Sırrı Sakık'tan Önemli Açıklamalar
Ağrı Belediyesi Eş Başkanı Sırrı Sakık, “Ne yazık ki bizim kabul etmediğimiz, ama bizim dışımızda gelişen ve insanların öldüğüne tanıklık ettiğimiz bir süreci yaşıyoruz. Olayların buralara sıçramasının da çok yüksek olduğunu görebiliyoruz" dedi.
Sırrı Sakık, Temizlik ve Fen İşleri Müdürlüğünde çalışan işçilerle özel bir restoranda verilen yemekte bir araya geldi. Başkan yardımcıları Halef Keklik ve Ömer Polat’ın da katıldığı yemekte konuşan Sırrı Sakık, yurdun dört bir tarafında çatışma ve ölüm olduğunu vurgulayarak “İnşallah bu bahar yeniden bir çatışma ve kavga olmaz. Ne yazık ki bizim kabul etmediğimiz, ama bizim dışımızda gelişen ve insanların öldüğüne tanıklık ettiğimiz bir süreci yaşıyoruz. Olayların buralara sıçramasının da çok yüksek olduğunu görebiliyoruz" diye konuştu.
İki tarafın bir barış masasına oturmasını isteyen Sakık, şunları söyledi: "Yani bu çatışmayı barışa dönüştürür. Eğer barış içinde yaşasak bu önümüzdeki bahar ayında başlayarak çok güzel şeyler yapacağız. Kent ne kadar düzelirse, kentte ne kadar proje hayata geçse o kent kamuoyundaki yansıması daha farklı olacak. Bizim iki yılda yaptığımız birçok proje Türkiye gündemine düştü. Bunlardan biri de belediye halk ekmek fırını açmamızdır. Bundan sonra hep bir arada olacağız. Ben size ve yönetici arkadaşlarımıza teşekkür ederim. Siz bu kentin en ağır yükünü taşıyan kişilersiniz. Biz burada bir işveren ve işçi gibi davranmadık, davranmayacağız. Biz kardeşiz. Bu kentte kardeşlik hukukunu inşa edeceğiz ve oluşturduğumuz bu hukuk çerçevesinde bu kentte hizmet edeceğiz. Kentin imkanları olduğunca eksik olmasına rağmen hep beraber bu kente hizmet sunmaya çalışacağız. Olması gereken de budur. Ben bu kente geldiğimde halka çok büyük projelerim yok dedim. Ama bir tek dürüstlüğümüz var. Hırsızlık yapmayacağız. Halka yalan söylemeyeceğiz. Hep birlikte bu halka hizmet sunmak istiyoruz. Bu halkta bunu hakkediyor. Sizin aldığınız her kuruş bu halkın cebinde çıkan paradır. Sizlerde her zaman bunu düşünerek halka hizmet edin.”
Yoksul bir kentin yoksul bir belediyesi olmasına rağmen çalışanlarına en iyi imkanları sunduklarını ve her zaman emekçilerin yanında olduklarının altını çizen Sakık,sözlerine şöyle devam etti:
“Emin olun en yoksul kentin belediyesi olmasına rağmen çalışanlarımıza sunduğumuz imkanları hiçbir belediye sunmamaktadır. Son asgari ücretlerin artması ile birlikte birçok belediye hizmet alımlarında kurnazca çalışmalar yapıp ücretleri pek yükseltmedi. Ama biz bu kurnazlığı yapmadık. Asgari ücret zammından önce biz çalışanlarımıza zam yaptık. Asgari ücrete zam yapılması ile birlikte çalışanlarımız şu an tüm diğer belediye çalışanlarından fazla maaş alıyor. Belediyede en çok çalışan ve en az ücret alanlar varsa burada bunda bir yanlışlık var. Onun için ilk olarak hizmet alımda aldığımız çalışanlarımıza yüzde 40 zam yaptık. Sizin hafta sonu tatiliniz de yoktu onu da biz düzenledik. En çok çalışan siz temizlik ve fen işleri işçilerisiniz. En çok çalışan siz hizmet alımında alınan işçilersiniz, ama en az ücreti siz alıyorsunuz. Bu devletin bir ayıbıdır. Bu devletin günahıdır. Ama bu taşeron dedikleri, bu hizmet alımı dedikleri böylesi bir sistemi hepimiz görüyoruz. Biz bu sisteme karşı işçilerin yanındayız. Bu yeni yapılan zam ile biz kurnazlık yapmadan maaşınızı en yüksek seviyeye kadar çıkarttık ve diyoruz bu da sizin ana sütünüz kadar helaldir. Bu maaşlarınız eksiktir, fazla değildir. Keşke bizim imkanlarımız olsaydı size daha fazla yardımcı olsaydık. Biz bu belediyede böylesi bir hukuk oluşturup yol almaya çalışıyoruz.”
Ağrı’nın çok yoksul bir kent olduğunu belirten Sakık, şöyle konuştu: “Biz öyle bir hukuk oluşturmaya çalışacağız ki başka kimseye gerek kalmayacak. Sizin bir derdiniz varsa bizim başımızın üstünde yeri vardır. Gelin bizimle ortaklaşın. Emin olun hiç kimse bizim kadar size yakın değildir. Bu kentte bir şey oluşturacağız. Çünkü bu kent yoksul bir kenttir. Diyadin’de üç gencecik çocuk bu karda, kışta çıkıp İstanbul’a gidiyor. Hatta biri lise öğrencisi. Gidip 15 gün çalışıp ailesine yardımcı olmaya çalışıyor. Aslında bu durum Ağrı’nın ne kadar yoksul bir kent olduğunun göstergesidir. Bu çocuklar İstanbul’dan yaşamlarını bırakıp cenazeleri Diyadin’e geliyor. İşte o çocuğun hayat hikayesi hepimizin hayat hikayesi gibidir. Biz böylesi yaralı bir kentte görevi devraldık. Hepimiz yaralı bir kentin yaralarını sarmaya çalışıyoruz.”
