11. Uluslararası Kudüs Gençlik Buluşması
Hamas Siyasi Büro Başkanı Meşal: 'Mescidi Aksa'nın yıkımına yönelik her adım ve halkı, ümmeti kışkırtmaya yönelik tüm çabalar, ateşle oynamaktır' 'Kudüs için yapılan her eylem, program çok önemli. Bu çabaların sürekli ve ciddi şekilde yapılması hedefe ulaşılmasını sağlayacaktır' İDSB Genel Sekreteri Kurt: 'Ümmetin birliği yakaladığı gün; Kudüs, Arakan, Keşmir gibi sorunlar olmayacak. Hepsi hallolacak'
Hamas Siyasi Büro Başkanı Halid Meşal, 'Mescid-i Aksa'nın yıkımına yönelik her adım ve halkı, ümmeti kışkırtmaya yönelik tüm çabalar, ateşle oynamaktır.' dedi.
Dünya Müslüman Alimler Birliği himayesinde Clarion Hotel'de düzenlenen, '11. Uluslararası Kudüs Gençlik Buluşması'na video konferansla bağlanan Meşal, İsrail'in, Kudüs ve Filistin'de Yahudileştirme ve bölüp parçalama çalışmalarının devam ettiğini söyledi.
Bu konuda mücadeleyi asla bırakmayacaklarını vurgulayan Meşal, Kudüs'ün, barışın da savaşın da anahtarı olduğunu belirtti.
Meşal, İsrail'in, Kudüs'ü Yahudileştirmeye, Müslümanları oradan çıkarmaya, tarihi değerleri yok etmeye çalıştığını anlatarak, 'Filistinlilerin kendi içindeki çatışmalarını ve yöneticilerin zaaflarını kullanıyorlar. Buna rağmen mücadeleyi asla bırakmamalıyız. Siyonist oluşum ateşle oynuyor. Mescid-i Aksa'nın yıkımına yönelik her adım ve halkı, ümmeti kışkırtmaya yönelik tüm çabalar, ateşle oynamaktır. Kendi içimizde bazı bölünmeler var ama bunları aşacağız ve mücadeleyi asla bırakmayacağız.' diye konuştu.
- ABD'nin yeni başkanına mesaj
Dünya devletlerinin, İsrail'in yaptığı her ihlali görmezlikten geldiğinin altını çizen Meşal, şunları kaydetti:
'Yeni seçilen Amerika Başkanı Trump'a mesajımız var; siz Kudüs ve Filistin davasını göz ardı edip İsrail'e yeşil ışık yakarak bölgede barışı inşa edeceğinizi düşünüyorsanız, hayal görüyorsunuz. Bu konuda dış ilişkinizi gözden geçirin. İsrail her zaman size yük olacak. İsrail bu tutumuyla dünya barışına engel olacaktır. Barış ancak İsrail'in bölgedeki oyunlarını, tuzaklarını durdurmakla olabilir. Kudüs için yapılan her eylem, program çok önemli. Bu çabaların sürekli ve ciddi şekilde yapılması hedefe ulaşılmasını sağlayacaktır. İntifadayı devam ettirmek zorundayız. Halkımız bunu istiyor. Bölünmüşlüğü ortadan kaldırıp, birlikte mücadele etmek zorundayız. Bu topraklarda öyle bir halk var ki asla teslim olmayacaklar. Mücadele istekleri her zaman daha çok artmakta. Kudüs en önemli davamız olmaya devam ediyor. Filistin ve Kudüs işgalden kurtuluncaya kadar mücadelemiz devam edecek.'
- 'Kendi yolumuzu çizmeliyiz'
İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB) Genel Sekreteri Ali Kurt ise Kudüs'ün işgal altında olduğunu söyledi.
Bu kapsamda bazı faaliyetler yaptıklarını dile getiren Kurt, 'Refleks hareketlere devam edeceğiz. Ancak bir taraftan da kendi yol haritamızı kendimiz çizecek faaliyetler yapmamız lazım. Bu kapsamda çalışmalar yapıyoruz. Filistin'i terk etmek zorunda kalan insanların varlığından hareketle, işgal devletin yaptığı tahribatın sonucu oluşan durumu ortaya koymak istedik. Osmanlı arşivlerinde milyonlarca evrak var. 25 akademisyen arkadaşımız bu proje üzerinde çalışıyor.' diye konuştu.
Kurt, bu yönde başka bir çalışmaları da olduğunu anlatarak, 'ABD'ye akademik bir heyet yolladık. İsrail'le ilgili BM Genel Kurulu'ndaki konuşmaların zabıtlarını aldık. BM Güvenlik Konseyi'nin İsrail aleyhine verdiği 180 civarında karar var. Bunların hepsini aldık. 10 bin sayfa kadar döküman var. Bu çerçevede yapılan her adım çok önemli. Ümmetin birliği yakaladığı gün; Kudüs, Arakan, Keşmir gibi sorunlar olmayacak. Hepsi hallolacak.' ifadelerini kullandı.
- 'Acilen çözüm bulucu projeler geliştirmeliyiz'
Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Ali Karadaği ise Kudüs'ün Müslümanlar için en önemli yerlerden biri olduğunu ve oradaki mücadeleyi asla unutmayacaklarını aktardı.
