4. Uluslararası Eğitim Forumu
Kalkınma Bakanı Yılmaz: 'Cinsiyeti, sosyo ekonomik şartları, bölgesel konumu, dili, dini ne olursa olsun bütün fertlerin kalkınma sürecine katılması... Bu, fırsat eşitliği ve adalet kavramları ile yakından ilgili' 'Bunu yapmadığınız sürece ekonominin genel rakamlarını yükseltebilirsiniz ama tam anlamıyla bir sosyal refah oluşturamazsınız'
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, cinsiyeti, sosyo ekonomik şartları, bölgesel konumu, dili, dini ne olursa olsun bütün fertlerin kalkınma sürecine katılmasının fırsat eşitliği ve adalet kavramları ile yakından ilgili olduğunu belirterek, 'Bunu yapmadığınız sürece ekonominin genel rakamlarını yükseltebilirsiniz ama tam anlamıyla bir sosyal refah oluşturamazsınız.' dedi.
Yılmaz, Türk Eğitim Derneği (TED) Ankara Kolejince düzenlenen 'Türkiye'nin Geleceğine İnanıyoruz: Geleceği Okuyoruz' temalı 4. Uluslararası Eğitim Forumu'nun açılışında, determinist bir dünyada geleceğe mahkum olmadıklarını söyledi.
Geleceği şekillendirmenin toplumun kendi elinde olduğunu dile getiren Yılmaz, 'İnsandan bahsettiğimiz bir noktada geleceği hep birlikte şekillendirmek durumundayız.' diye konuştu. Bu çerçevede üç alanın önemine işaret eden Yılmaz, bunlardan birinin adalet, diğerinin teknoloji, bir diğerinin de eğitim olduğunu vurguladı.
- 'Ekonomideki başarımız eğitim sistemiyle yakından ilgili'
Eğitim konusunda da ekonomi, büyüme, refahın yanı sıra sosyal adalet, çevre ve yönetişimin önemli hususlar olduğunu kaydeden Yılmaz, ekonomik boyut açısından değerlendirildiğinde eğitimin beşeri sermaye anlamı taşıdığına dikkati çekti.
Donanımlı insan gücü varlığının kaynakların daha verimli kullanılmasına ve maliyetlerin düşmesine imkan tanıyacağının altını çizen Yılmaz, 'Ekonomideki başarımız eğitim sistemiyle yakından ilgili.' değerlendirmesinde bulundu.
Yılmaz, sosyal adalet açısından bakıldığında bu kapsamda insani kalkınma kavramının önemli olduğunu vurguladı. Bu çerçevede kapsayıcı büyüme kavramının ön plana çıktığını belirten Yılmaz, şöyle devam etti:
'Bunun özünü kalkınma sürecine herkesin katılması ve nimetlerinden de her neslin istifade etmesi oluşturuyor. Cinsiyeti, sosyo ekonomik şartları, bölgesel konumu, dili, dini ne olursa olsun bütün fertlerin kalkınma sürecine katılması... Bu, fırsat eşitliği ve adalet kavramları ile yakından ilgili. Bunu yapmadığınız sürece ekonominin genel rakamlarını yükseltebilirsiniz ama tam anlamıyla bir sosyal refah oluşturamazsınız.'
- 'Üretim ve tüketimle ilgili köklü değişiklikler yapılmalı'
Yılmaz, çevre ile eğitim arasındaki ilişkiye de değinerek, eğitim yoluyla çevre bilincine sahip ve kaynakları etkin kullanan bir nüfus oluşturmanın önemli olduğunu dile getirdi.
Daha az kaynak tüketerek üretim yapabilen bir nüfusun aynı zamanda daha az karbon üreten bir ekonomi anlamı taşıdığına işaret eden Yılmaz, 'Burada sadece üretim süreçlerinde kaynakların verimli kullanımından bahsetmiyorum. Bir taraftan tüketim kalıplarımızın da değişmesi gerekiyor. Bu da eğitim süreci içinde gelecek nesillere aktarabileceğimiz bir boyut. Gerek üretim sistemlerimizde gerek tüketim kalıplarımızda köklü değişiklikler yapmazsak çevresel açıdan dünyamızın geleceği çok da parlak görünmüyor.' şeklinde konuştu.
