Bahçeli'den Fezleke Yorumu
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, HDP’liler için dokunulmazlık fezlekelerinin TBMM’ye gelmesi halinde MHP’nin 40 milletvekiliyle üzerine düşeni yapacağını söyledi.
MHP lideri Bahçeli Siyaset ve Liderlik Okulu’nun 12. döneminin başlaması dolayısıyla yaptığı açıklamalardan sonra gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, dokunulmazlıkların kaldırılmasına yönelik sorusu üzerine Bahçeli, “Son günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni temsil eden ve orada faaliyet gösteren bazı partilerin sorumlu olan şahsiyetlerinin, teröristlerle bağdaşık ve barışık bir halde faaliyet içerisinde olmalarının tespit edilmesi halinde, fezlekeler yoluyla dokunulmazlıkların kaldırılması ve Türk yargısının önüne çıkarılması ana tercihimiz olacaktır. Fezlekelerin Başbakanlık yoluyla TBMM Genel Kurul’una gelmesi halinde MHP 40 milletvekiliyle üzerine düşeni yapacaktır” karşılığını verdi.
“MİLLETİMİZ İÇİN FAYDALI OLACAKLARA ‘EVET’, TÜRKİYE’Yİ KARANLIĞA GÖTÜRECEK OLAN UNSURLARA ‘HAYIR’ DEMEK SURETİYLE ÇALIŞMALARIMIZA DEVAM EDECEĞİZ”
Anayasanın uzlaşı yoluyla değişimi konusunda bütün siyasi partiler bir temel tercih ortaya koyduklarını vurgulayan Bahçeli şunları kaydetti: “Bu geçmişte de yapılmıştır ve çok verimli çalışmalar olmuştur. Anayasa uzlaşma masası çok geniş bir masadır. O masada Ana Muhalefet Partisi’nin dışarıda kalması uzlaşma anlayışına ters düşmesi demektir. İktidarla Cumhuriyet Halk Partisi’nin, bazı temel kavramlar üzerindeki farklılıkları, uzlaşma çalışmasının ön şartı olarak sunmaları yanlış bir yaklaşım olmuştur. MHP, Anayasa uzlaşma komisyonunda bulunarak, üzerine düşen sorumluluğu taşımayı, fikirlerini açıkça söylemeyi ve oradaki çalışma usul ve esaslarına göre kendi düşüncelerini kamuoyuyla paylaşarak, milletimiz için faydalı olacaklara ‘evet’, Türkiye’yi karanlığa götürecek olan unsurlara ‘hayır’ demek suretiyle çalışmalarını sürdürecektir“.
“Bütün siyasi partilerimiz Anayasa ve siyasi partiler yasasında yer almış olan haklardan yararlanabilmeyi kendileri için bir demokratik hak olarak almalıdır" ifadesini kullanan Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü:
"MHP’de yaklaşık 200’ü aşkın il, ilçe ve merkez yönetim kurulu üyelerinden imza toplanmıştır. Bu imzalar MHP’nin Genel Merkezi’ne gönderilmiştir. MHP konuyu incelemekte ve çok yönlü olarak ele almaktadır. Biz kimsenin bu demokratik hakkını kullanmasına karşı değiliz.
Bu hakları kullanmak doğrudur ancak her partinin geleneğine uygun, siyasi anlayışıyla uzlaşma içerisinde, ne partiyi ne şahsiyetlerin tahrip edebilecek davranışlara yaklaşmadan demokrasi örneği vermek iyi bir uygulama olacaktır. Ancak burada basın yoluyla bir takım fısıltıyla bazı konularda bazı müesseseler aracılığıyla MHP’nin demokratik hakkını kullanmak yerine, MHP’nin siyasi hayatımızda tasfiye etmeye yönelik çabalara katkı sağlayan yanlışlıklar olmuştur. Bunlardan bir tanesi 17 il başkanıdır. İl teşkilatlarımız kapatılmış değildir. Böyle bir propaganda yapmak da doğru değildir. İl başkanları aynı zamanda delege olma vasfını taşıyan kişiler olarak 12. Sulh Ceza Mahkemesi’ne partimize dava açmak suretiyle atılmışlardır. Şimdi bir partinin il başkanısınız, bir demokratik hakkınızı kullanacaksınız, orada ortaya konmuş olan gerekçelerin sorumluluğunu taşıyacaksınız, sonradan bu gerekçelerden kendinizi sarfi nazar edip genel merkeze olmadık beyanlarla hakaret edeceksiniz. Buna müsaade etmek mümkün değildir. 17 tanesi görevden alınmıştır ve dolayısıyla yerine yeni sorumlu arkadaşlar atanmıştır. MHP’nin hiyerarşik kademesinde bir aksaklık yoktur. Bunlardan bazılarının vermiş olduğu bazı demeçler ise tüzüğümüze ve siyasi etikle bağdaşmayan konular olduğu için incelenecek ve ayrıca disiplin kuruluna sevk edilmek suretiyle gerekli tedbirler alınacaktır. Kimse kongre alışkanlığı getirilmiş partilere özenmek yolunu tercih etmemelidir. Kimse Türkiye’nin bu hassas döneminde, milli direnci ve son söz sahibi olan MHP’ni başka yönlü bir kanala sürüklemek gibi tarihi bir hataya düşmemelidir. Hiçbirisi bu hata tespit edilirse affedilmeyecektir”.
