Türkiye-birleşik Krallık İş Forumu
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Eğer Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) yürürlüğe girdiğinde Türkiye eş zamanlı olarak bunun içinde değilse veya ABD ile serbest ticaret anlaşması imzalayamazsa, Gümrük Birliği anlaşması sürdürülemez hale gelir" dedi.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Birleşik Krallık Ticaret ve Yatırım Ofisi işbirliğinde "Türkiye-Birleşik Krallık İş Forumu" gerçekleştirildi.
Bakan Zeybekci, Forum'daki konuşmasında, Türkiye ve Birleşik Krallık iş dünyası temsilcilerinin bir araya gelmesinin kendisini heyecanlandırdığını belirterek, artık iki ülke arasında "ayakları yere basan" anlaşmalar yapabildiklerini söyledi.
Türkiye ve İngiltere'nin birbirine rakip değil, dünyada birbirini en iyi tamamlayan iki ülke olduğunu ifade eden Zeybekci, her iki ülkenin de kullanmadığı pek çok potansiyelin bir araya geldiklerinde kullanılır hale geldiğini dile getirdi.
Kalkınmış ülkelerdeki en büyük sıkıntıların başında yaşlanan nüfus ve heyecanını kaybeden sanayi toplulukları geldiğine işaret eden Zeybekci, şöyle konuştu:
"Dünyayla ilgili yeni şeyler söylemek lazım. Bugün Türkiye yeni şeyler söylenebilecek bir ülke. Türkiye'de ihtiyaç duyulan şeyler, İngiltere'de ihtiyaç duyulmaz hale gelmiş. Ulaşım, altyapı, teknoloji, ulaştırma, sağlık, yeni okullar, yeni üniversiteler yapmak gibi şeyler artık İngiltere'de ihtiyaç olmaktan çıkmış. Bu sizin karşılaşacağınız en büyük tehlikedir. Çünkü yapacak işiniz kalmamış. Ekonominin motoru olabilecek birçok şey artık fırsat olmaktan çıkmış. Onun için yeni yerlere varmak lazım. Bu yeni gidilecek yer de Türkiye'dir."
İki ülkenin bir araya gelmesiyle potansiyellerin sınırların dışına çıkacağına işaret eden Zeybekci, Avrupa, Orta Asya, Kafkaslar, Körfez, Afrika ve Balkanlar'ın tamamında yeni ortaklıkların yapılabileceğini ifade etti.
- "AB standartlarını yerine getirmek tam üyelikten daha önemli"
Nihat Zeybekci, Türkiye'nin bugüne kadarki gelişme yolculuğunda ve AB'ye tam üyelik sürecinin başladığı günden bu yana İngiltere tarafından kayıtsız şartsız desteklendiğini belirtti.
Türkiye'nin AB'ye tam üyelik sürecinin 53 yıldır devam ettiğini anlatan Zeybekci, tam üyelik bir hedef olsa da AB standartlarını yerine getirmenin daha önemli olduğunu söyledi.
Zeybekci, dünyada AB ile Gümrük Birliği anlaşması olan ve bunu başarıyla sürdüren tek ülkenin Türkiye olduğunu belirterek, Gümrük Birliği anlaşmasının normalde "hiçbir bağımsız ülkenin imzalamaması gereken" bir anlaşma olduğunu ifade etti.
1995 yılında imzalanan bu anlaşmanın şartlarını bugün eleştirmenin doğru olmadığını aktaran Zeybekci, "O gün Türkiye'nin 4-5 yıl içinde AB'ye tam üyeliğini ve ekonomik anlamda entegrasyonunu sağlamak amacıyla imzalanmış bir anlaşma. Ama aradan 19 yıl geçmiş. Tek taraflı, asimetrik yapılı bir anlaşma. Türkiye'nin karar alma mekanizmalarının hiçbirine katılmadığı ama edilgen şekilde alınan tüm kararlara tabi olduğu bir anlaşma" diye konuştu.
