Başbakan Yardımcısı Şimşek Açıklaması
'(Lübnanlı inşaat yatırımcılarına hitaben) Bu ülkede iş imkanı, yatırım imkanı var. İnşaat sektörü bu ülkede gerçekten çok önemli ve önümüzdeki dönemde de güçlü olmayı sürdürecek' 'Kentsel dönüşüm için ciddi fırsat var. Bir de iyileştirme, rehabilitasyon çalışmaları var. Hükümetimiz oldukça iyi, dengeli çok sayıda fırsat sunuyor. Özellikle Türkiye’ye geldiğinizde kamuözel ortaklıklı projelerin başarılı bir şekilde gerçekleştiğini görüyorsunuz'
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Lübnanlı inşaat yatırımcılara hitaben yaptığı konuşmada, Türkiye'de iş ve yatırım imkanı olduğunu belirterek, onların Türkiye'deki inşaat ve kentsel dönüşüm fırsatlardan faydalanabileceğini, iki ülke yatırımcılarının üçüncü bir ülkede birlikte iş yapabileceğini söyledi.
Şimşek, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ev sahipliğinde Wyndham Grand Otelde Lübnanlı inşaat yatırımcılarının katılımıyla düzenlenen 'Lübnan'daki iş birliği fırsatları' başlıklı toplantıda konuştu.
Oldukça zorlu küresel ekonomik gelişmelerin yaşandığını dile getiren Şimşek, bütün dünyadaki ekonomik büyümeyi engelleyen bir tuzağın söz konusu olduğunu, küresel ticaretin ikinci dünya savaşından beri ilk kez küresel gayri safi milli hasıladan daha az büyüme hızı yakaladığını aktardı.
Mehmet Şimşek, son 8 yıllık dönemde küresel ticaret ve küresel ekonominin çok düşük bir hızla büyüdüğünü ifade ederek, bu büyüme oranının yüzde 3,5 olduğunu ve küresel gayri safi milli hasılanın büyümesinden geride kaldığını vurguladı.
Ekonomik anlamda korumacılığın ve ulusalcılığın arttığına değinen Şimşek, bunun küreselleşmeyle beraber gelen memnuniyetsizliklerden kaynaklandığını dile getirdi.
Başbakan Yardımcısı Şimşek, sadece küresel büyümenin değil küresel ticaret ve yatırımların da yavaşladığını ve vites düşürdüğünü kaydederek, bu tuzaklardan çıkmak için yapısal reformlara ihtiyaç olduğunu, ancak bu reformları hayata geçirmenin önünde küresel anlamda siyasetin bulunduğunu, böyle bir ortamda iş yapmanın zorluk taşıdığını anlattı.
Dünyanın bu problemleri atlatacağını ancak bu konuda sadece parasal politikalara bel bağlanmaması gerektiğini ifade eden Şimşek, parasal politikaları kullanarak kısır döngüden çıkmak için yapısal reformlara ihtiyaç olduğunu, bunun için de siyasi iradeye gerek duyulduğunu söyledi.
Şimşek, birkaç yıl önce Türkiye'nin büyük bir hayale sahip olduğunu anımsatarak, 'Serbest ticaret mümkün olacaktı. İnsanların serbest dolaşımı, Suriye, Ürdün, Lübnan, Türkiye... Bu listeyi uzatabiliriz. Ancak bu hayal alt üst oldu, yaşanan gelişmeler nedeniyle.' diye konuştu.
Bölgede artık işlem görmeyen bazı devletlerin olduğunu, terör faaliyetlerinin bulunduğunu, milyonlarca insanın yerinden, yurdundan edildiğini dile getiren Şimşek, tablonun çok parlak olmadığını ancak umutların korunması gerektiğini vurguladı.
