Rektör Çomaklı'dan 10 Kasım Mesajı
Atatürk Ünivresitesbi Rektörü prof. Dr. Ömer Çomaklı, 10 Kasım Atatürk’ü anma günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı.
Rektör Prof. Dr. Çomaklı mesajında şunları kaydetti; “Gücün tek gerçek kaynağının milletin kendisi olduğuna inanan Türk milletinin önderi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, dâhi asker ve büyük devlet adamı, bütün dünyanın gıpta ettiği lider, ebedî başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ü, ebediyete intikalinin 78’inci yıl dönümünde saygı, şükran, minnet ve özlemle anıyoruz.
Bugün insanlığın her zamankinden daha çok ihtiyaç duyduğu barışın, yalnızca “yurt için değil, dünya için de gerekliliğini dile getiren büyük önder Atatürk, tüm dünyada kabul gören engin düşünceleriyle, sadece bizim için değil, çağdaşlaşmayı hedefleyen tüm toplumlar için uyanışın öncüsü olmuştur. O’nun, İnsan sevgisi, bilim ve akılla beslenen, birleştirici ve bütünleştirici düşünce sistemi, milletimiz ve insanlık için kurtuluşun, bağımsızlığın, gelişmenin, ilerlemenin ve uygarca yaşamanın evrensel bir sembolü hâline gelmiştir. Atatürkçü Düşünce Sistemi, bu özellikleri ile Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olarak yaşamasının teminatı olan değerler manzumesidir.
Atatürk’ün maddi varlığının aramızdan ayrıldığı 10 Kasım tarihi, bir matem günü olmaktan ziyade, O’nun düşünce ve devrimlerini daha iyi anlamak ve anlatmak için bir fırsat olarak görülmelidir. Bir millete, yitirmek üzere olduğu özgüvenin ve ulus bilincinin yeniden kazandırılması, bütün imkânsızlıklara rağmen verilen İstiklal Savaşı’nın zaferle sonuçlandırılması, yönetimde egemenliğin kayıtsız şartsız millete verilmesi ve her şeyden önemlisi, modern hukuk kurallarına dayanan çağdaş ve laik bir devletin tüm kurumlarıyla inşa edilmesi gibi başarıları, Mustafa Kemal Atatürk’ü çağdaşları arasında farklı ve ayrıcalıklı bir konuma yükseltmektedir.
Atatürk, hayatı boyunca sürdürdüğü bağımsızlık ve uygarlık mücadelesinde, tüm gücünü Türk milletine olan inancından ve güveninden almıştır. Atatürk Üniversitesi olarak bizler de bugün üzerimize düşen sorumlulukların bilinciyle Atatürk’ün ilke ve inkılâpları ile hiç sönmeyecek bir meşale misali aydınlattığı uygarlık yolunda, kararlı ilerleyişimizi sürdürmek için var gücümüzle çalışıyoruz.
Büyük Önder Atatürk’ün bizlere emaneti olan ölümsüz eserler ve değerler dün olduğu gibi bugün de ülkemizi daha ileri noktalara taşıma yolunda bizlere ilham kaynağı olmaya devam etmektedir.
Tarihin her evresinde kendisini parçalamaya, yok etmeye çalışanlar karşısında, ihanetlere, isyanlara ve her türlü kirli oyuna rağmen birlik olmayı başarmış bir milletin mensupları olduğumuz ve bugün de hiçbir güce boyun eğmeyeceğimiz çok iyi bilinmelidir.
Milletimizin canından değerli bildiği vatan topraklarını parçalamaya yeltenenleri, binlerce yılda oluşturduğumuz kutsal değerleri çiğneme cüretini gösterenleri, “geldikleri gibi gönderen” iradenin sahibi Mustafa Kemal Atatürk’e çok şey borçlu olduğumuzu asla unutmamalı ve unutturmamalıyız.