Kendilerini en çok rahatsız edenin üçüncü ülkelerle imzalanan serbest ticaret anlaşmaları olduğunu belirten Zeybekci, Türkiye'nin tüm kapılarını AB'nin serbest ticaret anlaşması imzaladığı ülkeye açarken, o ülkenin ancak "lütfederse" Türkiye ile serbest ticaret anlaşması görüşmelerine başladığını söyledi.
- "Türkiye'nin TTIP'e dahil olması bütün tarafların menfaatine"
Türkiye'nin, AB'nin imzaladığı serbest ticaret anlaşmalarında otomatik şekilde dahil olmamasının hiçbir mantığı bulunmadığını vurgulayan Zeybekci, şunları kaydetti:
"Bu konuda İngiltere'nin bizi desteklediğini biliyorum. AB ile Gümrük Birliği Anlaşması'nın güncellenmesi ve güne uygun hale getirilmesi konusunda anlaştık. Bu süreci en çok riske atan konu TTIP görüşmeleri. Eğer TTIP yürürlüğe girdiğinde Türkiye eş zamanlı şekilde TTIP'in içinde değilse veya eş zamanlı olarak ABD ile serbest ticaret anlaşması imzalayamazsa, Gümrük Birliği anlaşması sürdürülemez hale gelir.
Devasa bir ABD ekonomisiyle bütün kapılarınızı siz savunmasız şekilde açarak, aynı hakkı ABD'den elde etmediğiniz anda bu kabul edilebilir ve sürdürülebilir değildir. Bunu da dostlarımıza, ortaklarımıza iyi anlattığımızı düşünüyorum. Bu konuda şu anda geldiğimiz nokta pozitiftir. TTIP anlaşmasının açık bir platform haline getirilmesi ve Türkiye'nin de bu sürece dahil olmasının bütün tarafların menfaatine olduğuna inanıyorum."
Bakan Zeybekci, Türkiye ile Birleşik Krallık arasındaki ticari ilişkilerde KOBi'lerin önemli bir rol oynayabileceğine dikkati çekti.
Türkiye'nin müteahhitlik sektöründe 2023 hedefinin yıllık 100 milyar dolarlık projenin altına imza atmak olduğunu belirten Zeybekci, "Eğer İngiliz mühendisliği ve tasarımıyla, birlikte oluşturduğumuz finansman ortamıyla bir araya getirirsek, İngiliz ve Türk şirketleri 100 milyar doları çok daha fazlasıyla aşabilir" dedi.
- "Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğine destek olmayı sürdüreceğiz"
Birleşik Krallık Ticaret ve Yatırım Bakanı Lord Livingston, Ekonomik ve Ticari Ortaklık Komitesi (JETCO) ve iş forumu toplantıları sayesinde iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da ileri taşınacağını dile getirdi.
Türkiye'nin Birleşik Krallık'ın bu karmaşık bölgedeki en önemli dostlarından biri olduğunu belirten Livingston, "Uzun siyasi ortaklığın yanı sıra NATO ortağı olarak da aramızda güçlü bir ilişki var. Birleşik Krallık, Avrupa Birliği'ne tam üyelik konusunda Türkiye'nin destekçisi olmayı sürdürecektir" dedi.
Türkiye'nin aldığı altyapı kararlarıyla önemli büyüme hedeflerini gerçekleştirdiğine işaret eden "Livingston, Birleşik Krallık ve Türk firmalar arasındaki işbirliğinin dünyanın dört bir yanında artması için birçok fırsat var. Birlikte Ortadoğu, Orta Asya ve Afrika'da çalışmalarımızı daha da ilerletebiliriz" diye konuştu.
Livinigston, iki ülke açısından serbest ticaretin öneminin farkında olduklarını ifade ederek, Türkiye'nin G20 dönem başkanlığına katkı sunmaya hazır olduklarını kaydetti.
Türk firmalarını Birleşik Krallık'ta görmekten memnun olduklarını dile getiren Livingston, "Günümüzde ekonomik ve siyasi olarak birçok belirsizlik var. Türkiye, Birleşik Krallık tarafından stratejik bir ortak ve yakın bir dost olarak kabul ediliyor. Bunun birçok yönü var. Ama şirketler ve iş dünyası bunun kalbinde yer alıyor" ifadelerini kullandı.
