Sedat Peker'den Dağlıca açıklaması

Ünlü iş adamı Sedat Peker, Dağlıca’daki terör saldırısıyla ilgili olarak, sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada üzüntülerinin büyük olduğunu ifade ederek şehitlere rahmet diledi.

Sedat Peker'den Dağlıca açıklaması
PKK terör örgütnün Dağlıca'da düzenlediği saldırı tüm Türkiye'yi yasa boğdu.

Yaşnanlarla ilgili ünlü iş adamı Sedat Peker'den de bir değerlendirme geldi.

Peker'in sosyal medya hesabından yaptığı açıklama şöyle:

Dağlıca'da halen daha devam eden çatışmalarda birçok vatan evladının ŞEHİT edildiğini duymaktayız. Bütün hepimizde aynı üzgün hissiyatın olduğu konusunda hiçbir şüphem yok. ŞEHİT kardeşlerimize YÜCE ALLAH'tan rahmet diliyorum.

Kıymetli Dostlarım, Ergenekon davası yargılamalarında her zaman moralim çok bozuk olurdu. Bazı arkadaşlar belki de cezaevinde olduğum için moralimin bozuk olduğunu düşünüyorlardı. Ancak durumun aslı hiçte öyle değildi. Ziyaretime gelen herkese yargılama süresi boyunca devletin kendini koruma refleksi bu dava sebebiyle yok ediliyor. Gelecekte Devletimizin güvenliği açısından çok zor bir durumun oluşacağı kaçınılmazdır, dediğimde arkadaşlarımızın bazıları tam olarak hissiyatımı çözemiyorlardı.

Ülkemizin her alanındaki değerli mücadele adamları (Bazı istisnalar hariç) bu dava bahanesi ile toplanarak paralel yapının polisleri, savcıları ve hakimleri tarafından inanılmaz zulümlere uğradılar ve bu tiyatro öyle profesyonelce oynandı ki polisinden askerine hatta vatandaşımıza kadar neredeyse herkes pasivize edilerek sindirilmeye çalışıldı.

Birkaç tane gizli tanığın şahitliğinden dolayı mahkeme bana 10 sene ceza verip aynı anda da 17 cinayetten Ankara Özel Yetkili Başsavcı Vekilliği'ne ayrıcada 10 küsür cinayetten Diyarbakır Özel Yetkili Bölge Başsavcılık Vekilliği'ne suç duyurusunda bulundu. Ergenekon mahkemesi gizli tanık beyanları elde edilen deliler ve mahkemenin kanaatinin de bu yönde olduğunu söyleyerek tüm cinayetleri alt alta yazarak PKK'ya para finansı yapan bu kişileri ayrıca da PKK'nın şehir içi yapılanmasını sağlayan diğer kişileri de benim öldürdüğümü belirtip yargılama yapılması için dosyamı ikmalen oraya yolladı.

Yani kısaca Ergenekon hakimleri diyorlardı ki ;bu cinayetlerden, Sanık SEDAT PEKER'e toplamda 30-35 tane ağırlaştırılmış müebbet cezası verin. Bunların haricinde en az 15 cinayetle ilgilide çeşitli mahkemelerde hakkımda dava açtılar. Bu konularla ilgim olmadığı halde bana bu kadar zulmu reva gören paralel yapının savcıları,hakimleri, diğer sanıklara bu uygulamayı yapmasalar da kendi mahkemelerinde ki yaptıkları yargılamalar neticesinde, bütün sanıklara çeşitli cezalar verdiler.

Rezilliğin en son perdesi ise Savcılığın bana karşı geçmişte dhkp-c'nin ikinci adamlığını yapan kişiyi, gizli tanık olarak çıkarmasıydı. Bu kişinin iddialarına göre ben 1996 senesinde Bulgaristan ve Romanya'ya giderek bu örgüt üyelerinin bazılarına karşı saldırılar planlamış ve tertiplemişim. Onlarda bana suikast yapmak için çok uğraştıklarını ancak beni bulamadıkları için bana saldırı silahlarını temin ettiğinden şüphelendikleri Cemil isimli kişiyi, kafasından vurduklarını fakat şahsın ölmeyerek kör kaldığını, mahkemenin huzurunda anlatmıştır.

Ben bu ifadeleri dinlerken galiba yaşadığımız ülkede herkes çıldırdı diyordum. dhkp-c örgütünün ikinci lideri itirafçı olmuş ve Savcılık örgütün ikinci adamını bana karşı gizli tanık olarak çıkarmış. Orada bulunan bütün herkes de bu rezaleti dinliyordu. Paralel yapının adamı olan mahkeme başkanı, bana söyleyeceğiniz bir şey var mı? Dediğinde, aleyhime olan suçlamaları kabul etmem diyerek bu rezaleti sonlandırmıştım.

Yan hücremde kalan Sivas Ülkü Ocakları Eski Başkanı olan Oğuz Bulut üzgün bir sesle bana seslenerek: Reis neden kendini savunmuyorsun? diyerek üzüntüsünü belirtmişti. Bende ona cevaben: Bazı dönemlerde insanlar toplu olarak akıl tutulması yaşarlar. Bu gibi anlarda söylenen her söz boşa gider, bu yüzden YÜCE ALLAH'ın verdiği nefesi, boşa harcamaya gerek yok demiştim.

Kıymetli Dostlarım, bu anlattıklarımın hepsi hem sesli hem de görüntülü olarak kayda alınmış gerçeklerdir. Ben bu yaşadıklarımın bir gün hukuk fakültelerinde ders olarak anlatılacağına inanıyorum. dhkp-c'nin eski ikinci lideri, bir adamı kafasından vurduklarını anlatıyor (Bana silah getirdiğini düşündükleri için) Mahkeme Başkanı,bu konu ile ilgili hiçbir şey söylemediği gibi bana dönerek Savcılığın gizli tanığı hakkında söyleyecek bir şeyiniz var mı? Diyor.

Kıymetli Dostlarım, kendimizi kandırmanın alemi yok. Şu an yaşadığımız olayların kökü Ergenekon davasıyla birbirine bağlı daha önceki satırlarda söylediğim gibi devletimizin kendini savunma refleksini el birliği ile yok etmeye çalıştılar.

Ancak israil'i, amerika'sı, iran'ı, almanya'sı, pkk'sı, paralel yapısı, doğan medyası şunu akıllarından asla çıkarmasınlar. Bu millet binlerce senedir, kesintisiz olarak devlet olabilme geleneğini kaybetmemiş bir millettir. Şu an refleksleri zayıflamış olabilir. Ancak en kısa sürede reflekslerini toparlayarak, size hak ettiğiniz dersi verecek tarihin sayfalarında rezil bir şekilde yer almanızı sağlayacaktır.

BİR UMUTTUR YAŞAMAK

SEDAT PEKER