Cezaevi Müdürüne Silahlı Saldırı Davası
Kocaeli 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Aktürk'ün yaşamını yitirdiği silahlı saldırıya ilişkin davada, tutuklu 6 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Kocaeli 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü İsmet Aktürk'ün yaşamını yitirdiği silahlı saldırıya ilişkin davada, tutuklu 6 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu sanıklar Tuncer Sobacı, Şerafettin Dadaş, Mehmet Ayhan, Özgür Tecer ve taraf avukatlarıyla maktulün eşi Gülay Aktürk yer aldı.
Aktürk'ün öldürülmesinde azmettirici olduğu öne sürülen, daha önce işlediği suçtan dolayı mahkumiyeti olan Mustafa Taştan duruşmaya Van F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumundan, sanıklardan İdris Demirel de İzmir 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı.
Duruşmanın başlamasının ardından ilk söz verilen öldürülen cezaevi müdürünün eşi Gülay Aktürk, eski beyanlarını tekrar ettiğini söyledi.
Sobacı'nın avukatı Mehmet Sarı, iddianamede müvekkili hakkında sanık Tecer'in soyut suçlaması ve teşhisi dışında delil bulunmadığını savunarak, bu yüzden müvekkilinin tahliyesini talep etti.
Sanık Şerafettin Dadaş'ın avukatı İlhan Ezerbolat ise müvekkili hakkında hiçbir delil olmadığını, örgütün varlığını kanıtlamak amacıyla davaya zorla dahil edildiğini öne sürdü.
Jandarma Kriminal net bir görüş belirtemediği için savcılığın Ulusal Kriminal isimli özel kuruluştan rapor aldığına dikkati çeken Ezerbolat, bu rapora itibar edilemeyeceğini savundu.
Cinayetin azmettiricisi olmakla suçlanan Taştan'ın avukatları Basri Aydın ve Mustafa Hisar da aleyhteki tanık beyanlarını kabul etmediklerini belirterek, müvekkillerinin tutuksuz yargılanmasını istedi.
Ayhan'ın avukatı Ethem Emre Gök ise müvekkilinin Tecer'in baskı altında yaptığı soyut suçlamalar nedeniyle tutuklu olduğunu, bu suçlamalara itibar edilemeyeceğini kaydetti.
Olayda kullanılan aracı çalmakla suçlanan sanık Sobacı, Tecer'i tanımadığını iddia ederek, 'Hırsızlıktan sabıkam olduğu için emniyet olaydaki aracı benim üzerime yıkmak istemiştir. Benim bu olayla hiçbir ilgim yok, vicdanım rahat.' dedi.
Dadaş, olayla ilgisinin olmadığını ve ailesinin mağdur olduğunu belirterek, tahliyesini talep etti.
Sanık Demirel, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, tahliyesini istedi.
Sanık Taştan da olayda kendisini suçlayan hiç kimse olmadığını vurgulayarak, şunları iddia etti:
'Tamamen polisin düzmecesinden ibarettir. Benim rahmetli müdürle aramda en ufak bir husumet yoktu. Ben cezaevi müdürünün öldürülmesi konusunda Mehmet Ayhan'a talimat vermiş olsam aynı gün Mehmet Ayhan'ın cezaevine gelmesi zaten söz konusu olamaz. Ben bunu düşünemeyecek kadar çocuk değilim. Suçsuzum tahliyemi istiyorum.'
Ayhan ise polisin kendisine ağır baskı yaptığını ve isim istediğini öne sürerek, tahliyesini istedi.
Sanık Özgür Tecer de Cezaevi İkinci Müdürü Zafer Çolakoğlu'nun yaptığı teşhisi kabul etmediğini dile getirerek, hayatında Kocaeli'ye bir kere geldiğini öne sürdü.
Mahkeme heyeti, sanıklara yüklenen suçun niteliği ve yaptırımı, suçun sanıklar tarafından işlendiğine dair toplanan somut delillere göre kuvvetli suç şüphesinin varlığı nedeniyle tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
- Olay
İsmet Aktürk, 16 Haziran 2015'te, görev yaptığı cezaevine giderken İzmit ilçesi Yeşilova kavşağında aracına düzenlenen silahlı saldırıda yaralanmıştı. Aktürk, şoförü tarafından kaldırıldığı Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinde yaşamını yitirmişti.
Soruşturmayı yürüten ekipler, 17 Haziran'da, saldırıda kullanıldığı belirlenen sahte plakalı otomobili olay yerine yaklaşık bir kilometre uzaklıktaki tarlada terk edilmiş halde bulmuştu. Emniyet Müdürlüğünce zanlıların yakalanması için kurulan ve istihbarat, terör, asayiş, kaçakçılık, muhabere ve olay yeri inceleme birimleri elemanlarından oluşan özel ekibin çalışmaları sonucu farklı illerde yapılan operasyonda gözaltına alınan 14 zanlıdan 6'sı tutuklanmıştı.