- "Türkiye ile Birleşik Krallık arasındaki ticari ilişkiler altın çağını yakalayacak"
DEİK Başkanı Ömer Cihad Vardan ise Türkiye ile Birleşik Krallık'ın birarada iş yapma imkanı bulabilecekleri birçok alan olduğunu belirterek, iki ülke arasındaki 500 yıllık ticaret ilişkisini daha da geliştirmek istediklerini söyledi.
Vardan, "Biraraya gelebiliriz. Türkiye'de ve İngiltere'de yatırım yapabiliriz. KOBİ'leri bir araya getirebiliriz. Aynı zamanda yurt dışında da ortak yatırımlar gerçekleştirebiliriz" dedi.
Bu alandaki çalışmaların 5 temel eksende toplanabileceğini anlatan Vardan, "Türkiye'nin bölgesel finans merkezi olma projesi var. Burada Birleşik Krallık'ın tecrübesinden istifade edebiliriz. Bölgesel inovasyon merkezi oluşturabiliriz. Bölgesel enerji üssü olarak Türkiye'yi kullanabiliriz. Türkiye'nin güçlü olduğu bir alan olan müteahhitlik hizmetleriyle birçok ülkeye yardımcı olabiliriz. Sağlık hizmetleri konusunda da Türkiye bir üs olabilir. Eğer bunları gerçekleştirebilirsek önümüzdeki yıllarda Türkiye ile Birleşik Krallık arasındaki ticari ilişkiler altın çağını yakalayacaktır" diye konuştu.
DEİK Türkiye-İngiltere İş Konseyi Başkanı Remzi Gür ise İngiltere'den Türkiye'nin Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı'nın (TTIP) dışında bırakılmamasını talep ettiklerini belirterek, "Avrupa Birliği'ne girişimizin sizler tarafından desteklenmesini istiyoruz. Bugüne kadar İngiltere yanımızda sağlam desteklerde oldu. Bundan sonra da sesini biraz daha yükselterek, hatta masaya vurarak bunu söylemesinin doğru olduğuna inanıyorum" ifadelerini kullandı.
İngiltere'nin Türkiye'deki Ticaret Odası Başkanı (BCCT) Chris Gaunt ve UK Export Finans Bölge Direktörü Sinan Özcan da program kapsamında bir sunum gerçekleştirdi.
Kaynak: AA
Bakan Zeybekci, Forum'daki konuşmasında, Türkiye ve Birleşik Krallık iş dünyası temsilcilerinin bir araya gelmesinin kendisini heyecanlandırdığını belirterek, artık iki ülke arasında "ayakları yere basan" anlaşmalar yapabildiklerini söyledi.
Türkiye ve İngiltere'nin birbirine rakip değil, dünyada birbirini en iyi tamamlayan iki ülke olduğunu ifade eden Zeybekci, her iki ülkenin de kullanmadığı pek çok potansiyelin bir araya geldiklerinde kullanılır hale geldiğini dile getirdi.
Kalkınmış ülkelerdeki en büyük sıkıntıların başında yaşlanan nüfus ve heyecanını kaybeden sanayi toplulukları geldiğine işaret eden Zeybekci, şöyle konuştu:
"Dünyayla ilgili yeni şeyler söylemek lazım. Bugün Türkiye yeni şeyler söylenebilecek bir ülke. Türkiye'de ihtiyaç duyulan şeyler, İngiltere'de ihtiyaç duyulmaz hale gelmiş. Ulaşım, altyapı, teknoloji, ulaştırma, sağlık, yeni okullar, yeni üniversiteler yapmak gibi şeyler artık İngiltere'de ihtiyaç olmaktan çıkmış. Bu sizin karşılaşacağınız en büyük tehlikedir. Çünkü yapacak işiniz kalmamış. Ekonominin motoru olabilecek birçok şey artık fırsat olmaktan çıkmış. Onun için yeni yerlere varmak lazım. Bu yeni gidilecek yer de Türkiye'dir."
İki ülkenin bir araya gelmesiyle potansiyellerin sınırların dışına çıkacağına işaret eden Zeybekci, Avrupa, Orta Asya, Kafkaslar, Körfez, Afrika ve Balkanlar'ın tamamında yeni ortaklıkların yapılabileceğini ifade etti.
