Adalet Bakanı Bozdağ Antalya'da
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "(Tahir Elçi'nin de hayatını kaybettiği terör saldırısı) AK Parti hükümeti olayın üzerinin örtülmemesi için elinden gelen bütün çabayı ortaya koymuştur, bundan sonra da bu çabasını sürdürecektir. Olay bütün kamuoyunun gözü önünde açık bir şekilde soruşturulmaktadır. Herhangi bir gizlilik yoktur, olması da söz konusu değildir" dedi.
Antalya'da temaslarını sürdüren Bozdağ, AK Parti Antalya İl Başkanlığı'nı ziyaret ederek, partililerle buluştu. İl Başkanı Rıza Sümer tarafından karşılanan Bozdağ, ziyarette yaptığı konuşmada, 1 Kasım'da gösterdiği başarıdan dolayı Antalya'yı tebrik etti.
Artık Türkiye için iş yapma vakti olduğuna dikkati çeken Bozdağ, 13 yıldır devam eden istikrarın 7 Haziran'da çıkan sonuçla beraber büyük belirsizliğe girdiğini, siyasi istikrarın bir anda ortadan kalkıverdiğini söyledi.
Türkiye için Ankara'nın çok önemli olduğunun altını çizen Bozdağ, "Ankara'da siyasi istikrar, güçlü iktidar olur, iyi yönetim olursa bunun nimeti Antalya'ya da Türkiye'nin 81 iline de ulaşır. Fakat Ankara'da hava kötü olursa, bu havanın kötülüğü Antalya'ya ve diğer illerimize de ulaşıveriyor. 7 Haziran, Ankara'nın havasını puslu hale getirdi" diye konuştu.
Bozdağ, Türkiye'yi daha ileri noktalara taşımak için var güçleriyle çalışacaklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Türkiye büyük bir ülke, etrafımız yangın yeri gibi. Her tarafta sorunlar var, siz de bu sorunları yakından takip ediyorsunuz. Suriye'de büyük bir yangın var, Irak'ta başka bir yangın var. Etrafımızda, başka ülkelerde başka başka sorunlar var. İçimizde PKK terörü, başka terör örgütleri var, onların yaktığı ateşler var. Bütün bu ateşlerin ortasında Türkiye'nin dimdik ayakta durması ve bütün yangınlardan milletimizi ve devletimizi koruması, güçlü bir şekilde geleceğe taşıması son derece önem arz etmektedir. Hükümetimiz bu anlamda ülkemizin dirliğini, birliğini, huzurunu, barışını, refahını korumak ve daha ileri noktalara taşımak için kararlı bir şekilde politikalarını uyguluyor, bundan sonra da uygulamaya devam edecektir."
Türkiye'de bazı muhalefet partilerinin, bazı çevrelerin Suriye'de veya Irak'ta olan hadiselerle Türkiye'yi pek irtibatlandırmak istemediğini anlatan Bozdağ, Suriye ile Türkiye arasında 910 kilometrelik bir sınır, sınırın öte yakasındakiler ile bu yakasındakilerin "amca, hala, teyze, dayı çocukları", bu derece akrabalık bağları olduğunu vurguladı.
Tarihi ortaklıklar, komşuluk ilişkilerinin altını çizen Bozdağ, böylesi bağlarla bağlı bir yerde çıkan yangın karşısında sessiz kalma imkanının olmayacağını belirtti.
Avrupa'nın, Türkiye'nin bu konuda yaptıklarına bugüne kadar sağır ve kör kaldığını belirten Bozdağ, Avrupa'ya mülteci akını gittikten sonra onların da bu olayın farkına vardığını kaydetti.
Bozdağ, "Biz gözümüzü, kulağımızı açık tutacağız, elimizle ayağımızla gücümüzle yardıma koşabildiğimiz kadar da koşacağız ki Aylan bebekler sahile vurmasınlar. İnsanlık ölmedi, inşallah ölmeyecektir. İnsanlıktan çıkan insanlar aramızda dolaşsa da, insan olmanın onurunu en büyük onur kabul edenler hala çoğunlukta" dedi.