- 'İyi bir öğretmen en kritik başarı faktörü'
10. Kalkınma Planı'yla ilk kez bir 5 yıllık plana ekonomik değil sosyal konulardan başladıklarının altını çizen Yılmaz, bunun tesadüfi olmadığını kaydetti.
Yılmaz, bu anlamda eğitim konusuna bakıldığında erişimden kaliteye doğru gelişim yaşandığını anlattı.
Eğitim-istihdam ilişkisinin de kalkınma açısından önemine dikkati çeken Yılmaz, iş gücü piyasalarının ihtiyaçları ile eğitim sisteminin çıktıları arasındaki uyumu her düzeyde sağlamak durumunda olduklarını söyledi.
Dünyadaki başarılı eğitim sistemlerine bakıldığında öğretmenlerin ön plana çıktığını vurgulayan Yılmaz, şartlar olumsuz da olsa iyi bir öğretmenin en kritik başarı faktörü olduğunu söyledi.
11. Beş Yıllık Kalkınma Plan ile ilgili hazırlıklara başladıklarını da bildiren Yılmaz, daha uzak ufuklara bakan bir plan çalışması gerçekleştireceklerini ifade etti.
2035'e dönük perspektif planı şekillendireceklerini dile getiren Yılmaz, bu kapsamda, yeni okul ve yeni eğitim sistemi gibi konuların planda yer alacağını sözlerine ekledi.
- Ali Babacan'ın konuşması
Foruma katılan AK Parti Ankara Milletvekili Ali Babacan da dünyada değişimin çok hızlı ve etkili olduğu bir dönemden geçildiğini belirtti.
Çocukların değişime ayak uyduran nesiller olarak yetiştirilmesinin önemine dikkati çeken Babacan, 'Türkiye'nin doğal kaynakları sınırlı. Bizim en önemli kaynağımız insanımız' dedi.
Türkiye'nin milli gelirinin farklı yöntemlerle hesap edildiğini ifade eden Babacan, bunlardan bir tanesinin de oluşan katma değerlerin toplanması olduğunu söyledi.
Her fert ne kadar yüksek katma değer üretirse ülkenin toplam ekonomisinin de o kadar büyüdüğünün altını çizen Babacan, 'Yani iyi yetişmiş insan eşittir daha büyük, daha güçlü ekonomi' değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
Yılmaz, Türk Eğitim Derneği (TED) Ankara Kolejince düzenlenen 'Türkiye'nin Geleceğine İnanıyoruz: Geleceği Okuyoruz' temalı 4. Uluslararası Eğitim Forumu'nun açılışında, determinist bir dünyada geleceğe mahkum olmadıklarını söyledi.
Geleceği şekillendirmenin toplumun kendi elinde olduğunu dile getiren Yılmaz, 'İnsandan bahsettiğimiz bir noktada geleceği hep birlikte şekillendirmek durumundayız.' diye konuştu. Bu çerçevede üç alanın önemine işaret eden Yılmaz, bunlardan birinin adalet, diğerinin teknoloji, bir diğerinin de eğitim olduğunu vurguladı.
- 'Ekonomideki başarımız eğitim sistemiyle yakından ilgili'
Eğitim konusunda da ekonomi, büyüme, refahın yanı sıra sosyal adalet, çevre ve yönetişimin önemli hususlar olduğunu kaydeden Yılmaz, ekonomik boyut açısından değerlendirildiğinde eğitimin beşeri sermaye anlamı taşıdığına dikkati çekti.
Donanımlı insan gücü varlığının kaynakların daha verimli kullanılmasına ve maliyetlerin düşmesine imkan tanıyacağının altını çizen Yılmaz, 'Ekonomideki başarımız eğitim sistemiyle yakından ilgili.' değerlendirmesinde bulundu.