Bu duygu ve düşüncelerle vefatının 78. yıl dönümünde Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemâl Atatürk’ü ve kahraman silah arkadaşlarını; ülkemizin terörle mücadelesinde, 15 Temmuz’da ve sınır ötesi faaliyetlerde şehitlik mertebesine ulaşan şehitlerimizi, Jandarmalarımızı, polislerimiz ve korucularımızı, kanlarını, canlarını kutsal değerlerimiz uğruna feda eden bütün aziz şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi saygıyla anıyor, aziz hatıraları önünde minnet ve şükranla eğiliyorum.”
Kaynak: İHA
Bugün insanlığın her zamankinden daha çok ihtiyaç duyduğu barışın, yalnızca “yurt için değil, dünya için de gerekliliğini dile getiren büyük önder Atatürk, tüm dünyada kabul gören engin düşünceleriyle, sadece bizim için değil, çağdaşlaşmayı hedefleyen tüm toplumlar için uyanışın öncüsü olmuştur. O’nun, İnsan sevgisi, bilim ve akılla beslenen, birleştirici ve bütünleştirici düşünce sistemi, milletimiz ve insanlık için kurtuluşun, bağımsızlığın, gelişmenin, ilerlemenin ve uygarca yaşamanın evrensel bir sembolü hâline gelmiştir. Atatürkçü Düşünce Sistemi, bu özellikleri ile Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olarak yaşamasının teminatı olan değerler manzumesidir.
Atatürk’ün maddi varlığının aramızdan ayrıldığı 10 Kasım tarihi, bir matem günü olmaktan ziyade, O’nun düşünce ve devrimlerini daha iyi anlamak ve anlatmak için bir fırsat olarak görülmelidir. Bir millete, yitirmek üzere olduğu özgüvenin ve ulus bilincinin yeniden kazandırılması, bütün imkânsızlıklara rağmen verilen İstiklal Savaşı’nın zaferle sonuçlandırılması, yönetimde egemenliğin kayıtsız şartsız millete verilmesi ve her şeyden önemlisi, modern hukuk kurallarına dayanan çağdaş ve laik bir devletin tüm kurumlarıyla inşa edilmesi gibi başarıları, Mustafa Kemal Atatürk’ü çağdaşları arasında farklı ve ayrıcalıklı bir konuma yükseltmektedir.
Atatürk, hayatı boyunca sürdürdüğü bağımsızlık ve uygarlık mücadelesinde, tüm gücünü Türk milletine olan inancından ve güveninden almıştır. Atatürk Üniversitesi olarak bizler de bugün üzerimize düşen sorumlulukların bilinciyle Atatürk’ün ilke ve inkılâpları ile hiç sönmeyecek bir meşale misali aydınlattığı uygarlık yolunda, kararlı ilerleyişimizi sürdürmek için var gücümüzle çalışıyoruz.
Büyük Önder Atatürk’ün bizlere emaneti olan ölümsüz eserler ve değerler dün olduğu gibi bugün de ülkemizi daha ileri noktalara taşıma yolunda bizlere ilham kaynağı olmaya devam etmektedir.
Tarihin her evresinde kendisini parçalamaya, yok etmeye çalışanlar karşısında, ihanetlere, isyanlara ve her türlü kirli oyuna rağmen birlik olmayı başarmış bir milletin mensupları olduğumuz ve bugün de hiçbir güce boyun eğmeyeceğimiz çok iyi bilinmelidir.
Milletimizin canından değerli bildiği vatan topraklarını parçalamaya yeltenenleri, binlerce yılda oluşturduğumuz kutsal değerleri çiğneme cüretini gösterenleri, “geldikleri gibi gönderen” iradenin sahibi Mustafa Kemal Atatürk’e çok şey borçlu olduğumuzu asla unutmamalı ve unutturmamalıyız.
Bu duygu ve düşüncelerle vefatının 78. yıl dönümünde Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemâl Atatürk’ü ve kahraman silah arkadaşlarını; ülkemizin terörle mücadelesinde, 15 Temmuz’da ve sınır ötesi faaliyetlerde şehitlik mertebesine ulaşan şehitlerimizi, Jandarmalarımızı, polislerimiz ve korucularımızı, kanlarını, canlarını kutsal değerlerimiz uğruna feda eden bütün aziz şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi saygıyla anıyor, aziz hatıraları önünde minnet ve şükranla eğiliyorum.”