Kaynak: AA
Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu sanıklar Tuncer Sobacı, Şerafettin Dadaş, Mehmet Ayhan, Özgür Tecer ve taraf avukatlarıyla maktulün eşi Gülay Aktürk yer aldı.
Aktürk'ün öldürülmesinde azmettirici olduğu öne sürülen, daha önce işlediği suçtan dolayı mahkumiyeti olan Mustafa Taştan duruşmaya Van F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumundan, sanıklardan İdris Demirel de İzmir 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı.
Duruşmanın başlamasının ardından ilk söz verilen öldürülen cezaevi müdürünün eşi Gülay Aktürk, eski beyanlarını tekrar ettiğini söyledi.
Sobacı'nın avukatı Mehmet Sarı, iddianamede müvekkili hakkında sanık Tecer'in soyut suçlaması ve teşhisi dışında delil bulunmadığını savunarak, bu yüzden müvekkilinin tahliyesini talep etti.
Sanık Şerafettin Dadaş'ın avukatı İlhan Ezerbolat ise müvekkili hakkında hiçbir delil olmadığını, örgütün varlığını kanıtlamak amacıyla davaya zorla dahil edildiğini öne sürdü.
Jandarma Kriminal net bir görüş belirtemediği için savcılığın Ulusal Kriminal isimli özel kuruluştan rapor aldığına dikkati çeken Ezerbolat, bu rapora itibar edilemeyeceğini savundu.
Cinayetin azmettiricisi olmakla suçlanan Taştan'ın avukatları Basri Aydın ve Mustafa Hisar da aleyhteki tanık beyanlarını kabul etmediklerini belirterek, müvekkillerinin tutuksuz yargılanmasını istedi.
Ayhan'ın avukatı Ethem Emre Gök ise müvekkilinin Tecer'in baskı altında yaptığı soyut suçlamalar nedeniyle tutuklu olduğunu, bu suçlamalara itibar edilemeyeceğini kaydetti.
Olayda kullanılan aracı çalmakla suçlanan sanık Sobacı, Tecer'i tanımadığını iddia ederek, 'Hırsızlıktan sabıkam olduğu için emniyet olaydaki aracı benim üzerime yıkmak istemiştir. Benim bu olayla hiçbir ilgim yok, vicdanım rahat.' dedi.
Dadaş, olayla ilgisinin olmadığını ve ailesinin mağdur olduğunu belirterek, tahliyesini talep etti.
Sanık Demirel, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, tahliyesini istedi.
Sanık Taştan da olayda kendisini suçlayan hiç kimse olmadığını vurgulayarak, şunları iddia etti:
'Tamamen polisin düzmecesinden ibarettir. Benim rahmetli müdürle aramda en ufak bir husumet yoktu. Ben cezaevi müdürünün öldürülmesi konusunda Mehmet Ayhan'a talimat vermiş olsam aynı gün Mehmet Ayhan'ın cezaevine gelmesi zaten söz konusu olamaz. Ben bunu düşünemeyecek kadar çocuk değilim. Suçsuzum tahliyemi istiyorum.'
Ayhan ise polisin kendisine ağır baskı yaptığını ve isim istediğini öne sürerek, tahliyesini istedi.
Sanık Özgür Tecer de Cezaevi İkinci Müdürü Zafer Çolakoğlu'nun yaptığı teşhisi kabul etmediğini dile getirerek, hayatında Kocaeli'ye bir kere geldiğini öne sürdü.
Mahkeme heyeti, sanıklara yüklenen suçun niteliği ve yaptırımı, suçun sanıklar tarafından işlendiğine dair toplanan somut delillere göre kuvvetli suç şüphesinin varlığı nedeniyle tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
- Olay
İsmet Aktürk, 16 Haziran 2015'te, görev yaptığı cezaevine giderken İzmit ilçesi Yeşilova kavşağında aracına düzenlenen silahlı saldırıda yaralanmıştı. Aktürk, şoförü tarafından kaldırıldığı Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinde yaşamını yitirmişti.
Soruşturmayı yürüten ekipler, 17 Haziran'da, saldırıda kullanıldığı belirlenen sahte plakalı otomobili olay yerine yaklaşık bir kilometre uzaklıktaki tarlada terk edilmiş halde bulmuştu. Emniyet Müdürlüğünce zanlıların yakalanması için kurulan ve istihbarat, terör, asayiş, kaçakçılık, muhabere ve olay yeri inceleme birimleri elemanlarından oluşan özel ekibin çalışmaları sonucu farklı illerde yapılan operasyonda gözaltına alınan 14 zanlıdan 6'sı tutuklanmıştı.