- Terörle mücadele
Türkiye'nin terörle de ciddi mücadeleler yaptığını belirten Bozdağ, ülkenin hem PKK hem DAEŞ hem diğer terör örgütleriyle aktif mücadelesi olduğunu ve bu mücadelenin kararlı bir şekilde bundan sonra da devam edeceğini belirtti.
PKK terör örgütünün, ülkenin bazı yerleşim yerlerinde hendekler kazmak, barikatlar kurmak, mayınlarla, bombalarla tuzak kurmak suretiyle hem sivil vatandaşların hem askerin, polisin, kamuda çalışan diğer insanların hayatına kastettiğini dile getiren Bozdağ, sokaklara hendekler kazıldığını, içine bombalar konulduğunu, arabalar geçtiğinde patlatıldığını anlattı.
Bozdağ, "Bu hendekleri kazanlara, barikatları, tuzakları kuranlara, bomba, mayın başka şeyler koyan herkese ve onlara destek verenlere bir kez daha sesleniyorum, o hendekleri ortadan kaldırmak, hendekleri kazanların başına geçirmek bizim vazifemizdir" ifadesini kullandı.
Parlamento çatısı altında bazı siyasi partilerin yaşanan bu hadiseyi görmediğini vurgulayan Bozdağ, hükümetin bunlara sesiz kalmasının mümkün olmadığını anlattı.
"HDP'nin parlamentodaki temsilcilerine, aynı zamanda HDP'nin parlamentodaki sözlerine destek veren CHP'nin parlamentodaki üyelerine de buradan sesleniyorum, AK Parti'ye, hükümete söylediğiniz lafların yüzde birini hiç olmazsa dönün, eli kanlı bölücü terör örgütüne ve onun teröristlerine söyleyin" diyen Bozdağ, hendekler yüzünden insanların hayatını kaybettiğini söyledi.
Bozdağ, "Cumhuriyet Halk Partisi'nin Sayın Genel Başkanı ve milletvekilleri, bu konuda hükümete söyledikleri sözlerin milyonda birini dahi PKK'ya söylemiyorlar. Peki, siz kimden yanasınız, askerimizi, polisimizi şehit eden terör örgütü ve onların taşeronu teröristlerden yana mısınız, bu ülkeden yana mısınız? Onun için bu hendekleri kazan, barikatları kuran, yollarda bombalarla mayınlarla tuzaklar kuranlara karşı, anayasa ve hukuku tanımayanlara karşı, Türkiye'nin huzuruna, dirliğine karşı tuzak kuranlara karşı etkin ve kararlı mücadelemiz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kararlı bir şekilde devam edecektir" diye konuştu.
Gençleri ölüme gönderenlerin, kandırıp dağa çıkaranların terör örgütleri olduğunu belirten Bozdağ, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin bir basın açıklaması yaptıktan sonra çıkan bir çatışma sırasında, henüz belirlenemeyen bir şekilde vurulduğunu ve hayatını kaybettiğini anımsattı.
Bozdağ, olayın arkasından olay yerini incelemeye giden Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısının, başsavcı vekillerinin, savcıların, Diyarbakır Barosu yönetim kurulu üyesi avukatların, inceleme uzmanlarının, diğer personelin olay yerinde, terör örgütü mensupları tarafından hendeklerin, barikatların arkasından önce otomatik silahlarla tarandığını, arkasından onların üzerine roket atıldığını söyledi.
Terör örgütünün, olay yeri incelemesinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için güvenlik tedbiri alan zırhlı aracı uzaktan kumandalı bombayla patlattığını, 4 polisin yaralandığını, olay yerini incelemesinin sağlıklı bir şekilde tamamlanamadığını vurgulayan Bozdağ, ertesi gün iki ayrı zamanda olaya dair deliller elde etmek için bölgeye giden polislerin üzerine, uzaktan otomatik silahlarla ateş açıldığını söyledi.
