'Çocuklarda Ateşin Şiddeti Yanıltmasın'
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Kılıç: 'Bazen çok ciddi hastalıklarda çok yüksek ateş olmayabileceği gibi çok sık gördüğümüz soğuk algınlığı, bağırsak enfeksiyonu gibi basit hastalıklarda çok yüksek ateş olabiliyor'.
NAİM BOŞKUT - Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Hekimi Doç. Dr. Ömer Kılıç, çocuklarda sık görülen enfeksiyon hastalıklarında ateşin şiddetinin farklı olabileceğini belirtti.
Kılıç, İnönü Üniversitesince düzenlenen 'Çocuk Enfeksiyon Sınıfı'nda, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocuklarda enfeksiyon hastalıklarının genel olarak en sık gördükleri hastalıklar tablosunda yer aldığını ve hastaneye en çok başvuru nedenleri arasında bulunduğunu söyledi.
Ailelerin genellikle şiddetli burun akıntısı, öksürük, boğaz ve kulak ağrısı gibi şikayetlerle hastaneye geldiğini aktaran Kılıç, bu hastalıklara özellikle küçük yaş grubunda daha çok virüslerin sebep olduğunu belirtti.
Mide bağırsak enfeksiyonlarında da ateş, ishal, karın ağrısı ve kusmanın görüldüğünü dile getiren Kılıç, özellikle enfeksiyon sırasında çocuklarda ateşin derecesinden çok enfeksiyona yol açan diğer bulguların ne olduğunun bilinmesi gerektiğini vurguladı. Kılıç, şunları söyledi:
'Bazen çok ciddi hastalıklarda çok yüksek ateş olmayabileceği gibi çok sık gördüğümüz ve basit hastalıklarda bir soğuk algınlığı gibi veya bir bağırsak enfeksiyonlarında çok yüksek ateş olabiliyor veya bu hastalık çok ciddi bir sorun ortaya çıkarmayabiliyor. Bu açıdan ateşli hastalıklarda ve enfeksiyon hastalıklarında daha çok dikkat edeceğimiz durum, hastanın çevreyle ilgili durumu, ateşi düşük bir hasta oyun oynamaya, beslenmeye devam ediyor mu, çevresiyle ilgisi, iletişimi iyi mi, nefes alıp vermesinde rahat olup olmadığı gibi durumları değerlendirmek gerekiyor.'
Kılıç, bağırsak enfeksiyonlarında hastanın ateşinden çok vücudun su durumunun ve sıvı alımının önemli olduğuna dikkati çekerek, 'Sıvı kaybını kontrol altına alırsak sıvı veya sıvı alımını uygun bir şekilde sağlayabilirsek hastanın kontrol altına alındığını görüyoruz. Bu açıdan yine bağırsak enfeksiyonlarının yeteri kadar sıvı alıp almadığının veya fazla sıvı kaybı varsa bunun çok geciktirilmeden hastaneye başvurulması gerektiğini bilmemiz gerekiyor.' diye konuştu.
-Üst solunum yolu enfeksiyonu hastalığı
Çocuklarda daha çok soğuk algınlığı, orta kulak iltihabı, bademcik enfeksiyonları gibi üst solunum yolu hastalıklarının görüldüğünü anlatan Kılıç, ailelerin üst solunum yolu enfeksiyonları sırasında ateşin derecesiyle hastalığın ciddiyeti arasında bir orantı olmadığını bilmeleri gerektiğini söyledi.
Kılıç, çocukluk çağında görülen enfeksiyon hastalıklarının nedenin genellikle virüsler olduğunu dile getirerek, şu değerlendirmede bulundu:
'Bu virüslere karşı yapılacak tedaviler çoğunlukla kısıtlı. Yani özellikle bir virüs ilacı çoğunlukla yok. Bu açıdan daha çok destekleyici tedavi kullanıyoruz. Yani hastanın ateşini kontrol altına almaya çalışmak, sıvı ve beslenme desteği gibi uygulamalar ön planda. Hastanın kontrol altına alınması gerekiyor. Bunun dışında yine bu yaş grubundaki hastalıklar genellikle virüsler yoluyla olduğu için antibiyotik kullanımının sadece hekimin uygun gördüğü şartlarda olması, eğer yapılan tetkikler sonucu antibiyotik kullanılması gerekmiyorsa bu kurallara uyulması gerekiyor. Çünkü gereksiz kullandığımız antibiyotikler hastanın ileriki yıllarında daha dirençli mikroplarla karşılaşmasına ve tedavisinin daha da zorlaşmasına neden oluyor. O anlık antibiyotik kullanımında acele edilmemesi eğer hekim antibiyotik kullanımının gerekmediğini söylüyorsa buna uyulması gerekiyor.'
- Doğal beslenme ve uyku önemli
Ömer Kılıç, sağlıklı çocuğun ön koşullarından birinin de doğal ve sağlıklı beslenme olduğunu ifade etti. Beslenmenin çocuğu hastalıklara dirençli hale getirdiğine işaret eden Kılıç, 'Mümkün olduğunca içinde katkı maddesi olmayan gıdaları tercih etmek, sağlıklı olmayan, içerisinde katkı maddesi bulunan ve gereksiz kalori içeren ürünlerin mümkün olduğu kadar tüketilmesinin önlenmesi gerekiyor.' dedi.