“MHP MASADAN KAÇMAZ”
Bahçeli, MHP’nin masadan kaçmayacağını vurgulayarak şunları kaydetti:
“Hep masa tabirini kullanıyorsunuz ama masada oturduğu yerde 3 arkadaşımız oturuyor ve televizyonda gördüğünüz vakit de oturdukları yerlere yakışıyorlar ama komisyonun verimli olması, Anayasayı sağlıklı çıkarmak için TBMM’de var olan siyasi partilerin, belirlenen çalışma usul ve esaslarına göre orada bulunmalarında yarar var. Hele hele bunlardan bir tanesi iktidar ve birisi de ana muhalefet olunca orada olmanın bir anlamı yok. O sebepten dolayı masadan kalkmadan herkesi davet ederiz, gelen olursa masaya otururlar gelmezlerse siyasi iktidar artık ‘B’ planını uygulamaya koymalıdır. Yani Anayasa da ne gibi bir değişiklik düşünüyorsa, ağızlarına sakız edip her yerde konuşacakları yerde TBMM’ye getirmelidirler. Referandum yoluyla bu ancak mümkün olabilir. Onun için de 317 milletvekilinin 330’a tamamlanması lazım. Orada tamamlandığı taktirde referandumda belirledikleri Anayasa ya da özledikleri Anayasa değişikliğini yapmak için millet huzuruna çıkmış olurlar. Böyle bir durumda da eğer referandum söz konusu olursa MHP geçmişten bu yana Anaysa konusundaki hassasiyetleri göz önünde bulundurularak gerekli tedbirleri almak suretiyle kamuoyunun aydınlatılmasında kendi dünya görüşü ve parti ilkeleri çerçevesinde katı sağlayacaktır. Bu bakımdan Adalet ve Kalkınma Partisi, Cumhuriyet Halk Partisiyle diyalog kurmak suretiyle onu nazik bir şekilde masaya davet etmesinde yarar görüyoruz. Gelmezlerse ne yapalım yani. O zaman 4 kişilik masada eksikler var demektir. İktidar dahi masadan kalksa en son oturacaklar MHP’nin 3 değerli milletvekili şahsiyetleri olacaktır.”
Kaynak: İHA
“MİLLETİMİZ İÇİN FAYDALI OLACAKLARA ‘EVET’, TÜRKİYE’Yİ KARANLIĞA GÖTÜRECEK OLAN UNSURLARA ‘HAYIR’ DEMEK SURETİYLE ÇALIŞMALARIMIZA DEVAM EDECEĞİZ”
Anayasanın uzlaşı yoluyla değişimi konusunda bütün siyasi partiler bir temel tercih ortaya koyduklarını vurgulayan Bahçeli şunları kaydetti: “Bu geçmişte de yapılmıştır ve çok verimli çalışmalar olmuştur. Anayasa uzlaşma masası çok geniş bir masadır. O masada Ana Muhalefet Partisi’nin dışarıda kalması uzlaşma anlayışına ters düşmesi demektir. İktidarla Cumhuriyet Halk Partisi’nin, bazı temel kavramlar üzerindeki farklılıkları, uzlaşma çalışmasının ön şartı olarak sunmaları yanlış bir yaklaşım olmuştur. MHP, Anayasa uzlaşma komisyonunda bulunarak, üzerine düşen sorumluluğu taşımayı, fikirlerini açıkça söylemeyi ve oradaki çalışma usul ve esaslarına göre kendi düşüncelerini kamuoyuyla paylaşarak, milletimiz için faydalı olacaklara ‘evet’, Türkiye’yi karanlığa götürecek olan unsurlara ‘hayır’ demek suretiyle çalışmalarını sürdürecektir“.