Daha sonraki gün saat 06.00'da olay yerine giden ekibin, çalışırken 50 dakika sonra otomatik silahlarla ateşe maruz kaldığını belirten Bozdağ, "Delillerin toplanmasından PKK terör örgütü ve onun teröristleri fevkalade rahatsız durumdadır. Tahir Elçi merhumun ölümüne neden olan olayın sağlıklı bir biçimde araştırılmasını, hakikatin ortaya çıkarılmasını, kimin silahından çıkan kurşunla öldüğünün sağlıklı bir biçimde belirlenmesini terör örgütü çok net bir şekilde istememektedir. 'Katil devlet' diye propaganda yapmak için istemiyor" diye konuştu.
- "Olayın aydınlatılmasını istemeyen PKK terör örgütüdür"
Gerçeğin ortaya çıkarılmasını engellemek için terör örgütünün her şeyi yaptığını, yapmaya da devam ettiğini belirten Bozdağ, şöyle konuştu:
"Bir taraftan da etrafta propaganda yayıyorlar. İşte 'hükümet gerçeğin üzerini örtmek istiyor, bun işin hakikatinin ortaya çıkmasını istemiyor' diye propaganda yapılıyor. Bu kirli, kara propagandaya karşı Antalya'dan bir kez daha söylüyorum. AK Parti hükümeti olayın üzerinin örtülmemesi için elinden gelen bütün çabayı ortaya koymuştur, bundan sonra da bu çabasını sürdürecektir. Olay, bütün kamuoyunun gözü önünde açık bir şekilde soruşturulmaktadır. Herhangi bir gizlilik yoktur, olması da söz konusu değildir. Merhum Tahir Elçi'nin bütün avukatları, yakınları soruşturmanın bütün süreçleri ve aşamaları konusunda bilgi sahibidir, bundan sonra da bilgi sahibi olacaktır.
Onların talepleri doğrultusunda bu soruşturma derinleştirilerek, devam ettirilecektir. Olayın aydınlatılmasını istemeyen PKK terör örgütüdür. Eğer aydınlatılmasını istiyorsa, olay yerini incelemeye giden savcılara, olay yeri inceleme uzmanlarına neden otomatik silahlarla roketlerle, el yapımı bombalarla saldırıp, olay yerindeki delillerin toplanmasına mani oldular? Belli ki çok açık, hakikatten korkuyorlar, zaten bütün suçlular hakikatten korkar. Fakat hakikati ortaya çıkarmak da bizim vazifemizdir. Hakikatin ortaya çıkarılması için gereğini yapacağız, olayın soruşturması etkili bir biçimde devam ediyor."
(Sürecek)
Kaynak: AA
Artık Türkiye için iş yapma vakti olduğuna dikkati çeken Bozdağ, 13 yıldır devam eden istikrarın 7 Haziran'da çıkan sonuçla beraber büyük belirsizliğe girdiğini, siyasi istikrarın bir anda ortadan kalkıverdiğini söyledi.
Türkiye için Ankara'nın çok önemli olduğunun altını çizen Bozdağ, "Ankara'da siyasi istikrar, güçlü iktidar olur, iyi yönetim olursa bunun nimeti Antalya'ya da Türkiye'nin 81 iline de ulaşır. Fakat Ankara'da hava kötü olursa, bu havanın kötülüğü Antalya'ya ve diğer illerimize de ulaşıveriyor. 7 Haziran, Ankara'nın havasını puslu hale getirdi" diye konuştu.
Bozdağ, Türkiye'yi daha ileri noktalara taşımak için var güçleriyle çalışacaklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Türkiye büyük bir ülke, etrafımız yangın yeri gibi. Her tarafta sorunlar var, siz de bu sorunları yakından takip ediyorsunuz. Suriye'de büyük bir yangın var, Irak'ta başka bir yangın var. Etrafımızda, başka ülkelerde başka başka sorunlar var. İçimizde PKK terörü, başka terör örgütleri var, onların yaktığı ateşler var. Bütün bu ateşlerin ortasında Türkiye'nin dimdik ayakta durması ve bütün yangınlardan milletimizi ve devletimizi koruması, güçlü bir şekilde geleceğe taşıması son derece önem arz etmektedir. Hükümetimiz bu anlamda ülkemizin dirliğini, birliğini, huzurunu, barışını, refahını korumak ve daha ileri noktalara taşımak için kararlı bir şekilde politikalarını uyguluyor, bundan sonra da uygulamaya devam edecektir."