Şimşek, Avrupa Birliği'nin ikinci dünya savaşının küllerinin üzerine, birçok acı ve yıkım sürerken inşa edildiğini ve şu anki refahın yakalandığını kaydederek, Ortadoğu'nun çekişmeleri bir kenara bırakması, biraz daha demokratikleşmesi, daha fazla reformu hayata geçirmesi ve serbest ticareti sağlamasıyla refahı artırabileceğini bildirdi.
- 'Türkiye bölgede yapıcı bir rol üstlenmek istiyor'
Türk ekonomisinin ölçeklenebildiğini, 80 milyona dayanan nüfusu ile kişi başına düşen gelirin 9-10 bin dolar civarında olduğunu anımsatan Şimşek, Türkiye'nin bu bölgede yapıcı bir rol üstlenmek istediğinin altını çizdi.
Türkiye'nin Müslüman ve laik bir ülke olduğunu belirten Şimşek, 'Bizim petrolümüz ve gazımız yok, Lübnan gibi. Ancak refah düzeyimiz yüksek. Sonuçta bu refah düzeyini başarmak, bunu herhangi bir doğal kaynağa bel bağlamadan yapmak çok önemli. Özek sektörle, müteşebbisle, hukukun üstünlüğüyle bunun yapılması çok önemli. Bu, yılların birikimi.' ifadelerini kullandı.
Şimşek, Türk demokrasisinin darbe girişimi öncesine kıyasla çok daha güçlü hale geldiğini vurgulayarak, Türkiye'nin yaşadığı kötü deneyimlerin arkasındaki güç odağı olan grubun ülke ile ilgili olumsuz haberler yaptığını söyledi.
- 'Türk ekonomisi oldukça dirençli ve dayanıklı'
Bakan Şimşek, Türk ekonomisinin oldukça dirençli ve dayanıklı olduğunu belirterek, son yıllarda Türkiye'nin yaşadığı seçimler, darbe girişimi, Rusya gerilimi, küresel finansal problemler gibi ekonomiyi etkileyecek gelişmelere değindi.
Tüm bunlara rağmen Türk ekonomisinin güçlü olduğunu kanıtladığını, 2011-2015 arasında da büyümeye devam ettiğini dile getiren Şimşek, Türkiye'nin bütçesinin dengeli olduğunu, kapsamlı reform programlarının hayata geçmeye başladığını ve devam ettiğini aktardı.
Şimşek, KOBİ’lerin finansa erişimini kolaylaştırma, yatırım ortamını iyileştirme ve Ar-Ge paketi gibi hayata geçirdikleri reformlardan bahsederek, Türkiye'de yatırım ortamını iyileştirdiklerini, şirket kurma süresinin kısalığı açısından 189 ülke arasında 94'üncü sıradan 14'üncü sıraya yükseldiklerini bildirdi.
Türkiye'nin yaşanan zorluklara rağmen hayalinden vazgeçmediğini, MENA bölgesinde refah düzeyi daha yüksek ve barışçıl bir ülke olmak istediğini vurgulayan Şimşek, bölgedeki diğer ülkelere yardımcı olmak istediklerini kaydetti.
- 'Türkiye'ye yatırım yapın'
Başbakan Yardımcısı Şimşek, Lübnanlı yatırımcılara hitaben şunları söyledi:
'Bu ülkede iş imkanı, yatırım imkanı var. İnşaat sektörü bu ülkede gerçekten çok önemli ve önümüzdeki dönemde de güçlü olmayı sürdürecek. Çünkü demografik açıdan değişimler oluyor, aileler küçülüyor. Kentsel dönüşüm sürecine girmesi gereken 6,5 milyon ev var, depreme dayanıklı olması için. 6,5 milyon hane daha eski standartlarına göre inşa edilmişti. 1999 depreminden önce inşa edilmişti. Kentsel dönüşüm için ciddi fırsat var. Bir de iyileştirme, rehabilitasyon çalışmaları var. Hükümetimiz oldukça iyi, dengeli çok sayıda fırsat sunuyor. Özellikle Türkiye’ye geldiğinizde kamu-özel ortaklıklı projelerin başarılı bir şekilde gerçekleştiğini görüyorsunuz.'
