Başbakan Ahmet Davutoğlu Açıklaması

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin bölgedeki terörist grupları desteklediği yönündeki iddiaların "hiçbir temeli olmayan, adaletsiz bir suçlama" olduğunu söyledi.

Başbakan Davutoğlu, İngiliz yayın kurumu BBC'nin Ortadoğu Editörü Jeremy Bowen'ın Suriye ve Irak'taki gelişmelere, bölgesel terörle mücadeleye ve hükümet kurma çalışmalarına ilişkin sorularını yanıtladı.

Davutoğlu, "Türkiye, DAEŞ'i ya da DAEŞ'le ilişkili hiçbir grubu hiçbir zaman desteklemedi. Türkiye, Suriye'den gelen 2 milyon insana özgürlük alanı sunuyor. Bu mültecileri biz kabul ettik. Şu anda terörist grupların ve Esed rejiminin bedelini ödüyoruz. Sorumsuz bazı çevreler bizi sanki terörist grupları destekliyormuşuz gibi suçluyorlar. Türkiye için diğer bütün ülkelere olduğundan daha fazla tehdit oluşturan DAEŞ'e, Suriye ve Irak içerisindeki tüm terörist gruplara karşıyız" ifadelerini kullandı.

Bowen'ın Türkiye'nin El Nusra ya da El Kaide bağlantılı herhangi bir grubu destekleyip desteklemediğini sorması üzerine Davutoğlu, "Hayır, asla, asla. Biz sadece Esed'in katliamlarından kaçanlara, kimyasal silahlardan, varil bombalarından kaçanlara destek verdik. Türkiye'ye karşı hiçbir temeli olmayan, adaletsiz bir suçlama bu. Bu konuda eğer elinde bir kanıtı olan varsa bunu masaya koymalı" dedi.

Suriye'den kaçan mültecilere ilişkin olarak Davutoğlu, "Bu bizim üzerimizde büyük bir yük. Son dört yılda bu mülteciler için yaklaşık 6 milyar dolar harcadık ve kimse bize yardım etmiyor. Sadece Birleşmiş Milletler'in bazı birimlerinden küçük yardımlar geliyor. Türkiye'ye yardım etmektense, Türkiye sanki bu mültecilerin sorumlusuymuş gibi eleştiriliyor" değerlendirmesinde bulundu.

Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Tüm bu Suriye krizinin mağduru Türkiye'dir. Bu katliamların durdurulması için uluslararası toplumdan güçlü bir karar çıkmadı. Suriye'de 300 bin kişi öldürüldü. Bunlar insan. Eğer uçuşa yasak bölge oluşturulmuş olsaydı, güvenli bölge oluşturulsaydı bu olmazdı."

Uçuşa yasak bölge oluşturulması için Türkiye'nin çaba göstermeye devam edip etmeyeceğine ilişkin soruya Başbakan Davutoğlu, "Deneyeceğiz. Bizim duruşumuz bu. Biz bunu güvenli bölge olarak adlandırıyoruz. Hem DAEŞ'ten, hem de Suriye rejiminden uzak, sivillerin öldürülme ve saldırıya uğrama korkusundan uzakta olacakları bir bölge" yanıtını verdi.

Davutoğlu, güvenli bölgenin ABD ve uluslararası toplumla ortaklaşa oluşturulabileceğini kaydetti.

Bowen'ın Türkiye'nin Suriye'ye asker gönderip göndermeyeceği yönündeki sorusuna Davutoğlu, şu yanıtı verdi:

"Bence şu anda kimse bölgeye asker göndermek istemiyor. Eğer Suriye'deki ılımlı güçler yeterince kuvvetli olursa Türkiye dahil diğer ülkelerin asker göndermesine ihtiyaç duyulmaz. Burada önemli olan ülkedeki ılımlı Suriyelilerin desteklenmesidir. Bu nedenle onları güçlendirmeliyiz. Eğer Türkiye'nin çıkarlarına, ülkemize karşı bir tehdit varsa, Türkiye'ye kim saldırırsa saldırsın tabi ki tüm gücümüzü kullanacağız. Türkiye'ye saldıranları cezalandırmak için bazen hava gücümüzü, bazen de diğer güçlerimizi kullanacağız."

Türkiye'nin terör örgütü PKK ile mücadele ettiğini belirten Davutoğlu, "Eğer El Kaide İngiltere'ye saldırırsa, bunun İngiltere ile El Kaide arasında savaş olduğunu söyleyemezsiniz. Bu bir terör saldırısıdır. Hiçbir hükümet, ne Avrupalı, ne de Amerikalı demokratik hükümetler, halkı meşru bir hükümete karşı başkaldırıya çağıran bir gruba müsamaha göstermez" ifadelerini kullandı.

Davutoğlu, 7 Haziran seçiminin son derece başarılı bir şekilde gerçekleştiğini kaydederek, "Çünkü katılım oranı yüzde 85 idi. Mecliste ise temsil edilen seçmen yüzde 95 oldu. Bu çok yüksek bir katılım ve yüksek bir temsiliyet" dedi.

Bowen'ın Ak Parti'nin genel seçimde destek kaybettiğini belirtmesi üzerine Davutoğlu, "Evet, ancak aynı zamanda yüzde 41'le biz en büyük partiyiz. Bize en yakın parti yüzde 25'te. Bu, 16 puan fark demek" diye konuştu.

Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ak Partisiz seçenek yok. Yeni hükümette kesinlikle yer alacağız. Başka alternatifler de bulunuyor ancak şu anda ana muhalefet partisi CHP ile görüşmeler yürütüyoruz. Dün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte uzun bir istişare ve görüşmede bulundum. Siyasete yeni bir yaklaşım vakti geldi. Yeni hükümetin kurulması için mümkün olan her şeyi yapıyoruz. Yeni bir hükümet kurmalıyız."

Kaynak: AA