Türkiye'de bazı muhalefet partilerinin, bazı çevrelerin Suriye'de veya Irak'ta olan hadiselerle Türkiye'yi pek irtibatlandırmak istemediğini anlatan Bozdağ, Suriye ile Türkiye arasında 910 kilometrelik bir sınır, sınırın öte yakasındakiler ile bu yakasındakilerin "amca, hala, teyze, dayı çocukları", bu derece akrabalık bağları olduğunu vurguladı.
Tarihi ortaklıklar, komşuluk ilişkilerinin altını çizen Bozdağ, böylesi bağlarla bağlı bir yerde çıkan yangın karşısında sessiz kalma imkanının olmayacağını belirtti.
Avrupa'nın, Türkiye'nin bu konuda yaptıklarına bugüne kadar sağır ve kör kaldığını belirten Bozdağ, Avrupa'ya mülteci akını gittikten sonra onların da bu olayın farkına vardığını kaydetti.
Bozdağ, "Biz gözümüzü, kulağımızı açık tutacağız, elimizle ayağımızla gücümüzle yardıma koşabildiğimiz kadar da koşacağız ki Aylan bebekler sahile vurmasınlar. İnsanlık ölmedi, inşallah ölmeyecektir. İnsanlıktan çıkan insanlar aramızda dolaşsa da, insan olmanın onurunu en büyük onur kabul edenler hala çoğunlukta" dedi.
- Terörle mücadele
Türkiye'nin terörle de ciddi mücadeleler yaptığını belirten Bozdağ, ülkenin hem PKK hem DAEŞ hem diğer terör örgütleriyle aktif mücadelesi olduğunu ve bu mücadelenin kararlı bir şekilde bundan sonra da devam edeceğini belirtti.
PKK terör örgütünün, ülkenin bazı yerleşim yerlerinde hendekler kazmak, barikatlar kurmak, mayınlarla, bombalarla tuzak kurmak suretiyle hem sivil vatandaşların hem askerin, polisin, kamuda çalışan diğer insanların hayatına kastettiğini dile getiren Bozdağ, sokaklara hendekler kazıldığını, içine bombalar konulduğunu, arabalar geçtiğinde patlatıldığını anlattı.
Bozdağ, "Bu hendekleri kazanlara, barikatları, tuzakları kuranlara, bomba, mayın başka şeyler koyan herkese ve onlara destek verenlere bir kez daha sesleniyorum, o hendekleri ortadan kaldırmak, hendekleri kazanların başına geçirmek bizim vazifemizdir" ifadesini kullandı.
Parlamento çatısı altında bazı siyasi partilerin yaşanan bu hadiseyi görmediğini vurgulayan Bozdağ, hükümetin bunlara sesiz kalmasının mümkün olmadığını anlattı.
"HDP'nin parlamentodaki temsilcilerine, aynı zamanda HDP'nin parlamentodaki sözlerine destek veren CHP'nin parlamentodaki üyelerine de buradan sesleniyorum, AK Parti'ye, hükümete söylediğiniz lafların yüzde birini hiç olmazsa dönün, eli kanlı bölücü terör örgütüne ve onun teröristlerine söyleyin" diyen Bozdağ, hendekler yüzünden insanların hayatını kaybettiğini söyledi.
Bozdağ, "Cumhuriyet Halk Partisi'nin Sayın Genel Başkanı ve milletvekilleri, bu konuda hükümete söyledikleri sözlerin milyonda birini dahi PKK'ya söylemiyorlar. Peki, siz kimden yanasınız, askerimizi, polisimizi şehit eden terör örgütü ve onların taşeronu teröristlerden yana mısınız, bu ülkeden yana mısınız? Onun için bu hendekleri kazan, barikatları kuran, yollarda bombalarla mayınlarla tuzaklar kuranlara karşı, anayasa ve hukuku tanımayanlara karşı, Türkiye'nin huzuruna, dirliğine karşı tuzak kuranlara karşı etkin ve kararlı mücadelemiz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kararlı bir şekilde devam edecektir" diye konuştu.
