Bülent Arınç'tan dikkat çeken açıklamalar
Çözüm sürecinin halen masada olduğunu ifade eden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Nevruz’da verilen sözler yerine getirilseydi, süreç çok iyi bir noktaya gelebilirdi” dedi. Arınç HDP'nin Meclis'e giremeyeceği takdirde çözüm sürecini kendilerinin götürebileceklerini söyledi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, NTV'nin canlı yayınında Oğuz Haksever'in sorularını yanıtladı. Paralel yapının kendilerine yönelik operasyona nasıl refleksler verebileceği sorusuna Bülent Arınç, “Bu tür yapılanmalar gücünü mutlaka medyadan alabilir, ticari kuruluşlardan alabilir, yurtiçi yurtdışı bağlantılardan alabilir, kendilerine eleman temin etmek üzere okul dershane benzeri yapılanmalardan olabilir. Çünkü adanmışlık ruhu içinde bir yapılanmada siz görev aldığınızı ve size talimat veren kişinin de bürokratik yapılanma içindeki amiriniz veya daha üstünüzdeki kişiler değil de kendi yapılanmanızın içindeki yargı ile ilgili olmayan kişilerse bunların bir tehlike olduğunu üşünmeniz lazım. Benim şuna imza atma yetkim yok ama öyle bir numara yapayım ki buna imza atayım ve buradan bir sonuç çıksın. Buna birisi talimat veriyor. O kişi kim? Sen şunu şöyle yapacaksın, şu dosyaya şöyle karar vereceksin diyor. Bunu söyleyen herhangi bir yerdeki birisi. O kendi planlamasını yapmış. Kendi ideali kendi hedefi için bir proje yapmış. Bu projede o hakimi, o savcıyı, o emniyet mensubunu, o valiyi, o kaymakamı, o polisi kullanabiliyorsa bu bir illegal yapılanmadır. Bugün bunlar Gülen cemaati üzerinden gidiyor derseniz emin olun o cemaate benzer başka topluluklarda vardır. Ama onlar bu güne kadar siyasete, devlete, hükümete talip olmadılar. Bundan sonra onlarında iştahları kabarır böyle bir şey yapmaya kalkarlarsa bu böyle olabilir. Hiç dini veya hizmet eksenli bir toplulukta olmayabilir. Her şeyi planlamışlardır ve devleti ele geçirmek için ne yapmak gerekir onu başka bir bazda da harekete geçirmek isteyenler olabilir. Maddi güçleri olmalıdır diyelim ki bankaları, medyası güçlü olmalıdır, bürokraside gülü olmalıdır oralara kilit noktalara insanlar yetiştirmelidir. Bunları düşünenler bu kapsam içinde değerlendirilecek. Biz bu olayı habersiz yaşasaydık belki ileride çok daha büyük tehlike haline gelecekti” yanıtını verdi.
ÇÖZÜM SÜRECİ
Çözüm sürecinin masada olduğunu ve devam ettiğini anlatan Arınç, 'Nevruz'da verilen sözler yerine getirilseydi, süreç çok iyi bir noktaya gelebilirdi. Bugünlerde de tahminen olmaz. Kandil'den yapılan açıklamalarda bunun mümkün olmadığı söyleniyor' diye konuştu.
HDP MECLİSE GİREMEZSE
Arınç, HDP'nin parlamentoya girememesinin çözüm sürecini etkileyip etkilemeyeceği konusunda ise, 'Çözüm sürecini başlatan zaten biziz. Bu süreci bugün HDP ile götürüyoruz. Olmazsa başka aktörlerle de, dışarıda olsun içeride olsun, bu süreci götürebiliriz' diye konuştu.
“2007'DEN SONRA ARA VERMEYİ DÜŞÜNDÜM”
Arınç, 27 Nisan 2007'deki ‘e-muhtıra' sonrası siyaseti bırakmayı düşündüğünü de söyledi.
Arınç, “2007'den sonra siyasete ara vermeyi düşündüm, çok üzüldüm. ‘Devam' dediler, ‘nasıl olsa seçeceğiz' dediler nitekim seçtik” dedi.
27 Nisan tarihini unutamadığını anlatan Bülent Arınç, “Çok büyük bir haksızlıktı. Anayasa parlamentoya görev veriyor, ‘özde mi sözde mi' tartışması yapıyorsun. ‘Eşinin başı örtülü değil mi' tartışması yapıyorsun. Yaşadığımız güzel ve acı şeyler var. Mesela kapatma davası. 4 partisi kapatılmış biri olarak AK Parti'yi kapatacaklar diye düşünmüştüm” diye konuştu.
Kaynak: İHA
ÇÖZÜM SÜRECİ
Çözüm sürecinin masada olduğunu ve devam ettiğini anlatan Arınç, 'Nevruz'da verilen sözler yerine getirilseydi, süreç çok iyi bir noktaya gelebilirdi. Bugünlerde de tahminen olmaz. Kandil'den yapılan açıklamalarda bunun mümkün olmadığı söyleniyor' diye konuştu.
HDP MECLİSE GİREMEZSE
Arınç, HDP'nin parlamentoya girememesinin çözüm sürecini etkileyip etkilemeyeceği konusunda ise, 'Çözüm sürecini başlatan zaten biziz. Bu süreci bugün HDP ile götürüyoruz. Olmazsa başka aktörlerle de, dışarıda olsun içeride olsun, bu süreci götürebiliriz' diye konuştu.
“2007'DEN SONRA ARA VERMEYİ DÜŞÜNDÜM”
Arınç, 27 Nisan 2007'deki ‘e-muhtıra' sonrası siyaseti bırakmayı düşündüğünü de söyledi.
Arınç, “2007'den sonra siyasete ara vermeyi düşündüm, çok üzüldüm. ‘Devam' dediler, ‘nasıl olsa seçeceğiz' dediler nitekim seçtik” dedi.
27 Nisan tarihini unutamadığını anlatan Bülent Arınç, “Çok büyük bir haksızlıktı. Anayasa parlamentoya görev veriyor, ‘özde mi sözde mi' tartışması yapıyorsun. ‘Eşinin başı örtülü değil mi' tartışması yapıyorsun. Yaşadığımız güzel ve acı şeyler var. Mesela kapatma davası. 4 partisi kapatılmış biri olarak AK Parti'yi kapatacaklar diye düşünmüştüm” diye konuştu.