zor durumda olduklarını kaydetti.
Serdar Baykal, her şeye rağmen ayakta olduklarını söyleyerek, “İnşallah bu düğünümüz Yüksekova’ya barış gelmesine vesile olur” dedi.
Cumhuriyet Mahallesi’ne yasağın kaldırılmasının ardından hiç gelmediğini vurgulayan gelin Aysel Vardar ise, “Ben buraya geldiğimde çok kötü bir tablo ile karşılaştım. Çok güzel bir tablo görmek isterdim. Ama ne yazık ki çok şaşırdım. İnşallah bu durum düzelir” ifadelerini kullandı.
Damadın babası Fahrettin Baykal ise, Yüksekova’da 13 Mart’ta ilan edilen ve 30 Mayıs’ta kaldırılan sokağa çıkma yasağının ardından düğün sezonunun bugünlerde başladığını belirterek, “İnşallah bu düğün barış ve demokrasi getirir memlekete. Evlerimiz yıkılmış. Başka evlere gidemedik, evimizi biraz onardık ve tekrar yerleştik. Elektrik ve su sıkıntı yaşadık ama mecburuz. Her şeye rağmen hayatımızı sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.
Damadın komşusu ve akrabası Teterhan Milas da, ilçede 13 Mart’ta ilan edilen sokağa çıkma yasağını hatırlatarak, yasağın kaldırılmasının ardından ilçeye döndüklerinde yanmış-yıkılmış evlerle karşılaştıklarını kaydetti.
Her şeye rağmen mülklerini terk etmediklerini kaydeden Milas, “Ölene kadar toprağımızın üzerinde olacağız. Halklar arasında barış olmasını diliyoruz. Savaşta bütün halklar zarar görür” dedi.
Düğünde şarkıları ile konukları eğlendiren müzisyen Zeynep Terzioğlu ise, Yüksekova’da yaşananların üzücü olduğunu ifade ederek, “Yasağın kaldırılmasından beri ilk defa bir düğüne gittik. Yıkıntıların içinde olması bizi çok üzdü. İş olarak da psikolojik olarak da bizi bayağı etkiledi. İşimizi yapamıyoruz. Bizim milleti eğlendirmemiz gerekirken, biz kendimiz pozitif enerji sağlayamazken milleti nasıl eğlendirebiliriz. Eskiden çok kalabalık olurdu düğünler. Şimdi ise eskisi gibi kalabalık değil. Herkesin el ele vermesini, savaşların durmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Özel günlerinde mutlu, ancak yıkık evlerden dolayı hüzünlü olduğunu ifade eden damat Serdar Baykal, zor durumda olduklarını kaydetti.
Serdar Baykal, her şeye rağmen ayakta olduklarını söyleyerek, “İnşallah bu düğünümüz Yüksekova’ya barış gelmesine vesile olur” dedi.
Cumhuriyet Mahallesi’ne yasağın kaldırılmasının ardından hiç gelmediğini vurgulayan gelin Aysel Vardar ise, “Ben buraya geldiğimde çok kötü bir tablo ile karşılaştım. Çok güzel bir tablo görmek isterdim. Ama ne yazık ki çok şaşırdım. İnşallah bu durum düzelir” ifadelerini kullandı.
Damadın babası Fahrettin Baykal ise, Yüksekova’da 13 Mart’ta ilan edilen ve 30 Mayıs’ta kaldırılan sokağa çıkma yasağının ardından düğün sezonunun bugünlerde başladığını belirterek, “İnşallah bu düğün barış ve demokrasi getirir memlekete. Evlerimiz yıkılmış. Başka evlere gidemedik, evimizi biraz onardık ve tekrar yerleştik. Elektrik ve su sıkıntı yaşadık ama mecburuz. Her şeye rağmen hayatımızı sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.
Damadın komşusu ve akrabası Teterhan Milas da, ilçede 13 Mart’ta ilan edilen sokağa çıkma yasağını hatırlatarak, yasağın kaldırılmasının ardından ilçeye döndüklerinde yanmış-yıkılmış evlerle karşılaştıklarını kaydetti.
Her şeye rağmen mülklerini terk etmediklerini kaydeden Milas, “Ölene kadar toprağımızın üzerinde olacağız. Halklar arasında barış olmasını diliyoruz. Savaşta bütün halklar zarar görür” dedi.
Düğünde şarkıları ile konukları eğlendiren müzisyen Zeynep Terzioğlu ise, Yüksekova’da yaşananların üzücü olduğunu ifade ederek, “Yasağın kaldırılmasından beri ilk defa bir düğüne gittik. Yıkıntıların içinde olması bizi çok üzdü. İş olarak da psikolojik olarak da bizi bayağı etkiledi. İşimizi yapamıyoruz. Bizim milleti eğlendirmemiz gerekirken, biz kendimiz pozitif enerji sağlayamazken milleti nasıl eğlendirebiliriz. Eskiden çok kalabalık olurdu düğünler. Şimdi ise eskisi gibi kalabalık değil. Herkesin el ele vermesini, savaşların durmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.