Gençleri ölüme gönderenlerin, kandırıp dağa çıkaranların terör örgütleri olduğunu belirten Bozdağ, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin bir basın açıklaması yaptıktan sonra çıkan bir çatışma sırasında, henüz belirlenemeyen bir şekilde vurulduğunu ve hayatını kaybettiğini anımsattı.
Bozdağ, olayın arkasından olay yerini incelemeye giden Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısının, başsavcı vekillerinin, savcıların, Diyarbakır Barosu yönetim kurulu üyesi avukatların, inceleme uzmanlarının, diğer personelin olay yerinde, terör örgütü mensupları tarafından hendeklerin, barikatların arkasından önce otomatik silahlarla tarandığını, arkasından onların üzerine roket atıldığını söyledi.
Terör örgütünün, olay yeri incelemesinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için güvenlik tedbiri alan zırhlı aracı uzaktan kumandalı bombayla patlattığını, 4 polisin yaralandığını, olay yerini incelemesinin sağlıklı bir şekilde tamamlanamadığını vurgulayan Bozdağ, ertesi gün iki ayrı zamanda olaya dair deliller elde etmek için bölgeye giden polislerin üzerine, uzaktan otomatik silahlarla ateş açıldığını söyledi.
Daha sonraki gün saat 06.00'da olay yerine giden ekibin, çalışırken 50 dakika sonra otomatik silahlarla ateşe maruz kaldığını belirten Bozdağ, "Delillerin toplanmasından PKK terör örgütü ve onun teröristleri fevkalade rahatsız durumdadır. Tahir Elçi merhumun ölümüne neden olan olayın sağlıklı bir biçimde araştırılmasını, hakikatin ortaya çıkarılmasını, kimin silahından çıkan kurşunla öldüğünün sağlıklı bir biçimde belirlenmesini terör örgütü çok net bir şekilde istememektedir. 'Katil devlet' diye propaganda yapmak için istemiyor" diye konuştu.
- "Olayın aydınlatılmasını istemeyen PKK terör örgütüdür"
Gerçeğin ortaya çıkarılmasını engellemek için terör örgütünün her şeyi yaptığını, yapmaya da devam ettiğini belirten Bozdağ, şöyle konuştu:
"Bir taraftan da etrafta propaganda yayıyorlar. İşte 'hükümet gerçeğin üzerini örtmek istiyor, bun işin hakikatinin ortaya çıkmasını istemiyor' diye propaganda yapılıyor. Bu kirli, kara propagandaya karşı Antalya'dan bir kez daha söylüyorum. AK Parti hükümeti olayın üzerinin örtülmemesi için elinden gelen bütün çabayı ortaya koymuştur, bundan sonra da bu çabasını sürdürecektir. Olay, bütün kamuoyunun gözü önünde açık bir şekilde soruşturulmaktadır. Herhangi bir gizlilik yoktur, olması da söz konusu değildir. Merhum Tahir Elçi'nin bütün avukatları, yakınları soruşturmanın bütün süreçleri ve aşamaları konusunda bilgi sahibidir, bundan sonra da bilgi sahibi olacaktır.
Onların talepleri doğrultusunda bu soruşturma derinleştirilerek, devam ettirilecektir. Olayın aydınlatılmasını istemeyen PKK terör örgütüdür. Eğer aydınlatılmasını istiyorsa, olay yerini incelemeye giden savcılara, olay yeri inceleme uzmanlarına neden otomatik silahlarla roketlerle, el yapımı bombalarla saldırıp, olay yerindeki delillerin toplanmasına mani oldular? Belli ki çok açık, hakikatten korkuyorlar, zaten bütün suçlular hakikatten korkar. Fakat hakikati ortaya çıkarmak da bizim vazifemizdir. Hakikatin ortaya çıkarılması için gereğini yapacağız, olayın soruşturması etkili bir biçimde devam ediyor."
(Sürecek)