Başbakan Yardımcısı Akdoğan Açıklaması (3)

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Örgüt burada takoz, ayak bağı, onlar olmasaydı Türkiye çok hızlı demokratikleşmişti. AK Parti iktidarından önce de bu bir problemdir. Bu kadar terör olaylarının olduğu bir yerde hükümetler, kolay reformlar gerçekleştirebilir mi? Toplumsal destekle bu işler yürüyor. Sen bunu zehirliyorsun, bunu bozuyorsun. Sen burada engel olansın" dedi.

Akdoğan, TRT Haber'de katıldığı televizyon programında gündeme dair soruları yanıtladı ve değerlendirmelerde bulundu.

Ülke içi ve dışı birtakım gelişmelerin örgütün kimyasını bozduğunu ifade eden Akdoğan, PKK'nın 2013 Nevruz'unda yapılan açıklamaya uymayarak, Türkiye'yi terk etmediğini söyledi.

Akdoğan, mayıs ayındaki Gezi Olayları'nın örgütün geri çekilme fikrini etkilediğini kaydederek, "Mayıstan itibaren örgüt Türkiye'yi terk edecekti ama etmedi. Ne oldu mayısta? Mayısta Gezi Olayları oldu ve 'Bu hükümet acaba gidici mi?' gibi söylemler oldu. 'Yani biz niye Türkiye'yi terk edelim? Burada birtakım şeyler oluyor. Bu hükümet gidici olabilir.' Daha sonra 17 Aralık meselesi bunu daha da derinleştirdi" diye konuştu.

Dışarıda da birtakım dinamiklerin değiştiğini ifade eden Akdoğan, özellikle Suriye bağlamında yaşanan gelişmelerin süreci etkilediğini dile getirdi.

Akdoğan, 2013'deki temel felsefenin "silahlar sussun, fikirler konuşsun" yönünde olduğuna işaret ederek, "Yani silah üzerinden değil, siyaset üzerinden bir şeyler olsun. Silahın miadı dolmuştur. Öcalan'ın verdiği mesaj da bunun üzerineydi. Ama ne oldu? Tekrar silah bölgede geçer akçe oldu. Suriye'de, Irak'ta örgütler ortaya çıktı. Bu fikir bir sarsıntı geçirdi ve örgüt dedi ki 'Ben niye silah bırakacağım, oralarda silahla var oluyorum.' Suriye'de kantonlar kuruyor" ifadesini kullandı.

PKK'nın denklemden çıkmasını istemeyen birtakım ülkelerin de yönlendirmelerinden bahsedilebileceğini belirten Akdoğan, başlattıkları her sürecin bir şekilde sabote edildiğini söyledi.

- "Örgüt burada takoz"

Akdoğan, "Çözüm Süreci'nin tekrar devam etmesinin şartları nelerdir?" sorusu üzerine, bu sürecin sahibinin AK Parti olduğunu ve bununla ilgili her şeyi yine AK Parti'nin yaptığını kaydetti.

Kürt meselesinde onlarca düzenleme yapıldığını dile getiren Akdoğan, şöyle konuştu:

"Tüm bunları AK Parti yaptı ve örgüt bunu zaman zaman, 'Biz mücadele ettik de bunlar verildi, yoksa bunlar yapılmazdı' gibi propaganda yapıyor. Örgüt burada takoz, ayak bağı, onlar olmasaydı, Türkiye çok hızlı demokratikleşmişti. AK Parti iktidarından önce de bu bir problemdir. Bu kadar terör olaylarının olduğu bir yerde hükümetler, kolay reformlar gerçekleştirebilir mi? Toplumsal destekle bu işler yürüyor. Sen bunu zehirliyorsun, bunu bozuyorsun. Sen burada engel olansın. Hiçbir konuda HDP de destek olmadı. Hep küçümsediler. Hep boşa çıkarmaya çalıştılar. Yani parti kapatmaya kadar birçok düzenleme yapıldı, onu zorlaştıran. Bunlarda bile HDP açık bir destek içerisinde olamadı."

Akdoğan, güvenlik açığının giderilmesi ve tam anlamıyla eylemsizliğin hayata geçirilmesi gerektiğini kaydederek, diğer önemli bir unsurun da örgütün Türkiye'yi terk etmesi olduğunu belirtti.

- "Artık silah tamamen devre dışı kalmalı"

"HDP'nin, örgütün silah bırakması yönündeki söylemlerine Kandil'in verdiği cevabı nasıl değerlendiriyorsunuz ?" sorusu üzerine Akdoğan, HDP'nin ve örgütün aynı zihniyette olduğunu ifade etti.

Demokratik siyasete inananın örgütle arasına çizgi çekmesi gerektiğine işaret eden Akdoğan, "Hep şunu söyledim seçimden önce silah yukarı gidecekse siyaset aşağı gidecek. İkisi birden yükselirse burada bir sorun var demektir. HDP'nin barajı geçmesine ben ilkesel olarak eleştiri getirmedim. Sen bir taraftan yükselirken diğeri de yükselirse, silah da etkisini sürdürmeye çalışırsa burada bir problem olur. Onlar maalesef bu tavrı ortaya koyamadı. Artık silah tamamen devre dışı kalmalı" değerlendirmesinde bulundu.

Başbakan Yardımcısı Akdoğan, Doğu ve Güneydoğu'da bir otorite tesis edilmeye çalışıldığını dile getirerek, "Buna devlet izin vermez. Şimdi birtakım yerlerde müsamere gibi özerklik ilanı yapıyorlar. İki tane soytarı alıyor eline bir şey okuyor. Onu da korkudan okuyamıyor, son satırına gelmeden kaçıp gidiyor. Neymiş özerklik ilan edecekmiş. Nerede hani? Böyle bir şey yok. Onların hepsine işlem yapılıyor, göz altına alınıyor, tutuklanıyor. Devlet orada her şeye hakim durumdadır. Buna izin verilmez" diye konuştu.

- "Bunun vebali MHP'ye aittir"

HDP'nin bu şekilde bir yerlere gelmesinin Türkiye demokrasisinin başarısı olduğunu ifade eden Akdoğan, buna sadakat göstermek ve bunun gereğini yapmak gerektiğini söyledi.

Akdoğan, "HDP'nin bir şekilde geçici seçim hükümetinde olması, bunun vebali MHP'ye aittir ve bu bir AK Parti iktidarı değildir, AK Parti'nin HDP ile koalisyonu değildir, bir hükümet ortaklığı değildir. Bu, Anayasa'nın zorunluluğudur" şeklinde konuştu.

(Bitti)

Kaynak: AA