Kpss Mağduru Çift 'Adalet' İstiyor
Bartın'da yaşayan Akın ve Özlem Çay çifti, 2010 yılı Kamu Personel Seçme Sınavı'ndaki (KPSS) usulsüzlüklerin ardından mağdur olduklarını belirterek, yürütülen soruşturma kapmasında Bartın Cumhuriyet Başsavcılığına müdahillik dilekçesi verdi.
Amasra Turizm ve Otelcilik Lisesi mezunu Akın Çay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2009'da askerden geldikten sonra uzun süre KPSS'ye hazırlandığını söyledi.
Ortaöğretim alanında girdiği 2010 yılı KPSS'de 72 puan aldığını belirten Çay, o dönemde evlilik hayalleri kurduğu eşinin de ön lisans alanında aynı sınava girdiğini ve 78 puan almasına karşın atanamadığını ifade etti.
KPSS'de yapılan usulsüzlükler nedeniyle eşiyle birlikte mağdur olduklarını dile getiren Çay, bu konuda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında Bartın Cumhuriyet Başsavcılığına müdahillik dilekçesi verdiğini söyledi.
Çay, kendisi gibi birçok arkadaşının mağdur olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Tam evlilik hazırlığı yaptığım bir sırada bu sınava girmiş ve çok iyi hazırlanmıştım. Yaklaşık 1 yıl boyunca tüm yardımcı ders kitaplarını alarak gece gündüz çalıştım. O zaman evlilik planları yaptığım eşim de sınavlara hazırlanıyordu. İkimizin de atanma umudu vardı ama en azından birimizin atanması bile hayatımızı değiştirecekti. Hem kariyer hem ekonomik açıdan hem de yeni dünyaya gelen bebeğimizin geleceği açısından her şey bambaşka olabilirdi. O sınavdan ben 72, eşim 78 puan aldı. Puanlarımız belki daha yüksek olabilirdi çünkü sorularda standart sapma dedikleri bir yöntem var. Puanlar, her sorunun doğru yapılma sayısına göre değişiyor. Binlerce insan tam puan aldığına göre, her soruda aslında doğru yapanlar bu süreci etkilemiş oldu, dolayısıyla bizim puanımız da düşük geldi."
- Evliliği bir süre ertelemek zorunda kaldılar
Eşiyle evlilik hayallerini memurlukla taçlandırmak istediklerini ancak atanamadıkları için evliliklerini bir süre ertelemek zorunda kaldıklarını anlatan Çay, "Uzun bir süre çalışıp, çabaladım. Bir süre sadece sınava hazırlanabilmek için çalıştığım işi de bıraktım ve eve kapandım. Atanamayınca çok üzüldüm. Tüm emeklerim boşa gitmişti. En azından o zaman eşimin atanması bile bizim için büyük mutluluk olacaktı ama maalesef olmadı" diye konuştu.
KPSS'deki usulsüzlüklerin ortaya çıkmasıyla üzüntülerinin bir kat daha arttığını belirten Çay, "Çünkü emeğimizin çalındığını, kandırıldığımızı, sadece formaliteden sınava girdiğimizi düşündüm. Bizim gibi milyonlarca insan bu şekilde aldatılmış. Bütün ümidini, hayallerini o sınava bağlayan insanlar vardı. Atanamamak elbette çok üzücü ama kandırılmış olmak çok daha kötü bir duygu. Usulsüzlük nedeniyle mağdur olduk. Bunu yapanlara hakkımızı helal etmiyoruz. Yargı önüne çıkartılmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.
"Bu usulsüzlüğü yapanların yanı sıra şu anda memur maaşı alarak hakkımızı yiyenler, acaba 3 aylık bebeğimizin lokmasını yediğini düşünür mü?" diye soran Çay, "Burada tüyü bitmemiş yetimin hakkı vardır. Kul hakkı hiçbir şeye benzemez" dedi.
Soruşturmadan umutlu olduklarını belirten Çay, "İnşallah devletimiz de bunun arkasını bırakmayacaktır, gerekli hakları teslim edecektir. Devletimizden beklediğimiz budur. Geriye dönük bize bir hak verilmesi gibi durum olmasa bile atanamasak bile hak yiyenler, adalet karşısında hak ettiklerini bulursa atanmış kadar mutlu oluruz" şeklinde konuştu.
Akın Çay, 2010 KPSS'den sonra atanamayınca kentte yerel bir gazetede mizanpaj yaptığını ve geçimini asgari ücretle sağlamaya çalıştığını ifade ederek, mağdur olduğunu düşünen herkesin sesini yükseltmesi gerektiğini söyledi.
- "Kopya çekenler, mutlaka hesap vermeli"
Gaziosmanpaşa Üniversitesi Erbaa Meslek Yüksekokulu Bankacılık ve Sigortacılık Bölümü mezunu Özlem Çay da okulunu bitirdikten sonra KPSS'ye büyük umutlarla hazırlandığını belirtti.
Yüksek puan beklemesine rağmen 78 puan aldığını dile getiren Çay, aldığı puanın atanmak yeterli olabileceğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Eşimle ikimizin de atanamaması hayallerimizi ertelememize neden oldu. Belki şu anda karı koca memur olup her açıdan farklı bir hayat sürüyor olabilirdik ama şu anda sadece eşimin aldığı asgari ücretle geçiniyoruz. Eğer ortada bir usulsüzlük, hak yeme varsa suçluların ortaya çıkarılıp adaletin yerini bulmasını istiyorum. Eğer o usulsüzlük ki ben buna hak hırsızlığı diyorum, 3 aylık çocuğumun vebali üzerlerindedir. Kopya çekenler ve buna vesile olanlar, mutlaka hesap vermeli. Devlet büyüklerimizden beklediğimiz, bu olayın sonuna kadar gidilmesi ve bunu yapanların yanına bırakılmamasıdır."