“Bütün siyasi partilerimiz Anayasa ve siyasi partiler yasasında yer almış olan haklardan yararlanabilmeyi kendileri için bir demokratik hak olarak almalıdır" ifadesini kullanan Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü:
"MHP’de yaklaşık 200’ü aşkın il, ilçe ve merkez yönetim kurulu üyelerinden imza toplanmıştır. Bu imzalar MHP’nin Genel Merkezi’ne gönderilmiştir. MHP konuyu incelemekte ve çok yönlü olarak ele almaktadır. Biz kimsenin bu demokratik hakkını kullanmasına karşı değiliz.
Bu hakları kullanmak doğrudur ancak her partinin geleneğine uygun, siyasi anlayışıyla uzlaşma içerisinde, ne partiyi ne şahsiyetlerin tahrip edebilecek davranışlara yaklaşmadan demokrasi örneği vermek iyi bir uygulama olacaktır. Ancak burada basın yoluyla bir takım fısıltıyla bazı konularda bazı müesseseler aracılığıyla MHP’nin demokratik hakkını kullanmak yerine, MHP’nin siyasi hayatımızda tasfiye etmeye yönelik çabalara katkı sağlayan yanlışlıklar olmuştur. Bunlardan bir tanesi 17 il başkanıdır. İl teşkilatlarımız kapatılmış değildir. Böyle bir propaganda yapmak da doğru değildir. İl başkanları aynı zamanda delege olma vasfını taşıyan kişiler olarak 12. Sulh Ceza Mahkemesi’ne partimize dava açmak suretiyle atılmışlardır. Şimdi bir partinin il başkanısınız, bir demokratik hakkınızı kullanacaksınız, orada ortaya konmuş olan gerekçelerin sorumluluğunu taşıyacaksınız, sonradan bu gerekçelerden kendinizi sarfi nazar edip genel merkeze olmadık beyanlarla hakaret edeceksiniz. Buna müsaade etmek mümkün değildir. 17 tanesi görevden alınmıştır ve dolayısıyla yerine yeni sorumlu arkadaşlar atanmıştır. MHP’nin hiyerarşik kademesinde bir aksaklık yoktur. Bunlardan bazılarının vermiş olduğu bazı demeçler ise tüzüğümüze ve siyasi etikle bağdaşmayan konular olduğu için incelenecek ve ayrıca disiplin kuruluna sevk edilmek suretiyle gerekli tedbirler alınacaktır. Kimse kongre alışkanlığı getirilmiş partilere özenmek yolunu tercih etmemelidir. Kimse Türkiye’nin bu hassas döneminde, milli direnci ve son söz sahibi olan MHP’ni başka yönlü bir kanala sürüklemek gibi tarihi bir hataya düşmemelidir. Hiçbirisi bu hata tespit edilirse affedilmeyecektir”.
“MHP MASADAN KAÇMAZ”
Bahçeli, MHP’nin masadan kaçmayacağını vurgulayarak şunları kaydetti:
“Hep masa tabirini kullanıyorsunuz ama masada oturduğu yerde 3 arkadaşımız oturuyor ve televizyonda gördüğünüz vakit de oturdukları yerlere yakışıyorlar ama komisyonun verimli olması, Anayasayı sağlıklı çıkarmak için TBMM’de var olan siyasi partilerin, belirlenen çalışma usul ve esaslarına göre orada bulunmalarında yarar var. Hele hele bunlardan bir tanesi iktidar ve birisi de ana muhalefet olunca orada olmanın bir anlamı yok. O sebepten dolayı masadan kalkmadan herkesi davet ederiz, gelen olursa masaya otururlar gelmezlerse siyasi iktidar artık ‘B’ planını uygulamaya koymalıdır. Yani Anayasa da ne gibi bir değişiklik düşünüyorsa, ağızlarına sakız edip her yerde konuşacakları yerde TBMM’ye getirmelidirler. Referandum yoluyla bu ancak mümkün olabilir. Onun için de 317 milletvekilinin 330’a tamamlanması lazım. Orada tamamlandığı taktirde referandumda belirledikleri Anayasa ya da özledikleri Anayasa değişikliğini yapmak için millet huzuruna çıkmış olurlar. Böyle bir durumda da eğer referandum söz konusu olursa MHP geçmişten bu yana Anaysa konusundaki hassasiyetleri göz önünde bulundurularak gerekli tedbirleri almak suretiyle kamuoyunun aydınlatılmasında kendi dünya görüşü ve parti ilkeleri çerçevesinde katı sağlayacaktır. Bu bakımdan Adalet ve Kalkınma Partisi, Cumhuriyet Halk Partisiyle diyalog kurmak suretiyle onu nazik bir şekilde masaya davet etmesinde yarar görüyoruz. Gelmezlerse ne yapalım yani. O zaman 4 kişilik masada eksikler var demektir. İktidar dahi masadan kalksa en son oturacaklar MHP’nin 3 değerli milletvekili şahsiyetleri olacaktır.”