İstanbul'un yeni havalimanının kamu-özel ortaklığıyla inşa edildiğini anımsatarak, burasının açıldığında dünyanın en büyüğü olacağını hatırlattı.
Türkiye'nin şu anda yıllık 38-40 milyon turisti çektiğini ve bunun rahatlıkla 2 katına çıkarılabileceğini vurgulayan Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Bu fırsatlardan sizler de faydalanabilirsiniz. Kültür de size yakın. Aşina olduğunuz, ortak bir kültürümüz var. Tarihimiz ortak, dil de yakın. Birlikte çalışabiliriz. Neticede Lübnan, Lübnanlılar ve Lübnan iş dünyasıyla ilgili olumlu görüşlere sahip burada insanlar. Ayrıca üçüncü ülkelerde birlikte çalışabiliriz, dünyanın çeşitli bölgelerinde. Türk inşaat endüstrisi çok güçlüdür. Türkiye, Çin’den sonra en fazla müteahhitlik şirketi olan ülke. Birlikte çalışabiliriz. Belli pazarlarda el ele verebiliriz. Birbirimize destek verebiliriz. Başlamak için doğru yer burası.'
- 'Ekonomik ilişkilerin gelişmesi artık daha önemli'
DEİK Türkiye - Lübnan İş Konseyi Başkanı Rona Yırcalı, hem Türkiye'deki hem de Lübnan'daki yatırımcıların ülkeler arası ekonomik ortaklığa önem verdiğini belirterek, bu durumun iş birliklerine katkıda bulunduğunu söyledi.
Yırcalı, 'Hedeflerimiz zorlu ve zorlu olmaya devam edecek ama ekonomik ilişkilerimizin gelişmesi artık daha fazla önem taşıyor. Bu toplantılar ve ikili görüşmeler sayesinde aramızdaki ilişkinin ivmesi hız kazanacak.' dedi.
Birebir yapılan toplantıların da bu konuda ciddi önem taşıdığını dile getiren Yırcalı, 'Çünkü o aşamada birbirimizle tanışma imkanı buluyor ve sonuç odaklı adımlar atabiliyoruz. Kendimizi yalnızca kendi ülkelerimizle sınırlamamalıyız. Sınırların ötesine bakmalıyız. Üçüncü ülkelerde de ortak çalışmalar yapabiliriz.' diye konuştu.
Kaynak: AA
Şimşek, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ev sahipliğinde Wyndham Grand Otelde Lübnanlı inşaat yatırımcılarının katılımıyla düzenlenen 'Lübnan'daki iş birliği fırsatları' başlıklı toplantıda konuştu.
Oldukça zorlu küresel ekonomik gelişmelerin yaşandığını dile getiren Şimşek, bütün dünyadaki ekonomik büyümeyi engelleyen bir tuzağın söz konusu olduğunu, küresel ticaretin ikinci dünya savaşından beri ilk kez küresel gayri safi milli hasıladan daha az büyüme hızı yakaladığını aktardı.
Mehmet Şimşek, son 8 yıllık dönemde küresel ticaret ve küresel ekonominin çok düşük bir hızla büyüdüğünü ifade ederek, bu büyüme oranının yüzde 3,5 olduğunu ve küresel gayri safi milli hasılanın büyümesinden geride kaldığını vurguladı.
Ekonomik anlamda korumacılığın ve ulusalcılığın arttığına değinen Şimşek, bunun küreselleşmeyle beraber gelen memnuniyetsizliklerden kaynaklandığını dile getirdi.
Başbakan Yardımcısı Şimşek, sadece küresel büyümenin değil küresel ticaret ve yatırımların da yavaşladığını ve vites düşürdüğünü kaydederek, bu tuzaklardan çıkmak için yapısal reformlara ihtiyaç olduğunu, ancak bu reformları hayata geçirmenin önünde küresel anlamda siyasetin bulunduğunu, böyle bir ortamda iş yapmanın zorluk taşıdığını anlattı.
