Ekmeklerini Ağaçtan Çıkartıyorlar
Antalya'nın Akseki ilçesindeki çam ve ladin ağaçlarının kesimini yapan işçiler, zorlu doğa şartlarında naylon çadırlarda yaşam mücadelesi veriyor Kestikleri ağaçların miktarına göre günde 50 ila 150 lira arasında kazanan işçilerin mesaisi, sabahın ilk ışıklarıyla başlayıp tomrukları katırlara ve traktörlere yükleyene kadar devam ediyor 30 yıldır kesim işi yapan ve bu nedenle yıllardır göçebe bir hayat süren Mehmet Güneş: 'Yağmur, çamur demeden ormanlarda çalışıyoruz. Çadırda yemeğimizi pişirip, çadırda uyuyoruz. Hayatımız sık ağaçların bulunduğu ormanlıklarda sessiz, sakin, huzurlu ve yorucu geçiyor'
ABDULLAH ÇATLI - Antalya'nın Akseki ilçesinde sık ormanlık alanlarda seyreltme amacıyla çam ve ladin ağaçlarını kesen işçiler, kestikleri ağaçların miktarına göre günde 50 ila 150 lira kazanıyor.
Akseki Orman İşletme Müdürlüğüne bağlı olarak orman kesim alanlarında çalışan işçiler, zorlu şartlarda yaşam mücadelesi veriyor. Ormanlık alanlara kurdukları tek odalı naylon çadır ve ahşap barakalarda hayatlarını sürdüren işçiler ve aileleri, göçebe bir hayat sürüyor.
Sürekli farklı alanlarda ağaç kestikleri için çadırlarını yanlarında taşımak zorunda kalan aileler, kış aylarında çam, yaz aylarında ise daha yüksek rakımlardaki ladin ağaçlarının kesimini yapıyor.
Farklı illerden ekmek parası kazanmak için ilçeye gelen işçilerin mesaisi sabahın ilk ışıklarıyla başlıyor. Sık ağaçların bulunduğu ormanlık alanlarda seyreltme amacıyla ağaçları kesen işçiler ardından tomruk çıkartıyor.
İşçiler, tonlarca ağırlığındaki tomrukları traktörlere yüklüyor. Traktörlerin giremediği alanlardaki tomruklar ise katırlara yüklenip taşınıyor. Tomruklar zahmetli bir yolculuğun ardından orman müdürlüklerine götürüyor. Kestikleri ağaçların miktarına göre günde 50 ila 150 lira arasında kazanan işçiler, en yakın köye bile kilometrelerce uzak olmasına rağmen teknolojinin nimetlerinden faydalanıyor. Çadırın yanına kurdukları küçük güneş paneli sayesinde elektrik üreten işçiler, çadırlarında televizyon izleyip yiyeceklerini buzdolaplarında saklayabiliyor.
Babadan kalma mesleğini 30 yıldır sürdüren 45 yaşındaki Mehmet Güneş, ekmek parası kazanabilmek için göçebe bir yaşama katlanmak zorunda kaldıklarını söyledi. İçel'in Bozyazı ilçesinden Akseki'nin ormanlarına geldiklerini ifade eden Güneş, doğal güzellikler arasında zorlu bir hayat sürdüklerini anlattı.
Teknolojinin gelişmesiyle mesleklerinin bir nebze de olsa kolaylaştığını aktaran Güneş, motorla tomruk soyma işini daha önce balta ile gerçekleştirdiklerini belirtti.
Eskiden sürekli kullandıkları katırlardan şimdi zorlu arazi şartlarında faydalandıklarını ifade eden Güneş, 'Yağmur, çamur demeden ormanlarda çalışıyoruz. Çadırda yemeğimizi pişirip, çadırda uyuyoruz. Hayatımız sık ağaçların bulunduğu ormanlıklarda sessiz, sakin, huzurlu ve yorucu geçiyor' dedi.
- 'Evimizi sürekli taşımak zorundayız'
Babasıyla ağaç kesimi yapan 18 yaşındaki Eda Güneş, 'Yağmur ve kar yağdığı zaman işimiz çok zorlaşıyor. Geçimimizi sağlamak için bunca zahmete katlanıyoruz. Bir alandaki işimiz bitince başka bir yere çadırımızı kuruyor ve orada çalışıyoruz. Evimizi sürekli taşımak zorundayız' diye konuştu.