Uyku düzeninin de sağlık için ön koşullar arasında önemli bir yeri bulunduğunu aktaran Kılıç, elektronik cihazların çocuklar tarafından çok sık kullanılmasının dikkat durumundaki değişiklikler ile daha geç uykuya varma gibi bazı sorunları ortaya çıkardığını dile getirdi.
Kaynak: AA
Kılıç, İnönü Üniversitesince düzenlenen 'Çocuk Enfeksiyon Sınıfı'nda, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocuklarda enfeksiyon hastalıklarının genel olarak en sık gördükleri hastalıklar tablosunda yer aldığını ve hastaneye en çok başvuru nedenleri arasında bulunduğunu söyledi.
Ailelerin genellikle şiddetli burun akıntısı, öksürük, boğaz ve kulak ağrısı gibi şikayetlerle hastaneye geldiğini aktaran Kılıç, bu hastalıklara özellikle küçük yaş grubunda daha çok virüslerin sebep olduğunu belirtti.
Mide bağırsak enfeksiyonlarında da ateş, ishal, karın ağrısı ve kusmanın görüldüğünü dile getiren Kılıç, özellikle enfeksiyon sırasında çocuklarda ateşin derecesinden çok enfeksiyona yol açan diğer bulguların ne olduğunun bilinmesi gerektiğini vurguladı. Kılıç, şunları söyledi:
'Bazen çok ciddi hastalıklarda çok yüksek ateş olmayabileceği gibi çok sık gördüğümüz ve basit hastalıklarda bir soğuk algınlığı gibi veya bir bağırsak enfeksiyonlarında çok yüksek ateş olabiliyor veya bu hastalık çok ciddi bir sorun ortaya çıkarmayabiliyor. Bu açıdan ateşli hastalıklarda ve enfeksiyon hastalıklarında daha çok dikkat edeceğimiz durum, hastanın çevreyle ilgili durumu, ateşi düşük bir hasta oyun oynamaya, beslenmeye devam ediyor mu, çevresiyle ilgisi, iletişimi iyi mi, nefes alıp vermesinde rahat olup olmadığı gibi durumları değerlendirmek gerekiyor.'
Kılıç, bağırsak enfeksiyonlarında hastanın ateşinden çok vücudun su durumunun ve sıvı alımının önemli olduğuna dikkati çekerek, 'Sıvı kaybını kontrol altına alırsak sıvı veya sıvı alımını uygun bir şekilde sağlayabilirsek hastanın kontrol altına alındığını görüyoruz. Bu açıdan yine bağırsak enfeksiyonlarının yeteri kadar sıvı alıp almadığının veya fazla sıvı kaybı varsa bunun çok geciktirilmeden hastaneye başvurulması gerektiğini bilmemiz gerekiyor.' diye konuştu.
-Üst solunum yolu enfeksiyonu hastalığı
Çocuklarda daha çok soğuk algınlığı, orta kulak iltihabı, bademcik enfeksiyonları gibi üst solunum yolu hastalıklarının görüldüğünü anlatan Kılıç, ailelerin üst solunum yolu enfeksiyonları sırasında ateşin derecesiyle hastalığın ciddiyeti arasında bir orantı olmadığını bilmeleri gerektiğini söyledi.
Kılıç, çocukluk çağında görülen enfeksiyon hastalıklarının nedenin genellikle virüsler olduğunu dile getirerek, şu değerlendirmede bulundu:
'Bu virüslere karşı yapılacak tedaviler çoğunlukla kısıtlı. Yani özellikle bir virüs ilacı çoğunlukla yok. Bu açıdan daha çok destekleyici tedavi kullanıyoruz. Yani hastanın ateşini kontrol altına almaya çalışmak, sıvı ve beslenme desteği gibi uygulamalar ön planda. Hastanın kontrol altına alınması gerekiyor. Bunun dışında yine bu yaş grubundaki hastalıklar genellikle virüsler yoluyla olduğu için antibiyotik kullanımının sadece hekimin uygun gördüğü şartlarda olması, eğer yapılan tetkikler sonucu antibiyotik kullanılması gerekmiyorsa bu kurallara uyulması gerekiyor. Çünkü gereksiz kullandığımız antibiyotikler hastanın ileriki yıllarında daha dirençli mikroplarla karşılaşmasına ve tedavisinin daha da zorlaşmasına neden oluyor. O anlık antibiyotik kullanımında acele edilmemesi eğer hekim antibiyotik kullanımının gerekmediğini söylüyorsa buna uyulması gerekiyor.'
- Doğal beslenme ve uyku önemli
Ömer Kılıç, sağlıklı çocuğun ön koşullarından birinin de doğal ve sağlıklı beslenme olduğunu ifade etti. Beslenmenin çocuğu hastalıklara dirençli hale getirdiğine işaret eden Kılıç, 'Mümkün olduğunca içinde katkı maddesi olmayan gıdaları tercih etmek, sağlıklı olmayan, içerisinde katkı maddesi bulunan ve gereksiz kalori içeren ürünlerin mümkün olduğu kadar tüketilmesinin önlenmesi gerekiyor.' dedi.
Uyku düzeninin de sağlık için ön koşullar arasında önemli bir yeri bulunduğunu aktaran Kılıç, elektronik cihazların çocuklar tarafından çok sık kullanılmasının dikkat durumundaki değişiklikler ile daha geç uykuya varma gibi bazı sorunları ortaya çıkardığını dile getirdi.