Dünyanın bu problemleri atlatacağını ancak bu konuda sadece parasal politikalara bel bağlanmaması gerektiğini ifade eden Şimşek, parasal politikaları kullanarak kısır döngüden çıkmak için yapısal reformlara ihtiyaç olduğunu, bunun için de siyasi iradeye gerek duyulduğunu söyledi.
Şimşek, birkaç yıl önce Türkiye'nin büyük bir hayale sahip olduğunu anımsatarak, 'Serbest ticaret mümkün olacaktı. İnsanların serbest dolaşımı, Suriye, Ürdün, Lübnan, Türkiye... Bu listeyi uzatabiliriz. Ancak bu hayal alt üst oldu, yaşanan gelişmeler nedeniyle.' diye konuştu.
Bölgede artık işlem görmeyen bazı devletlerin olduğunu, terör faaliyetlerinin bulunduğunu, milyonlarca insanın yerinden, yurdundan edildiğini dile getiren Şimşek, tablonun çok parlak olmadığını ancak umutların korunması gerektiğini vurguladı.
Şimşek, Avrupa Birliği'nin ikinci dünya savaşının küllerinin üzerine, birçok acı ve yıkım sürerken inşa edildiğini ve şu anki refahın yakalandığını kaydederek, Ortadoğu'nun çekişmeleri bir kenara bırakması, biraz daha demokratikleşmesi, daha fazla reformu hayata geçirmesi ve serbest ticareti sağlamasıyla refahı artırabileceğini bildirdi.
- 'Türkiye bölgede yapıcı bir rol üstlenmek istiyor'
Türk ekonomisinin ölçeklenebildiğini, 80 milyona dayanan nüfusu ile kişi başına düşen gelirin 9-10 bin dolar civarında olduğunu anımsatan Şimşek, Türkiye'nin bu bölgede yapıcı bir rol üstlenmek istediğinin altını çizdi.
Türkiye'nin Müslüman ve laik bir ülke olduğunu belirten Şimşek, 'Bizim petrolümüz ve gazımız yok, Lübnan gibi. Ancak refah düzeyimiz yüksek. Sonuçta bu refah düzeyini başarmak, bunu herhangi bir doğal kaynağa bel bağlamadan yapmak çok önemli. Özek sektörle, müteşebbisle, hukukun üstünlüğüyle bunun yapılması çok önemli. Bu, yılların birikimi.' ifadelerini kullandı.
Şimşek, Türk demokrasisinin darbe girişimi öncesine kıyasla çok daha güçlü hale geldiğini vurgulayarak, Türkiye'nin yaşadığı kötü deneyimlerin arkasındaki güç odağı olan grubun ülke ile ilgili olumsuz haberler yaptığını söyledi.
- 'Türk ekonomisi oldukça dirençli ve dayanıklı'
Bakan Şimşek, Türk ekonomisinin oldukça dirençli ve dayanıklı olduğunu belirterek, son yıllarda Türkiye'nin yaşadığı seçimler, darbe girişimi, Rusya gerilimi, küresel finansal problemler gibi ekonomiyi etkileyecek gelişmelere değindi.
Tüm bunlara rağmen Türk ekonomisinin güçlü olduğunu kanıtladığını, 2011-2015 arasında da büyümeye devam ettiğini dile getiren Şimşek, Türkiye'nin bütçesinin dengeli olduğunu, kapsamlı reform programlarının hayata geçmeye başladığını ve devam ettiğini aktardı.
Şimşek, KOBİ’lerin finansa erişimini kolaylaştırma, yatırım ortamını iyileştirme ve Ar-Ge paketi gibi hayata geçirdikleri reformlardan bahsederek, Türkiye'de yatırım ortamını iyileştirdiklerini, şirket kurma süresinin kısalığı açısından 189 ülke arasında 94'üncü sıradan 14'üncü sıraya yükseldiklerini bildirdi.