- "AB standartlarını yerine getirmek tam üyelikten daha önemli"
Nihat Zeybekci, Türkiye'nin bugüne kadarki gelişme yolculuğunda ve AB'ye tam üyelik sürecinin başladığı günden bu yana İngiltere tarafından kayıtsız şartsız desteklendiğini belirtti.
Türkiye'nin AB'ye tam üyelik sürecinin 53 yıldır devam ettiğini anlatan Zeybekci, tam üyelik bir hedef olsa da AB standartlarını yerine getirmenin daha önemli olduğunu söyledi.
Zeybekci, dünyada AB ile Gümrük Birliği anlaşması olan ve bunu başarıyla sürdüren tek ülkenin Türkiye olduğunu belirterek, Gümrük Birliği anlaşmasının normalde "hiçbir bağımsız ülkenin imzalamaması gereken" bir anlaşma olduğunu ifade etti.
1995 yılında imzalanan bu anlaşmanın şartlarını bugün eleştirmenin doğru olmadığını aktaran Zeybekci, "O gün Türkiye'nin 4-5 yıl içinde AB'ye tam üyeliğini ve ekonomik anlamda entegrasyonunu sağlamak amacıyla imzalanmış bir anlaşma. Ama aradan 19 yıl geçmiş. Tek taraflı, asimetrik yapılı bir anlaşma. Türkiye'nin karar alma mekanizmalarının hiçbirine katılmadığı ama edilgen şekilde alınan tüm kararlara tabi olduğu bir anlaşma" diye konuştu.
Kendilerini en çok rahatsız edenin üçüncü ülkelerle imzalanan serbest ticaret anlaşmaları olduğunu belirten Zeybekci, Türkiye'nin tüm kapılarını AB'nin serbest ticaret anlaşması imzaladığı ülkeye açarken, o ülkenin ancak "lütfederse" Türkiye ile serbest ticaret anlaşması görüşmelerine başladığını söyledi.
- "Türkiye'nin TTIP'e dahil olması bütün tarafların menfaatine"
Türkiye'nin, AB'nin imzaladığı serbest ticaret anlaşmalarında otomatik şekilde dahil olmamasının hiçbir mantığı bulunmadığını vurgulayan Zeybekci, şunları kaydetti:
"Bu konuda İngiltere'nin bizi desteklediğini biliyorum. AB ile Gümrük Birliği Anlaşması'nın güncellenmesi ve güne uygun hale getirilmesi konusunda anlaştık. Bu süreci en çok riske atan konu TTIP görüşmeleri. Eğer TTIP yürürlüğe girdiğinde Türkiye eş zamanlı şekilde TTIP'in içinde değilse veya eş zamanlı olarak ABD ile serbest ticaret anlaşması imzalayamazsa, Gümrük Birliği anlaşması sürdürülemez hale gelir.
Devasa bir ABD ekonomisiyle bütün kapılarınızı siz savunmasız şekilde açarak, aynı hakkı ABD'den elde etmediğiniz anda bu kabul edilebilir ve sürdürülebilir değildir. Bunu da dostlarımıza, ortaklarımıza iyi anlattığımızı düşünüyorum. Bu konuda şu anda geldiğimiz nokta pozitiftir. TTIP anlaşmasının açık bir platform haline getirilmesi ve Türkiye'nin de bu sürece dahil olmasının bütün tarafların menfaatine olduğuna inanıyorum."
Bakan Zeybekci, Türkiye ile Birleşik Krallık arasındaki ticari ilişkilerde KOBi'lerin önemli bir rol oynayabileceğine dikkati çekti.
Türkiye'nin müteahhitlik sektöründe 2023 hedefinin yıllık 100 milyar dolarlık projenin altına imza atmak olduğunu belirten Zeybekci, "Eğer İngiliz mühendisliği ve tasarımıyla, birlikte oluşturduğumuz finansman ortamıyla bir araya getirirsek, İngiliz ve Türk şirketleri 100 milyar doları çok daha fazlasıyla aşabilir" dedi.