Kaynak: AA
Ortaöğretim alanında girdiği 2010 yılı KPSS'de 72 puan aldığını belirten Çay, o dönemde evlilik hayalleri kurduğu eşinin de ön lisans alanında aynı sınava girdiğini ve 78 puan almasına karşın atanamadığını ifade etti.
KPSS'de yapılan usulsüzlükler nedeniyle eşiyle birlikte mağdur olduklarını dile getiren Çay, bu konuda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında Bartın Cumhuriyet Başsavcılığına müdahillik dilekçesi verdiğini söyledi.
Çay, kendisi gibi birçok arkadaşının mağdur olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Tam evlilik hazırlığı yaptığım bir sırada bu sınava girmiş ve çok iyi hazırlanmıştım. Yaklaşık 1 yıl boyunca tüm yardımcı ders kitaplarını alarak gece gündüz çalıştım. O zaman evlilik planları yaptığım eşim de sınavlara hazırlanıyordu. İkimizin de atanma umudu vardı ama en azından birimizin atanması bile hayatımızı değiştirecekti. Hem kariyer hem ekonomik açıdan hem de yeni dünyaya gelen bebeğimizin geleceği açısından her şey bambaşka olabilirdi. O sınavdan ben 72, eşim 78 puan aldı. Puanlarımız belki daha yüksek olabilirdi çünkü sorularda standart sapma dedikleri bir yöntem var. Puanlar, her sorunun doğru yapılma sayısına göre değişiyor. Binlerce insan tam puan aldığına göre, her soruda aslında doğru yapanlar bu süreci etkilemiş oldu, dolayısıyla bizim puanımız da düşük geldi."
- Evliliği bir süre ertelemek zorunda kaldılar
Eşiyle evlilik hayallerini memurlukla taçlandırmak istediklerini ancak atanamadıkları için evliliklerini bir süre ertelemek zorunda kaldıklarını anlatan Çay, "Uzun bir süre çalışıp, çabaladım. Bir süre sadece sınava hazırlanabilmek için çalıştığım işi de bıraktım ve eve kapandım. Atanamayınca çok üzüldüm. Tüm emeklerim boşa gitmişti. En azından o zaman eşimin atanması bile bizim için büyük mutluluk olacaktı ama maalesef olmadı" diye konuştu.
KPSS'deki usulsüzlüklerin ortaya çıkmasıyla üzüntülerinin bir kat daha arttığını belirten Çay, "Çünkü emeğimizin çalındığını, kandırıldığımızı, sadece formaliteden sınava girdiğimizi düşündüm. Bizim gibi milyonlarca insan bu şekilde aldatılmış. Bütün ümidini, hayallerini o sınava bağlayan insanlar vardı. Atanamamak elbette çok üzücü ama kandırılmış olmak çok daha kötü bir duygu. Usulsüzlük nedeniyle mağdur olduk. Bunu yapanlara hakkımızı helal etmiyoruz. Yargı önüne çıkartılmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.
"Bu usulsüzlüğü yapanların yanı sıra şu anda memur maaşı alarak hakkımızı yiyenler, acaba 3 aylık bebeğimizin lokmasını yediğini düşünür mü?" diye soran Çay, "Burada tüyü bitmemiş yetimin hakkı vardır. Kul hakkı hiçbir şeye benzemez" dedi.
Soruşturmadan umutlu olduklarını belirten Çay, "İnşallah devletimiz de bunun arkasını bırakmayacaktır, gerekli hakları teslim edecektir. Devletimizden beklediğimiz budur. Geriye dönük bize bir hak verilmesi gibi durum olmasa bile atanamasak bile hak yiyenler, adalet karşısında hak ettiklerini bulursa atanmış kadar mutlu oluruz" şeklinde konuştu.
Akın Çay, 2010 KPSS'den sonra atanamayınca kentte yerel bir gazetede mizanpaj yaptığını ve geçimini asgari ücretle sağlamaya çalıştığını ifade ederek, mağdur olduğunu düşünen herkesin sesini yükseltmesi gerektiğini söyledi.
- "Kopya çekenler, mutlaka hesap vermeli"
Gaziosmanpaşa Üniversitesi Erbaa Meslek Yüksekokulu Bankacılık ve Sigortacılık Bölümü mezunu Özlem Çay da okulunu bitirdikten sonra KPSS'ye büyük umutlarla hazırlandığını belirtti.
Yüksek puan beklemesine rağmen 78 puan aldığını dile getiren Çay, aldığı puanın atanmak yeterli olabileceğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Eşimle ikimizin de atanamaması hayallerimizi ertelememize neden oldu. Belki şu anda karı koca memur olup her açıdan farklı bir hayat sürüyor olabilirdik ama şu anda sadece eşimin aldığı asgari ücretle geçiniyoruz. Eğer ortada bir usulsüzlük, hak yeme varsa suçluların ortaya çıkarılıp adaletin yerini bulmasını istiyorum. Eğer o usulsüzlük ki ben buna hak hırsızlığı diyorum, 3 aylık çocuğumun vebali üzerlerindedir. Kopya çekenler ve buna vesile olanlar, mutlaka hesap vermeli. Devlet büyüklerimizden beklediğimiz, bu olayın sonuna kadar gidilmesi ve bunu yapanların yanına bırakılmamasıdır."