2. Uluslararası Katılımlı Melanom Sempozyumu
AKOD Başkanı Göker: 'Öldürücü bir cilt kanserinde, hastalık deriden çıkıp başka organlara sıçradığında, insan ömrünü aylarla konuşuyorduk. Şu an bu hastalığı tamamen yok etmekten bahsedebiliyoruz' AKOD Genel Sekreteri Karaca: 'Çoğu kanser türlerinde son aşama olarak kabul edilen dördüncü evrede bile hastalıktan tamamen kurtulan vakalar görülmeye başlandı ki, bu kanser tedavisinde gerçekten bambaşka bir sayfanın açıldığını gösteriyor'
Akademik Onkoloji Derneği (AKOD) Başkanı Prof. Dr. Erdem Göker, 'Öldürücü bir cilt kanserinde, hastalık deriden çıkıp başka organlara sıçradığında, insan ömrünü aylarla konuşuyorduk. Şu an bu hastalığı tamamen yok etmekten bahsedebiliyoruz.' dedi.
AKOD tarafından düzenlenen 2. Uluslararası Katılımlı Melanom Sempozyumu'na ilişkin basın toplantısında konuşan Göker, genel olarak kanser tedavisinde temel yaklaşımları değiştiren çok önemli değişiklikler olduğunu söyledi.
Hastaların ömürlerine ömür katacak birtakım yaklaşımlar geliştiğini ifade eden Göker, yeni ilaçların artık Türkiye'de de erişilebilir halde olduğunu dile getirdi.
Prof. Dr. Göker, şu bilgileri verdi:
'Öldürücü bir cilt kanserinde, hastalık deriden çıkıp başka organlara sıçradığında, insan ömrünü aylarla konuşuyorduk. Şu an bu hastalığı tamamen yok etmekten bahsedebiliyoruz. Diğer kanserlerde de bu bağışıklık sistemini ön plana çıkaran tedavi yaklaşımlarıyla çok önemli başarılar elde edildi. Örneğin dördüncü evrede olan akciğer kanserinde biz yaşam süresine, 9-10 ay derken, birebir yaşayarak görüyoruz ki, 4-5 senedir hastalıksız giden hastalarımız var. Onkoloji, tüm dünyada olduğu gibi bizim ülkemizde de gelişiyor.'
Hastalıkların daha kolay tedavi edilebildiğini vurgulayan Göker, 'Kemoterapinin ağır yan etkileri olmaksızın çok daha kolaylıkla, hastanın yaşam kalitesini fazla bozmadan, hastalıklar tedavi edilebilir hale geliyor.' dedi.
- 'Yenilikler sayesinde hastanın hayatta kalma süresi arttı'
AKOD Genel Sekreteri Burçak Karaca da melanomun halk arasında 'kara bela' olarak adlandırıldığını ve genellikle benlerin üzerinde gelişen son derece kötü seyreden bir deri kanseri olduğunu anlattı.
Karaca, cilt kanserinin, yakın zamana kadar çok çaresiz kaldıkları bir kanser türü olduğunu kaydederek, şöyle konuştu:
'Son 5 yılda sistemik dediğimiz yani damar ya da ağız yoluyla uygulanan tedavilerin yanı sıra hastanın görünen yarasının üzerine uygulanan lokal tedaviler gibi çeşitli yöntemler bu işin seyrini tamamen değiştirdi. Bu yenilikler sayesinde hastanın yaşam kalitesi ve hayatta kalma süresi arttı, hatta çoğu kanser türlerinde son aşama olarak kabul edilen dördüncü evrede bile hastalıktan tamamen kurtulan vakalar görülmeye başlandı ki, bu kanser tedavisinde gerçekten bambaşka bir sayfanın açıldığını gösteriyor.'
Toplantıya, dünya genelinde cilt kanseri ve tedavisi üzerine çalışmalar yapan İsrail'den Prof. Dr. Jacob Schachter, Katar'dan Prof. Dr. Ena Wang da katıldı.
2. Uluslararası Katılımlı Melanom Sempozyumu yarın sona erecek.
Kaynak: AA
AKOD tarafından düzenlenen 2. Uluslararası Katılımlı Melanom Sempozyumu'na ilişkin basın toplantısında konuşan Göker, genel olarak kanser tedavisinde temel yaklaşımları değiştiren çok önemli değişiklikler olduğunu söyledi.
Hastaların ömürlerine ömür katacak birtakım yaklaşımlar geliştiğini ifade eden Göker, yeni ilaçların artık Türkiye'de de erişilebilir halde olduğunu dile getirdi.
Prof. Dr. Göker, şu bilgileri verdi:
'Öldürücü bir cilt kanserinde, hastalık deriden çıkıp başka organlara sıçradığında, insan ömrünü aylarla konuşuyorduk. Şu an bu hastalığı tamamen yok etmekten bahsedebiliyoruz. Diğer kanserlerde de bu bağışıklık sistemini ön plana çıkaran tedavi yaklaşımlarıyla çok önemli başarılar elde edildi. Örneğin dördüncü evrede olan akciğer kanserinde biz yaşam süresine, 9-10 ay derken, birebir yaşayarak görüyoruz ki, 4-5 senedir hastalıksız giden hastalarımız var. Onkoloji, tüm dünyada olduğu gibi bizim ülkemizde de gelişiyor.'
Hastalıkların daha kolay tedavi edilebildiğini vurgulayan Göker, 'Kemoterapinin ağır yan etkileri olmaksızın çok daha kolaylıkla, hastanın yaşam kalitesini fazla bozmadan, hastalıklar tedavi edilebilir hale geliyor.' dedi.
- 'Yenilikler sayesinde hastanın hayatta kalma süresi arttı'
AKOD Genel Sekreteri Burçak Karaca da melanomun halk arasında 'kara bela' olarak adlandırıldığını ve genellikle benlerin üzerinde gelişen son derece kötü seyreden bir deri kanseri olduğunu anlattı.
Karaca, cilt kanserinin, yakın zamana kadar çok çaresiz kaldıkları bir kanser türü olduğunu kaydederek, şöyle konuştu:
'Son 5 yılda sistemik dediğimiz yani damar ya da ağız yoluyla uygulanan tedavilerin yanı sıra hastanın görünen yarasının üzerine uygulanan lokal tedaviler gibi çeşitli yöntemler bu işin seyrini tamamen değiştirdi. Bu yenilikler sayesinde hastanın yaşam kalitesi ve hayatta kalma süresi arttı, hatta çoğu kanser türlerinde son aşama olarak kabul edilen dördüncü evrede bile hastalıktan tamamen kurtulan vakalar görülmeye başlandı ki, bu kanser tedavisinde gerçekten bambaşka bir sayfanın açıldığını gösteriyor.'
Toplantıya, dünya genelinde cilt kanseri ve tedavisi üzerine çalışmalar yapan İsrail'den Prof. Dr. Jacob Schachter, Katar'dan Prof. Dr. Ena Wang da katıldı.
2. Uluslararası Katılımlı Melanom Sempozyumu yarın sona erecek.