Antalya'nın Serik ilçesinden Akseki'ye gelen 52 yaşındaki Fatma Ateş de ekmeklerini bile kendilerinin yaptığını söyledi.
Çadırda yaşamın zorlu olduğuna dikkati çeken Ateş, 'Hayatımız ormanlarda geçiyor. Çalışmaktan doktora bile gidemiyoruz. İşimiz çok ağır ve zahmetli' sözlerine yer verdi.
Kaynak: AA
Akseki Orman İşletme Müdürlüğüne bağlı olarak orman kesim alanlarında çalışan işçiler, zorlu şartlarda yaşam mücadelesi veriyor. Ormanlık alanlara kurdukları tek odalı naylon çadır ve ahşap barakalarda hayatlarını sürdüren işçiler ve aileleri, göçebe bir hayat sürüyor.
Sürekli farklı alanlarda ağaç kestikleri için çadırlarını yanlarında taşımak zorunda kalan aileler, kış aylarında çam, yaz aylarında ise daha yüksek rakımlardaki ladin ağaçlarının kesimini yapıyor.
Farklı illerden ekmek parası kazanmak için ilçeye gelen işçilerin mesaisi sabahın ilk ışıklarıyla başlıyor. Sık ağaçların bulunduğu ormanlık alanlarda seyreltme amacıyla ağaçları kesen işçiler ardından tomruk çıkartıyor.
İşçiler, tonlarca ağırlığındaki tomrukları traktörlere yüklüyor. Traktörlerin giremediği alanlardaki tomruklar ise katırlara yüklenip taşınıyor. Tomruklar zahmetli bir yolculuğun ardından orman müdürlüklerine götürüyor. Kestikleri ağaçların miktarına göre günde 50 ila 150 lira arasında kazanan işçiler, en yakın köye bile kilometrelerce uzak olmasına rağmen teknolojinin nimetlerinden faydalanıyor. Çadırın yanına kurdukları küçük güneş paneli sayesinde elektrik üreten işçiler, çadırlarında televizyon izleyip yiyeceklerini buzdolaplarında saklayabiliyor.
Babadan kalma mesleğini 30 yıldır sürdüren 45 yaşındaki Mehmet Güneş, ekmek parası kazanabilmek için göçebe bir yaşama katlanmak zorunda kaldıklarını söyledi. İçel'in Bozyazı ilçesinden Akseki'nin ormanlarına geldiklerini ifade eden Güneş, doğal güzellikler arasında zorlu bir hayat sürdüklerini anlattı.
Teknolojinin gelişmesiyle mesleklerinin bir nebze de olsa kolaylaştığını aktaran Güneş, motorla tomruk soyma işini daha önce balta ile gerçekleştirdiklerini belirtti.
Eskiden sürekli kullandıkları katırlardan şimdi zorlu arazi şartlarında faydalandıklarını ifade eden Güneş, 'Yağmur, çamur demeden ormanlarda çalışıyoruz. Çadırda yemeğimizi pişirip, çadırda uyuyoruz. Hayatımız sık ağaçların bulunduğu ormanlıklarda sessiz, sakin, huzurlu ve yorucu geçiyor' dedi.
- 'Evimizi sürekli taşımak zorundayız'
Babasıyla ağaç kesimi yapan 18 yaşındaki Eda Güneş, 'Yağmur ve kar yağdığı zaman işimiz çok zorlaşıyor. Geçimimizi sağlamak için bunca zahmete katlanıyoruz. Bir alandaki işimiz bitince başka bir yere çadırımızı kuruyor ve orada çalışıyoruz. Evimizi sürekli taşımak zorundayız' diye konuştu.
Antalya'nın Serik ilçesinden Akseki'ye gelen 52 yaşındaki Fatma Ateş de ekmeklerini bile kendilerinin yaptığını söyledi.
Çadırda yaşamın zorlu olduğuna dikkati çeken Ateş, 'Hayatımız ormanlarda geçiyor. Çalışmaktan doktora bile gidemiyoruz. İşimiz çok ağır ve zahmetli' sözlerine yer verdi.