21 Yıldır Ağabeyinin Katilini Arıyor
Yaklaşık 21 yıl önce, Hatay’ın Hassa ilçesi Gökhan Sınır Karakolu’nda askerlik görevini yerine getirirken terhisine iki gün kala Suriye sınırında sırtından bir kurşunla vurulmuş halde bulunan piyade er Nihat Özcan’ın davası zaman aşımına uğradı. Nihat Özcan’ın Diyarbakır’daki kardeşi Şeyhmus Özcan, ağabeyini vuranların bulunarak yargı karşısına çıkarılmasını istiyor.
1994’te Hatay’ın Hassa ilçesi Gökhan Sınır Karakolu’nda zorunlu askerlik görevini yerine getiren piyade er Nihat Özcan, terhisine iki gün kala, Suriye sınırında ölü bulundu. Özcan’ın ailesine, önce, çocuklarının firar edip Suriye’ye kaçmaya çalıştığı sırada Suriye askerleri tarafından öldürüldüğü bilgisi verildi.
Daha sonra ise çocuklarının yine Suriye sınırında PKK tarafından öldürüldüğü aktarıldı. Ancak er Özcan’ın ağabeyi Şeyhmus Özcan’ın, devlet arşivinden aldığı belgeler, ailenin çocuklarının asker tarafından öldürüldüğüne ilişkin iddialarını güçlendirdi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A SESLENDİ
Olayın üzerinden 21 yıl geçmesinin ardından failler hakkında açılan dava geçtiğimiz aylarda zaman aşımına uğradı. Davanın zaman aşımına uğramasını kabul etmeyen aile, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek faillerin bulunmasını ve Nihat Özcan’ın hakkının teslim edilmesini istedi.
Konu ile ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Nihat Özcan’ın kardeşi Şeyhmus Özcan, ağabeyinin Türkiye-Suriye sınırında askerliğini yaparken terhisine iki gün kala firar ettiği iddiasıyla şüpheli bir şekilde öldürüldüğünü kendilerine ilettiklerini söyledi.
Şeyhmus Özcan, "20 yıl sonra çalmadığımız kapı kalmadı. Etkin bir soruşturma yapılmayıp dosya zaman aşımına uğradı. Ailece biz çok mağdur kaldık. Arşivden bulduğumuz noter tasdikli katiller belge olarak elimizde, katiller ise yargılanmadan mahkemeye çıkmadan hakim karşısına çıkmadan yüzleşmeden zaman aşımı ile kurtuldu. Biz ailece mağdur olduk. Etkin bir soruşturma yapılmasını istiyoruz ve noter tasdikli katillerin yargılanmasını istiyoruz. Dosyanın zaman aşımına girmesi bilinçli oldu. Çünkü katiller noter tasdikli. Bunlar mahkemeye çıkarılmadı, hakim görmedi ve dosya sahipsiz kaldı. Nasıl ölümü sahipsiz kaldıysa soruşturması da sahipsiz kaldı. Biz devletimizden adalet istiyoruz. Özellikle Cumhurbaşkanıma sesleniyorum, Allah rızası için sesimizi duyun. Ağabeyim öldürüldüğü gece de abdestliydi ve Kur’an-ı Kerim’i üzerindeydi. Bu tutanaklarda da geçiyor" dedi.
“DOSYANIN TEKRAR AÇILARAK ETKİN BİR ŞEKİLDE SORUŞTURULMASINI İSTİYORUZ”
Ağabeyinin annelerinin arkasından ağlamaması için vedalaşmadan askere gittiğini kaydeden Şeyhmus Özcan, şunları söyledi:
“Ağabeyim annem arkasından ağlamasın diye vedalaşmadan askere gitti ta ki 19 ayın sonunda erken teskere alabilmek için izin kullanmadı. Bu firar süsle öldürülmesi 21 yıldır annemin ağlamasına sebep oldu. Bir yandan ağabeyim sırf annem ağlamasın diye vedalaşmadan gitmesi bir yandan da annemi 21 yıldır ağlatan katil. Biz bu katilin yargılanmasını istiyoruz. Böyle bir askerin katilinin yargılanmasını istiyoruz. Ağabeyim faili belli bir şekilde öldürüldü. Şehitliğe girmesin diye firar süsü verildi.