Yılmaz, sosyal adalet açısından bakıldığında bu kapsamda insani kalkınma kavramının önemli olduğunu vurguladı. Bu çerçevede kapsayıcı büyüme kavramının ön plana çıktığını belirten Yılmaz, şöyle devam etti:
'Bunun özünü kalkınma sürecine herkesin katılması ve nimetlerinden de her neslin istifade etmesi oluşturuyor. Cinsiyeti, sosyo ekonomik şartları, bölgesel konumu, dili, dini ne olursa olsun bütün fertlerin kalkınma sürecine katılması... Bu, fırsat eşitliği ve adalet kavramları ile yakından ilgili. Bunu yapmadığınız sürece ekonominin genel rakamlarını yükseltebilirsiniz ama tam anlamıyla bir sosyal refah oluşturamazsınız.'
- 'Üretim ve tüketimle ilgili köklü değişiklikler yapılmalı'
Yılmaz, çevre ile eğitim arasındaki ilişkiye de değinerek, eğitim yoluyla çevre bilincine sahip ve kaynakları etkin kullanan bir nüfus oluşturmanın önemli olduğunu dile getirdi.
Daha az kaynak tüketerek üretim yapabilen bir nüfusun aynı zamanda daha az karbon üreten bir ekonomi anlamı taşıdığına işaret eden Yılmaz, 'Burada sadece üretim süreçlerinde kaynakların verimli kullanımından bahsetmiyorum. Bir taraftan tüketim kalıplarımızın da değişmesi gerekiyor. Bu da eğitim süreci içinde gelecek nesillere aktarabileceğimiz bir boyut. Gerek üretim sistemlerimizde gerek tüketim kalıplarımızda köklü değişiklikler yapmazsak çevresel açıdan dünyamızın geleceği çok da parlak görünmüyor.' şeklinde konuştu.
- 'İyi bir öğretmen en kritik başarı faktörü'
10. Kalkınma Planı'yla ilk kez bir 5 yıllık plana ekonomik değil sosyal konulardan başladıklarının altını çizen Yılmaz, bunun tesadüfi olmadığını kaydetti.
Yılmaz, bu anlamda eğitim konusuna bakıldığında erişimden kaliteye doğru gelişim yaşandığını anlattı.
Eğitim-istihdam ilişkisinin de kalkınma açısından önemine dikkati çeken Yılmaz, iş gücü piyasalarının ihtiyaçları ile eğitim sisteminin çıktıları arasındaki uyumu her düzeyde sağlamak durumunda olduklarını söyledi.
Dünyadaki başarılı eğitim sistemlerine bakıldığında öğretmenlerin ön plana çıktığını vurgulayan Yılmaz, şartlar olumsuz da olsa iyi bir öğretmenin en kritik başarı faktörü olduğunu söyledi.
11. Beş Yıllık Kalkınma Plan ile ilgili hazırlıklara başladıklarını da bildiren Yılmaz, daha uzak ufuklara bakan bir plan çalışması gerçekleştireceklerini ifade etti.
2035'e dönük perspektif planı şekillendireceklerini dile getiren Yılmaz, bu kapsamda, yeni okul ve yeni eğitim sistemi gibi konuların planda yer alacağını sözlerine ekledi.
- Ali Babacan'ın konuşması
Foruma katılan AK Parti Ankara Milletvekili Ali Babacan da dünyada değişimin çok hızlı ve etkili olduğu bir dönemden geçildiğini belirtti.
Çocukların değişime ayak uyduran nesiller olarak yetiştirilmesinin önemine dikkati çeken Babacan, 'Türkiye'nin doğal kaynakları sınırlı. Bizim en önemli kaynağımız insanımız' dedi.
Türkiye'nin milli gelirinin farklı yöntemlerle hesap edildiğini ifade eden Babacan, bunlardan bir tanesinin de oluşan katma değerlerin toplanması olduğunu söyledi.
Her fert ne kadar yüksek katma değer üretirse ülkenin toplam ekonomisinin de o kadar büyüdüğünün altını çizen Babacan, 'Yani iyi yetişmiş insan eşittir daha büyük, daha güçlü ekonomi' değerlendirmesinde bulundu.