Bir Kitap Yazdı Hayatı Değişti
Bağcılar'da yaşayan bedensel engelli Talha Yıldız, polis olma hayalini yazdığı romanın kahramanı üzerinden hayata geçirirken, çevresindeki 'engelli' algısını da kırarak, birçok kişiye azmiyle örnek oldu Talha Yıldız: 'Bu romanı yazmamdaki amaç; hayal ettiğim dünyayı yaşamaktır. Yürüyebilseydim polis olmak isterdim. Polis olsaydım nasıl bir polis olurdum? Nasıl bir baba olurdum? Bunları kanıtlamaya çalıştım. Bu romanı okuyanlar benim sağlam bedenle zuhur etmiş fikirlerimi görecekler. Romandaki Mustafa karakteri beni temsil ediyor' 'Bu romanla, dünyama bir umut doğdu. Eskiden bir bardak bile kırılsa sinirlenebilirdim ama şimdi büyük olaylara karşı bile metanetli davranabiliyorum. Artık daha güçlü daha mutlu ve daha sağlamım' 'Bizim sadece bedenimizde sorun var, beynimizde değil. Yani biz normal düşünce sahibiyiz, sadece kendimizi değil, toplumumuzu da düşünürüz. Haberleri takip ederiz, film izleriz, iş kurmak isteriz. Bütün insanların yaşadıkları duyguların hepsini biz de yaşarız. Zihinsel olarak hiçbir farkımız yok'
Engeli nedeniyle kendisini evine kapatan, 'ben yapamam' düşüncesiyle kimi zaman kendi engelini kendi koyan birçok engelliyi imrendirecek bir başarı hikayesinin başkahramanı Talha.
İstanbul'da 1989 yılında dünyaya gelen Talha Yıldız, doktor hatası neticesinde beynine oksijen gitmediği için sakat kaldı. İlkokula 10 yaşında başlayan Yıldız, Sancaktepe İlköğretim Okulu ve ardından Kemal Hasoğlu Lisesi'nden mezun oldu. Yıldız, İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü'nde açıköğretim üçüncü sınıfta lisans eğitimine devam ediyor.
Babasından etkilenerek küçük yaşlarda kitap okuma alışkanlığı kazanan Yıldız, dünya klasiklerinin tamamını okudu. Ancak onu yazarlığa iten Peyami Safa'nın eserleri oldu. Aynı zamanda bir Agatha Christie hayranı olan Talha, bu yazarın eserleriyle de polisiye roman dünyasıyla tanıştı.
Orta okulda öğretmeninin isteği üzerine yazdığı hikayeden sonra bu yeteneğini keşfeden Yıldız, daha sonra Bağcılar Belediyesinin açtığı Yazarlık Atölyesi'ne katılarak, yazarlık serüvenine başladı.
Annesinin ve kardeşinin desteğiyle iki yıl süren hazırlıklar sırasında onlarca polis ve adli tıp personeli ile görüşen Yıldız, polis olma hayalini 'Paşalar Divanı' adlı polisiye romanı yazarak gerçekleştirdi.
- 'Bir engellinin, isterse neler yapabileceğini kanıtlamak istedim'
Talha Yıldız, ekim ayında okuyucuyla buluşan 'Paşalar Divanı' romanının hazırlık sürecini ve hayatındaki değişimi AA muhabirine anlattı.
Polisiye roman yazmak istediğini ancak teknik bilgisini yeterli bulmadığını aktaran Yıldız, 'Elime bir fırsat geçti. Kendi kendime 'Talha bu riske gir' dedim. İki sene sürecek bir serüven başladı. İki yıl boyunca polislerle görüştüm. Polisler nasıl davranır? Bir olay yerine gittiklerinde ne yaparlar? Ceset bulunduğunda ne olur? Adli Tıp Kurumunda ceset nasıl incelenir? Bu soruların cevaplarını aradım' dedi.
Bir engellinin, isterse neler yapabileceğini kanıtlamak istediğini ifade eden Yıldız, çevresindekilere 'Ben ne yazabilirim' diye sorduğunda, 'Sen kendinle ilgili bir şey yazarsın' yanıtını aldığını söyledi.
Polisiye roman yazacağını anlattığında, çevresindekilerin şaşkınlıkla baktığını dile getiren Yıldız, 'Hatta Adli Tıp Kurumuna gitmek için adres sorduğum zaman engelliyim ya 'Adli Tıp'ta ne yapacaksın' diyorlardı. 'Polisiye roman yazacağım' dediğimde aynı tepki onlarda da. Şimdi gitsem sorsam onlar bana alıştı artık. Çünkü toplumdaki algıyı yıktım. Benim bu kitap yazma serüvenim insanlarda da bir farkındalık yarattı. Genel olarak toplumumuz engellileri kategorize ediyor' diye konuştu.
- 'Bizim yalnızca bedenlerimizde sorun var'
Talha Yıldız, duygularını 'Bir insan sürekli evde oturuyorsa, elinden bir şey gelmiyorsa, psikolojik olarak çöküntüye uğrar. Bu herkes için geçerli. Çevremde de var adam iş bulamıyor. Psikolojik olarak çöküyor. Sürekli oturmak, bir şey yapamamak, elinden bir şey gelmemek... Bir de engelli olduğunuz zaman hayalleriniz var. Hayallerinizin bir çoğuna kavuşamıyorsunuz. Bu size baskı yapıyor' şeklinde dile getirdi.