Müslümanların ciddi problemlerle mücadele ettiğini dile getiren Karadaği, 'Müslüman coğrafyasında kan akıyor. Müslümanlar birbirini öldürüyor. Bu durum, cehaletten, Müslümanların İslam'ı bilmemesinden kaynaklanıyor. Acilen bunlara çözüm bulucu projeler geliştirmeliyiz. Müslümanlar olarak kurumlarımızı yeniden düzenlemeliyiz. Bizi geri bırakan ne varsa hepsini elden geçirmeliyiz. Tüm bu sorunlardan kurtulmanın yolu, kendimizi düzeltmemizden geçiyor. Çünkü Allah, 'siz kendinizi düzeltmedikten sonra ben sizi düzeltmem' diyor. Bunu yaparsak, gerçek manada Müslüman olursak, işte o zaman Kudüs de dahil Müslümanların tüm sorunları sona erecektir.' değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
Dünya Müslüman Alimler Birliği himayesinde Clarion Hotel'de düzenlenen, '11. Uluslararası Kudüs Gençlik Buluşması'na video konferansla bağlanan Meşal, İsrail'in, Kudüs ve Filistin'de Yahudileştirme ve bölüp parçalama çalışmalarının devam ettiğini söyledi.
Bu konuda mücadeleyi asla bırakmayacaklarını vurgulayan Meşal, Kudüs'ün, barışın da savaşın da anahtarı olduğunu belirtti.
Meşal, İsrail'in, Kudüs'ü Yahudileştirmeye, Müslümanları oradan çıkarmaya, tarihi değerleri yok etmeye çalıştığını anlatarak, 'Filistinlilerin kendi içindeki çatışmalarını ve yöneticilerin zaaflarını kullanıyorlar. Buna rağmen mücadeleyi asla bırakmamalıyız. Siyonist oluşum ateşle oynuyor. Mescid-i Aksa'nın yıkımına yönelik her adım ve halkı, ümmeti kışkırtmaya yönelik tüm çabalar, ateşle oynamaktır. Kendi içimizde bazı bölünmeler var ama bunları aşacağız ve mücadeleyi asla bırakmayacağız.' diye konuştu.
- ABD'nin yeni başkanına mesaj
Dünya devletlerinin, İsrail'in yaptığı her ihlali görmezlikten geldiğinin altını çizen Meşal, şunları kaydetti:
'Yeni seçilen Amerika Başkanı Trump'a mesajımız var; siz Kudüs ve Filistin davasını göz ardı edip İsrail'e yeşil ışık yakarak bölgede barışı inşa edeceğinizi düşünüyorsanız, hayal görüyorsunuz. Bu konuda dış ilişkinizi gözden geçirin. İsrail her zaman size yük olacak. İsrail bu tutumuyla dünya barışına engel olacaktır. Barış ancak İsrail'in bölgedeki oyunlarını, tuzaklarını durdurmakla olabilir. Kudüs için yapılan her eylem, program çok önemli. Bu çabaların sürekli ve ciddi şekilde yapılması hedefe ulaşılmasını sağlayacaktır. İntifadayı devam ettirmek zorundayız. Halkımız bunu istiyor. Bölünmüşlüğü ortadan kaldırıp, birlikte mücadele etmek zorundayız. Bu topraklarda öyle bir halk var ki asla teslim olmayacaklar. Mücadele istekleri her zaman daha çok artmakta. Kudüs en önemli davamız olmaya devam ediyor. Filistin ve Kudüs işgalden kurtuluncaya kadar mücadelemiz devam edecek.'
- 'Kendi yolumuzu çizmeliyiz'
İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB) Genel Sekreteri Ali Kurt ise Kudüs'ün işgal altında olduğunu söyledi.
Bu kapsamda bazı faaliyetler yaptıklarını dile getiren Kurt, 'Refleks hareketlere devam edeceğiz. Ancak bir taraftan da kendi yol haritamızı kendimiz çizecek faaliyetler yapmamız lazım. Bu kapsamda çalışmalar yapıyoruz. Filistin'i terk etmek zorunda kalan insanların varlığından hareketle, işgal devletin yaptığı tahribatın sonucu oluşan durumu ortaya koymak istedik. Osmanlı arşivlerinde milyonlarca evrak var. 25 akademisyen arkadaşımız bu proje üzerinde çalışıyor.' diye konuştu.
Kurt, bu yönde başka bir çalışmaları da olduğunu anlatarak, 'ABD'ye akademik bir heyet yolladık. İsrail'le ilgili BM Genel Kurulu'ndaki konuşmaların zabıtlarını aldık. BM Güvenlik Konseyi'nin İsrail aleyhine verdiği 180 civarında karar var. Bunların hepsini aldık. 10 bin sayfa kadar döküman var. Bu çerçevede yapılan her adım çok önemli. Ümmetin birliği yakaladığı gün; Kudüs, Arakan, Keşmir gibi sorunlar olmayacak. Hepsi hallolacak.' ifadelerini kullandı.
- 'Acilen çözüm bulucu projeler geliştirmeliyiz'
Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Ali Karadaği ise Kudüs'ün Müslümanlar için en önemli yerlerden biri olduğunu ve oradaki mücadeleyi asla unutmayacaklarını aktardı.
Müslümanların ciddi problemlerle mücadele ettiğini dile getiren Karadaği, 'Müslüman coğrafyasında kan akıyor. Müslümanlar birbirini öldürüyor. Bu durum, cehaletten, Müslümanların İslam'ı bilmemesinden kaynaklanıyor. Acilen bunlara çözüm bulucu projeler geliştirmeliyiz. Müslümanlar olarak kurumlarımızı yeniden düzenlemeliyiz. Bizi geri bırakan ne varsa hepsini elden geçirmeliyiz. Tüm bu sorunlardan kurtulmanın yolu, kendimizi düzeltmemizden geçiyor. Çünkü Allah, 'siz kendinizi düzeltmedikten sonra ben sizi düzeltmem' diyor. Bunu yaparsak, gerçek manada Müslüman olursak, işte o zaman Kudüs de dahil Müslümanların tüm sorunları sona erecektir.' değerlendirmesinde bulundu.