AK Parti Ankara İl Danışma Meclisi Toplantısı
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, “Şimdi yeni bir süreç başlıyor. İnşallah bu sefer yeni anayasa konusunda mesafe kat edilir. Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Ayaklarında bir bağ var. Bu bağdan kurtulması gerekiyor. Sistemin ona göre revize edilmesi, anayasanın ona göre şekillenmesi bunlar çok önemli” dedi.

“SOSYAL MEDYANIN BİR YALAN VE HAKARET ARACINA DÖNÜŞMEYE BAŞLADIĞINI GÖRÜYORUZ”
Dün Gazeteci Hasan Karakaya’nın son yolculuğuna uğurlandığını hatırlatan Akdoğan, “Gerçekten cesur bir gazeteciydi. İyi yürekli bir insandı. Şefkat ve merhamet timsaliydi ama hak edene karşı da şiddetli bir kalemi vardı. Onun vefatından sonra sosyal medyada çok sorumsuz bir takım yakıştırmaların hakaretlerin yapıldığını gördük. Doğrusu bu hiç yakışmıyor. Sosyal medyanın bir yalan ve hakaret aracına dönüşmeye başladığını görüyoruz. Onur ve haysiyet cellatlığı adeta yapılıyor. Bu derece bu kadar sorumsuz, üslupsuz bir araç haline gelmeye başlamışsa sosyal medyanın bu konuda bir takım tedbirler geliştirilmesi gerekiyor. Sosyal medya ahlak ilkeleri, etik kuralları bir şekilde geliştirilmeli. Öbür türlü insanlar kendilerini savunamıyorlar. Bu haysiyet cellatlığına karşı kendinizi savunamıyorsunuz” değerlendirmesinde bulundu.
“AYAKLARINDA BİR BAĞ VAR. BU BAĞDAN KURTULMASI GEREKİYOR”
Sosyal medyada yalan ve hakaretlerin bir örneğini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçenlerde yaptığı bir konuşmasında verdiği Hitler benzetmesinin çarpıtılmasıyla görüldüğünü ifade eden Akdoğan, şunları kaydetti:
“Sayın Cumhurbaşkanımız ne diyor, bunlar ne anlıyorlar? Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği çok açık, bugün gelişmiş ülkelerin çoğunda başkanlık sistemi var. Geçmişten bu yana başkanlık sistemi var. Ama bir şeyi iyi yapan tek başına sistemin iyi olması değil. Parlamenter sistem olabilir, başkanlık sistemi olabilir. Onu kötüye kullanırsanız, insan faktörü olumsuz olursa o zaman en iyi sistemde kötü olabilir. Hitler Almanyasında olduğu gibi diyor. Bunu ‘Cumhurbaşkanının ideal başkanlık sistemi Hitler örneğidir’ diye çarpıtarak vermek bu doğru bir yaklaşım değil. Bütün bu konular elbette tartışılacak. Başkanlık sistemi, yarı başkanlık sistemi, partili cumhurbaşkanlığı meselesi. Bunlar yeni konular değil. AK Parti yokken bile tartışılan konular. Sayın Başbakanımızın başlattığı bir süreç var. Geçen hafta Sayın Kılıçdaroğlu ile bir araya geldi. Pazartesi günü Sayın Bahçeli ile görüşecek. Bu darbe anayasası Türkiye’ye yakışmıyor. Bunun değişmesi lazım. İyi niyetli olarak Sayın Başbakanımız elini uzattı. ‘Gelin birlikte yapalım, uzlaşı içinde yapalım’ dedi.
Bu uzlaşma tavrını Sayın Başbakanımız net ortaya koyuyor. Ülke yönetimi demek iktidar partisinin kafasına göre ülkeyi yönetmesi demek değil. Bir fikriniz varsa söyleyin, terör konusunda, anayasa konusunda, diğer konularda. Bildiğiniz bir şey varsa bir reçete varsa, proje varsa gelin söyleyin ki hükümet de bundan etkilensin. Şimdi yeni bir süreç başlıyor. İnşallah bu sefer yeni anayasa konusunda mesafe kat edilir. Türkiye’nin buna ihtiyacı var. AK Parti çok önemli mesafeler aldı Türkiye’de ama ayaklarında bir bağ var. Bu bağdan kurtulması gerekiyor. Sistemin ona göre revize edilmesi, anayasanın ona göre şekillenmesi bunlar çok önemli. Mevzuatında değişmesi gerekiyor, sistemle ilgili diğer konularda da bir takım düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Bunlar topyekun gelişmek için çok önemlidir. Bu çerçevede Sayın Başbakanımızın iyi niyetli çabaları devam edecek.”
“BİR ELDE SİLAH BİR ELDE SİYASET BU KABUL EDİLEBİLİR BİR DURUM DEĞİLDİR”
PKK terörüne karşı AK Parti’den önce de mücadelelerin olduğunu ve AK Parti döneminde devasa adımlar atıldığını bildiren Akdoğan, “Operasyonlar, terörle mücadele kararlı ve etkili bir şekilde kapsamlı bir şekilde sona varıncaya kadar, sonuç alıncaya kadar devam edecek. Bu konuda bu taktiksel bir hamle, geçici bir durum değildir. Seçimde öncede bu seçime endeksli dediler. Hayır seçime endeksli değil. Terör belasından kurtulana kadar bu operasyonlar devam edecek. Bu süreçte fedakarca bir mücadele yürütülüyor. Siyasi zeminde en aykırı düşüncelere sahip olması bir partinin bunda bir problem yok. HDP bu çıkmaz sokaktan çıkmalıdır. 7 Haziran seçimlerinden önce çözüm sürecine ihanet ettiler. Çözüm sürecinin düşmanlarıyla işbirliği yaptılar. Şimdi demokratik siyaseti bir bütün olarak zehirlemeye, demokratik siyaseti çökertmeye çalışıyorlar. Terör örgütünün amaçlarına hizmet etmek için kullanıyorlar. Bir elde silah bir elde siyaset bu kabul edilebilir bir durum değildir. PKK’nın uzantısı olan bir takım yapılara el altından destek olduklarını görüyoruz. DEAŞ ne kadar katilse, ne kadar terör örgütüyse, PKK ve uzantıları da o kadar katildir, o kadar terör örgütüdür. Bunlar aynı zihniyettir. Buna karşı küresel düzeyde, uluslar arası zeminde DEAŞ’a karşı da PKK’ya karşı da YPG’ye karşı da hangisi nerede olursa olsun, elinde silah olan terör yapılanmalarına karşı hep birlikte mücadele etmemiz lazım. Samimiyet, müttefiklik bunu gerektirir” ifadelerini kullandı.
Akdoğan’ın konuşmasının ardından toplantı basına kapalı olarak gerçekleşti.