Beyinlerinde değil, yalnızca bedenlerinde sorun olduğunu aktaran Yıldız, 'Yani biz normal düşünceye sahibiyiz, sadece kendimizi değil toplumumuzu da düşünürüz. Haberleri takip ederiz, film izleriz, iş kurmak isteriz. Bütün insanların yaşadıkları duyguların hepsini biz de yaşarız. Zihinsel olarak hiçbir farkımız yok' diye konuştu.
Kitabında bir cinayete kurban giden ünlü bir iş adamının yaşamını anlattığını belirten Yıldız, 'Cinayet çözülürken, olayın bir yönü de Abdülhamid dönemine yansır. Hayal gücümü kullanarak ve tarihi araştırarak bu kitabı yazdım. Kitabın adı o yüzden 'Paşalar Divanı'. Abdülhamid dönemindeki Paşalar Divanı diye bir teşkilata kadar cinayet uzuyor' bilgisini verdi.
- 'Bir hayalim vardı, peşinden gittim'
Dünya Engelsiz Platformu öncülüğünde 4-13 Mart tarihleri arasında düzenlenecek 'Engelsiz Kalemler Uluslararası Yayım Dergi ve İletişim Fuarı'nda okuyucuyla buluşacağı için çok mutlu olduğunu dile getiren Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Engellilerin de yazarlık alanında bir şeyler yapabildiğini kanıtlamış oldum. Engelli ailelerine şunları söylemek isterim; benim bir hayalim vardı, peşinden gittim. Bir kitap yazdım, hayatım değişti. Ama engelli olduğun zaman kısıtlı oluyor bazı şeyler, ailenin desteği olmasa. Her insanın farklı bir cevheri vardır, yeter ki ona destek verilsin. Öncelikle ailenin desteği çok önemli. Eğer engellileri kapatırsak, hiçbir işe yaramaz. Şu an da annemin desteği olmasa belki de bu roman çıkmazdı. Beni sokağa çıkarmayıp eve kapatsaydı, bu romanı yazamazdım, ben ne kadar istesem de. Annem görüşmelerimde destek oldu, onun hakkını ödeyemem. Kardeşim de bana çok destek oldu, editörüm oldu, ben söyledim, o yazdı.'
- 'Toplumda engelli bireylere karşı kalıplaşmış bir zihniyet var'
Talha Yıldız, herkesin bir derdi olduğunu ancak kişi engelli olduğu zaman bu derdin ikiye katlandığını aktararak, şu ifadeleri kullandı:
'Çünkü toplumda engelli bireylere karşı kalıplaşmış, olumsuz bir zihniyet var. Engelli olmak zaten zor ama bu zihniyetle birlikte daha da zor bir hal alıyor. Bu da engelli bireyi psikolojik bunalıma sürüklüyor. Bu romanı yazmamdaki amaç; hayal ettiğim bir dünyayı yaşamaktır. Yürüyebilseydim polis olmak isterdim. Polis olsaydım nasıl bir polis olurdum? Nasıl bir baba olurdum? Bunları kanıtlamaya çalıştım. Bu romanı okuyanlar benim sağlam bedenle zuhur etmiş fikirlerimi görecekler. Romandaki Mustafa karakteri beni temsil ediyor. Bu romanla birlikte dünyama bir umut doğdu. Eskiden bir bardak bile kırılsa sinirlenebilirdim ama şimdi büyük olaylara karşı bile metanetli davranabiliyorum. Artık daha güçlü daha mutlu ve daha sağlamım.'
Yazdığı romanın kendisi için çok önemli olduğunu anlatan Talha Yıldız, 'Bir işim olacaksa yine kitaplarla ilgili bir yerde çalışmak istiyorum kütüphane gibi' dedi.
- 'Oğlum psikolojik olarak hayata döndü'
Talha'nın annesi 50 yaşındaki Hanım Yıldız da eskiden oğlu Talha'nın ciddi psikolojik sorunlar yaşadığını, kitabını yayınladıktan sonra hayata döndüğünü söyledi.
Çevresindeki insanların da Talha'ya bakış açısının değiştiğini anlatan Yıldız, oğlunun çevresinin genişlediğini, kendisini daha rahat ifade edebildiğini hatta ondan bilgi alındığını ifade etti.
Oğluyla iletişime geçen insanların sağlıklı olmanın önemini bir kez daha kavradığını aktaran Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Çevremizdeki insanlarda kitap okuma alışkanlığı başladı. Hatta Talha'nın kitabını merakla okuyorlar. Güzel yorumların yazıldığı mailler alıyoruz. Engelli arkadaşlarımız Talha'nın bu işi nasıl başardığını bize soruyor. Ben Talha'yı psikolojik sorunlar yaşadığı dönemde hiçbir çare bulamadım. İlacı ver, kapat. 'Talha’nın hayatı bitmiş' diyorlardı. Ben onun üzüntülü anlarında depresyon ilacı vereceğime, kitapçılara götürdüm. Gezmediğimiz kütüphane kalmadı. Talha bir kitabı inceleyerek alır, yazarını, konusunu, yayınevini araştırarak alır.'