Kaynak: İHA
İki tarafın bir barış masasına oturmasını isteyen Sakık, şunları söyledi: "Yani bu çatışmayı barışa dönüştürür. Eğer barış içinde yaşasak bu önümüzdeki bahar ayında başlayarak çok güzel şeyler yapacağız. Kent ne kadar düzelirse, kentte ne kadar proje hayata geçse o kent kamuoyundaki yansıması daha farklı olacak. Bizim iki yılda yaptığımız birçok proje Türkiye gündemine düştü. Bunlardan biri de belediye halk ekmek fırını açmamızdır. Bundan sonra hep bir arada olacağız. Ben size ve yönetici arkadaşlarımıza teşekkür ederim. Siz bu kentin en ağır yükünü taşıyan kişilersiniz. Biz burada bir işveren ve işçi gibi davranmadık, davranmayacağız. Biz kardeşiz. Bu kentte kardeşlik hukukunu inşa edeceğiz ve oluşturduğumuz bu hukuk çerçevesinde bu kentte hizmet edeceğiz. Kentin imkanları olduğunca eksik olmasına rağmen hep beraber bu kente hizmet sunmaya çalışacağız. Olması gereken de budur. Ben bu kente geldiğimde halka çok büyük projelerim yok dedim. Ama bir tek dürüstlüğümüz var. Hırsızlık yapmayacağız. Halka yalan söylemeyeceğiz. Hep birlikte bu halka hizmet sunmak istiyoruz. Bu halkta bunu hakkediyor. Sizin aldığınız her kuruş bu halkın cebinde çıkan paradır. Sizlerde her zaman bunu düşünerek halka hizmet edin.”
Yoksul bir kentin yoksul bir belediyesi olmasına rağmen çalışanlarına en iyi imkanları sunduklarını ve her zaman emekçilerin yanında olduklarının altını çizen Sakık,sözlerine şöyle devam etti:
“Emin olun en yoksul kentin belediyesi olmasına rağmen çalışanlarımıza sunduğumuz imkanları hiçbir belediye sunmamaktadır. Son asgari ücretlerin artması ile birlikte birçok belediye hizmet alımlarında kurnazca çalışmalar yapıp ücretleri pek yükseltmedi. Ama biz bu kurnazlığı yapmadık. Asgari ücret zammından önce biz çalışanlarımıza zam yaptık. Asgari ücrete zam yapılması ile birlikte çalışanlarımız şu an tüm diğer belediye çalışanlarından fazla maaş alıyor. Belediyede en çok çalışan ve en az ücret alanlar varsa burada bunda bir yanlışlık var. Onun için ilk olarak hizmet alımda aldığımız çalışanlarımıza yüzde 40 zam yaptık. Sizin hafta sonu tatiliniz de yoktu onu da biz düzenledik. En çok çalışan siz temizlik ve fen işleri işçilerisiniz. En çok çalışan siz hizmet alımında alınan işçilersiniz, ama en az ücreti siz alıyorsunuz. Bu devletin bir ayıbıdır. Bu devletin günahıdır. Ama bu taşeron dedikleri, bu hizmet alımı dedikleri böylesi bir sistemi hepimiz görüyoruz. Biz bu sisteme karşı işçilerin yanındayız. Bu yeni yapılan zam ile biz kurnazlık yapmadan maaşınızı en yüksek seviyeye kadar çıkarttık ve diyoruz bu da sizin ana sütünüz kadar helaldir. Bu maaşlarınız eksiktir, fazla değildir. Keşke bizim imkanlarımız olsaydı size daha fazla yardımcı olsaydık. Biz bu belediyede böylesi bir hukuk oluşturup yol almaya çalışıyoruz.”
Ağrı’nın çok yoksul bir kent olduğunu belirten Sakık, şöyle konuştu: “Biz öyle bir hukuk oluşturmaya çalışacağız ki başka kimseye gerek kalmayacak. Sizin bir derdiniz varsa bizim başımızın üstünde yeri vardır. Gelin bizimle ortaklaşın. Emin olun hiç kimse bizim kadar size yakın değildir. Bu kentte bir şey oluşturacağız. Çünkü bu kent yoksul bir kenttir. Diyadin’de üç gencecik çocuk bu karda, kışta çıkıp İstanbul’a gidiyor. Hatta biri lise öğrencisi. Gidip 15 gün çalışıp ailesine yardımcı olmaya çalışıyor. Aslında bu durum Ağrı’nın ne kadar yoksul bir kent olduğunun göstergesidir. Bu çocuklar İstanbul’dan yaşamlarını bırakıp cenazeleri Diyadin’e geliyor. İşte o çocuğun hayat hikayesi hepimizin hayat hikayesi gibidir. Biz böylesi yaralı bir kentte görevi devraldık. Hepimiz yaralı bir kentin yaralarını sarmaya çalışıyoruz.”