Türkiye'nin yaşanan zorluklara rağmen hayalinden vazgeçmediğini, MENA bölgesinde refah düzeyi daha yüksek ve barışçıl bir ülke olmak istediğini vurgulayan Şimşek, bölgedeki diğer ülkelere yardımcı olmak istediklerini kaydetti.
- 'Türkiye'ye yatırım yapın'
Başbakan Yardımcısı Şimşek, Lübnanlı yatırımcılara hitaben şunları söyledi:
'Bu ülkede iş imkanı, yatırım imkanı var. İnşaat sektörü bu ülkede gerçekten çok önemli ve önümüzdeki dönemde de güçlü olmayı sürdürecek. Çünkü demografik açıdan değişimler oluyor, aileler küçülüyor. Kentsel dönüşüm sürecine girmesi gereken 6,5 milyon ev var, depreme dayanıklı olması için. 6,5 milyon hane daha eski standartlarına göre inşa edilmişti. 1999 depreminden önce inşa edilmişti. Kentsel dönüşüm için ciddi fırsat var. Bir de iyileştirme, rehabilitasyon çalışmaları var. Hükümetimiz oldukça iyi, dengeli çok sayıda fırsat sunuyor. Özellikle Türkiye’ye geldiğinizde kamu-özel ortaklıklı projelerin başarılı bir şekilde gerçekleştiğini görüyorsunuz.'
İstanbul'un yeni havalimanının kamu-özel ortaklığıyla inşa edildiğini anımsatarak, burasının açıldığında dünyanın en büyüğü olacağını hatırlattı.
Türkiye'nin şu anda yıllık 38-40 milyon turisti çektiğini ve bunun rahatlıkla 2 katına çıkarılabileceğini vurgulayan Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Bu fırsatlardan sizler de faydalanabilirsiniz. Kültür de size yakın. Aşina olduğunuz, ortak bir kültürümüz var. Tarihimiz ortak, dil de yakın. Birlikte çalışabiliriz. Neticede Lübnan, Lübnanlılar ve Lübnan iş dünyasıyla ilgili olumlu görüşlere sahip burada insanlar. Ayrıca üçüncü ülkelerde birlikte çalışabiliriz, dünyanın çeşitli bölgelerinde. Türk inşaat endüstrisi çok güçlüdür. Türkiye, Çin’den sonra en fazla müteahhitlik şirketi olan ülke. Birlikte çalışabiliriz. Belli pazarlarda el ele verebiliriz. Birbirimize destek verebiliriz. Başlamak için doğru yer burası.'
- 'Ekonomik ilişkilerin gelişmesi artık daha önemli'
DEİK Türkiye - Lübnan İş Konseyi Başkanı Rona Yırcalı, hem Türkiye'deki hem de Lübnan'daki yatırımcıların ülkeler arası ekonomik ortaklığa önem verdiğini belirterek, bu durumun iş birliklerine katkıda bulunduğunu söyledi.
Yırcalı, 'Hedeflerimiz zorlu ve zorlu olmaya devam edecek ama ekonomik ilişkilerimizin gelişmesi artık daha fazla önem taşıyor. Bu toplantılar ve ikili görüşmeler sayesinde aramızdaki ilişkinin ivmesi hız kazanacak.' dedi.
Birebir yapılan toplantıların da bu konuda ciddi önem taşıdığını dile getiren Yırcalı, 'Çünkü o aşamada birbirimizle tanışma imkanı buluyor ve sonuç odaklı adımlar atabiliyoruz. Kendimizi yalnızca kendi ülkelerimizle sınırlamamalıyız. Sınırların ötesine bakmalıyız. Üçüncü ülkelerde de ortak çalışmalar yapabiliriz.' diye konuştu.