- "Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğine destek olmayı sürdüreceğiz"
Birleşik Krallık Ticaret ve Yatırım Bakanı Lord Livingston, Ekonomik ve Ticari Ortaklık Komitesi (JETCO) ve iş forumu toplantıları sayesinde iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da ileri taşınacağını dile getirdi.
Türkiye'nin Birleşik Krallık'ın bu karmaşık bölgedeki en önemli dostlarından biri olduğunu belirten Livingston, "Uzun siyasi ortaklığın yanı sıra NATO ortağı olarak da aramızda güçlü bir ilişki var. Birleşik Krallık, Avrupa Birliği'ne tam üyelik konusunda Türkiye'nin destekçisi olmayı sürdürecektir" dedi.
Türkiye'nin aldığı altyapı kararlarıyla önemli büyüme hedeflerini gerçekleştirdiğine işaret eden "Livingston, Birleşik Krallık ve Türk firmalar arasındaki işbirliğinin dünyanın dört bir yanında artması için birçok fırsat var. Birlikte Ortadoğu, Orta Asya ve Afrika'da çalışmalarımızı daha da ilerletebiliriz" diye konuştu.
Livinigston, iki ülke açısından serbest ticaretin öneminin farkında olduklarını ifade ederek, Türkiye'nin G20 dönem başkanlığına katkı sunmaya hazır olduklarını kaydetti.
Türk firmalarını Birleşik Krallık'ta görmekten memnun olduklarını dile getiren Livingston, "Günümüzde ekonomik ve siyasi olarak birçok belirsizlik var. Türkiye, Birleşik Krallık tarafından stratejik bir ortak ve yakın bir dost olarak kabul ediliyor. Bunun birçok yönü var. Ama şirketler ve iş dünyası bunun kalbinde yer alıyor" ifadelerini kullandı.
- "Türkiye ile Birleşik Krallık arasındaki ticari ilişkiler altın çağını yakalayacak"
DEİK Başkanı Ömer Cihad Vardan ise Türkiye ile Birleşik Krallık'ın birarada iş yapma imkanı bulabilecekleri birçok alan olduğunu belirterek, iki ülke arasındaki 500 yıllık ticaret ilişkisini daha da geliştirmek istediklerini söyledi.
Vardan, "Biraraya gelebiliriz. Türkiye'de ve İngiltere'de yatırım yapabiliriz. KOBİ'leri bir araya getirebiliriz. Aynı zamanda yurt dışında da ortak yatırımlar gerçekleştirebiliriz" dedi.
Bu alandaki çalışmaların 5 temel eksende toplanabileceğini anlatan Vardan, "Türkiye'nin bölgesel finans merkezi olma projesi var. Burada Birleşik Krallık'ın tecrübesinden istifade edebiliriz. Bölgesel inovasyon merkezi oluşturabiliriz. Bölgesel enerji üssü olarak Türkiye'yi kullanabiliriz. Türkiye'nin güçlü olduğu bir alan olan müteahhitlik hizmetleriyle birçok ülkeye yardımcı olabiliriz. Sağlık hizmetleri konusunda da Türkiye bir üs olabilir. Eğer bunları gerçekleştirebilirsek önümüzdeki yıllarda Türkiye ile Birleşik Krallık arasındaki ticari ilişkiler altın çağını yakalayacaktır" diye konuştu.
DEİK Türkiye-İngiltere İş Konseyi Başkanı Remzi Gür ise İngiltere'den Türkiye'nin Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı'nın (TTIP) dışında bırakılmamasını talep ettiklerini belirterek, "Avrupa Birliği'ne girişimizin sizler tarafından desteklenmesini istiyoruz. Bugüne kadar İngiltere yanımızda sağlam desteklerde oldu. Bundan sonra da sesini biraz daha yükselterek, hatta masaya vurarak bunu söylemesinin doğru olduğuna inanıyorum" ifadelerini kullandı.
İngiltere'nin Türkiye'deki Ticaret Odası Başkanı (BCCT) Chris Gaunt ve UK Export Finans Bölge Direktörü Sinan Özcan da program kapsamında bir sunum gerçekleştirdi.