Biz devletimizden bu dosyanın tekrardan açılmasını ve etkin bir soruşturmanın yapılmasını istiyoruz.”
Kaynak: İHA
Daha sonra ise çocuklarının yine Suriye sınırında PKK tarafından öldürüldüğü aktarıldı. Ancak er Özcan’ın ağabeyi Şeyhmus Özcan’ın, devlet arşivinden aldığı belgeler, ailenin çocuklarının asker tarafından öldürüldüğüne ilişkin iddialarını güçlendirdi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A SESLENDİ
Olayın üzerinden 21 yıl geçmesinin ardından failler hakkında açılan dava geçtiğimiz aylarda zaman aşımına uğradı. Davanın zaman aşımına uğramasını kabul etmeyen aile, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek faillerin bulunmasını ve Nihat Özcan’ın hakkının teslim edilmesini istedi.
Konu ile ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Nihat Özcan’ın kardeşi Şeyhmus Özcan, ağabeyinin Türkiye-Suriye sınırında askerliğini yaparken terhisine iki gün kala firar ettiği iddiasıyla şüpheli bir şekilde öldürüldüğünü kendilerine ilettiklerini söyledi.
Şeyhmus Özcan, "20 yıl sonra çalmadığımız kapı kalmadı. Etkin bir soruşturma yapılmayıp dosya zaman aşımına uğradı. Ailece biz çok mağdur kaldık. Arşivden bulduğumuz noter tasdikli katiller belge olarak elimizde, katiller ise yargılanmadan mahkemeye çıkmadan hakim karşısına çıkmadan yüzleşmeden zaman aşımı ile kurtuldu. Biz ailece mağdur olduk. Etkin bir soruşturma yapılmasını istiyoruz ve noter tasdikli katillerin yargılanmasını istiyoruz. Dosyanın zaman aşımına girmesi bilinçli oldu. Çünkü katiller noter tasdikli. Bunlar mahkemeye çıkarılmadı, hakim görmedi ve dosya sahipsiz kaldı. Nasıl ölümü sahipsiz kaldıysa soruşturması da sahipsiz kaldı. Biz devletimizden adalet istiyoruz. Özellikle Cumhurbaşkanıma sesleniyorum, Allah rızası için sesimizi duyun. Ağabeyim öldürüldüğü gece de abdestliydi ve Kur’an-ı Kerim’i üzerindeydi. Bu tutanaklarda da geçiyor" dedi.
“DOSYANIN TEKRAR AÇILARAK ETKİN BİR ŞEKİLDE SORUŞTURULMASINI İSTİYORUZ”
Ağabeyinin annelerinin arkasından ağlamaması için vedalaşmadan askere gittiğini kaydeden Şeyhmus Özcan, şunları söyledi:
“Ağabeyim annem arkasından ağlamasın diye vedalaşmadan askere gitti ta ki 19 ayın sonunda erken teskere alabilmek için izin kullanmadı. Bu firar süsle öldürülmesi 21 yıldır annemin ağlamasına sebep oldu. Bir yandan ağabeyim sırf annem ağlamasın diye vedalaşmadan gitmesi bir yandan da annemi 21 yıldır ağlatan katil. Biz bu katilin yargılanmasını istiyoruz. Böyle bir askerin katilinin yargılanmasını istiyoruz. Ağabeyim faili belli bir şekilde öldürüldü. Şehitliğe girmesin diye firar süsü verildi.
Biz devletimizden bu dosyanın tekrardan açılmasını ve etkin bir soruşturmanın yapılmasını istiyoruz.”