Kansere Bağışıklık Sistemiyle Tedavi
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Berksoy Şahin, bugün pek çok ileri evre kanserli hastanın yeterince tedavi edilemediği için kaybedildiğini söyledi.
Prof. Dr. Şahin, günümüzde ilaç endüstrisi ve dünyanın önemli araştırma merkezlerindeki bilim adamlarının, kanser tedavisinde yeni ajanların keşfedilmesi ve kanserle savaşta yeni araçların keşfi için yarıştıklarının altını çizerek, bu yarışın en önemli alanlarından birinin de immunoterapi (bağışıklık sistemi ile tedavi) alanında devam ettiğini belirtti.
Son dönemde özellikle "immune kontrol nokta inhibitörleri" grubu altında bazı yeni ilaçların, son dönem kanser hastalarında denenmekte olduğuna işaret eden Şahin, son 5 yılda bu ilaçla kanser tedavisinde önemli aşama kaydedildiğine vurgu yaptı.
İlaçların faydalı olduğu kanserler arasında, malign melanoma (koyu renkli cilt kanseri), böbrek hücre tümörü, akciğer kanseri, meme kanseri, kalın barsak kanseri, mesane kanseri, baş-boyun bölgesi kanseri ve tekrarlamış hodgkin lenfomanın olduğuna değinen Prof. Dr. Şahin, "Bu ilaçlar özet olarak, normalde vücutta frenlenmiş olan bağışıklık sisteminin bir bölümündeki fren sistemini ortadan kaldırarak, vücudumuzda tümor hücrelerine karşı bağışıklık sisteminin savaşçı hücrelerini aktif hale getirmektedir" dedi.
Şahin, şu an bu ilaçların, tamamının laboratuvarlarda üretilmiş antikor denilen ajanlar olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Berksoy Şahin, ilaçların damar yolu ile verildiğini, hastanede gözetim altında uygulandığını, çoğu kemoterapi ajanın yaptığı yan etkilerinin de (normal kan hücrelerini azaltma, saç dökme vs) olmadığını, ancak romatizmal hastalıklarda görülen bazı belirtileri taklit eden yan etkileri olabildiğini, bunların da kolaylıkla kontrol altına alınabildiğine işaret etti.
Prof. Dr. Şahin, bu ilaçlar sayesinde belli tümörleri olan yüzde 50’den fazla hastada yanıt alındığını ve hastaların beklenen yaşam süresinden çok daha daha uzun süre yaşayabildiğini kaydetti.
Bu ilaçlar ile ilgili şu an için bir kaç zayıf nokta olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Berksoy Şahin, sözlerini şöyle tamamladı:
"İlaçlar her çeşit tümörde etkili değildir, genelde tümörü tamamen ortadan kaldırmaktan uzaktır ama tümörü kontrol altına aldığı zaman bu uzun sureli olabilmektedir. İlaçların vücudun değişik organlarında ilginç yan etkileri olabilmektedir ancak daha az yan etkili formları geliştirilmektedir. Çoğu henüz Türkiye’de ruhsatlandırılmamış ama bir kısmının ruhsat başvuruları yapılmış onay beklemektedir. Şu an için fiyatı yüksek olan ilaçlar, özel bazı izinle kullanılabilmektedir."
Kaynak: İHA
Son dönemde özellikle "immune kontrol nokta inhibitörleri" grubu altında bazı yeni ilaçların, son dönem kanser hastalarında denenmekte olduğuna işaret eden Şahin, son 5 yılda bu ilaçla kanser tedavisinde önemli aşama kaydedildiğine vurgu yaptı.
İlaçların faydalı olduğu kanserler arasında, malign melanoma (koyu renkli cilt kanseri), böbrek hücre tümörü, akciğer kanseri, meme kanseri, kalın barsak kanseri, mesane kanseri, baş-boyun bölgesi kanseri ve tekrarlamış hodgkin lenfomanın olduğuna değinen Prof. Dr. Şahin, "Bu ilaçlar özet olarak, normalde vücutta frenlenmiş olan bağışıklık sisteminin bir bölümündeki fren sistemini ortadan kaldırarak, vücudumuzda tümor hücrelerine karşı bağışıklık sisteminin savaşçı hücrelerini aktif hale getirmektedir" dedi.
Şahin, şu an bu ilaçların, tamamının laboratuvarlarda üretilmiş antikor denilen ajanlar olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Berksoy Şahin, ilaçların damar yolu ile verildiğini, hastanede gözetim altında uygulandığını, çoğu kemoterapi ajanın yaptığı yan etkilerinin de (normal kan hücrelerini azaltma, saç dökme vs) olmadığını, ancak romatizmal hastalıklarda görülen bazı belirtileri taklit eden yan etkileri olabildiğini, bunların da kolaylıkla kontrol altına alınabildiğine işaret etti.
Prof. Dr. Şahin, bu ilaçlar sayesinde belli tümörleri olan yüzde 50’den fazla hastada yanıt alındığını ve hastaların beklenen yaşam süresinden çok daha daha uzun süre yaşayabildiğini kaydetti.
Bu ilaçlar ile ilgili şu an için bir kaç zayıf nokta olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Berksoy Şahin, sözlerini şöyle tamamladı:
"İlaçlar her çeşit tümörde etkili değildir, genelde tümörü tamamen ortadan kaldırmaktan uzaktır ama tümörü kontrol altına aldığı zaman bu uzun sureli olabilmektedir. İlaçların vücudun değişik organlarında ilginç yan etkileri olabilmektedir ancak daha az yan etkili formları geliştirilmektedir. Çoğu henüz Türkiye’de ruhsatlandırılmamış ama bir kısmının ruhsat başvuruları yapılmış onay beklemektedir. Şu an için fiyatı yüksek olan ilaçlar, özel bazı izinle kullanılabilmektedir."