Büyükşehir Akademisinde Eğitimler Devam Ediyor
Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen Büyükşehir Akademi’de ‘Kavramlar, Manalar, Tarihler’ konu başlığı ile gerçekleştirilen dersler devam ediyor.
Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı dersliklerinde gerçekleştirilen eğitimlerde Yakın Doğu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Çiğdem, bu hafta Dinsellik ve Sekülarite başlığında katılımcılara ayrıntılı bilgiler verdi.
Sekülarizm’in dinsizlik olmadığını belirterek konuşmalarına başlayan Prof. Dr. Ahmet Çiğdem, “Sekülarizm, ateizm demek değildir. Sekülarizm başlıca iki temel önermeyi içermektedir. Birincisi devletin dinsel kurumlardan kesin bir biçimde ayrı olmasıdır. İkincisi ise farklı dinler ve inanışlardan olan kişilerin eşit olarak değerlendirilmeleridir” ifadelerini kullandı.
Çiğdem konuşmalarının devamında şu ifadeleri kullandı; “Sekülarite iki anlama gelmektedir. Dinsel dünya görüşü dediğimiz epistemolojiye rekabet eden farklı görüşlerin ortaya çıkmasıdır. Yani dinin bu dünya görüşleri ile rekabet etmesidir. Sekülarizm, modernlikle ve kapitalizmle geliyor. Bir de sosyolojik boyutu var. Sekülarite toplumsal hayat ve bundan kaynaklanan sorunların dinsel kuramlar tarafından çözülememesi nedeniyle dünyevi kurumların ortaya çıkmasıdır. Bu kurumlar aracılığıyla çözülmesi ve dininde bunu kabul etmesi olarak açıklanabilir.”
Kaynak: İHA
Sekülarizm’in dinsizlik olmadığını belirterek konuşmalarına başlayan Prof. Dr. Ahmet Çiğdem, “Sekülarizm, ateizm demek değildir. Sekülarizm başlıca iki temel önermeyi içermektedir. Birincisi devletin dinsel kurumlardan kesin bir biçimde ayrı olmasıdır. İkincisi ise farklı dinler ve inanışlardan olan kişilerin eşit olarak değerlendirilmeleridir” ifadelerini kullandı.
Çiğdem konuşmalarının devamında şu ifadeleri kullandı; “Sekülarite iki anlama gelmektedir. Dinsel dünya görüşü dediğimiz epistemolojiye rekabet eden farklı görüşlerin ortaya çıkmasıdır. Yani dinin bu dünya görüşleri ile rekabet etmesidir. Sekülarizm, modernlikle ve kapitalizmle geliyor. Bir de sosyolojik boyutu var. Sekülarite toplumsal hayat ve bundan kaynaklanan sorunların dinsel kuramlar tarafından çözülememesi nedeniyle dünyevi kurumların ortaya çıkmasıdır. Bu kurumlar aracılığıyla çözülmesi ve dininde bunu kabul etmesi olarak açıklanabilir.”